Dha Yurt Bülteni - 1

1)liLİCE' DE BOMBALI EYLEMLERDE KULLANILMAK ÜZERE GASP EDİLEN 6 ARAÇ BULUNDU

Diyarbakır Valiliği, Lice İlçesine bağlı 18 köyde ilan edilen sokağa çıkma yasağından sonra önceki gün başlatılan operasyon kapsamında şimdiye kadar bombalı araç saldırılarında kullanılmak üzere önceden gasp edilmiş 6 araç, 350 kilo amonyşum nitrat ve toplam 795 kilo esrar ele geçirildiğini duyurdu. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Kulp, Lice, Hani ilçelerinin Kuzeyi ile Bingöl il sınırı arasında barınan ve kış üslenmesine giren, aralarında üst düzey örgüt yöneticilerin de bulunduğu değerlendirilen bölücü terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmek, PKK'lılar ile yasadışı uyuşturucu üretimi ve ticareti yapanlar arasında var olan bağı somut deliller ile ortaya koymak operasyon bölgesi içerisinde saklanan uyuşturucu maddeleri ve bunları gizleyenleri bularak adalete teslim etmek, bölgede bulunan yerleşim yerlerinde tespit edilen işbirlikçiler ve aranan şahısları yakalamak maksadıyla önceki gün operasyon başlatıldığı belirtildi. Açıklamada, 16 Komando Taburu, 742 Polis Özel Harekat personeli ve 558 Güvenlik Korucusu olmak üzere toplam 7 bin güvenlik personelinin katılımıyla önceki gün sabah saat 05.00'ten itibaren başlatılan 'Bayrak-41 Şehit J Asb Kd Çvş. Tolga Topçuoğlu' adı verilen operasyonda dün saat 17.00'ye kadar yapılan çalışmalar şöyle sıralandı: "Cumhuriyet Savcılığından alınan adlı arama kararlarına istinaden toplam 75 ev ve eklentilerinde icra edilen adli arama faaliyetinde, 5 adet ruhsatsız av tüfeği, 1 adet 7.65 Brovvning marka tabanca, 36 adet 7.65 Browning marka tabanca fişeği, 1 adet boş havan mühimmatı, 4 adet Uçaksavar mühimmatı boş kovanı, 1 adet hassas tartı, 2 adet el terazisi, 15 çift mekap ayakkabı, 10 koli torpil tabir edilen patlayıcı madde, 27 adet şemsiye, 27 adet kamuflajlı tişört, 350 kg amonyun nitrat, 18 adet leşker kıyafeti, 3 adet sırt çantası, 11 adet ısıtıcı, 1 adet çadır. 1 adet oksijen tüpü ile muhtelif miktarda sıhhi malzeme ve yaşam malzemesi ele geçirilmiş, BTÖ mensuplarınca yağmalanmayı müteakip, bombalı araç yapımında kullanılacağı yönünde istihbari bilgi bulunan 6 araç ele geçirilmiş, İl Emn Müdürlüğü personelince müşterek oluşturulan 28 Yol Kontrol Noktasında (YKN) yapılan kontroller neticesinde; 348 araç ve 1.641 şahsın sorgulaması yapılmış yapılan sorgulamalar sonucu haklarında suç kaydı bulunan 5 şahıs yakalanarak gözaltına alınmış, ayrıca Yoklama Kaçağı oldukları tespit edilen 31 şahıs yakalanarak 1111 Sayılı Askerlik Kanunu gereğince tebligatın yapılmasını müteakip serbest bırakılmış. BTO mensuplarına ait 6 barınak ve 4 sığınak tespit edilmeyi müteakip kullanılamaz hale getirilmiş, barınak ve sığınaklar içerisinde bulunan yaşam ve giyim malzemeleri Cumhuriyet Savcılığının talimatı gereğince yerinde imha edilmiştir Narko-terörizmle mücadele kapsamında; 343 kg toz, 452 kg kubar esrar olmak üzere toplam 795 kg uyuşturucu madde ele geçirilmiş olup ele geçirilen malzemeler Cumhuriyet Savcılığının talimatı gereğince muhafaza altına alınmıştır. Bölgemizde yaşayan vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara olumsuz hava ve iklim şartlarına rağmen, artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir."

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Operasyondan görüntüler

-Operasyona katılan güvenlik güçlerinden görüntü

-Muhabir Ferit Aslan ın anonsu

-Güvenlik toplantısı icin Liceye gelen Vali, emniyet Müdürü ve askeri yetkililerin görüntüsü

-Güvenlik toplantısından görüntü

-Bomba yüklü aracın infilak anı

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİYARBAKIR,

06.03.2017 - Haber Kodu : 170306140

================================================

2)CHP'Lİ ÖZEL: "DEVLET BAHÇELİ DIŞ HATLARDA ELİNDE BAVULU ÇOK UZUN BİR BEKLEYİŞ YAŞAR"

