Dha Yurt Bütlteni-2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bütlteni-2

Dha Yurt Bütlteni-2

Şehit polis tören Furkan Demir için Diyarbakır'da tören (1)Diyarbakır'da pazartesi günü PKK'lı teröristlerin bombalı saldırısında ağır yaralanan ve dün tedavi gördüğü hastanede şehit olan polis memuru Furkan Demir için Diyarbakır'da uğurlama töreni yapıldı Şehit polis, memleketi Nevşehir'de...

20.01.2017 09:44
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şehit polis tören Furkan Demir için Diyarbakır'da tören (1)

Diyarbakır'da pazartesi günü PKK'lı teröristlerin bombalı saldırısında ağır yaralanan ve dün tedavi gördüğü hastanede şehit olan polis memuru Furkan Demir için Diyarbakır'da uğurlama töreni yapıldı Şehit polis, memleketi Nevşehir'de toprağa verilecek.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: DİYARBAKIR

================================================

228 DEAŞ hedefi vuruldu, 23 terörist öldürüldü

SURİYE'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda, terör örgütü DEAŞ'a ait 228 hedef karadan ve havadan Türk ve koalisyon jetleri tarafından ateş altına alınarak imha edildi, 23 terörist etkisiz hale getirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 150 günden bu yana sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda, Özgür Suriye Ordusu, karadan ve havadan sağlanan ateş desteği ile Suflaniyah meskun mahallinde kontrolü sağladı. Harekatta karadan hedef tespit vasıtalarıyla 205, havadan ise Türk ve koalisyon ülkelerine ait jetler tarafından 23 DEAŞ hedefi bombalandı. Gün içerisinde 23 teröristin etkisiz hale getirildiği harekatın son durumuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan bilgilendirmede şöyle denildi: "Muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları'nın, karadan ve havadan sağlanan yoğun ateş desteği ile planlı ileri harekatı devam etmiş, Suflaniyah meskun mahallinde kontrol sağlanmıştır. Hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 205 DEAŞ hedefine ateş destek vasıtaları ile atış yapılarak bölgedeki terörist grupların faaliyetleri baskı altına alınmış; DEAŞ mensuplarınca kullanılan barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta kontrol tesisleri, silah ve araçlarından bir kısmı imha edilmiş, bir kısmı ise kullanılamaz hale getirilmiştir. Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından Bab, Bzagah, Kabbasin güneyi ve Suflaniyah bölgelerinde tespit edilen 19 DEAŞ hedefine yönelik düzenlenen hava harekatı sonucunda, barınma yeri olarak kullanılan 13 bina ve 1 araç imha edilmiştir. Koalisyon hava unsurları tarafından, muhalif unsurlara destek sağlayan unsurlarımızın Tadif ve Bzagah'ta tespit ettiği DEAŞ hedeflerine, yapılan koordinasyon sonucunda 4 hava harekatı düzenlenmiştir. Gün içinde, icra edilen harekat kapsamında tespiti yapılan 23 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirilmiştir. DEAŞ'tan temizlenen bölgelerde muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timlerimiz tarafından 49 el yapımına imha edilmiş, harekatın başından bugüne kadar çoğu tuzaklanmış 3 bin 14 el yapımı patlayıcı ve 43 mayın kontrollü olarak etkisiz hale getirilmiştir."

Görüntü Dökümü

------------------------

-ARŞİV

-Hava harekatı görüntüleri

Haber: ANKARA - GAZİANTEP

===============================

Bursa'da ByLock kullanan 11 asker adliyeye sevkedildi

BURSA'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, gözaltına alınan 11 subay ve astsubay bu sabah adliyeye sevk edildi.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından örgütün TSK'daki yapılanmasına yönelik geçen 11 Ocak'ta eş zamanlı operasyon gerçekleştirdi. Yapılan operasyonda subay ve astsubay olan 11 şüpheli gözaltına alındı. Bursa İl Jandarma Komutanlığındaki görevlerinden uzaklaştırılan askerler, Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alındı.

Örgütünün kriptolu haberleşme sistemi 'ByLock' programını kullandığı belirlenen 11 askerin sorgulamaları tamamlandı. Şüpheliler bugün terör örgütü üyesi olmak suçundan adliyeye çıkartıldı.

Görüntü dökümü

Zanlılar adliyeye çıkartılırken

Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN/ BURSA,-

============================================

Adana merkezli 5 ilde FETÖ operasyonu: 36 gözaltı

ADANA merkezli 5 ilde Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik gerçekleştirilen operasyonda 'Bylock' kullandığı öne sürülen 3'ü emniyet müdürü 36 polis gözaltına alındı.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 'Bylock' kullandığı iddia edilen polislere yönelik Adana merkezli Antalya, Kırşehir, Kayseri ve Denizli'de 36 adrese baskın düzenlendi. Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube ekiplerince gerçekleştirilen operasyonda, 3'ü emniyet müdürü 13'ü komiser 36 polis gözaltına alındı. Adana'da gözaltına alınan şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, diğer illerde gözaltına alınan şüphelilerin ise aynı gün içinde Adana'ya getirileceği bildirildi.

