6 ilde FETÖ operasyonu: 27 gözaltı
KOCAELİ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, FETÖ/PDY'nin Türk Silahlı Kuvvetleri yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında 6 ilde düzenlenen operasyonla 27 kişi gözaltına alındı.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapmasında örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki yapılanmasına yönelik operasyon düzenlendi. Örgüt yöneticisi ve üyesi oldukları iddiasıyla 28'i görevde olan 32 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce Kocaeli başta olmak üzere Van, İzmir, Ankara, Bursa ve Muğla'da operasyon düzenlenerek 27 kişi gözaltına alındı. 5 kişinin ise yakalanması için çalışmalar devam ediyor.
Haber: Selda Hatun TAN/İZMİT(Kocaeli),
========================================
HDP İzmir'de adalet ve vicdan nöbetine başladı
HDP İzmir'de başlattığı 'adalet ve vicdan nöbeti' öncesi Alsancak'ta parti grup toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, "Eren'in, Erenler'in toprağa düşmemesi için vicdan ve adalete sarılmak dışında başka çıkış yolu yok. Bir kez daha İzmir'den vicdanımızın sesinden 80 milyonun vicdanına sesleniyorum; Eren'i toprağa düşürenler sizler mesulsünüz. Eren'i vuran kurşunu kabul etmiyoruz. Eren'i operasyon bölgesine götürenleri kınıyor ve kabul edilemez diyoruz" dedi.
HDP milletvekilleri adalet ve vicdan nöbetini başlatmadan önce HDP' örgütüyle Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde biraraya geldi. Polisin gruba yürüme izni vermemesi üzerine burada bir basın açıklaması yapan HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, nöbet etkinliğinin "Zedelenmiş olan toplumun adalet duygusunu toparlamaya çalıştığını" belirtti. Katılanlara teşekkür eden Yıldırım, "Yola çıkarken sivil ve demokratik siyaseti esas aldık. Bir süreden beri bu ülkede hukukun sınırlarını zorlayarak ihlal eden, anayasal, yasal düzlem sınırlarını ihlal eden en büyük güç siyasi iktidardır. Onlardan daha fazla demokratik hayatı hedef alan ikinci bir güç yok. En başta harekete geçmesi gereken duygu bütün toplum yapımızdaki vicdan ve adalet duygusudur. Bu sebeple 20 Temmuz'da İstanbul'da 9 maddelik bir deklerasyonla yola çıktık. 25 Temmuz'da Diyarbakır'da, 1 Ağustos'ta İstanbul'da, 8 Ağustos günü Van'da başlatmış olduğumuz adalet vicdan nöbetimizin startımızı İzmir'den vermenin onurunu yaşıyoruz" diye konuştu. Açıklamanın ardından HDP milletvekilleri, parti yöneticileri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan bir grup, HDP grup toplantısını yapmak üzere Gündoğdu Meydanı'na doğru yürüdü.
SES DÜZENEĞİ NEDENİYLE ARBEDE ÇIKTI
Polis, yürüyüş sırasında slogan atan grubu, slogan atılmaması konusunda zaman zaman uyardı. Grup toplantısına katılacaklar polis kontrolünden geçerek belirlenen alana girdi. Alan dışında bekleyenlerin dağılmasını isteyen polis ile uyarıları dikkate almayanlar arasında zaman zaman kısa süreli gerginlik yaşandı. Gerginlik arbedeye dönüştü. Polis gözaltına aldığı 2 kişiyi kimlik kontrolü yaptıktan sonra serbest bıraktı. Polis, grup toplantısının yapılacağı alana ses düzeneği sokulmamasını istedi. HDP'li milletvekilleri grup toplantısının engellediğini iddia ederek ses düzeneği olmazsa Konak Meydanı'na yürüyeceklerini ve toplantıyı orada yapacaklarını söyledi. HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir'in ses düzeneğini alana sokmaya çalışması üzerine HDP İzmir milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan, HDP Grup Başkanvekili Yıldırım ile polis arasında arbede yaşandı. HDP'liler "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı attı. Baydemir'in emniyet yetkilileri ile görüşmesinin ardından ses düzeneğinin kullanılmasına izin verildi.