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'nın toplantıları iptal etmesi üzerine söylediği sözler ve Erdoğan'a destek veren, kendisinin de gelebileceğini söyleyen Devlet Bahçeli'yle ilgili "Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanıyla bir Almanya'ya gidecekse korkarım dış hatlar terminalinde elinde bavulu, gözü kapıda çok uzun bir bekleyiş yaşar" dedi. CHP Manisa Milletvekili ve Grup Başkanvekili Özgür Özel, Manisa'da Girişimci İşadamları Derneği üyelerini 16 Nisan'daki Anayasa referandumuyla ilgili bilgilendirdi. Toplantıya MAGİDER Başkanı Ayberk Aloğlu, CHP İl Başkanı Halil Tokul, CHP'li il yöneticileri ve üye işadamları katıldı. Ayberk Aloğlu, işadamları olarak siyasilerin 16 Nisan'daki anayasa değişikliği referandumunun içeriğiyle ilgili bilgi vermek için davet ettiklerini ve değişiklikleri birebir dinleyip, karar vermek istediklerini söyledi. Toplantıda konuşan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, yapılanın sistem değişikliği değil rejim değişikliği olduğunu savundu. Gücün tek bir elde toplanmaya çalışıldığını savunan Özel, bu rejimin siyasi obeziyete neden olacağını söyledi. İşadamlarına seslenen Özel, yeni sistemle birlikte paranın da bir yerde toplanacağını ve adaletsiz bir dağılım yaşanacağını anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Almanya'ya gider konuşurum" çıkışı ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "Sayın Cumhurbaşkanı eğer Avrupa'ya gitme kararındaysa yalnız değildir. MHP Genel Başkanı olarak ben de kendisiyle birlikte Avrupa'ya gelirim" sözleriyle ilgili konuşan Özel, şöyle dedi: " Türkiye'de fikrini söylemek isteyenlere son dakikada salon iptalleri, polis engelleri bahanesiyle düşünce özgürlüğünü kısıtlayanlara ne kadar karşıysak Almanya'nın yaptığı bu işe de o kadar karşıyız dedik. Almanya'nın bu tutumunu insan hakları konusunda el aleme verir talkımı, kendine verir salkımı şeklinde yaptığı önermeleri çürütecek ve kendilerini açığa düşürecek bir yaklaşım olarak ifade ettik. Daha sonra Hollanda'dan gelen yaklaşımlarda da tutumumuz değişmedi. Burada yapılan iş eğer düşünce özgürlüğünü ve fikrini söylemeye aykırı ise, biz her daim mağdurun yanında olduğumuz gibi düşünce özgürlüğü konusunda da bizim fikrimizi savunanlara özgürlük, karşı taraftakinin kısıtlamayı mübah görmemiz mümkün değil. En şok edici fikirlerin dahi savunulabilmeyi savunuyoruz. Türkiye'de bunu savunmayan AKP'nin Avrupa'daki hakkını da biz savunuyoruz. Gerçek demokratlığın gereği de budur."

"DEVLET BAHÇELİ ELİNDE BAVULUYLA UZUN BİR BEKLEYİŞ YAŞAR"

Almanya ile açıklamaların iç siyasete yönelik olduğunu savunan Özel, "Cumhurbaşkanının 'Almanya'ya gerekirse gelirim, dünyaya sizi rezil ederim' gibi açıklamaları vardı. Devlet Bahçeli'nin 'Ben de sizin yanınızda olurum' dediğini son dönem konumlanmasını pekiştirecek, iç siyasete yönelik bir hamle olarak görüyorum. Eğer Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanının 'Ben Almanya'ya gideceğim' yaklaşımını samimi bulup, peşine takılıyorsa ona bazı şeyleri hatırlatmak gerekir. Eğer Devlet Bahçeli heyecanlanıyor ve ona eşlik etmek istiyorsa Sayın Devlet Bahçeli'nin hafızasını tazelememiz lazım. Bu Cumhurbaşkanı Mavi Marmara gemisine binip, Mavi Marmara mağdurları ile Gazze'ye gidiyordu. Bir ay içinde yaparım dedi, üzerinden bunca zaman geçti. Mavi Marmara Davası ne oldu? İsrail'le yapılan anlaşmaya kurban gitti, Cumhurbaşkanı Gazze'ye hala gidecek. Suriye'de Emevi Camii'ne Cuma namazına gitme niyetinde olanların Süleyman Şah türbesini bir gece yarısı hem de devlet dışı unsurlarla taşıdığını unutmasın. O yüzden Bahçeli, Cumhurbaşkanıyla bir Almanya'ya gidecekse korkarım dış hatlar terminalinde elinde bavulu, gözü kapıda çok uzun bir bekleyiş yaşar. Cumhurbaşkanının tavrı bu konularda yurt dışına yönelik değil, yurt içindeki siyasete yöneliktir. Cumhurbaşkanı bunu söylerken Sayın Bahçeli, biz onu iyi tanırız. Sen onun bazı yaklaşımlarını unutmuş olmalısın. Keşke bu lafı Hans'a söylese, Hasan'a söylüyor. Helmut'a değil Mahmut'a söylüyor. Avrupa Birliği'ne değil buradaki seçmene söylüyor. Biz one minute içeriye söyleyenlerden, Gazze'ye gidecek gemiyi içerdeki havuzda yüzdürenlerden değiliz. Eğer Sayın Bahçeli iyi niyetle söylemişse bu söylediğim örnekleri hatırlamaya davet ediyorum. Yok, referandum konusunda o da Hans'a değil de Hasan'a konuşmaya başladıysa Hasan'ın, Helmut'a değil de Mahmut'a konuşuyorsa Mahmut'un bu konuda karnı artık tok" dedi.

TERÖRİST AÇIKLAMALARI AK PARTİ TABANINI RAHATSIZ ETTİ İDDİASI

AK Parti'nin '16 Nisan'da evet çıkarsa terör biter' açıklamalarına da tepki gösteren Özel, "15 yıl boyunca hangi yetkiniz eksikti, parti içi muhalefet neye hayır dedi de terörü, işsizliği bitiremediniz. Parlamenter sistemin hangi olanağı eksikti de terörü bitiremediniz? ya da bugünkü anayasa değişikliği ne getiriyor da terörle mücadelede bıçak keser gibi sonuç alacağınızı iddia ediyorsunuz? Bu AKP'nin cevabını veremediği bir sorudur. 7 Haziran 1 Kasım arası bize kaosu gösterdiler. Çok sayıda şehit haberi geldi. Tek başına iktidar olursak terörü bitireceğiz dediler. Vatandaş bir şans verdi. 1 Kasım'dan sonra terör artarak katlandı. Vatandaşa verdikleri sözü tutamadılar. Bugün evetle terörü ilişkilendirmek rejim değişikliğini anlatamadıkları için haksız bir algı yönetimine başvurmaktan başka bir şey değildir. Önüne gelene terörist diyenlerin kendi tabanlarını dahi rahatsız ettiklerini artık anketler söylüyor. Son yapılan anketlerde 'Kararımı verdim, kesin evet' diyenlerin sayısı yüzde 35'lerden yüzde 28'e gerilemesine konunun uzmanları kendi çekirdeğini çatlattı diyorlar. Kimse gelinine, dünürüne, çocuklarından birisine terörist diyen bir kampanyayı olumlu görmüyor. Şu anda hayır yüzde 46, evet yüzde 42. Kesin evet vereceğim diyenlerde bir gerileme var. Buna devam ederlerse sonları daha kötü olacak. Korku siyasetinin bu ülkenin insanlarına yapılan bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in açıklaması

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nermin UÇTU/MANİSA,

===================================

3)PROF. DR. HALAÇOĞLU: TÜRK TİPİ BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ YOK

