Terör saldırılarına karşı demir parmaklı önlem
TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) PKK'ya yönelik operasyonları sürerken, terör saldırılarının önlenmesi için de yoğun çaba sarf ediliyor. Karayolları ekipleri, teröristlerin yollara patlayıcı tuzaklamak suretiyle düzenlediği saldırıların engellenmesi için Hakkari ve çevre illerde köprü ve menfezlerde 'demir parmaklıklı' önlem alıyor.
TSK'nın 27 Mayıs'ta başlattığı Pençe-1, 12 Temmuz'da başlattığı Pençe-2 ve 23 Ağustos'ta başlattığı Pençe-3 operasyonlarıyla Irak'ın kuzeyindeki terör hedefleri bir bir tespit edilip yok edilirken, 17 Ağustos'tan itibaren de Hakkari, Van, Şırnak, Mardin, Batman, Siirt, Kars, Ağrı ve Iğdır'ın kırsal alanlarında düzenlenen Kıran 1, 2, 3 ve 4 operasyonlarıyla terör örgütü PKK'ya büyük darbe vuruldu. Havadan ve karadan sürdürülen operasyonlar sırasında onlarca terörist etkisiz hale getirildi, kullandıkları sığınak, barınak ve mağaralar ise yerle bir edildi.
Güvenlik güçlerinin operasyonları sürerken, Karayolları ekipleri de teröristlerin tuzaklama yöntemiyle düzenlediği saldırıların önlenmesine yönelik yeni bir çalışma başlattı. Ekipler, bugüne kadar köprü ve menfez altlarını kullanarak çeşitli saldırılarda bulunan teröristlerin bu eylemlerinin önüne geçmek için 'demir parmaklı' önlem alınıyor. Kırsaldaki yollarda, köprü ve menfezlerin giriş ve çıkışları, demir parmaklıklarla kapatılıyor.
?Her gün yüzlerce insanın kullandığı yolların üzerinde bulunan köprü ve menfezlerin güvenli hale getirilmesi için yapılan çalışmaların Hakkari başta olmak üzere Van, Muş, Bitlis ve ilçelerinde sürdürüldüğü belirtildi.
Görüntü Dökümü
------------
-İşçilerin karayolda geçen araçları yönlendirmesi
-İşçilerin demir parmaklıkları iş makinesinin kepçesine bırakılması
-Demir parmaklıkların menfezin yanına getirilmesi
-Kaynak çalışması (Menfez içinde ve dışında)
-Zap vadisinin görüntüsü
-Genel Detay
Haber-Kamera: Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, -
=====================
Gebze Organize Sanayi Bölgesi, 3 ülkede OSB işletecek
Kocaeli Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım, Kazakistan, Tataristan ve Özbekistan'da organize sanayi bölgesi kurulması için sözleşmeler imzalandığını, Sırbistan, Amerika ve Umman'da ise görüşme aşamasında olduklarını belirterek, "Arsa, altyapı ve üst yapı yatırım bedelleri, söz konusu ülkeler tarafından karşılanacak, biz işletmeciliğini yapacağız. OSB yatırımları 5 milyon metrekare ve üzerini kapsayacak" dedi.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi dünyaya yayılmayı hedefliyor. Gebze Organize Sanayi Bölgesi proje kapsamında 20 ülkede organize sanayi bölgesi kurulmasını planlıyor. Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım 4 yıldır sürdürülen çalışmalar sonucunda Kazakistan, Tataristan ve Özbekistan'da organize sanayi bölgesi kurulması için sözleşmelerin imzalandığını belirterek, Sırbistan, Amerika ve Umman'da ise görüşme aşamasında olduğunu söyledi. Yıldırım projeyle ilgili olarak, "Gebze Organize Sanayi Bölgesi modelini dünyaya yaymak ve ihracat geliri sağlamak amacıyla başlattığımız bu çalışmalar kapsamında ilk etapta 6 ülkede 2023'e kadar ise 20 ülkede organize sanayi bölgeleri kuracağız. Arsa, altyapı ve üst yapı yatırım bedelleri, söz konusu ülkeler tarafından karşılanacak, biz işletmeciliğini yapacağız. Yıllık 100 milyon dolar gelir elde edeceğiz. Organize sanayi bölgesi yatırımları 5 milyon metrekare ve üzerini kapsayacak." dedi.