Görüntü Dökümü

--------------------

Adli Tıp Kurumu'nun dış görüntüsü ve tabelası

Gözaltına alınan şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi

Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

=============================================

Bolu'da FETÖ soruşturmasında 22 tutuklama

BOLU merkezli 5 ilde gerçekleştirilen FETÖ/PDY operasyonlarında gözaltına alınan 29 kişiden 9'u polis 22 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, örgütün gizli haberleşme programı 'ByLock' kullandıkları tespit edilen 32 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri tarafından Bolu, Düzce, Ankara, Elazığ ve Eskişehir'de belirlenen adreslere eş zamanlı operasyonlar yapıldı. Polis, memur, akademisyen, öğretmen ve özel sektör çalışanlarının bulunduğu 29 kişi gözaltına alındı.

Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından dün iki grup halinde adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgularından sonra tutuklanma talebiyle gece saatlerinde nöbetçi mahkemeye sevk edilen şüphelilerden 4'üncü sınıf emniyet müdürleri H.K., Z.Ü., emniyet amiri M.Ç., komiser yardımcıları M.Y., E.T., polis memurları S.S., D.Ç., M.S., C.S., ile H.D., N.D., S.Y., E.F.T., M.Ş.E., N.G., M.S., M.A., H.T., Ö.Ö., H.Ş., S.Ç., T.A. tutuklandı. Şüphelilerden komiser yardımcısı C.Ö., polis memurları E.K., M.B., H.S., A.F.T., otobüs şoförü B.T. ile T.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Haber: Mutlu YUCA/BOLU, -

===============================================

Adana'da DEAŞ ve TKP operasyonu: 15 gözaltı

ADANA'da terör örgütü DEAŞ ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyelerine yönelik operasyonda 15 kişi gözaltına alındı.

Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgüttü DEAŞ ile Türkiye Komünist Partisi üyelerine yönelik çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon yaptı. Emniyetin diğer birimlerinin de destek verdiği operasyonda, DEAŞ üyesi olduğu iddia edilen 10 kişi ile TKP üyesi 5 kişi gözaltına alındı.

Şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

--------------------

Emniyet Müdürlüğü önünde bekleyen polis araçları

Operasyon noktasına giden zırhlı polis araçları

Operasyonun yapldığı adrese giren polisler

Arama yapılan adresin önünde bekleyen zırhlı polis araçları

Uzun namlulu silahla güvenlik önlemi alan özel harekat polisinden görüntü

Gözaltına alınan şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi

Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

=================================================

Amcaoğlunun işyerini basıp kurşun yağdırdı: 1 ölü, 2 yaralı

KONYA'da izinli olarak çıktığı açık cezaevinden firar eden 23 yaşındaki Çetin Uzundere, aileler arasında çıkan dedikodu nedeniyle amcaoğlu ve aynı zamanda eniştesi 26 yaşındaki Cengiz Uzundere'yi sahibi olduğu birahenede 5 kurşunla vurarak öldürdü. Olay sırasında müşteri olarak bulunan 2 kişide yaralandı.

Olay, dün saat 18.00 sıralarında merkez Meram İlçesi Abdülaziz Mahallesi Yavuz Selim Caddesi üzerinde bulunan bir birahanede meydana geldi. İddiaya göre sahibi olduğu birahenede müzisyenlik yapan Cengiz Uzundere, işyerinde oturduğu sırada içeri kayınbiraderi ve aynı zamanda amcaoğlu olan Çetin Uzundere girdi. Daha önceden aralarında çıkan dedikodular nedeniyle husumet bulunan Cengiz Uzundere, tabancasını çıkartarak ateş etmeye başladı. Bunun üzerine Çetin Uzundere de silahını çıkartarak karşılık verdi.

PEŞİNDEN GİDİP ATEŞ ETMEYE DEVAM ETTİ

Çatışma esnasında işyerinde bulunan çalışanlar ve müşteriler kaçışmaya başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Cengiz Uzundere, kanlar içinden biraheneden dışarı kaçtı. Amcaoğlunun peşini bırakmayan Çetin Uzundere dışarda da ateş etmeye devam etti. Cengiz Uzundere kanlar içinde yerde kalırken, Çetin Uzundere mermisinin bitmesi üzerine olay yerinden hızla uzaklaştı. Çıkan çatışmada Uzundere'nin yanısıra müşteri olarak bulunan Mevlüt Bölük belinden, Mehmet Hassatıcı ise kaşından yaralandı.

VÜCUDUNA 5 KURŞUN İSABET ETMİŞ

Çevredekilerin ihbar etmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Vücuduna 5 mermi isabet ettiği belirlenen Cengiz Uzundere, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Tedavileri devam eden diğer iki yaralının ise hayati tehlikelerinin olmadığı belirtildi.