ADANA'da Gaziantep Bağımsız Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ ile birlikte 'Tek Adam Yönetimine Hayır' konferansı düzenleyen MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, hükümetin bahsettiği gibi Türk tipi bir başkanlık sisteminin var olmadığını söyledi. Çukurova Belediyesi Orhan Kemal Kültür Merkezi'ndeki konferansta Prof. Dr. Ümit Özdağ ve Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, kendilerini izleyen yüzlerce vatandaşa anayasa değişikliğine neden "Hayır" dediklerini anlattılar. Anayasa konularındaki hedeflerinin şahıslar ya da partiler olmadığını belirten Halaçoğlu, Türk milletinin önüne bir anayasanın getirildiğini ve buna evet mi yoksa hayır mı denileceğinin sorulduğunu ifade etti. Kim gelirse gelsin tek adamlık rejimi kabul edemeyeceklerini dile getiren Halaçoğlu, "Birileri neden 'Evet' dediklerini bir türlü anlatamıyorlar ama biz madde madde anayasayı tahlil ediyoruz ve Türk milletinin hayrına olup olmadığına bakıyoruz. Şunu söyleyeyim hayrına hiçbir şey yok. Biz hayra inanıyoruz, hayır olsun istiyoruz Türkiye için ve inşallah önümüze hayırla çıkacaktır bu millet, 'Hayır' diyecektir" diye konuştu.

TÜRK TİPİ YÖNETİM VARDIR

Halaçoğlu, Türk tarihinde hanların ve padişahların olduğunu ve hiçbirinin başlıktaki gibi yetkilerinin olmadığını kaydetti. Türk tipi bir başkanlık sisteminin var olmadığını savunan Halaçoğlu, şöyle devam etti:

"Türk tipi yönetim vardır. Osmanlı padişahları dahi böyle yetkiye sahip değildi. Onlar tam tersine adalete bağlı insanlardı. Topkapı Sarayı'nda Divan-ı Hümayunun toplandığı bir kule vardı. Ona Kasrı-ı Adl denilirdi. Yani adalet kulesi, kasrı, sarayı denirdi. Orada divan toplanır, Divan-ı Hümayunda karar alınır, o kanun padişaha sunulurdu. Padişahın kendisi kanun yapmazdı".

HDP'LİLERİ 'HAYIR' OYU KULLANIRKEN GÖRMEDİK

Kendilerinin anayasa değişikliğine 'Hayır' dediklerini ve bunun için HDP ve terör örgütü PKK ile aynı kefeye koyulduklarını hatırlatan Prof. Dr. Özdağ, şunları söyledi:

" 'Güzel söylüyorsunuz da HDP ve PKK da aynı şeyi söylüyor' diyorlar. Bakın ben hocamla Meclis'te 'hayır' oyu attık. Ama hiç bir HDP'liyi 'Hayır' oyu atarken görmedik. Siz gördünüz mü? Hayır kullanmadılar. Çünkü HDP ve PKK 'Hayır' demiyor. HDP ve PKK diyor ki 'Ben başkanlığı kabul ederim ama bunun karşılığında federasyon isterim'. Bunlar da diyor ki 'Federasyon olmaz, özerklik'. Burada anlaşamıyorlar. Ama öte yandan HÜDAPAR diyor ki 'Ben Kürdistan için evet diyorum'. Doğrusu Abdullah Öcalan da içeriden 'Özerkliği kabul edin. Bir an önce ben buradan çıkayım' diye haber gönderiyor. Ama Cemil Bayık diyor ki 'Hayır, biz Suriye'de bir devletçik oluşturduk. Artık güçlüyüz özerklik bizim için yeterli değil. Federasyon için ısrar edeceğiz. ABD ve AB'den hiç ses çıkmıyor. Birilerinin dediği gibi hiç karşı görünmüyorlar. Çünkü biliyorlar ki başkanlıkta her şeyi kontrol eden bir adam var. Bir adamı kontrol ederlerse tüm Türk devletini kontrol edecekler".

Konuşmaların sonunda salonu dolduran vatandaşlar, Halaçoğlu ve Özdağ'a sorular sorarak anayasa değişikliğine ilişkin detaylı bilgiler almaya çalıştı.

Görüntü Dökümü:

------------------------------

-Halaçoğlu'nun konuşması

-Özdağ'ın konuşması

-Salondan görüntüler

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

=======================================

4)FETÖ SANIĞI: ALAY KOMUTANI, 'YURTTA SULH KONSEYİ'NİN BAŞINDA HULUSİ AKAR OLDUĞUNU SÖYLEDİ

GAZİANTEP'te, Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimi gecesi İslahiye İlçesi'nde konuşlu 106'ncı Topçu Alayı'nda görevli çoğu meslekten ihraç edilen 12'si tutuklu 35 askerin 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Darbe girişimi gecesi muhabere merkezinde nöbetçi olan astsubay Hakan Kayacan, görevli olduğu Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'ndan izinli olarak gelip tutuksuz yargılandığı davada savunmasını yaptı. Duruşmada tutuklu sanıklardan Şamil Topal ise, "Alay Komutanı Albay Turgut Çelebi, 'Yurtta Sulh Konseyi'nin başında Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın olduğunu söyledi" dedi.

Gaziantep 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimine yönelik aralarında dönemin 106'ncı Topçu Alay Komutanı Albay Turgut Çelebi'nin de yer aldığı alayda görevli 12'si tutuklu, toplam 35 asker hakkında, 'Silahlı terör örgütüne üye olma', 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyanda bulunma' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlarından 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah saatlerinde başlayan davanın ilk duruşmasına aralarında dönemin 106'ncı Topçu Alay Komutanı Albay Turgut Çelebi'nin de bulunduğu alayda görevli 12'si tutuklu 34 asker ve avukatları ile sanık yakınları katıldı. Adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınan duruşmaya gelenler, üst aramasından geçirildikten sonra salona alındı. Duruşmada mahkeme başkanı Ercan Kumhak, önce tutuksuz sanıkları dinledi. Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi tayinleri çıkan askerler için gazinoda veda kokteyli düzenlendiği belirtilen iddianamede sanıklar, sözlü ve yazılı savunma yaptı.