GOSB'UN YILLIK CİROSU 29 MİLYAR DOLAR
Yıldırım, Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde 189 fabrikanın faaliyet gösterdiğini belirterek, "Organize sanayi bölgemizde 189 fabrika faaliyet göstermektedir. Doluluk oranımız yüzde 100'dür. Bu fabrikaların yüzde 30'u yabancı yatırımcılardan oluşmaktadır. Bölgemizdeki istihdam rakamı ise 27 bindir. Gebze Organize Sanayi Bölgesi olarak yıllık 8,8 milyar dolar ihracat ve 29 milyar dolar ciro gerçekleştiriyoruz. Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu içerisinde 12, ikinci 500 sanayi kuruluşu içerisinde 15 firma Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde üretim yapmaktadır." diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------
GOSB'dan görüntü
Vahit Yıldırım'dan detay
Vahit Yıldırım ile röp.
HABER: Mesut IŞIK/KAMERA: Büşra KAYA/GEBZE(Kocaeli),
=====================
Tuğçe, kendisini asansör boşluğuna iten sevgilisinden şikayetçi olmadı
Konya'da, araştırma görevlisi sevgilisi Mustafa Kafes'in (31) ittiği asansör boşluğuna düşerek ağır yaralanan üniversite öğrencisi Tuğçe Ülkü Gürbüz'ün (22) sağlık durumu iyiye gidiyor. Tutuklanan sevgilisinden şikayetçi olmayan Tuğçe, alkol aldıklarını ve olayı hatırlamadığını söyledi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Tuğçe Ülkü Gürbüz, 25 Eylül Çarşamba akşamı tartıştığı aynı üniversitenin Sağlım Bilimleri Fakültesi'nde araştırma görevlisi olan erkek arkadaşı Mustafa Kafes'in itmesi sonucu asansör boşluğuna düştü. Beyninde kanama ve omurgaları ile belinde kırıklar oluşan Gürbüz, 2 kez ameliyat edildi.
Gözaltına alınan Mustafa Kafes ise polise verdiği ifadesinde, alkollü olduğunu, neden tartıştıklarını hatırlamadığını söyledi. Kafes, tutuklanarak, cezaevine konuldu.
'ŞİKAYETÇİ OLMADI'
Hastanede tedavisi devam eden Tuğçe Ülkü Gürbüz de sağlık durumunun iyiye gitmesi üzerine polise ifade verdi. Gürbüz, hastane odasında alınan ifadesinde Mustafa Kafes ile sevgili olduklarını anlatarak, "Olay gecesi Mustafa ile alkol aldık. Evden çıktıktan sonra neden tartıştık hatırlamıyorum. Bu konuda kimseden davacı ve şikayetçi değilim" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler
Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA, -
====================
Meyvenin tanesini 10 ile 25 TL'ye dalında satıyor
Aydın'da yaşayan Övünç Yorbik (48), Tayland'da gemilerde tayfa olarak çalışırken gördüğü 'Ejder meyvesi' olarak bilinen pitaya adlı tropikal meyveyi yetiştirmek için bir arkadaşıyla sera kurdu. 15 ay sonra hasada başlayan iki arkadaş, büyüklüğüne göre tanesi 10 ile 25 liradan alıcı bulan ürün için talebe yetişemiyor.