"MİKROFONUN ALANA ALINMASI 2.5 SAATLİK TARTIŞMAYI VE ARBEDEYİ GEREKTİRDİ"
Alanda gerçekleştirilen grup toplantısında konuşan Osman Baydemir, Diyarbakır'dan başlattıkları nöbeti, İstanbul ve Van'dan sonra İzmir'de sürdüreceklerini ve 7 gün 24 saat boyunca belirlenen alanda olunacağını söyledi. Herkesin farklılığını özgürce yaşaması için 'vicdan ve adalet' dediklerini belirten Baydemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlar demokratik siyasetin bütün kanallarını tıkıyorlar. Bugün İzmir'de karşılaştığımız manzara, dayanışmak için gelenlere şuanda gözümüzün önünde şiddet ve tehdit savuruyorlar. Özgürlük bu ülkede her yurttaşın teneffüs ettiği atmosfer olana kadar durmayacağız. Selahattin Demirtaş'a, Fiğen Yüksekdağ'a binlerce selam olsun, onlar özgür oluncaya kadar durmayacağız, faşizmi durdurucağız. Faşizm öyle bir illettir ki aydınlıktan, hakikatten, sesten korkuyor. Şu mikrofonun alana alınması 2.5 saatlik tartışmayı ve arbedeyi gerektirdi. Selahattin Demirtaş'ın sazından ve sesinden nasıl korktularsa şimdi demokrasinin sesinden mücadele arkadaşlarımın sesinden korkuyorlar. And olsun ki barışın sesi susmayacak."
"GELİN DARBENİN SİYASİ AYAĞINI AÇIĞA ÇIKARALIM"
Baydemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir kez daha İzmir'den çağrıda bulunuyoruz. Gelin darbenin siyasi ayağını açığa çıkaralım, bu meydandan ayna tutalım. Vicdan ve adalet nöbetimiz başladığından beri darbenin siyasi ayağına ayna tutuyoruz. Darbeye zemin hazırlayanlar, cunta kalkışmasını durdurmayıp insanların ölümüne yol açanlar karşı bir darbe geliştirdiler. 20 Temmuz OHAL AKP, MHP savaş koalisyonunun geliştirdiği darbedir. 14 Temmuz'da TBMM'de bütün Türkiye haritasında şehirleri yakıp yıkanların yargılanmayacağına dair bir yasa geçti. Eğer gerçekten zerre kadar darbeye karşıysanız, savaş suçlularının dokunulmazlığını sağlayan yasayı geri çekin. Eğer bu yasayı geri çekmiyorsanız gerçek manada darbeci sizsiniz." Eren Bülbül'ün Trabzon'da şehit olmasına değinen Baydemir, "Eren'in, Erenler'in toprağa düşmemesi için vicdan ve adalete sarılmak dışında başka çıkış yolu yoktur. Bir kez daha İzmir'den vicdanımızın sesinden 80 milyonun vicdanına sesleniyorum; Eren'i toprağa düşürenler sizler mesulsünüz. Eren'i vuran kurşunu kabul etmiyoruz. Eren'i operasyon bölgesine götürenleri kınıyor ve kabul edilemez diyoruz. Hepimizin ortak noktası Erenlerin, Ceylanların, Miray bebelerin, Uğurların, Veysellerin toprağa düşmemesidir" dedi. Baydemir'in konuşmasının ardından vekiller alandan ayrıldı, adalet ve vicdan nöbeti başladı. Nöbet, 7 gün, 24 saat boyunca devam edecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Grubun toplanması
Basın açıklaması
Milletvekillerinin yürümesi
Yaşanan arbede
Alana giriş
Grup toplantısından görüntüler
Osman Baydemir'in konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Timur TARLIĞ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
===========================================
CHP'li Biçer: Yargılamak istedikleri Cumhuriyetin değerleridir
CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, "Enis Berberoğlu davası bir hukuk davası değildir. Bu Enis Berberoğlu özelinde ama Cumhuriyet'in bütün değer, kazanımlarına ile CHP ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na uzanan bir çamur kampanyasıdır. Burada yargılamak istedikleri ve mahkum etmek istedikleri Cumhuriyet'in değerleridir" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklu bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nu kastederek, "Eğer yakında bu içeride olan zat ile ilgili Kılıçdaroğlu'nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın ha. 'Buradan çıktım çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım' diyor içerideki zat" ifadelerini kullanmasına, CHP Manisa İl Başkanlığı tepki göstererek basın açıklaması yaptı. İlçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları ile partililerin yer aldığı İl Başkanlığı binasında basın açıklamasına CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer de katıldı.