FIRAT KALKANI HAREKATI'NDAN DURUŞMAYA KATILDI

Davada tutuksuz yargılanan astsubay Hakan Kayacan, görevli olduğu Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'ndan izinli olarak gelip yargılandığı davada savunmasını yaptı. Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak'ın iddianame ve neyle yargılandığı yönünde bilgilendirdiği astsubay Kayacan, bakım kısmında olduğunu ancak 15 Temmuz akşamı muhabere merkezinde nöbet tuttuğunu ve görevinin Mesaj Evrak Dağıtım Sistemi (MEDAS) ve Evrak Yönetim Sistemi'nden (EYS) gelen mesajları nöbetçi amire teslim etmek olduğunu söyledi. Kayacan, şunları söyledi:

"Saat 22.45 sıralarında nöbetçi amir Yarbay İnanç Asım Anıl beni telefonla aradı ve mesaj olup olmadığını sordu. Terör bölgesinde olduğumuz için istihbarat üzerinden gelen terör eylemlerini belirten 2 Türk Silahlı Kuvvetleri Bilgi Sistemi (TBS) mesajı olduğunu ancak bölgemizle ilgili olmadığını söyledim. Daha sonra Genelkurmay Başkanlığı'ndan 'Harekat yıldırım' adlı bir mesaj aldım. Nöbetçi amiri aradım. Bu mesajlar çok nadir gelir. Mesajı gördüm, açtım. Konu kısmında 'Sıkıyönetim ilanı' yazısını gördüm. Ben daha mesajı yazdırmaya başladım nöbetçi amir Yarbay İnanç yanımdaydı. 3 ekten oluşuyordu. 'Bu mesaj çok önemli' dedi ve alıp odasına çıktı. Sonra EYS'den Adana Tümen Komutanlığı'nın toplantı mesajı gördüm. Sabah da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan bir önceki mesajın geçerliliğinin olmadığını içeren mesaj geldi. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı ve tahliyemi istiyorum."

"ALAY KOMUTANI KOKTOD EMRİ VERDİ"

Sanık Akın Ergül ise, toplantı yapan Alay Komutanı Albay Turgut Çelebi'nin kendilerine Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi (KOKTOD) düzeni talimatını verdiğini anlatarak, şöyle dedi:

"Komutanın elinde 50- 60 sayfalık bir emir vardı. Biz bu emrin içeriğini görmedik ve tebliğ etmedik. Saat 03.00'te sıkı yönetim, 6'da sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini söyledi. Daha sonra ikinci bir toplantı yapacağını, mühimmatın güvenliğe alınmasını kışla güvenliği ve KOKTOD için araçların çekilmesini söyledi. Benim katıldığım ilk toplantıydı, 5 dakika sürdü. KOKTOD toplumsal olaylara karşı alınan bir düzendir. Her birliğin farklı bir KOKTOD düzeni vardır. Hazırlık emrini bağlı bulunduğumuz birliğin komutanı verir, dışarı çıkılması valiliğin emriyle olur. Bir şüpheli emir vardı. Ülkede bir sıkıntı olduğu belliydi fakat kışla komutanı niyetini belli etmedi. Biz hain değiliz, ben beratımı istiyorum."

Tutuklu sanıklardan üsteğmen Kürşat Aktaş ise, darbe girişimi akşamı dönemin Alay Komutanı tutuklu Albay Turgut Çelebi'nin, komutanlarla toplantı yaptığını anlattı. Turgut Çelebi'nin kendisine ve diğer askerlere "Adana Tümen Komutanı olan Tümgeneral Osman Erbaş'ın görevden alındığını ve o dönem Gaziantep'te konuşlu 5'inci Zırhlı Tugay Komutanı Murat Soysal'ın da Gaziantep ve Kilis'in sıkıyönetim komutanı olduğu söyledi. Ben ve diğer arkadaşlara araçların hazırlanmasını söyledi. Mühimmat alınmaması emrini verdi" dedi. Aktaş, darbeye karşı olduğunu ve beraatını isterken de "Şerefsizler ülkeyi en az 10 yıl geriye attılar" ifadesini kullandı.

"HULUSİ AKAR KONSEYİN BAŞKANI' DEDİ"

15 Temmuz'da Karargah Bölük Komutanı olan tutuklu sanıklardan yüzbaşı Şamil Topal da, Erzurum'dan atandığı İslahiye'ye 11 Temmuz günü geldiğini ve ilk 3 gün ev ve çocuklarının okul işlemleri ile birliğe katılma işlerini yaptığını anlattı. Darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz'da nöbetçi amirin kendisini telefonla arayıp mesai olduğunu söylemesiyle alaya gittiğini söyleyen Topal, rütbeli askerlerle toplantı yapan Alay Komutanı Albay Turgut Çelebi'nin 'Yurtta Sulh Konseyi'nin başında Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın olduğunu söylediğini ifade etti. Topal, şunları söyledi:

"Toplantıda Alay Komutanı elinde MEDAS'tan geldiğini sonradan öğrendiğim evrakla masanın bayına geçti ve özetle; sözde Yurtta Sulh Konseyi olduğunu ve Hulusi Akar'ın da başkanı olduğunu, saat 03.00'te sıkıyönetim ilan edileceği, saat 06.00'da da sokağa çıkma yasağı olacağını söyledi ve elimizdeki araçları sordu. akabinde mühimmat depolarının emniyetini alın ve emniyete yönelik 'Araçları çıkarın' emrini verdi. Ben kanun ve yasa dışı hiç bir eylem yapmadım. Silah aldırmadım. araç çıkarmadım. 8 aydır büyük bir hatayla tutukluyum. Bu hatayı 8 aydır kimseye anlatamadım. Beraatımı ve tahliyemi istiyorum."