Tayland'da 18 yıl gemilerde tayfa olarak çalışan Övünç Yorbik, 5 yıl önce memleketi Aydın'ın İncirliova ilçesine dönerek pizza dükkanı açtı. Halen bu işe devam eden Yorbik, bir yandan da Tayland'da görüp tadını beğendiği, 'Ejder meyvesi' olarak bilinen pitayayı İncirliova ilçesinde yetiştirmek için harekete geçti. Yorbik, İncirliova'nın kırsal Gerenkova Mahallesi'nde, milli eğitim uzmanı olan arkadaşı Levent Topludal (48) ile 2017 yılı nisan ayında 1000 metrekarelik sera kiraladı. 1 aylık çalışmayla hazır hale getirilen seraya iki arkadaş, tropikal meyve üreticisi Mehmet Tanrıverdi'den satın aldıkları pitaya fidanlarını dikti. Toplam 35 bin lira yatırım yaptıkları seradaki pitaya fidanlarının boyu 2 metreyi buldu. İki arkadaş, bu yıl temmuz ayında meyve almaya başladı. Yorbik, "Geçen yıl deneme ürünü aldık. Bu yıl ise şu ana kadar 500 ürün kestik. 500 adet daha yetişiyor. Bu yıl için toplam 1000 adet ürün elde etmiş olacağız. Yetişen ürünleri şu anda ilçe genelindeki eş dost ve manavlara veriyoruz" dedi.
Ürünlerin dalında satıldığını belirten Levent Topludal ise, "Dikilen bir fidan, 15 ay sonra meyve veriyor. Bir meyve ise 50 günde olgunlaşıyor. 25- 30 yıl ömrü olan bir bitki. Kesildiğinde ise anında yenebilir. Büyüklüğüne göre tanesini 10 ile 25 lira arasında satıyoruz. Dalında daha yetişmemiş meyveler bile satılmış durumda. Talebe yetişemiyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
Seradan ve ürünlerden görüntü
Pitaya meyvesinden görüntü
Övünç Yorbik ve Levent Topludal ile röp.
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,
===============================
3 asırlık ağacın kolları balkondan geçiyor
MANİSA'nın Yunusemre ilçesinde 340 yıllık kızılçam ağacının kolları, bir binanın 2'nci ve 3'üncü katının balkonundan geçerek gökyüzüne çıkıyor. Vakıf binası olarak kullanılan bina, yıllardır ağaçla birlikte ayakta duruyor. Görenler başta şaşırsa da hatıra fotoğrafı çekmeden ayrılmıyor.
Barbaros Mahallesi'nde bulunan Saruhanbey İlim, Kültür ve Eğitim Vakfı tarafından öğrenci yurdu olarak kullanılan 4 katlı binanın ağaçla bütünleşen mimarisi başta şaşkınlık yaratsa da beğeni topluyor. Peki bu yapı, nasıl ortaya çıktı. 2002 yılında projesi tamamlanan binanın önünde bulunan ağacı gören vakıf yetkilileri, o dönem mimarlarla görüşerek yapının ağaca göre şekillendirilmesini istedi. Mimarlar tarafından tekrar çizilen projede, 16 metre yüksekliğinde ve gövde çapı bugün itibariyle 330 santim olan 340 yıllık çam ağacı binanın içinden geçirilerek binayla bütünleştirildi. Binanın 2'nci ve 3'ncü katının balkonundan geçerek yükselen kızılçam ağacı, görenlerin beğenisini topladı. Yapıyı görenler hem şaşırıyor hem de önünde fotoğraf çektirmeden ayrılmıyor.
'DOĞANIN YAPISINI KORUDUK'
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Öğretim Görevlisi Saffet Çelebi, "Bu ağacın yapılan araştırmalara göre 340 yıllık bir mazisi var. Hem ağaca hem insana saygıdan dolayı biz bu binanın projesini ağaca göre şekillendirdik. Bu ağacı kesmeye kıyamadık. Balkonlardan ağaç için çıkış yerleri yaptık. Ağacın büyüyeceğini hesap ederek gövde kısmı için balkonların içerisini biraz bol yaptık. Ağacın en üstü teras yerine denk geliyor. Biz de bu ağacın gölgesinde yaz aylarında oturuyoruz. Bu yaptığımız projeyle, doğanın yapısını koruduk. Bu da bizi mutlu etti. Yaptığımız bu iş insanlara da bir örnek oldu. Bunu ilk defa gören insanlar çok şaşırıyor" dedi.