KENDİSİDE KOLUNDAN VURULMUŞ

Olay sonrası Cinayet Büro Amirliğine bağlı ekipler, şüpheli Çetin Uzundere'yi yakalamak için çalışma başlattı. Polis, yapılan çalışma sonrası şüpheliyi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Çatışma esnasında kolundan yaralandığı belirtilen Uzundere, tedavi edilmek üzere Numune Hastanesi'ne götürüldü. Tedavisi yapılan Uzundere, daha sonra ifadesi alınmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Uzundere'nin işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

-----------------

Olay yerinden detay

Şüphelinin sağlık kontrolüne getirilmesi

: Haber- Kamera: Tolga YANIK- Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))

===================================

Kürtaj sırasında kesilen bağırsağın sorumlusu bulunamadı

DİYARBAKIR'da iki aylık hamile olduğu sırada bebeğini kaybeden ve Dicle Üniversitesi'ne yatırılan Fatma Karakaş'ın kürtaj sırasında bağırsağında 3 santimetrelik kesik oluştu. Suç duyurusu üzerine soruşturma başlatan savcılık, YÖK yasası uyarınca görevsizlik kararı vererek, dosyayı Dicle Üniversitesi'ne gönderdi. Yapılan ön incelemede hekimlerin hatası olmadığı gerekçesiyle soruşturmaya yol açacak kusur tespit edilemediğine karar verilince, Karakaş ailesinin avukatı Mehmet Koyuncu 45 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. 10 gün yoğun bakımda kalan ve uzun süre bağırsakları vücudunun dışında yaşayan 3 çocuk annesi Fatma Karakaş, bir daha çocuk sahibi olamayacağı için çok üzgün olduğunu söyledi.

Bağlar ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi, 43 yaşındaki Fatma Karakaş, 2 aylık hamile olduğu 17 Şubat 2015 günü rahatsızlanınca özel hastaneye kaldırıldı. Karnındaki bebeği kaybettiği tespit edilen Karakaş, yeterli teçhizat olmadığından bebeğin alınması için Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Servisi'ne gönderildi. İddiaya göre; Karakaş'a burada ölü bebeği doğal yollarla düşürmesi için 4 gün ilaç tedavisi uygulandı. 4 gün sonra ameliyat edilen Karakaş'ın karnındaki bebek alınırken, bir gün sonra karnında anormal derecede şişlik ve ağrı oluştu. Bunun üzerine yeniden ameliyata alınan Karakaş'a iddiaya göre; bağırsağında makas kesiği oluştuğu ve bunun dikilmesi için yeniden operasyon yapıldığı söylendi. İkinci ameliyattan sonra 10 gün yoğun bakımda kalan Karakaş, bir ay sonra taburcu edildi. Uzun bir süre bağırsakları vücudunun dışında yaşayan ve tedavisi devam ettiği için yatalak olan Karakaş'a tuvalet ihtiyacını gidermesi için hortum ve poşet bağlandı. Operasyon sonrası bir daha çocuğu olamayacağı öğrenilen Karakaş, daha sonra sağlığına kavuşmak için 2 ameliyat daha geçirdi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Tedavinin devam ettiği 2015 yılı Nisan ayında, Karakaş ailesinin avukatı Mehmet Koyuncu doktorlar hakkında "Taksirle yaralama" ve "Görevi kötüye kullanma" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde müvekkilinin gerekli ilaç bulunmadığı için karnındaki ölü bebek ile 4 gün bekletildiğini belirten Koyuncu, "İlaç bulunduktan sonra bebek alınmış, sonraki gün müvekkilin karnı şişmiştir. Kontrolllerde müvekkilin operasyon sırasında makas ile bağırsağının kesildiği teşhisi konmuş ve derhal ameliyata alınmıştır. Ölü bebeğin alınması sırasında dikkat ve özen gösterilmediğinden bağırsağı kesilmiş ve hayati tehlike atlatacak şekilde yaralanmıştır"dedi.

SAVCILIK GÖREVSİZLİK, ÜNİVERSİTE SORUŞTURMAYA GEREK OLMADIĞI KARARI VERDİ

Olayla ilgili soruşturma başlatan savcılık, 30 Nisan günü şüphelilerin YÖK yasasına tabi öğretim üyesi ve kamu görevlisi olduğunu, soruşturmanın disiplin amirlerince yapılması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı verip, dosyayı Dicle Üniversitesi'ne gönderdi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı ise 2015 yılı Haziran ayında olayla ilgili inceleme başlatarak, Fatma Karakaş'ı ifade vermeye çağırdı. Araştırmanın ardından Doç.Dr.Mehmet Hanifi Okur ve Prof.Dr. Selçuk Otçu tarafından hazırlanan inceleme raporunda şu ifadelere yer verildi, "Daha önce 3 kez sezeryan edilen davacının iddiaları mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksundur. Hastada bu bölgede yapışıklık olma ihtimali yüksektir. Dolayısıyla bu tür hastalarda kürtaj esnasında oluşabilecek uterus perforasyon (yırtık) riski yüksektir. Bu risk göz önüne alınarak medikal tedaviye yanıt vermeyen hastaya cerrahi küretaj planlanmış, kürtaj sonrası sıkı takibe alınmış ve taburcu edilmemiştir. Oluşan komplikasyonlarda hekimlerin hatası ve kastı yoktur. Soruşturmaya yol açacak kusur tespit edilmemiştir"

