Datça'da 4.2'lik deprem korkuttu
MUĞLA ve çevresi Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı.
AFAD'ın merkez üssünü Ege Denizi'nin Datça İlçesi açıkları olan saptadığı deprem saat 11.35'te meydana geldi. Deniz tabanının 26 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem başta Ratça ilçesi olmak üzere Muğla ve çevresinde hissedildi. Datça ilçe merkezi ve kıyıdaki yerleşim yerlerinde şiddetli hissedilen deprem nedeniyle halk kısa süreli paniğe kapıldı. Deprem can kaybı ve hasara yol açmadı.
Haber: DATÇA (Muğla), -
========================================
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Devleti akılla yönetenler önlemi önceden alır
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana'nın Aladağ İlçesi'nde 10'u öğrenci, 1'i çocuk, 1'i eğitmen toplam 12 kişiye mezar olan yurda karanfil bıraktı. Kılıçdaroğlu, devleti akılla yönetenlerin önlemi önceden alacağını söyledi.
CHP'nin 'Ülkemizi Böldürmeyeceğiz' adlı ilk miting için Adana'ya gelen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, beraberindeki Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke, Tekin Bilgin, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, bölge milletvekilleri, il yöneticileriyle birlikte karayoluyla Aladağ İlçesi'ne gitti. 28 Kasım akşamı çıkan yangında 12 kişiye mezar olan özel yurda gelen Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, binanı giriş bölgesine kırmızı karanfil bıraktı. Ardından yurt önünde bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, aileleri taziye dileklerini iletti. Çocukları sahip çıkmanın herkesin görevi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Son derece üzgünüm, bütün Türkiye üzgün. Çocuklarımızı kaybettik, anneleri ve babaları onları büyük umutlarla buraya göndermişti. Okuyacaklardı, elleri ekmek tutacaktı. Ailelerine gururla dönecekti. Ama bir yangın sonucu hayatlarını kaybettiler. Hep kazalar olduktan sonra ders çıkartmaya çalışıyoruz, oysa akıllı insanlar, devleti akılla yönetenler, devleti birikimle yönetenler önlemleri önceden alırlar. Bu tür kazalara yol açılmamasını sağlarlar. Buradan tekrar hükümete çağrıda bulunuyorum. Yurtlar konusunda titiz olun, gencecik fidan gibi çocuklarımız orada. Anneler babalar büyük umutlarla çocuklarını buraya gönderiyor. Bu çocuklara sahip çıkmak hepimizin ortak görevi. Bunun siyaseti olmaz. Bu çocukların okuması için bu çocukların geleceği için bu çocukların Türkiye'nin geleceği açıcısından umut olduklarını unutmayarak hep birlikte çaba harcamamız ve bunlarına çalışmalarına okumalarına katkı vermek gerekiyor. Umarım bu olay hepimize ders olur, bütün annelere ve babalarına başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Allah rahmet eylesin."
Kılıçdaroğlu, daha sonra Aladağ Kaymakamlığı'na giderek yetkililerden bilgi aldı.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera; Yusuf BAŞTUĞ- Fatih KARAÇALI- Akif ÖZDEMİR- Çağlar ÖZTÜRK/ADANA, -
===========================================
TBB Başkanı Feyzioğlu'dan "Türkiye savunmasız kalır" uyarısı
TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye'nin Avrupa Konseyi dışına atılması ile NATO'dan da dışlanabileceğini söyledi. Feyzioğlu, "Avrupa Konseyi'nden ayrıldıktan ve Avrupa Birliği ile ilişkileri bitirdikten sonra bir sonraki adım Şangay İşbirliği Örgütü ile silah ve silah sistemleri alımına girmek olur. Bu bir tarihi uyarıdır. Silah ve silah sistemleri alımını NATO dışından ülkelerle yaptığımız anda NATO Savunma Sistemi'nin dışına atılırız. Türkiye savunmasız kalır" dedi.