Mahalle sakinlerinden Halim Güngör Gürkan (70) ise, "Ben bu mahallede oturuyorum. Buraya gelen insanları görüyorum hepsi çok şaşırıyor. Ağacın gövdesini inceliyorlar. Bazen 2 kişi birleşip, gövdesini sarmaya çalışıyor. Ağaçla birlikte fotoğraf çektiriyorlar. Mahallemiz için güzel bir şey bu" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------
Ağaçtan görüntü
MCBÜ Öğretim Görevlisi Saffet Çelebi röp.
Vatandaş Halin Güngör Gürkan röp.
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,
===================
Tabiat Müzesi 10 binden fazla obje ile öğretiyor
Ege Üniversitesi bünyesinde 1973 yılından bu yana hizmet vermekte olan Türkiye'deki üniversiteler içindeki tek Tabiat Tarihi Müzesi Uygulama ve Araştırma Merkezi, ilkokuldan üniversiteye birçok öğrenciye tabiat tarihini yaşayarak öğretmeye devam ediyor. Müzede en çok ilgiyi ise; yapay Tyrannosaurus Rex (Kral Dinozor) iskeleti, doldurulmuş hayvanlar ve büyük boyutlardaki hayvan iskeletleri çekiyor.
İzmir'de Ege Üniversitesi bünyesinde 1973 yılından beri doğayı gerçekleriyle topluma tanıtan Tabiat Tarihi Müzesi Uygulama ve Araştırma Merkezi, gençlerin ve yetişkinlerin eğitimine katkıda bulunmaya devam ediyor. Türkiye'deki üniversiteler içindeki tek tabiat tarihi müzesi olma özelliğine sahip olan müze, içinde bulundurduğu 10 binden fazla obje ile evrenin ve yaşamın evrimini belgelerle geçmişten bugüne aktarıyor. 7'den 70'e herkesin ilgisini çeken müzede; jeolojik, paleontolojik ve biyolojik çalışmalar sonucu toplanmış fosiller, kayalar, mineraller ve yaşayan canlılara ait objeler sergileniyor. Müzeye düzenlenen gezilerde öğrencilerin ilgisini en çok 67 yıl önce Amerika'da yaşamış, 12 metre uzunluğundaki yapay Tyrannosaurus Rex (Kral Dinozor) iskeleti çekiyor. Paleontoloji galerisinde bulunan 3 bin 500 yıl öncesine ait 'Elephas maxima asurus' (Maraş Fili) iskeleti ve 'Physeter catodon' (Kaşalot Balina) iskeleti ise, büyüklükleri nedeni ile ziyaretçiler tarafından dikkatle inceleniyor. Özellikle ilkokul ve ortaokul seviyesinde çocuklar, okul gezisi ile geldikleri müzede daha önce hiç görmedikleri hayvanların iskeletlerini ve fosillerini şaşkın bakışlarla yakından inceliyor. Kuşlardan farelere, panterden geyiğe birçok doldurulmuş hayvanın sergilendiği müzeye Bodrum'dan gelen yaklaşık 100 geyik ve aslan kafatası ise bir hafta sonra müzede yerini alacak.
'MÜZEDE İLK KEZ BİZDE TANIMLANMIŞ TÜRLER VAR'
Ege Üniversitesi Zooloji Bölümü Öğretim Üyesi Tümel Tanju Kaya, yabancıların gözünün fosullarda olduğunu belirterek, müzede bilimsel çalışmalar da yapıldığını dikkat çekti ve şöyle dedi:
"Geçen sene müzeye 4 öğretim üyesi odası yaptırıldı. Burasının aynı zamanda bir araştırma merkezi olması da çok önemli. Engelli asansörümüz yapıldı ve bunun ne kadar önemli olduğunu yeni fark ettim. Yaptırıldıktan sonra engelli bireylerin büyük ilgisiyle karşılaştık. Müzemizde ilk kez bizde tanımlanmış, holotip dediğimiz örnekler var. Yeni bulunan cins ve türler var. Örneğin Sabuncubeli'nde bulunan bir karnivora 'İzmirictis cani' adı verildi. Türkiye'de tüm jeolojik dönemlere ait fosil örneği var. Yabancıların gözü bizim fosillerimizde. Yabancı ortaklarımızla da çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları çeşitli yayınlarla bilim dünyasına tanıtıyoruz."