Tutuksuz sanıkların tamamını, tutuklu sanıkların ise 4'ünü dinleyen mahkeme başkanı Ercan Kumhak sabah saat 9'da başlayan duruşmayı, 12 saatin ardından saat 21.00'de kapatarak yarına erteledi ve tutuksuz sanıklara müebbet hapis cezasıyla yargılandıklarını hatırlatarak duruşmaya mutlaka katılmalarını aksi halde tutuklanabilecekleri uyarısında bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Gaziantep Adliyesi

Güvenlik önlemleri

Polis araçları

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU-Ahmet SOYDOĞAN/GAZİANTEP,

=========================================

5)TATVAN'DA AMBULANS KARŞI YÖNDEN GELEN ARAÇLA ÇARPIŞTI: 4 ÖLÜ 1 YARALI

BİTLİS'in Tatvan İlçesi'nde ambulansla hafif ticari aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada 1'i hemşire 4 kişi öldü 1 kişi ağır yaralandı.Kaza akşam saatlerinde Tatvan- Van karayolunun 15'nci kilometresindeki Düzcealan Köyü yakınlarında meydana geldi. Tatvan İlçesi'nden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne hasta taşıyan özel bir hastaneye ait Üstün Ölekli yönetimindeki 13 AV 943 plakalı ambulans ile karşı yönden gelen Abdulkerim Türk yönetimindeki 13 AZ 779 plakalı hafif ticari araç kafa kafaya çarpıştı. Kazada ambulansta bulunan hemşire Belgin Ateş ile diğer araçta bulunan sürücü Abdulkerim Türk ve ismi belirlenemeyen bir kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada ağır yaralanan ambulans sürücüsü ve ambulansta bulunan hasta Bedrettin Güler olay yerine sevk edilen ambulanslarla Tatvan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan Bedrettin Güler de hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtalamayarak hayatını kaybetti. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Olay yerinden görüntü

-Hurdaya dönen araçların görüntüsü

-Araçların içinde sıkıyan yaralıların kurtarılmaya çalışılmasından görüntüler

-Detaylar

Haber: Fettah YEŞİLYAPRAK/ TATVAN (Bitlis), -

===========================================

6)İKİ OTOMOBİL KAFA KAFAYA ÇARPIŞTI: 7 YARALI

KOCAELİ'nin Çayırova İlçesi'nde iki otomobilin çarpışması sonucu 7 kişi yaralandı. Motorları tutuşan araçları itfaiye ekibi söndürdü.

Kaza dün gece saatlerinde, Hürriyet Mahallesi Turgut Özal Caddesi'nde meydana geldi. Sürücülerinin isimleri öğrenilemeyen 34 LC 7941 plakalı ve 41 ZH 2886 plakalı otomobilin çarpışması sonucu iki araçta bulunan 7 kişi yaralandı. Otomobiller hurdaya dönerken, kazayı görerek yardıma koşanlar araçlarda bulunanları dışarı çıkardı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri motorları tutuşan araçları söndürdü. 112 Acil ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Gebze Fatih Devlet Hastanesi ile Marmara Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar tedavi altına alındı.

Polis, 34 LC 941 plakalı otomobilde 40 gram esrar buldu. Polis, uyuşturucu madde ve kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

-----------------

-Araçlardan görüntü

-Olay yerinden görüntüler, itfaiye ekipleri

-Polisin uyuşturucuyu bulması

Haber-Kamera: Haluk TURGUT/ÇAYIROVA(Kocaeli),

07.03.2017 - Haber Kodu : 170307006

==============================================

7)ÖLDÜRÜLEN DOKTORUN CENAZESİ ANKARA'YA GÖNDERİLDİ

Radyoloji Uzmanı Dr. Metin Güneş için, Ulu Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, doktorlar ve vatandaşlar katıldı. Dr. Raif Güneş, kardeşinin tabutu başında taziyeleri kabul ederken gözyaşlarına boğuldu. İkindi namazının ardından cenaze namazı kılındı. Güneş'in cenazesi daha sonra omuzlarda cenaze aracına taşındı. Bu sırada cenazeye katılan Güneş'in boşandığı eşi gözyaşlarını tutamadı. Eski eş, arkadaşları tarafından teselli edildi. Güneş'in cenazesi toprağa verilmek üzere Ankara'ya gönderildi. Dr. Metin Güneş'in, olaydan önce arkadaşlarına İzmit'e taşınıp iş kurmak istediğini söylediği belirtildi.

'EŞİM BENİ ONUNLA ALDATTIĞI İÇİN ÖLDÜRDÜM'

Doktorun katil zanlısı Kamil Akmaz, savcılıktaki sorgusu ardından nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Kamil Akmaz, mahkemedeki ifadesinde, "Eşim beni onunla aldattığı için öldürdüm" dedi. Kamil Akmaz, mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan Kamil Akmaz'ın eşi A. Akmaz'ın da olayla ilgili ifadesinin alındığı belirtildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Dr. Raif Güneş, ağabeyinin tabutu başında taziyeleri kabul etmesi, ağlaması

Kılınan cenaze namazı

Dr. Raif Güneş'in ağabeyinin tabutunu taşıması

Öldürülen Dr. Metin Güneş'in ayrıldığı eşinin ağlaması

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

06.03.2017 - Haber Kodu : 170306142

=================================================

8)OĞLU ÖLDÜRÜLEN BABA: YAPACAK BİR ŞEY YOK HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞMUŞ

KÜTAHYA'da 28 yaşındaki Seyfettin Bayram, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından orman kenarında bıçaklanarak öldürüldü. Olay yerine gelen baba Mustafa Bayram, "Yapacak bir şey yok hakkın rahmetine kavuşmuş işte, biz bıkmıştık" dedi. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası binası karşısındaki orman kenarında akşam saatlerinde yürüyüş yapan vatandaşlar bir kişinin hareketsiz olarak yerde yattığını görünce 155 Polis İmdat hattını arayarak bilgi verdi. Gelen polis ekiplerinin yaptığı incelemede yerde yatan Seyfettin Bayram'ın çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürüldüğü belirlendi. Polislerin haber vermesiyle olay gelen Kütahya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde çalışan baba Mustafa Bayram, oğlunu cesedini teşhis etti.

Baba Mustafa Bayram polislere "Yapacak bir şey yok hakkın rahmetine kavuşmuş işte, biz bıkmıştık bırakıp gidiyordu. Dün sabahtan beri yoktu" dedi.

Seyfettin Bayram'ın cenazesi otopsi için Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis katil zanlısı ya da zanlılarını yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü dökümü:

---------------------------

-Olay yerinden görüntü

-Polis ekiplerinin cesedi incelemesi,

-Sağlık görevlilerinin,

-Cesedin cenaze aracına taşınmasından,

-Babanın polislerle konuşmasından çekilen görüntüler bulunuyor

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ-KÜTAHYA,

=============================================

9)İNTİHAR TEŞEBBÜSÜNÜ TELEFON KAMERALARINA KAYDETTİLER

ŞANLIURFA'da, madde bağımlısı olduğu öne sürülen ve daha önce birçok kez intihar girişiminde bulunan 30 yaşındaki Muhittin A., 20 metre yüksekliğindeki aydınlatma direğine çıktı. Polisin ikna ettiği gencin direkten indirilişi sırasında meraklı onlarca kişi yaşananları telefonlarının kameralarına kaydetti.