Manisa Barosu tarafından düzenlenen törenle, meslekte 40 ve 50 yılını dolduran avukatlara plaket verildi. Giritligil Otel'de düzenlenen programa Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan ve Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan da katıldı. Tören öncesi gündemle ilgili açıklamalarda bulunan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, 13 Mayıs 2014'te Soma'da yaşanan maden faciasında sorumluların ceza almaları için büyük çaba gösterdiklerini belirtip, aynı çabayı Adana Aladağ'daki yurt yangınında hayatını kaybeden öğrenciler ve ailelerine destek olarak da göstereceklerini söyledi. Feyzioğlu, "Evlatlarımız kimlere emanet, bunların sorgulanması lazım. Ortaöğrenimle öğrencileri, kimlerin yönettiği belli olmayan özel yurtlara teslim etmeyelim. Bunun için bir kampanya başlatalım. Aksi taktirde ne istismarı ne de beyin yıkamayı önleyebiliriz" dedi.
"AVRUPA STANDARTLARINDA YAŞAMAK İSTİYORUZ"
Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkileri ve idam konusuna da değinen Feyzioğlu, "Hem kendi anayasamıza hem de uluslararası sözleşmelere göre idamı getiremeyiz. İdam yasaktır. 'Şunun idam edilmesi ne güzel olur' diye bakmak ayrı. Avrupa Konseyi çatısı altında idam yasak. Biz de Avrupa Konseyi'nin üyesiyiz. Israrla şunu anlatıyoruz; Avrupa Birliği ayrı Avrupa Konseyi ayrı. Biz Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesiyiz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içindeyiz. Vatandaşlarımız Türkiye'de yargı yolu tükendiğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidiyor, hakkını alıyor. İdam getirilirse, Avrupa Konseyi üyeliğimiz askıya alınacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden çıkacağız. Vatandaşımız burada çare bulamadığında adalet için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidemeyecek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin hayatımızı bireysel anlamda özgürleştiren kararları artık Türkiye'de mahkemeleri bağlamayacak. Alternatif Şangay İşbirliği Örgütü görülüyor. 'Oradan çıkarız Şangay'a yöneliriz' deniliyor. Şangay İşbirliği Örgütü'nde asgari ücret en kabadayısından Rusya'da 450 Türk lirası. Bu 25 Türk lirasına kadar düşebiliyor. Halkımızın tercihi nedir? 25 liraya kadar düşen asgari ücretle ve sınırsız çalışma saatleri ile köleleştirilmiş insanların diktatörlere hizmet ettiği bir ülkenin standartına düşmek mi yoksa Avrupa Birliği standartına yükselmek mi? Vatandaşlarımız Çin'e, Rusya'ya, Hindistan'a gitmek değil de Avrupa'ya gitmek istiyor. Çünkü standartlar yüksek. Ama bizler, vatanımızda Avrupa standartlarında yaşamak istiyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE SAVUNMASIZ KALIR"
Tarihi uyarıda bulunduğunu söyleyen Feyzioğlu, bir sonraki adımda Türkiye'nin NATO Savunma Sistemi'nin dışına atılabileceğini söyledi. Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Avrupa Konseyi'nde ayrıldıktan ve Avrupa Birliği ile ilişkileri bitirdikten sonra ekonomik anlamda yapmak zorunda bırakılacağımız bir sonraki adım Şangay İşbirliği Örgütü ile silah ve silah sistemleri alımına girmek olur. Bu bir tarihi uyarıdır! Silah ve silah sistemleri alımını NATO dışından ülkelerle yaptığımız anda NATO Savunma Sistemi'nin dışına atılırız. NATO savunma sistemi dışına atılmak demek Rusya'nın 500 yıldır Anadolu üzerinden sıcak denizlere inme politikasına karşı çaresiz kalmak demektir. Bu en hayati meseledir. Avrupa Konseyi'nden çıkarılmak, Avrupa Birliği'yle köprüleri atmak, Türkiye'nin ekonomik olarak ayakta kalabilmesi için Şangayla işbirliği yapmasını gerektirir. Bu işbirliğinin içinde kaçınılmaz olarak NATO vardır. Silah sistemleri vardır. Türkiye savunmasız kalır."