'BİR ÇAMUR HAREKATI BAŞLATILMIŞTIR'
CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, AK Parti iktidarı tarafından CHP'ye yönelik bir çamur harekatının başlatıldığını iddia ederek şunları söyledi: "Son bir haftadır AK Parti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin grup Başkanvekili Binali Yıldırım ve çapsız belediye başkanları Melih Gökçek tarafından açılan ve havuz medyasının köpek balığı gazetecileri tarafından köpürtülen Enis Berberoğlu ile başlayan bu hukuk davası olmayan kumpasın ucunun sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na geleceği ve işin başka boyutlara taşınacağı belliydi. Büyük bir karalama kampanyası başlatıldı. Menşei saray olan büyük bir çamur harekatı başlatıldı. Dün AK Parti'nin kuruluşunun 16'ncı yılıydı. Bu 16 yılda ülkemizin Cumhuriyet değerlerimizin, laik, hukuk ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin 160 yıl daha geriye gittiğini söyleyebiliriz. CHP'liler haricinde bu ülkede vicdan, akıl sahibi, bir şekilde bütün yalan-dolandan uzak kalmak vicdanını uzak tutmak isteyen bütün vatandaşlarımızda biliyorlarki Enis Berberoğlu davası bir hukuk davası değildir. Bu Enis Berberoğlu özelinde ama Cumhuriyet'in bütün değer, kazanımlarına ile CHP ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na uzanan bir çamur kampanyasıdır. Burada yargılamak istedikleri ve mahkum etmek istedikleri cumhuriyetin değerleridir."
Haber: İlker KILIÇASLAN/MANİSA,
===========================================
Avukatlara açıklama izni yok
ANTALYA'da avukatlar Deniz Yıldırım ve Ramazan Gökalp'ın gözaltına alınmasıyla ilgili adliye bahçesinde basın açıklaması yapmak isteyen 50 avukata izin verilmedi.
Antalya'da geçen hafta aralarında KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği'nin Antalya Şube Başkanı Deniz Yıldırım ile avukat Ramazan Gökalp'in olduğu ve HDP'li yöneticileri de kapsayan PKK/KCK soruşturması kapsamındaki gözaltıları protesto etmek isteyen 50 kadar avukat adliyesi basın açıklaması yapmak istedi. Ancak toplanan grubun basın açıklaması yapmasına polis engel oldu. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın izni olmadığı gerekçesiyle gruba basın açıklaması yaptırılmadı. Basın açıklamasını takip için adliye bahçesine gelen gazetecilere de çekim yasağı konuldu. Bunun üzerine aralarında kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş'in olduğu grup, bu kez açıklamayı adliye bahçesinin dışında yapmaya çalıştı. Ancak bunun için de OHAL gerekçe gösterilip Antalya Valiliği'nin izni gerektiği söylenip burada da basın açıklaması yaptırılmadı. Çevik kuvvet ekipleri de olası bir müdahaleye karşı hazır bulundu. Adliye dışında da basın açıklaması yapamayan avukatlar bunun üzerine Antalya Barosu'na gitti. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, olayla ilgili Antalya Cumhuriyet Savcılığı'nı HSK'ya, Antalya Valiliği'ni ise İçişleri Bakanlığı'na şikayet edeceklerini söyledi. Türkiye'de avukatların baktıkları davalar nedeniyle suçlandığını iddia eden Kozağaçlı, "Hergün yeni bir hak ihlali yaşadığımız baskı ortamında, ÇHD Antalya Şube Başkanımız Avukat Deniz Yıldırım ve meslektaşımız Avukat Ramazan Gökalp gözaltına alınmıştır. Ayrıca bir çok meslektaşımıza soruşturma dosyasında 'şüpheli' oldukları bildirilmiştir. Tüm muhalefet ve görevini yapmaya çalışan avukatlar çok ağır bir saldırı altındadır" dedi. Hiçbir baskının kendilerini yıldıramayacağını ve korkutamayacağını da belirten Kozağaçlı, temel haklar ve özgürlükler için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Antalya Adliyesi'nin genel görüntüsü
Çevik kuvvet ekiplerinin toplanması
Selçuk Kozağaçlı'nın avukat Münip Ermiş ile birlikte baroda açıklama yapması
216 MB/// 06.47
HABER- KAMERA: Mustafa KOZAK/ANTALYA,
========================================
Van'da depoya kaçak sigara baskını
VAN'ın merkez Tuşba İlçesi'nde bir depoda yapılan aramada 91 bin 500 paket kaçak sigara ele geçirildi.
Van Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, merkez Tuşba İlçesi Özalp Yolu tüpçüler sitesinde bir depoya operasyon yaptı. Yapılan operasyonda depoda 91 bin 500 paket kaçak sigara ele geçirildi. Kaçak sigaralarla ilgili olarak gözaltına alınan K.A., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
Haber: VAN,
=========================================
Asker bıçaklı kavgada öldürüldü
MERSİNin Silifke İlçesi'ndeki barda çıkan bıçaklı kavgada bir asker yaşamını kaybetti.