Akşam saatlerinde Eyyübiye mahallesinde bulunan 20 metre yükselliğindeki aydınlatma direğine çıkan bir kişinin intihara kalkıştığını görenler polisi aradı. İhbar üzerine bölgeye giden polisler, direğe çıkan kişinin daha önce de birçok kez benzer girişimlerde bulunan Muhittin A. olduğunu saptadı. İtfaiye ve sağlık ekiplerinin de önlem aldığı bölgede, polisler bir saat boyunca konuştuğu Muhittin A.'yı ikna etmek için dil döktü. Çok sayıda kişi meraklı gözlerle izlediği intihar teşebbüsünü cep telefonları kamrealarına kaydedip sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Polisin ikna etmeyi başardığı ve direkten indirdiği Muhittin A., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Polis ekiplerinin gelmesi

İtfaiye ve sağlık ekiplerinin beklemesi

İntihara kalkışan genç

Toplanan meraklı vatandaşlar telefonla canlı yayın yapması

Polis toplanan meraklı vatandaşları dağıtması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

=================================================

10)AK PARTİ SİNOP İL YÖNETİM KURULU ÜYESİNDEN 'HAYIR' OYU VERECEKLERE SİLAHLI TEHDİT TEPKİ ÇEKTİ

SİNOP Ak Parti İl yönetim kurulu üyesi Musa Yıldırım'ın sosyal medyadan paylaştığı bir video büyük tepki çekti. Videoda kendisine sorulan "Musa abi güçlü Türkiye'ye hayır diyenlere ne yapacağız" şeklindeki soru üzerine tabancasıyla birkaç kez seri şekilde ateş ederek cevap vermesi tepkiyle karşılandı.

Sinop Ak Parti yönetim kurulu üyesi Musa Yıldırım'ın sosyal medyadaki bir videosu tepkilere neden oldu. Ak Partili Yıldırım'ın boş bir alanda bir arkadaşının cep telefonu ile görüntü alarak kendisine sorduğu "Musa abi güçlü Türkiye'ye hayır diyenlere ne yapacağız" şeklinde soruya karşılık tabancasıyla yere doğru bir kaç kez ateş ederek cevap vermesi şok etkisi yarattı. Referandumda 'Hayır' oyu verecek olanları tehdit olarak algılanan video üzerine Musa Yıldırım, istifa etti.

ESPRİ AMAÇLI ÇEKMİŞİK

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Musa Yıldırım, "Aslında bunu kendi aramızıda espri amaçlı çekmiştik. Çekim tarihi de 26 Ocak 2017. Yani Cumhurbaşkanı referandum kararını imzalamadan 2 hafta filan önce. Fakat şimdi bunu sosyal medyada paylaşanlar sanki yeni çekilmiş ve referandum da hayır diyenlere gözdağı veriliyormuş gibi bir algı operasyonu içindeler. Öncelikle şunu belirteyim hava o gün rüzgarlı ve soğuktu. Videoyu çeken arkadaşımın bana ne dediğini anlamadım bile. Silahı denemek için suya doğru ateş ettim ve bunu da anı olsun diye çektiğimizi düşündüm. Meğer çeken arkadaşım sonradan videoyu izleyince öğrendiğim o cümleyi kurmuş. ve kurulan cümlede de dikkat edilirse referandum da hayır diyenlere ne yapacağız diye bir soru yok. Daha sonra bunu çeken arkadaşım bana göndereyim diye yanlışlıkla il teşkilatımıza ait whatsapp grubunda paylaşınca, yönetimdeki beni çekemeyen bir kişi de bunu dışarıya sızdırmış. Genel merkeze, valiliğe, sosyal medyaya herkese göndermiş. Durum böyle olunca da genel merkez istifamı istedi. Ben de istifamı verdim. Aktif siyasetten çekildim. Böyle olsun istemezdim, yanlış anlamalara sebebiyet verdiğimden ötürü çok üzgünüm. Türk kamuoyundan özür diliyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Sosyal medyada paylaşılan görüntüsü

Fotoğrafı

Haber : Hakan AKGÜN/SAMSUN,

========================================

11)ŞANLIURFA'DA MAHALLELİDEN YOL KAPATMA EYLEMİ

ŞANLIURFA'da, elektrik kesintilerini ve belediyenin alt yapı hizmetlerinin yetersiz olduğunu ileri süren bir grup mahalle sakini, taşlarla yol kapatarak protesto eylemi yaptı.

Yenice Mahallesi'nde oturan 100 kişilik grup, sık sık elektriklerinin kesildiğini ve mahallenin yolu yapılmadığını ileri sürerek öğleden sonra bir araya geldi. Mahalleden geçen yolu taş ve çöp konteynerleriyle trafiğe kapatan grup, alkış ve dövizlerle tepkilerini dile getirdi. Yolda ilerleyemeyen sürücülerin ihbarıyla olay yerine gelen polis ekipleri, yolun ulaşıma açılmasını isedi. Bu sırada mahalle sakinleri de polislere yaşadıkları sıkıntıları anlatarak, çözüm bulunmasını istedi.

Bu sırada bir otomobil sürücüsü taşlarla kapanan yoldan geçmek istemesi üzerine kısa süreli gerginlik çıktı. Mahalle sakinleri, kendilerine tepki gösterince önünü kestikleri sürücüyü dövmeye kalkıştı. Polis ve sağduyulu vatandaşların araya girmesiyle sürücü bölgeden uzaklaştırıldı. Yaklaşık bir saat ulaşıma kapanan yol, polisin ilgili yerlere yaşanan sıkıntıları ileteceğini ifade etmesiyle mahalle sakinlerince yeniden ulaşıma açıldı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Taşlarla yol ulaşıma kapanması

Vatandaşla otomobil sürücüsü tekme-tokat kavga etmesi

Olay yerine polis ekipleri gelmesi

Mahalle sakinleri açıklamaları

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

=============================================

12)EŞİNİ BEKLERKEN LÜKS OTOMOBİL SAHİBİ OLDU

KAHRANMANMARAŞ'ta öğretmen Burcu Bağcıoğlu Akbörk, bir alışveriş merkezinde yapılan çekiliş sonucu lüks otomobil sahibi oldu. Daha önce alışveriş yaparak kupon aldıklarını ve çekiliş günü olduğunu bilmediğini belirten Bağcıoğlu, AVM'ye kendisi gibi öğretmen olan eşini beklemek için geldiğini söyledi.