ESKİ REKTÖR SARAÇ: UYGULANAN TEDAVİ İLME VE FENNE UYGUN

Raporun ardından 8 Kasım 2015 günü Fatma Karakaş'a bir yazı gönderen eski Rektör Ayşegül Jale Saraç, herhangi bir ihmal söz konusu olmadığından görevliler hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığı kanaatine varıldığını belirtti. Bunun üzerine Karakaş ailesinin avukatı Mehmet Koyuncu Dicle Üniversitesi'ne dilekçe ile başvurarak sağlık hizmetindeki kusur nedeniyle 130 bin lira maddi ve manevi tazminat talep etti. Karakaş'ın bağırsağının kesilmesine sebebiyet veren ameliyat ekibinin kusurlu olduğunu belirten Koyuncu, müvekkilinin hayati tehlike atlattığını kaydetti. Avukat Koyuncu'nun tazminat talebine cevap veren eski Rektör Ayşegül Jale Saraç, hastaya uygulanan tedavinin ilme ve fenne uygun olduğuni belirterek, tazminat talebinin karşılanmasının hukuken mümkün görülmediğini kaydetti.

ÜNİVERSİTE BAĞIRSAĞI KESİLEN KADINI SUÇLADI: GEBE KALARAK KENDİNİ RİSKE ATTI

Üniversiteye yaptığı tüm başvurular reddedilen Avukat Mehmet Koyuncu, 18 Eylül 2015 tarihinde İdare Mahkemesi'ne 45 bin liralık tazminat davası açtı. Fatma Karakaş'ın bağırsakları vücudunun dışında çekilmiş fotoğraflarını da dosyaya sunan Koyuncu, müvekkilinin tazminat talebinin kabul edilmesini istedi. Başvuru üzerine mahkeme Dicle Üniversitesi'nden konu ile ilgili savunma göndermesini istedi. Dicle Üniversitesi'nden mahkemeye gönderilen savunmada olayda herhangi bir kusurlarının olmadığı belirtilerek, "Ağır kusur, yanlış teşhis ve tedavi iddiaları asılsız ve mesnetsizdir. Hasta ve yakınına risk hakkında bilgi verilmiş olup imza ve rızaları alındıktan sonra operasyon yapılmıştır. Mevcut durum dikkatsizlik veya özensizlikten değil operasyonun kendi riskinden kaynaklannmıştır. Hastanın daha önce 3 kez sezeryan nedeni ile hastanemize gönderildiği, daha önce de karnında bebeğinin öldüğü, ilaç tedavisi uygulandığı, tedaviye cevap vermesi nedeni ile cerrahi işleme gerek olmadan düşüşünü yaptığı, hastanın 18.02.2015 tarihindeki başvuruda verdiği son adet tarihinden 45 gün önce yine riskli bir gebeliğinin sonlandırıldığı, lohusalık dönemi biter bitmez hastanın tekrar gebe kalarak kendini riske attığı ve bunun göz ardı edilmemesi gerektiği düşünülmektedir. Söz konusu durum tıbbı literatür destekli komplikasyondur. Hizmette kusur olmadığı tespit edilmiştir. Doktor hatası olarak kabul edilebilecek bir kusur yoktur. Sebepsiz zenginleşme teşkil edecek şekilde fahiş parasal oranlarda tazminat talep edilmesi hukuk bilimi ile çelişmektedir"

BAĞIRSAK YARALANMALARI OLABİLECEK KOMPLİKASYONDUR

Kürtaj operasyonunu yapan ekibin sorumlusu olan Yrd.Doç.Dr. Abdülkadir Turgut olayla ilgili verdiği ifadede hastaya küretaj ile gebelik tahliyesi yapıldığını belirterek, "Hasta işlem sonrası çok kısa aralıklarla takibe alınmıştır. Oluşan komplikasyon tespit edilerek 24 saat içinde gerekli müdahale yapılarak hasta şifa ile taburcu edilmiştir. Küretaj sonrası barsak gibi iç organ yaralanmaları olabilecek bir komplikasyondur. Yapılan işlem her ne kadar ultrasonografi kontrolünde bile olsa, içini göremediğiniz kör bir organda yapılan kazıma işlemidir"dedi.

Üniversite'den gönderilen savunma yazısının ardından Avukat Mehmet Koyuncu'nun talebi üzerine mahkeme dosyayı kusur tespiti için Adli Tıp Kurumu'na gönderdi.