Olay Silifke İlçesi'nde bağlı Taşucu Mahallesi'nde meydana geldi. Askerlik görevini yaptığı KKTC'ye feribotla gitmek için Taşucu Mahallesi'ne gelen Furkan Mırak, kalkış saatine kadar vakit geçirmek için buradaki bir bara gitti. Barda bir süre sonra henüz belirlenemeyen nedenle çıkan tartışma, bıçaklı kavgaya dönüştü. Kavgada yaralanan Mırak, kaldırıldığı Silifke Devlet Hastanesi'nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bu arada, cinayeti işlediği öne sürülen bar çalışanı Hakan Ö. polis tarafından gözaltına alınırken, Mırak'ın cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Adli Tıp Birimi genel görüntüsü
Cenazenin adli tıp birimine getirilmesi
Adli tıp önünde bekleyen askerin yakınları
Adli tıp önünde bekleyen askerler
SÜRE: 00'31" BOYUT: 32 MB
Haber: Mehmet OKUR -Kamera: Eser PAZARBAŞI/(Silifke) Mersin,
=======================================
CHP'li Akaydın'a soruşturma
ANTALYA Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın'in "15 Temmuz olayı bir tiyatrodur, evcilik oyunudur, ben TV'den komedi izler gibi izledim. 250 insanı bizzat devlet öldürmüştür" dediği iddiasıyla hakkında soruşturma başlattı.
CHP Milletvekili Mustafa Akaydın'ın, Antalya'da 3 Ağustos'ta gazetecilere yaptığı açıklamadaki sözleri nedeniyle soruşturma başlatıldığı açıklandı. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz imzalı açıklamada, Akaydın hakkında 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama', 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından 2017/56584 numara ile resen soruşturma başlatıldığı bildirildi. Açıklamada, "Yürürlükteki yasalar ve Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili işlemleri konulu 100/1 Nolu Genelgesi çerçevesinde soruşturma işlemleri yürütülmekte olup, safahatı ve sonucu hakkında kamuoyuna ayrıca bilgi verilecektir" denildi.
Haber: Mustafa KOZAK/ANTALYA,
========================================
Marmara depreminin yıldönümünde deprem uyarıları
TÜRKİYE Mimarlar ve Mühendisler Odası Başkanlığı (TMMOB) ve İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Muğla Şubesi Bodrum Temsilciliği'nin 17 Ağustos 1999'taki Marmara depremi ile ilgili yaptığı açıklamada depreme hazırlıklı olunması gerektiğine dikkat çekildi.
TMMOB ve İMO Muğla Şubesi Bodrum temsilciliği tarafından 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Marmara depreminin 18'inci yıl dönümüne yönelik açıklama yapıldı. İMO binasında yapılan açıklamaya Bodrum'daki inşaat mühendisleri de katıldı. İMO Bodrum Temsilcisi İlhan Özyiğit, ülke tarihinin en büyük ve sonuçları itibariyle en acı depremlerinden biri olan Marmara depreminin üzerinden 18 yıl geçtiğini hatırlatarak, şunları söyledi: "Topraklarımızın büyük bir kısmının deprem tehlikesi altında bulunduğunu unutuyoruz. Oysa uzunca bir süredir Çanakkale, Manisa, Adıyaman ve İzmir ilimiz, son olarak da Muğla ilimiz ve ilçeleri depremden nasibini aldı. 6.6 büyüklüğünde olan deprem aynı zamanda bir tsunamiye neden oldu. Bodrum ve Datça'da yapılar hasar gördü. Deniz kıyısında bulunan tekne ve otomobiller üst üste yığılarak çalışamaz hale geldi. Can kaybı olmasa da panik ve korku ile koşuşan ve pencerelerden atlayarak yaralanan insanlar oldu. Yine 2017 yılında yaşamış olduğumuz Çanakkale, Manisa, Adıyaman, İzmir ve Bodrum yakınlarında ortaya çıkan deprem, ülke topraklarımızın sürekli olarak deprem tehlikesi altında bulunduğunu ortaya koyuyor. Açıkçası ülke topraklarımızın yüzde 92'si deprem tehlikesi altında; yüzde 66'sı ise birinci ve ikinci derecede tehlikeli deprem bölgesinde yer alıyor. Nüfusu bir milyonun üzerinde bulunan 11 büyük kent ve ülke nüfusumuzun yüzde 70'i, deprem tehlikesi altında bulunuyor."