Müzeyi ziyarete gelen üniversite öğrencisi Ayşenur Doğru (20), "Daha önce tabiat tarihi konusunda fazla bilgim yoktu, araştırmamıştım. Buradaki objeleri görmek bana birçok şey öğretti. Doldurulmuş hayvanlar hakkında düşüncem farklıydı, buraya geldiğimde değişti. Çünkü ben onların öldürülerek doldurulduğunu düşünüyordum. Kendiliğinden ölen hayvanların doldurulduğunu öğrenince bakış açım değişti" dedi.
Öğretmenleri ile birlikte müze gezisine gelen 4'üncü sınıf öğrencisi Ceren Sarıçam (10), "Burada gerçekten çok güzel şeyler var. Çok güzel fosiller gördüm. En çok fil ve dinozor fosilleri ilgimi çektiö şeklinde konuştu. Alparslan Dalkılıç (10) ise, "Müzeye ilk defa geliyorum. Daha önce hiç görmediğim, adını bile duymadığım hayvan fosilleri gördüm. Derste öğrendiklerimizi burada görüyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------
-Müzeden genel ve detay görüntüler
-Müzeyi gezen öğrencilerden genel ve detay görüntüler
-Anons
-Müzedeki fosillerden ve iskeletlerden görüntü
-Tanju Kaya ile röp.
-Ziyaretçilerle röp.
Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Hande NAYMAN/İZMİR,
===================
Ultraslan'dan şehit Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a vefa
Ultraslan Uni Kafkas ve Ultraslan Kars taraftar grupları 24 Ocak 2001'de uğradığı suikast sonucu şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan adına kütüphane açtı.
Kars Kafkas Üniversitesi'nde Galatasaraylıların kurduğu Ultraslan Uni Kafkas ve Ultraslan Kars taraftar grupları, merkeze bağlı Hacı Halil Köyü İlkokulu'na yardım eli uzattı. Ultraslan Uni Kafkas Başkanı Tamer Nebioğlu, Ultraslan Kars Başkanı Uğurcan Irak ile birlikte 25 taraftar, 35 öğrencisi bulunan köy okulunun dış cephe duvarını boyadı. Duvarlara çeşitli resimler çizen gençler, daha sonra okulun bir sınıfını kütüphaneye dönüştürdü. Yanlarında getirdikleri malzemelerle kısa sürede sarı-kırmızı renge boyadıkları kütüphaneyi tamamlayan gençler, rafları da kitapla doldurdu. Galatasaraylı gençler, okulun kütüphanesine 1993 yılında 1'inci sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilerek Kars'a atanan ve 24 Ocak 2001'de Diyarbakır'da uğradığı suikast sonucu şehit olan Gaffar Okkan'ın ismini verdi. Şehit Okkan'ın görev yaptığı yerlerde çocuk ve gençlere büyük önem verdiğini belirten Galatasaraylı gençler, kurdukları kütüphaneye ismini vererek onu da anmak istediklerini söyledi. Ultraslan üyesi gençler, öğrencilere kırtasiye yardımında da bulundu.
Okuldaki çalışmalarını tamamlayan gençler, daha sonra küçük öğrenciler için bahçede minyatür bir futbol sahası oluşturdu. Futbol sahasına kale de yapan gençler, ilkokul öğrencileriyle maç yaptı.
Görüntü Dökümü
------------
-Taraftarların okul duvarını boyaması
-Köyden genel görüntü
-Duvar boyamadan genel ve detaylar
-Boyaların hazırlanması
-Okulun tabelası
-Duvar boyayan gençlerden görüntü
-kütüphanenin hazırlanması
-Boyası tamamlanan okul duvarının görüntüsü
-Okul önünde toplanan öğrenci ve taraftarlar
-Öğrencilere kırtasiye malzemesi verilmesi
-Kütüphaneye kitapların yerleştirilmesi
Haber-Kamera: Salih TEKİN - KARS
============================
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?