Konuşmaların ardından meslekte 50'inci yılını dolduran avukat Ünal Harcanoğlu'na plaketini TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ve Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan verdi. Meslekte 40'ıncı yılını dolduran Tuncer Arslankeçecioğlu, Zerrin Fındıkoğlu, Şerafettin Kabakçıoğlu, Semih Altay, Cavit Korap, Mustafa Nuri Bayındır, Şükrü Ayhan, Sezai Ege'ye de plaketlerinin dağıtılmasıyla tören sona erdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun açıklamalarından görüntü
-Avukatlara 40 ve 50'inci yıl plaketlerinin verilmesi
-Genel ve detay görüntüler
Haber: Mehmed Hakkı ÖZBAYIR - Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,
========================================
Dilovası'nda duvar kağıdı deposunda yangın çıktı (2)
HAMMADDE VE DEPO BÖLÜMÜ YANDI
Dilovası'nda bulunan Gebze Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (GEBKİM) içerisinde bulunan ısı yalıtım malzemeleri üreten İzocam Fabrikası'nda çıkan yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Saat 11.00 sıralarında, ısı yalıtım malzemelerinin üretiminde kullanılan hammadde ve depo bölümünde yangın çıkması üzerine itfaiyeye haber verdi. Olay yerine Dilovası, Gebze ve İzmit'ten çok sayıda itfaiye ekibi gelirken, yangın rüzgarın da etkisiyle büyüdü. Fabrikadan yükselen dumanlar gökyüzüne doğru uzarken, tüm bölgeden görüldü. Yangın itfaiye ekiplerinin yaklaşık 1 saat süren çabaları sonucunda kontrol altına alınarak söndürüldü.
Yangında fabrikanın çatısı çökerken, büyük hasar oluştu. Yangının kaynak yapıldığı sırada sıçrayan kıvılcımlardan kaynaklandığı iddia edilirken, olay yeri inceleme ekiplerinin yapacağı inceleme sonucunda yangının çıkış nedeni belirlenecek. Yangında ölen veya yaralanın olmaması teselli oldu.
GEBKİM Bölge Müdürü Deniz Delioğlu yangının kaynak yapıldığı sırada çıktığının ileri sürüldüğünü belirterek, "Daha henüz bize tam bilgi ulaşmadı. Olay yeri inceleme gelecek. Olay yeri incelemenin yapacağı tespitler sonrasında yangının çıkış nedeni ortaya çıkacak. Hammadde ve depo bölümü yanmış. Şüphelenilen kaynaktan yangının çıktığı söylentileri var. Ne derece doğru bilemiyoruz açıkçası. Sevindiğimiz bir konu var ölü ve yaralı olmaması. Onun dışında tabi bu şekilde yanması çok üzücü, yatırım yapılmış sonuçta. Çatı da çöktü içeride. Üzücü şeyler ama ölü ve yaralı olmaması tesellimiz. Söndürülmüş olması tesellimiz" dedi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
Haber: KOCAELİ
==============================
İçişleri Bakanı Soylu, Diyarbakır'da
İÇİŞLERİ Bakan Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ile birlikte bugün özel bir uçakla Diyarbakır'a geldi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çeşitli incelemelerde bulunmak üzere sabah saat 10.00'da özel bir uçakla Diyarbakır'a geldi. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ile birlikte Diyarbakır'a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için havada ve karada olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Havada polis helikopteri güvenlik uçuşu yaparken, karada da Bakan Soylu ve beraberindekilerin geçiş güzergahındaki yüksek binalara özel harekat timleri konuşlandırıldı. Bakan Soylu ve beraberindekilerin geleceği valilik binası ve çevresinde de bomba dedektör köpeklerle arama yapıldı.
Sokağa çıkma yasaklarının kısmen sürdüğü merkez Sur İlçesi'ndeki tarihi Hasan Paşa Hanı'nda kahvaltı yapan Bakan Soylu ve beraberindekiler, daha sonra valilik makamına geçti. Bakan Soylu'nun buradaki görüşmeleri basına kapalı olarak devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Alınan güvenlik önlemleri
Havada helikopter
Köpeklerin valilik binası çevresinde arama yapması
Bakan Soylu'nun vailiğe gelişi ve içeri girişi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, -
=================================
Kızılırmak kısmen buz tuttu
SİVAS'ta hava sıcaklığının sabah saatlerinde sıfırın altında 8 düzeyinde seyrettiği kentte, Kızılırmak'ın bazı kısımları buz tuttu.