Her 150 TL'lik alış verişe lüks bir otomobil, televizyon, 4'er adet cep telefonu ve tablet sahibi olma şansı veren alış veriş merkezi, çekilişini gerçekleştirdi. Noter huzurunda yapılan çekilişi, mağazaya gelen vatandaşlar yaptı. Ellerindeki torbalarda bulunan topları tek tek çeken 6 kişi, talihlileri belirledi ve lüks otomobil Burcu Bağcıoğlu Akbörk'e çıktı.

Çekiliş sonunda talihlilerin isimleri tekrar okunurken, o sırada noterin yanına gelen bir kadın, Burcu Bağcıoğlu'nun kendisi olduğunu söyledi. Kuponunun yanında olmadığını belirten Bağcıoğlu'nun cep telefonu numarasından yapılan kontrolde talihlinin kendisi olduğu ancak teslim edilirken kuponun olması gerektiği söylendi.

Talihlinin kendisi olduğunu öğrenince büyük bir mutluluk yaşayan bir çocuk annesi genç kadın, çekilişe kızlık soyadıyla katıldığını belirtirken, eşini telefonla arayarak müjdeyi verdi. 'Bir tanem araba bize çık' diyen eşine ilk başta inanmayan Mustafa Akbörk, daha sonra alış veriş merkezine geldi ve eşini sarılarak tebrik etti.

Aracın önünde gazetecilere poz veren genç çiftten Burcu Bağcıoğlu Akbörk, Türkçe öğretmeni ve Kahramanmaraş'ın Türkoğlu İlçesi'ne bağlı bir köyde görev yaptığını belirterek, "Ben her gün eşimi bekliyorum. O benden yarım saat kadar geç geliyor. Çekiliş olduğunu bilmiyordum. Baktım burada bir çekiliş var tablet çekilişiydi sanırım. Dinledim birkaç ismi sanırım araba çekilmiş 'Bize mi çıkacak?' dedim bir mağazaya geçtim. Baktım bir şeylere 'Araba talihlisi Burcu Bağcıoğlu' denildi. Ben de 'Ne oluyor?' diye şaşırdım ve ben olduğumu öğrenince de çok mutlu oldum" diye konuştu.

Mustafa Akbörk ise eşi aradığında ilk başta inanamadığını belirterek "İkimizde Osmaniyeliyiz. Meslekte 5 yılımız ikimizde Türkçe öğretmeniyiz. Servisle gidip geliyoruz. Eşim aradı ben inanmadım tabi Mercedes çekilişleri olmuştu daha öncede biz dedik bize çıkacak bize çıkacak çıkmadı. Babamın arabasını kullanıyorduk. İlk başta arabayı alıp gezeceğiz. Baba evlerine ziyaret edeceğiz" dedi. AVM yetkilileri, hediyelerin talihlilere düzenlenecek bir törenle teslim edileceğini söyledi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Çekilişin yapılması

Kadının otomobilin kendine çıktığını öğrenmesi

Kadının telefonda eşiyle konuşması

Kadının eşine sarılması

Burcu Bağcıoğlu Akbörk'ün konuşması

Mustafa Akbörk'ün konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

=============================================

13)LAHANA TARLALARININ KURTULMASININ SEVİNCİNİ YAŞADILAR

SAKARYA'nın Kaynarca İlçesi'nde lahana tarlalarında toplanan köylüler, bölgelerinde kurulması planlanan Makineciler İhtisas Organize Bölgesi'nin ÇED olumlu raporu için açtıkları davada, Sakarya Bölge İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı vermesinin sevincini yaşadı.

Kaynarca Güven Mahallesi'nde 3 bin 150 dönüm alana kurulması planlanan Makineciler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için köylülerin Sakarya 2'nci İdare Mahkemesi'nde ÇED olumlu raporuna karşı açtıkları davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Lahana tarlalarında toplanan köylüler kararı sevinç içerisinde duyurdu. Köylüler, 'OSB'ye, topraklarımızın gaspına, Acarlar longozunun yok oluşuna, doğamızın kirlenmesine lahana aşkına hayır' yazılı pankart ile 'Lahana tarlasına OSB olmaz', 'Lahana sarması ye öyle karar ver', 'Toprağımıza suyumuza dokunma', 'OSB defol' gibi dövizler taşıdı.

Basın açıklamasında, 11 Eylül 2014 tarihinde ÇED olumlu kararı ile bereketli tarım topraklarının ölüm fermanının verildiğini belirterek, şu açıklamada bulunuldu:

"Biz bu fermanı kabul etmedik. Kaynarca köylüleri olarak bereketli topraklarımızın gasp edilmesine karşı 13 kişiyle yola çıktık. Köylerimizde toplantılar yaptık. Hukuksal mücadeleye giriştik. Yılda 3 defa ürün aldığımız, sulama yaptığımız topraklarımız, çorak, taşlık, verimsiz tarım dışı alan olarak gösterilmiş. Bölgemiz Acarlar Longozu ile de birleşik bir havza. Yapılması planlanan OSB'nin Acarlar Longozu'nu da kirleteceğini gördük. Çünkü longozu besleyen ana dereler OSB alanı içinde yer almaktadır. ÇED olumlu kararının iptali ve yer seçimi iptali davasını Sakarya Bölge İdare Mahkemesi'nde avukatımızın öncülüğünde açtık. Bilirkişilerin olumlu raporu ile mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Yani ÇED yalanları bilirkişi tarafından da görülmüş, buraların tarım yapılan topraklar olduğu ifade edilmiş, bu OSB yapılırsa Acarlar Longozu ve havzanın geri dönülmez doğa tahribatına uğrayacağı bu uzmanlarca da tescil edilmiştir. Bu kararla dava sonuçlanana kadar topraklarımıza tek bir çivi dahi çakılamaz.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Tarlalardaki köylülerden görüntü

-Pankart ve döviz taşımaları

-Açıklama yapılması

Haber: Mesut ÇATAK-Ergün AYAZ/ SAKARYA,

=============================================

14)ÇANAKKALE'DE PATLAMAMIŞ TOP MERMİSİ BULUNDU

ÇANAKKALE'nin Gelibolu İlçesi'nde, Çanakkale Savaşları'ndan kaldığı tahmin edilen patlamamış top mermisi bulundu.