YAŞAYACAĞIMA İNANMIYORDUM

Ameliyattan sonra yarım insan olduğunu söyleyen Fatma Karakaş, "Sağlamdım beni öldürdüler. Şu anda ev işi bile yapamıyorum. Sürekli nefesim kesiliyor.4 tane ameliyat geçirdim. Çocuğun sezaryan ile alınmasını istedim, kabul etmediler. Kürtaj yaptılar ve bağırsağımı kestiler. Sonra ameliyata aldılar. Ameliyat 9 saat sürdü. Yaşayacağıma inanmıyordum. Komşularım gelip işlerimi yapıyor. Çocuğumu bile yıkayamıyorum. Yarım insan oldum. 1.5 yıl poşetle gezdim. Ölü gibiydim"dedi.

Davalarından geri dönmeyeceklerini belirten Fatma Karakaş'ın eşi Mehmet Karakaş ise, "Eşimi hastaneye götürdük. Çocuğu alırken bağırsağına makas vuruyorlar. 1.5 yıl bağırsağı dışarıda kaldı. 2-3 ameliyat geçirdi. Şu an halen ağrıları var. Davamızdan vazgeçmiyoruz. Sonuna kadar gideceğiz. Çocuğu aldıktan sonra karın ağrısı başladı. Hemen ameliyata alındı. Artık çocuğumuz da olmayacak"dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Fatma Karakaş'ın ev işi yapması

Eşiyle oturmaları

Mehmet Karakaş ile röportaj

Fatma Karakaş ile röportaj

Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -

======================================

Facebook'taki paylaşımdan etkilenip, karaciğerinin bir parçasını verdi

İZMİR'de, 1 çocuk annesi 31 yaşındaki Nesrin Özdemir, kalp nakilli bir yakınının karaciğer nakli olması gereken bir genç kızın çaresizliğini paylaştığı Facebook'taki yazıdan etkilenip, gönüllü donör oldu. Karaciğerinden bir parça vererek üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Büşranur Balcıoğlu'na ikinci hayatın kapılarını açan Özdemir, "Büşra artık benim ikinci çocuğum" dedi.

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde yaşayan Büşranur Balcıoğlu, yaklaşık 3 ay önce mide bulantısı, kusma, gözlerinde, cilt renginde sararma şikayetleriyle hastanelik oldu. Önce Salihli'de bir özel hastaneye başvuran genç kıza, Hepatit A'ya bağlı sarılık geçirdiği söylendi. Hastane serüveni böyle başlayan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Akseki Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencisi Büşranur Balcıoğlu, tedavi için Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi'ne gitti.

Daha sonra da İzmir'e gelerek önce 23 gün Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, ardından bir ay Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yattı. Büşranur'un karaciğer nakli olması gerektiğine karar verilirken, adı kadavra listesine yazıldı. Ancak acil nakil gereken Balcıoğlu'na geçen kısa sürede bağış çıkmazken, ailesinden canlı verici arandı, bulunamadı.

KALP NAKİLLİ ÇAĞRIYI PAYLAŞTI

Aile büyük çaresizlik yaşarken, Büşranur Balcıoğlu'nun ablası Arzu Cora, kardeşinin çaresizliğini sosyal paylaşım sitesi facebook'ta dile getirdi. Bu mesajı Arzu Cora'nın 3 yıl önce kalp nakli olan ve sağlıkla ikinci hayatını yaşayan Alaşehirli arkadaşı 30 yaşındaki Yüksel Çoban ve yanı sıra, çok sayıda arkadaşı kendi hesaplarından paylaştı. Çağrı yankı uyandırırken, ilk ses Yüksel Çoban'ın yakınlarından geldi.

Çoban'ın kuzeninin eşi Nesrin Özdemir, bu çaresizlikten etkilendi. Özdemir uygun olduğu takdirde verici olabileceğini söylerken, tetkikler ve etik kurul prosedürü başladı. Büşranur Balcıoğlu, bu gelişmeler üzerine nakil için İzmir Kent Hastanesi'ne yatarken, Nesrin Özdemir'in donörlüğü de kesinleşti.

Nakil operasyonu İzmir Kent Hastanesi'nde Doç. Dr. Murat Kılıç ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz başkanlığındaki iki ekip tarafından geçen 4 Ocak'ta gerçekleştirildi. Başarıyla geçen operasyonun ardından Nesrin Özdemir taburcu olurken, Büşranur Balcıoğlu'nun da birkaç güne kadar taburcu edileceği belirtildi.

"NESRİN ABLA, İKİNCİ ANNEM"

Babasını 10 yıl önce kaybeden Büşranur Balcıoğlu, kaybettiği yaşama umuduna ablasının sosyal medyada paylaştığı bir mesajla kavuşup, yeni bir hayata başlarken, "Nesrin abla benim artık ikinci annem. Bana yeni bir hayat verdi, minnettarım. Hastalığım nedeniyle ara vermek zorunda kaldığım okuluma dönmek istiyorum. Bir başka büyük arzum ise ilkokuldan beri hiç bırakmadığım, okul takımında da oynadığım voleybola yeniden başlamak" dedi. Genç kızın annesi Ayşe Balcıoğlu ve ablası Arzu Cora da Özdemir'e minnettar olduklarını söyledi.