Sivas'ta üç gündür aralıklarla devam eden kar yağışının ardından etkili olan soğuk hava, kentte hayatı olumsuz etkiledi. Hava sıcaklığı sabah saatlerinde sıfırın altında 8 derece olarak ölçüldü. Soğuk havanın etkisiyle Türkiye'nin en uzun nehri olan ve Sivas'tan doğup Karadeniz'e dökülen Kızılırmak'ın kent içerisinden geçen bazı kısımları buz tuttu. Özellikle akıntının az olduğu bölümlerin tamamen buz tuttuğu görüldü. Kardeşler Mahallesi'ndeki tarihi Eğri Köprü'nün üst bölümünde ırmağın tamamen buzla kaplandığı görüldü. Meteoroloji tahminlerine göre önümüzdeki kentte hava sıcaklığının sıfırın altında 20 dereceye kadar düşmesi bekleniyor.
Görüntü Dökümü:
-Nehir etrafından görüntüler
-Buzla kaplanan yüzeyler
-Detaylar
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
======================================
'Dur' ihtarına uymadı, polisi peşine taktı
ANTALYA'da polisin 'dur' ihtarına uymayan Caner Cansızoğlu'nun kullandığı otomobil, biri polis aracı olmak üzere 4 otomobile çarptıktan sonra durduruldu. Birçok evrakı eksik olan sürücü, gözaltına alındı.
Atatürk Mahallesi Mithat Paşa Caddesi'ndeki olay, saat 11.00 sıralarında meydana geldi. Devriye görevi yapan polis ekipleri, şüphe üzerine seyir halindeki Caner Cansızoğlu'nun kullandığı 07 ERB 71 plakalı otomobile 'dur' ihtarında bulundu. Uyarıya uymayan sürücü, otomobiliyle kaçmaya başladı. Ekiplerin takip ettiği otomobil, Atatürk Mahallesi'nde ara sokaklarda hızla ilerlemeye başladı. Sokak içinde park halindeki 3 otomobile çarpan araç, Kuzeyyaka Mahallesi'ne doğru devam etti. Burada trafik ekibi tarafından sıkıştırılan Cansızoğlu yönetimindeki otomobil, ekip aracına da çarptı. Takviye ekiplerin de gelmesiyle araç durdurulurken, sürücü gözaltına alındı. Caner Cansızoğlu polis merkezine götürülürken, araca ait birçok evrakın eksik olduğu, sürücünün bu nedenle kaçtığı belirlendi. Modifiyeli otomobil, polis otoparkına ekildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------
-Kaçan sürücünün otomobile çekiciye yüklenirken
-Polis ekiplerinin çalışma yapması
-Kaçan sürücünün bağırması
-Detaylar
Haber-Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,
=============================================
Bakan Özhaseki: Bazı çevrecilerin iyi niyetinden şüphe ederim
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir taraftan çevrenin korunacağını diğer taraftan da enerji yatırımlarının yapılacağını belirterek, "Çevrenin bozulmaması için her türlü enerji yatırımlarına karşı çıkılacak ve ülke enerjide dışa bağımlı olacak. Bu coğrafyada dışarıya bağımlı kalmak… Bunu söyleyenin iyi niyetinden şüphe ederim" dedi.
Bakan Mehmet Özhaseki, bakanlığı tarafından düzenlenen Yatırım Hizmetleri Çalıştayı'nın açılışına katıldı. Çalıştayın açılışında, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztük, 8 Genel Müdür ve il müdürleri de hazır bulundu. Burada konuşan Bakan Özhaseki, bakanlığın 'Çevre' ve 'Şehircilik' olarak iki bölümü bulunduğunu ifade ederek, "Çevre ve şehirciliğin bir arada olduğu ülke çok az. Şimdi bizim burada bu iki işimizin kuyruğunun birbirine değmeden, çarpışmadan, çatışmadan götürmemiz lazım. Bir taraftan çevreyi korumalıyız ki, bu bizim üzerimize emanet. Diğer taraftan da yatırımların önünü açmalıyız" diye konuştu.
Çevre olarak bakıldığında, en önemli konunun, enerji yatırımları olarak ortaya çıktığını kaydeden Özhaseki, şunları söyledi: "Böyle baktığınız zaman ilk etapta akla enerji geliyor. Bu durumda çevre ve şehircilik çatışıyor mu? Evet, çatışıyor. Enerjide itiraz edilmeyen enerji türü yok neredeyse. En çok da yenilenebilir enerji türlerine itirazlar var. (Hidroelektrik santrallerimiz olmasın, derelerimiz kurumasın) diyorlar. Tamam bu santralleri yapmayalım, derelerimiz de kurumasın. Bu projeyi bir kenara koyuyoruz. Suyla ilgili bir yatırım yapmayacağız diyoruz. Zaten su zengini de değiliz. Türkiye'deki bütün ırmakların, derelerin, nehirlerin, çayların sularını toplayın, Tuna nehrinin yarısı etmiyor. Su zengini bir ülke değiliz. (Nükleer enerji santrallerine de karşıyız biz. Nükleer santraller olmasın) diyorlar. Tamam olmasın da, bunu bütün dünya kullanıyor. Nükleer santrallerin çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Evet tehlikeli ama Paris'in etrafında tam 6 tane nükleer tesis var. Londra'nın etrafında yine tam 9 tane nükleer tesis var. Madrid'in etrafında 4 tane var. (Olsun, onlar yapmış olabilir, biz yapmayalım. Nükleer istemiyoruz) diyorlar. Tamam, nükleer santral de yapmayalım, onu da bir kenara koyalım. (Hele kömürle çalışan termik santral hiç olmasın) sesleri yükseliyor. Tamam termik santral de yapmayalım, yerli kömürü de kullanmayalım. Peki dünya kendi kömüründen istifade ediyor. Hatta Güney Afrika gibi ülkeler kömürün yüzde 90'ını kendisi çıkarıyor ve kendi santrallerinde kullanıyor. AB ülkelerinin yüzde 85'i termik santrallerden enerji üretiyor. Çekoslovakya'da, Almanya'da var bunlar. Ne kaldı geriye? Güneş enerjisi. Güneş enerjisi kullanılmasında da çok geniş bir araziyi mahvediyorsun. Nasıl olacak şimdi? Rüzgar enerjisi konusunda da enerji üreten pervanelerin göçmen kuşlara zarar verdiğini söylüyorlar. İyi de tüm bunlara itiraz edenler, 3 gün elektriksiz bir oturun da göreyim sizi. Üç gün bir elektriksiz kalın. Evinizde buzdolabınız çalışmasın, televizyonunuz, internetiniz çalışmasın, lambanız yapmasın, üç gün bekleyin. O zaman da hemen (başka şeyler bulmak lazım) diyorlar. Ne düşüneceğiz, ne kaldı geriye? Yurtdışından para verip doğalgaz alacağız. O ülke de istediği zaman doğalgazı kesecek. Dışa bağımlı olacağız. Kafası bozulduğu zaman, stratejik bir ortamda kesecek, dışa bağımlı olacağız öyle mi? Bu nasıl mantıktır? Bu nasıl akıldır? Bu coğrafyada dışarıya bağımlı kalmak… Bunu söyleyenin iyi niyetinden şüphe ederim. Şimdi bizim bu işleri denge içerisinde götürmemiz lazım. Bir taraftan bu yatırımlar yapılacak arkadaşlar, diğer taraftan da bu yatırımlar yapılırken çevreyi mahvedip perişan etmeden nasıl yapılacaksa, hangi teknoloji uygulanacaksa bütün bunları da bizim sağlamamız gerekiyor. Hem yatırımlar yapılacak hem de çevreyi koruyacağız. İşte bu iki dengeyi bir arada götürebilirsek, bizden başarılısı yok arkadaşlar. Çünkü çevre, Allah'ın bir emanetidir bizlere."