"YÜKSEK YAPI YÖNETMELİĞİ YOK"
Kentleri ve yapıları depreme karşı hazırlamanın üç temel yolu bulunduğunu ifade eden Özyiğit, öncelikle mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, onarılması ve güçlendirilmesi gerektiğini hatırlatarak, şöyle dedi: "İkincisi yeni yapılacak olan yapıları; bilimin, tekniğin ve mühendisliğin ortaya koyduğu ilkeleri yapı üretim sürecinin içine sokmaktır. Bu nedenle proje üretim sürecinden başlayarak yapı üretim sürecinin tüm evreleri sertifikalı mühendisler tarafından denetlenmelidir. Ayrıca ortaya çıkabilecek riski azaltmak için yapıların sigorta kapsamına alınması da deprem zararlarını azaltmanın bir yolu olarak söylenebilir. Deprem yönetmelikleri uygulanmıyor, yapı denetim mekanizması işlemiyor. Her yıl çok sayıda mühendislik diploması verilmesine rağmen kaliteli bir eğitim yapılmıyor. Oldukça fazla yüksek yapı yapılmasına rağmen bu yapılarla ilgili bir yönetmeliğimiz bile yok. Profesyonel mühendislik yaşamının düzenleyicisi olması gereken meslek odalarının yetkileri giderek budanıyor. Ticari kaygı, teknik kaygının önüne geçiyor. Bilgi ve beceriye dayalı yöneticilerin yerini şirket ve cemaat ilişkileri alıyor, liyakat yok sayılıyor. Üniversite, meslek odası ve endüstri arasında olması gereken işbirlikleri önemsenmiyor. Bilimin, tekniğin ve insan yaşamının dikkate alındığı bir kentleşme ve yapılaşma yerine, kişi ve grup çıkarlarına dayalı bir yapılaşma anlayışı kentlerimizi yaşanmaz bir hale getiriyor. Ormanlar, ağaçlar, yeşil alanlar, su havzaları, park ve bahçeler yok edilerek kentlerde boş alan bırakılmıyor. Kentlerimiz, küresel iklim değişikliklerinin etkisi altına sokularak afetlere açık hale getiriliyor. Güvenli yapı ve yaşanabilir bir çevrenin yaratılması önceliklerimiz arasında yer almıyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------
-Açıklamaya katılanlardan genel detay görüntüler,
-İlhan Özyiğit'in açıklamasından görüntü.
Haber -Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM Muğla,
========================================
İnternetten satmaya çalıştığı yardım kömürleri geri alındı
SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'nde, yardıma muhtaç vatandaşlara dağıtılan kömürlerden alan M.K., 75 paket kömürü internette 750 TL'den satışa çıkardı. Akyazı Kaymakamlığı, M.K'da bulunan kömürleri alarak, ismini yardım listesinden çıkardı.
Akyazı'da M.K. isimli kişi bir internet sitesi aracılığıyla 75 paket kömürü satışa çıkardı. Kömür çuvallarının üzerindeki 'Satılamaz' yazısı dikkat çekerken, M.K. satışa çıkardığı 75 paket kömürün tamamı için 750 TL, çuval olarak alınması halinde ise 12 TL istedi. M.K. gelen tepkiler üzerine ilanı geri çekti. Akyazı Kaymakamlığı, M.K'nın elinde bulunan kömürleri geri alırken, ismini yardım listesinden de çıkardı. Akyazı Kaymakamlığı'nın ayrıca M.K. hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğu bildirildi.
Haber: Alaattin ONUR/AKYAZI(Sakarya),
=========================================
İtfaiye ekibinden korkan kediler çatıdan atladı
TEKİRDAĞ'ın Malkara İlçesi'nde iki katlı bir apartmanın çatı katında 3 gündür mahsur kalan 2 kedi, kendilerini kurtarmak için merdivenle çatıya çıkan itfaiyecilerden korkarak aşağı atladı.
Olay, Hacıevhat Mahallesi Onur Sokak üzerinde iki katlı apartmanın çatı katında meydana geldi. İki katlı binanın çatısında 3 gündğr mahsur kalan kedilerin kurtarılması için mahalleli durumu itfaiyeye haber verdi. Malkara Belediyesi'ne bağlı itfaiye ekibi, merdivenle çatıya çıktığı sırada korkan 2 kedi aşağı atladı. Kediler şans eseri yara almazken, mahalleli kedilere yiyecek ve su verdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-İtfaiye ekiplerinin olay yerine gelişi
-Yangın merdivenin çatıya kaldırışı
-İtfaiye ekiplerinin çatıya çıkışı kedilerin aşağıya atlaması
-İtfaiye ekiplerinin çatıdan inmesi merdiveni toplaması
-Kedilerin su içmesi
(SÜRE: 01.45 - BOYUT: 101 MB)
Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA(Tekirdağ),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni- 13 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?