"ANNE OLUNCA İNSAN OLAYLARA FARKLI BAKIYOR"

Bir şirkette muhasebe sorumlusu olarak çalışan 1 çocuk annesi Nesrin Özdemir, yaşanan süreci şöyle anlattı: "25 gün önce facebook'ta Yüksel Çoban bir mesaj paylaştı. Yüksel üç yıl önce kalp nakli geçirdi. O süreçte ailesinin hep yanındaydım, baştan sona gördüm o ailesinin çaresizliklerini. Onun internette yaptığı paylaşımı görünce kan arandığını sandım. Sabah Yüksel'i arayıp, kana ihtiyaç varsa vereyim dedim. Karaciğere ihtiyaç olduğunu söyledi. Benim niyetimi anlayınca, 'İlk önce biraz araştır' dedi. Araştırdım, çok riskli bir süreç olmadığını öğrendim. Eşimle konuştum, o da destekledi. Bunun üzerine Yüksel'le konuşup, Büşranur'un ablasıyla temasa geçtim. Yabancı biri olduğum için prosedür epey sürdü. Bana etik kurulda Büşranur'u nereden tanıdığımı sordular. Evli olduğuma, çocuğumun bulunduğuna dikkat çekip, riskli olabileceğini vurguladılar. Hatta 'Vücudunda ameliyat izi olacak' dediler. Ben zaten organlarımı bağışlamak istiyordum. O yüzden başvurdum ve sonuna kadar gittim. 31 yaşında 19 yaşında bir kızım oldu. Bundan sonra da görüşeceğiz, ciğerim o benim. Anne olunca herhalde olaylara biraz daha farklı bakıyor insan. Allah kimseyi çaresiz bırakmasın. Büşranur'un annesi benim bu şekilde gördüğüm ikinci anneydi. Allah çocuklarımıza dert vermesin. Oğlum Toprak 21 aylık. Ameliyat sonrası ağır kaldırmamam gerektiği için eşim hem bana, hem oğlumuza bakıyor."

İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç ise şunları söyledi:

"Büşranur 19 yaşında bir genç hastamız. Hastalığının sebebi tam belli değil ama akut karaciğer yetmezliği dediğimiz oldukça ağır bir durum bu. Bu hastalar çok hızlı nakil olmazlarla günler haftalar içinde kaybedilmeleri söz konusu. O nedenle çok hızlı nakil yapmamız gerekiyordu. Bu sebepten kadavra birkaç haftadır beklediği halde çıkmadığı için canlı vericiden acil olarak nakil oldu. Vericiyi taburcu ettik, Büşranur da birkaç güne taburcu olmaya hazır."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Büşra Balcıoğlu, hastalık sürecini, çaresizlik yaşadığı dönemleri, yeniden spora başlamak istediğini anlatırken,

-Nesrin Özdemir, nasıl verici olduğunu ve süreci anlatırken genel- detay görüntü

-Doç. Dr. Murat Kılıç operasyonla ilgili bilgi verirken

-Abla Arzu Cora cep telefonundan paylaştığı çaresizlik mesajını gösterirken, genel - detay görüntü

-Büşranur, Nesrin Özdemir doktorlarla birlikte.

Haber-Kamera: Yasin TİNBEK/ İZMİR,

===================================================

Annesini döven üvey babasını öldüren Fatma'ya 18 yıl hapis istemi

BURSA'da annesi Cemile Vural'ı dövdüğü gerekçesiyle tartıştığı üvey babası 41 yaşındaki Nihat Vural'ı bıçaklayarak öldüren ve elektronik kelepçeli ev hapsi verilerdikten sonra serbest bırakılan 20 yaşındaki Fatma Türkan'ın yargılamasına devam edildi. Cumhuriyet Savcısı, aşırı tahriki dikkate alarak genç kızın 12-18 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi.

Merkez Osmangazi İlçesi'de geçtiğimiz 2 Haziran günü meydana gelen olayda Fatma Türkan, babasından ayrılan annesi Cemile Vural'ın 2012 yılında evlendiği üvey babası Nihat Vural'ı, annesinin boğazına makas dayadığı gerekcesiyle bıçakla ağır yaraladı. Hastaneye kaldırılan Nihat Vural yaşamını yitirirken, gözaltına alınan Fatma Türkan 'adam öldürmek' suçundan çıkartıldığı mahkemece, cinayetin 'meşru savunma' ve 'zorunluluk' sonucu işlendiği kanaatine varılarak, 'meşru savunma sınırının aşılması' nedeniyle elektronik kelepçeli olarak ev hapsine alındı. Fatma Türkan bu cezasını Kütahya'da belirlediği adreste geçirmeye başladı.