Marakeş'te çevreyle ilgili yapılan toplantıya da değinen Özhaseki, "Küresel ısınmaya karşı önlem alınması doğru, bazı çiçek ve bitki ile deniz canlıları türlerinin korunması, doğru. Ama denizlerde çocuklar ölüyor, onlar canlıdan sayılmıyor mu? Suriye'de bir savaş var, tam 3 milyon insan geldi ülkemize. 25 milyar dolar para harcadık biz bunlara. Açık kapı politikası uyguluyoruz biz. Hala da almaya ve onlara yardım etmeye devam edeceğiz. O insanlar ülkenize gelmek istedikleri zaman barikatlar kuruyorsunuz, duvarlar örüyorsunuz. O insanların ölmesine göz yumuyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili de görüşlerini dile getiren Mehmet Özhaseki, "Bazı iyi değerleri varsa, bunları almak için AB'nin kapısını zorlayacağız. AB standartlarını almak için elimizden geleni yapacağız. Ancak bunları yaparken de (illa ki bizi alın) diye de el açıp yalvarma dönemi de bitti. Hiç de umurumuzda değil" dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YENİDEN ELE ALINMALI
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, uygulanan kentsel dönüşüm çalışmalarını da değerlendirerek, "Şehirlerimiz gerçekten kadim şehirler, binlerce yıllık tarihe sahip şehirler. Bu şehirlerde en büyük sıkıntı, çok geç planlamaların yapılması, doğru belediyeciliğe çok geç geçilmiş olması ve buralarda çok yanlış işlerin üst üste gelmesi, ideolojik belediyeciliğin ön plana çıkmasıdır. Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarla, eksiklerimizi gördük. Şimdi bizim yapacağımız şey, önümüzdeki günlerde Şehircilik Şurası'nı toplayıp bir karar vermek. Şehircilik Şurası'nda bir bölüm kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşüm yapıyoruz ve bakıyoruz ki sadece 3 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Halbuki kentsel dönüşümden çok daha fazla kişinin faydalanması lazım. Kentsel dönüşümü nasıl doğru yaparız, bunu kararlaştırmamız lazım" diye konuştu.
Terör olaylarının yaşandığı şehirlerdeki çalışmaları da anlatan Özhaseki, "Zorluklar içerisinde biz o bölgelerde temizlikler yapıyoruz, aramalar yapıyoruz. Bir taraftan İller Bankası suları, kanalları yeniliyor, diğer taraftan da evleri yenilemeye çalışıyoruz. Bir taraftan devlet teröristle mücadele ediyor ve Allah'a hamd olsun bu görevin altından kalktık, teröristleri şehirlerde, ilçelerde, köylerde ve dağlarda temizledik, şimdi sınır ötesinde temizlik devam ediyor. Ama bu teröristlere karşı verilen bir mücadele. Devlet bir taraftan da yumuşak yüzünü, şefkat elini göstermeli, terörden zarar gören vatandaşların zararlarını giderecek" şeklinde konuştu.Özhaseki, bakanlığın personelinin çalışmaları konusunda önerilerde de bulunarak, "Çözüm odaklı çalışın. Vatandaşa 'yok' demek kolay. Siz vatandaşın işini kanunlar çerçevesinde bitirmeye bakın. İyi işler yapın ve iyi olarak bilinin" dedi.
Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından bakanlığı tarafından alınan ve AFAD'a verilen 4x4 araçların anahtarlarını teslim etti. Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mehmet Uğur Yüksel de Bakan Özhaseki'ye gümüş ve ahşaptan yapılmış, üzerinde 'Allah' yazan bir tablo hediye etti. Ardından Özhaseki, il müdürleri ile birlikte anı fotoğrafı çektirdi.
"ALLAH ZEKA NOKSANLIĞI VERMESİNö
Bakan Mehmet Özhaseki Kayseri Büyükşehir Belediyesini ziyaret ederek burada 21 yıl oturduğu koltuğa oturarak " Herkes para peşinde koşarken biz burada bu koltukta hasbi olarak adeta askerlik yaptık. İnsanların duasını aldık. Belediyecilikten edindiğim tecrübeyi şimdi Türkiye genelinde uygulamaya çalışıyorumö dedi.
Bakan Özhaseki, Büyükşehirdeki bu konuşmasının ardından dünya engelliler günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Özhaseki "Engelliler günü nedeniyle tüm engelli kardeşlerime şifalar dilerim, bakanlık ve belediyeler olarak onlara daha rahat yaşayacak ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Belediyelerimizin engellilerle ilgili işlerini sıkıca takip ederiz. Hükümet olarak dönemimizde tüm engellilere eskisinden çok daha fazla, misli misli, yardımlarda bulunduk. İnsanlar her zaman engelli olabilir, bu kusur veya hata değildir. Allah zeka engeli vermesin, zekasını şeytani çalıştıranlar varö diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
-Bakan Mehmet Özhaseki'nin konuşması
-Genel detaylar
Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Zafer BARIŞ/KAYSERİ, DHA)
====================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?