Gelibolu Belediyesi tarafından Gazi Süleyman Paşa Mahallesi'nde su ve kanalizasyon çalışmaları için kazı yapıldığı sırada işçiler toprağın üzerinde yarısı gözüken top mermisini fark etti. Kazı çalışmalarını durduran işçiler durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis, caddeyi trafiğe kapattı. Yapılan incelemelerde herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek için patlamamış top mermisinin yarın (Salı) sabah bulunduğu yerden çıkarılmasına karar verilirken, merminin Çanakkale Savaşları'ndan kaldığı tahmin ediliyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------------

-Belediyenin kazı çalışması sırasında bulunan top mermisinden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Doğan ZELOVA/ GELİBOLU (Çanakkale),

=============================================

15)BOZCAADALILAR 'NOTABÜS'LE MÜZİKLİ ALET ÇALMASINI ÖĞRENECEK

ÇANAKKALE'nin Bozcaada Belediyesi'ne ait kullanılmayan eski bir otobüse, 'Herkes Müzik Aleti Çalabilir' projesi kapsamında boyanarak, 'Notabüs' ismi verildi. Kentteki bir ilkokulun bahçesine yerleştirilen, içineyse müzik aletleri konan otobüste, öğrencilere ve ada sakinlerine müzik dersi verilmeye başlandı. Projeyle 10 yıl içinde ada sakinlerinin müzikli alet çalmayı öğrenmesi hedefleniyor.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde (ÇOMÜ) öğretim görevlisi Muharrem Yıldız tarafından Aralık 2016'da, Bozcaada İlçesi'nde, 'Herkes Müzik Aleti Çalabilir' projesi başlatıldı. Projeye, İstiklal İlkokulu Müdürü Emine Arslan da destek verdi. Projenin öğretmeni ise ÇOMÜ öğretim görevlisi Feryal Günal oldu. Proje kapsamında ilk olarak Bozcaada Belediyesi'ne ait kullanılmayan eski bir otobüs boyanarak ve içine müzik aletleri yerleştirilerek 'Notabüs' ismi verildi. Otobüs, Bozcaada İstiklal İlkokulu bahçesine kondu. Bozcaada Belediyesi, Bozcaada esnafı ve sakinlerinin desteğiyle 'Notabüs'e org, piyano ve bateri gibi çalgılı müzik aletleri desteği sağlandı. Projenin açılışı bugün saat 12.00'de yapıldı. Bozcaada Kaymakamı Mustafa Akın, Bozcaada Belediye Başkanı CHP'li Hakan Can Yılmaz, İlçe Garnizon Komutanı Binbaşı Ekrem Serdar Erden, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Erbil Terbıyık, İlçe Emniyet Amiri Abdullah Öztürk ve tüm daire ve kurum amirleri katıldı. Tören sonrasında Kaymakam Mustafa Akın, projeye destek veren Muharrem Yıldız'a Başkan Yılmaz ve İlçe Garnizon Komutanı Ekrem Serdar Erden'e ve destek verenlere teşekkür belgesi sundu.

Törende ilk konuşmayı yapan proje sorumlularından Arslan, "Bu projeyi Muharrem hocamız bana söylediğinde çok heyecanlanmıştım. Adalı esnafımız enstrüman almamız için maddi yardımda bulundu. Ancak otobüsü "Notabüs" haline çevirecek usta bulmak gibi problemimiz vardı, bunu da sağ olsunlar İlçe Garnizon Komutanlığımız karşıladı. Feryal hocamız her hafta çocuklarımıza ve ailelerine gönüllü olarak eğitim verdi. Cemil hocamız Notabüs'ü boyadı. Aynı şekilde belediye, kaymakamlık ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'müz de hep destek oldular. Bu anlamda herkese emekleri için çok teşekkür ediyoruz" dedi.

Projenin mimarı ÇOMÜ Öğretim görevlisi Muharrem Yıldız ise, "Biz eğitimcilerin eğitimden bir takım beklentileri vardır. Alınan bilimsel eğitim bir ruh kazansın. Çocuklarımız iyi birer yurttaş olsunlar. Çevrelerine karşı, doğaya karşı duyarlı, sorumlu iyi insan haline dönüşsünler. Kısacası iyi insanlar olsun istiyoruz. Bunun için kullanılan birçok araç vardır ki, bu araçlardan en etkilisi sanattır. Biz burada müziği ve sanatı, geleceğimizdeki Bozcaadalıların daha iyi bir insan olabilmesi için bir araç olarak kullanmayı arzuluyoruz. Bozcaada'nın güzel insanlarının güzel çocukları, sanat önünüzü aydınlatsın, umarım sanatla daha huzurlu Bozcaada ve daha huzurlu bir Türkiye'de yaşama şansı buluruz" diye konuştu.

Bozcaada Kaymakamı Mustafa Akın ise, "Eskiden beridir alaylı ve mektepli tartışması devam ediyor. Dün adada gezerken bir vatandaşımız, bir köşesinde "Kavuşmak Hayal Oldu" şarkısını söylüyordu. Bana adeta bir açık hava konseri gibi gelmişti. Bizim adada yaşayan gençlerimiz, çocuklarımız çok şanslılar. Bir taraftan çevresi ve aileleri ile alaylı gibi yetişiyor. Dışarı çıktıklarında, sokağa çıktıklarında ustalarından birebir öğrenme fırsatları oluyor. Bundan sonra ise aynı şekilde mektepli olarak bu otobüste öğrenecekler. Ben bundan sonra hem alaylı hem de mektepli olarak çocuklarımıza başarılı bir sanat yılı temenni ediyorum. ve başarılı olacaklarına da inanıyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından 'Notabüs'ün açılışı gerçekleştirildi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Notabüsten görüntüler

Muharrem Yıldız konuşma

Emine Arslan konuşma

Mustafa Akın konuşma

Haber- Kamera: Serkan İLİK/ BOZCAADA (Çanakkale),