Hakkında Bursa 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'Haksız tahrik altında adam öldürme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak' suçundan dava açılan Fatma Türkan ilk duruşmasında verdiği ifadesinde, "Üvey babam Nihat Vural, sadece anneme değil bana da şiddet uyguluyordu. Olay günü annemi dövdü. Bir elinde jilet diğerinde makas vardı. Makası annemin boğazına dayayınca çok korktum. Engel olmak istedim. Beni itince masa üzerindeki bıçağı alıp bir kez salladım. Ona isabet etmiş. Pişmanım" dedi.

Daha sonraki duruşmada ev hapsi kaldırılan tutuksuz sanık Fatma Türkan'ın yargılamasına devam edildi. Tutuksuz sanık Fatma Türkan'ın gelmediği Avukatı Özgür Abatay'ın hazır bulunduğu yargılamada mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı, aşırı tahrikin dikkate alınarak Fatma Türkan'a 12 ile 18 yıl arasında hapis cezası verilmesini istedi. Mahkeme, karar için ertelendi.

Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA, -

========================================================

Sahte kimlikle evlilik dolandırıcılığa dört gözaltı

MUĞLA'nın Milas ilçesinde, başkasına ait nüfus cüzdanına kendi fotoğrafını yapıştırırak, çiftçi M.D. (Mustafa Dağ) (22) ile evlenip, başlık parası adı altında 8 bin 500 lirasını dolandıran E.Y. (Ebru Yapıcı) (22) ile eşi Y.Y.'nin (Yılmaz Yapıcı) (33) de aralarında bulunduğu dört kişi jandarma tarafından gözaltına alınıp, adliyeye sevk edildi.

Milas'ın Türbe Akkovanlık Mahallesi'nde yaşayan M.D., geçen ay İzmir'in Kemalpaşa ilçesindeki bir kişi aracılığıyla tanıştığı, kendisini G.A. olarak tanıtan E.Y. (Ebru Yapıcı) ile evlendi. M.D., bu evlilik için 8 bin 500 lira başlık parası ödedi. Yeni evli çiftin kapısına dün (Çarşamba) jandarma geldi. Jandarma ekipleri, kapıyı açan M.D.'ye evinde E.Y.'yi zorla alıkoymaktan şikayet olduğunu söyledi. Ancak, M.D., evde bu isimde bir kişinin yaşamadığını söyledi. Bu sırada gelin G.A., jandarmalara E.Y.'nin kendisi olduğunu eşi Y.Y. ve K.K. (44) ve M.İ. (36) ile M.D.'yi dolandıklarını itiraf etti. E.Y., M.D. ile evlenirken bekar olan arkadaşı G.A.'nın nüfus cüzdanına kendi fotoğrafını yapıştırarak kullandığını da jandarmalara anlattı. E.Y., gözaltına alındı. E.Y.'nin ifadesinden yola çıkan jandarma, Y.Y. (Yaşar Yapıcı), K.K. (Kadir Karakaya), M.İ.'yi (Meryem İstek) de Milas'ta gözaltına aldı.Gözaltına alınan dört şüpheli, jandarmadaki işlemlerinin ardından bugün "Dolandırıcılık" ve "Resmi evrakta sahtecilik" suçlarından adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesinden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Oktay ÇAYIRLI/ MİLAS (Muğla),

===========================================

Hacizli araçları değiştiren kaportacı yakalandı

KAHRAMANMARAŞ'ta hacizli araçları aynı marka ve model pert araçlarla değiştiren kaportacı 41 yaşındaki Ökkeş K., polis tarafından operasyonla yakalandı.

Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü ekipleri değiştirilen araçlara yönelik olarak yaptığı çalışma sonunda Küçük Sanayi Sitesi'ndeki Ökkeş K.'nın iş yerine operasyon düzenledi. Yapılan aramada işyerinde pert kaydı olan 46 BY 733 plakalı 2010 model beyaz renkli kamyonetin, 48 haciz ve yakalaması bulunan 46 KH 120 plakalı 2011 model ve aynı renkteki kamyonetle değiştirildiği belirlendi.

Ekipler ayrıca iş yerinin çatısında parçalanmış bir otomobil buldu. Yapılan araştırmada aracın değiştirmeye hazır hale getirilmiş 18 haciz ve yakalaması bulunan 33 TC 539 plakalı 2011 model beyaz renkli otomobil olduğu ve Ökkeş K.'nın gizlemek için çatıya çıkardığı saptandı. Kamyonet ile değiştirilmek için hazır hale getirilmiş otomobil, emniyetin bahçesine çekilirken Ökkeş K. gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------

Polisler

Polislerin oto parçalarını dizmesi

Changeli araç ve parçalar

Asayiş Şube tabelası

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

================================================

Konuşma engelli taraftara, 'çirkin ve kötü tezahürat'tan ceza

SİVAS'ta oturan 44 yaşındaki işitme ve konuşma engelli İlhan Biçer, TFF 1'inci ligin 16'ıncı haftasında oynanan Sivasspor- Adana Demirspor maçında, tribünlerin çirkin ve kötü tezahüratta bulunması nedeniyle taraftara verilen 1 maç cezanın kendisine de uygulanmasına tepki gösterdi.

TFF 1'inci ligin 16'ıncı haftasında oynanan Sivasspor-Adana Demirspor maçında taraftarın kötü ve çirkin tezahüratta bulunması nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) tarafından Sivasspor'a ihtar cezası verildi. Ceza kapsamında, Maraton Alt Tribün D Blok, Maraton Üst Tribün D Blok ve Güney Alt Osman Seçilmiş Tribün D Blok'a giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine karar verildi. Tribünlere verilen bu ceza, karşılaşmayı 15 yaşındaki oğlu Cihan Biçer birlikte maraton tribünden izleyen doğuştan işitme ve konuşma engelli İlhan Biçer'i de etkiledi.

"İLK DEFA BÖYLE BİR CEZA ALDIM"

İşaret diliyle derdini anlatan ve bir firmada işçi olarak çalışan İlhan Biçer, bu hafta sonu Sivas'ta oynanacak Boluspor maçına bilet almak için gişeye gittiğinde kartının bloke olduğunu ve büyük şok yaşadığını belirterek, konuşamayan birinin bu cezadan etkilenmemesi gerektiğini söyledi. Maç esnasında hakemlere de hiçbir şey yapmadığını belirten Biçer, "Ben 1990 yılından beri iç sahada ve deplasmanlarda Sivasspor'u takip ediyorum. İlk defa böyle bir ceza aldım. Tribünden sahaya bir şeyler fırlatsam, cezayı hak edecek bir şey yapsam bir şey demezdim ama küfürden ceza almam yanlış. Sivasspor'u çok seviyorum. Maçı kaçıracağım için üzgünüm. Bu zamana kadar Sivasspor'un hiç bir maçını kaçırmadım. Hem bekarken hem evlendikten sonra hiçbir maçını kaçırmadım, hep gittim. Boluspor maçına gitmek isterdim. Gerçekten üzüldüm. Ama pazar günü yine de stada gidip içeri girmeyi deneyeceğim" dedi.

Oğlu Cihan Biçer ise, "Babamla beraber Adana Demirspor maçına gitmiştik. Taraftarların küfür ve hakaretinden dolayı Boluspor maçına giremeyeceğiz. Kartımız bloke edilmiş. Babam işitme ve konuşma engelli. Zaten bağıramıyor. Engelli tribünü de dahil hiç bir tribüne giremiyor. Ama yine de stadyuma gideceğiz. Babam orada yetkililerle, gerekirse kulüp başkanıyla görüşmeye çalışacak. Şikayette bulunacağız olmazsa evde izleyeceğiz. Ayrıca işitme engelliler için bir tribün açılmalı çünkü onlar da diğer taraftarlarla birlikte ceza alıyor. Çok yanlış bir şey bu. Babam gibi bu maçtan dolayı ceza alan 3-4 kişi daha var. Konuyla ilgili kulübü de aradık. 'Biz hiçbir şey yapamayız, bizim elimizde olan bir şey değil' dediler" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Engelli taraftarın oğluyla görüntüsü

-Passolig kartını göstermesi

-İşaret diliyle söyledikleri

-Oğlunun konuşmaları

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN/SİVAS,

===========================================

MNG'den Erzurum'a 400 milyon liralık AVM yatırımı

ERZURUM'da MNG tarafından yapımına başlanan, 400 milyon liralık alışveriş merkezinin inşaatında son aşamaya gelindi. Soğukların etkili olduğu kış mevsiminde çalışmaların devam ettiği merkezin bu yılın Eylül ayında hizmete girmesi planlanıyor. 160 bin metrekare kapalı alana sahip olan merkezde 175 işyeri ve 10 bin araçlık kapalı otopark bulunuyor. Doğu'nun en büyük AVM'si olan MNG Mall'da hem çocuklar hem de büyükler için 5 bin 500 metrekarelik bir yaşam alanı ayrıldı. AVM'nin Genel Müdürü Aydoğan Süer, "Doğu'da yapılan her türlü yatırım ekonomiye olan güvenin bir göstergesidir. Yaklaşık 400 milyon liralık bir yaırım bütcesine ship olan Erzurum MNG Mall ile sadece Erzurum'da değil Iğdır, Kars, Ardahan, Bingöl, Muş, Bayburt ve Ağrı'da yaşam standartlarını yükseltmeyi hedefliyoruz. Bölgenin en büyük yakırımı olan AVM'de yaklaşık 1500 gence uluslarası geçerliliği olan bir meslek edinme fırsatına dönüştürmeyi planlıyoruz" diye konuşu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Yapımıyı devam eden AVM'nin içinden ve dışındang örüntüler

-Genel Müdürü Aydoğan Süer ile röp

Haber-Kamera: Turgay İPEK/ ERZURUM,

==========================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bütlteni-2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement