Rakka operasyonunda Tabka her taraftan kuşatıldı
AMERİKA'nın hem karadan, hem havadan desteklediği Demokratik Suriye Güçleri (DSG)'nin Rakka'yı DEAŞ'tan temizlemek için başlattığı operasyon devam ederken, kentin kuzeyinde yer alan Tabka İlçe merkezinin tamamen kuşatıldığı belirtildi. Şiddetli çatışmaların olduğu Tabka'da DEAŞ'ın kuşatmayı kırmak için bomba yüklü araçlarla saldırıda bulunduğu, Tabka'nın'nın batısında bulunan Rakka- Şam karayolunun da DSG tarafından kontrol altına alındığı öğrenildi.
Rakka operasyonu, ana omurgasını PKK'nın Suriye'deki kolu olarak bilinen YPG'nin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri tarafından devam ederken, Rakka'nın kuzeyinde yer alan ve kritik bir öneme sahip olan Tabka ilçesinde, şiddetli çatışmaların olduğu belirtildi. Suriye ve Irak'taki Kürt internet sitelerinde yer alan haberlere göre, Tabka ilçesi her taraftan kuşatma altına alınırken, ilçeye her yönden 1 kilometre kadar yaklaşıldığı ve DEAŞ'ın bütün kaçış yollarının kapatıldığı öğrenildi. Koalisyon güçlerinin hava desteği ile yürütülen operasyon kapsamında ilçede sıkışan DEAŞ'lıların kuşatmayı kırmak için bomba yüklü araçlarla saldırdığı belirtildi. Hava saldırılarından korunmak isteyen DEAŞ'ın yer altında tüneller açarak mevzilere cephane taşımaya çalıştığı, Tabka ve Rakka arasında kullandığı toprak yolların da savaş uçakları tarafından bombalandığı belirtildi. Tabka'nın batısında bulunan Rakka-Şam karayolunun da DSG tarafından tamamen kontrol altına alındığı belirtildi.
FIRAT NEHRİNDEN SEVKİYATLAR SÜRÜYOR
Rakka operasyonu kapsamında Fırat nehri üzerindeki feribotlardan Takba ilçesine DSG'nin sevkiyatları devam ediyor. DSG yaptığı açıklama ile, "Fırat'ın Gazabı" adı verdikleri operasyonunun 4'üncü aşamasını başlattıklarını duyurdu. Açıklamada, 4'üncü aşama ile DSG çatısı altında faaliyet yürüten çok sayıda güç ve uluslararası koalisyonun desteğiyle Rakka'ya doğru gidilerek Celab Vadisi ve Rakka'nın kuzeyinin kurtararılacağı belirtildi.
Görüntü Dökümü
-------------------
-
Haber: Ferit ASLAN/ DİYARBAKIR,-
==========================================
Dünya Sağlık Örgütü heyeti Hatay'da inceleme yaptı
DÜNYA Sağlık Örgütü uzmanlarından oluşan bir heyet, Suriye'nin Han Şeyhun bölgesindeki kimyasal saldırıda yaralananların tedavi edildiği Hatay'da çalışma yaptı.
Dünya Sağlık Örgütü Gaziantep Bölge Koordinatörü Dr. Annette Heinzelmann ile Dünya Sağlık Örgütü'nden Prof. Dr. Maurizio Bardeschi,Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki'yi ziyaret etti. Kimyasal saldırıda yaralananların tedavisi konusunda tecrübe sahibi olduklarını belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki, "Saldırıda yaralananların alınıp, Hatay'da tedavi edilmesini önemsiyorlar. Bizim tecrübelerimizden yararlanmak istiyorlar. Örnek olması için biz de olayın başından sonuna kadar nasıl bir işleyişle çalıştığımızı onlara anlattık" dedi.
Suriye'deki kimyasal saldırıda ölenlerin Adana Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsilerine de katılan Gaziantep Bölge Koordinatörü Dr. Annette Heinzelmann, Suriye'de yaşanan saldırıda Türkiye'nin yaralıları çok iyi bir şekilde en kısa zamanda hastaneye yetiştirdiğini söyledi. Dr. Annette Heinzelmann, "Güvenlik nedeniyle sınırın diğer tarafına geçemiyoruz. Ama uzaktan iletişim kurabiliyoruz. Uluslararası kurallara göre kimyasal silah kullanılması yasak. Tabi uluslararası düzenlemelere karşı bu saldırı yapıldığı için araştırma yapıyoruz. Benim kendi açımdan cevabım hastaların alınışından klinik tedavi aşamasına kadar çok iyi organize edilmiş bir cevap olduğunu düşünüyorum"diye konuştu.
Olayın çok ani gelişmesine karşın çok hızlı bir şekilde koordine olunduğun gördüklerini anlatan Prof. Dr. Maurizio Bardeschi ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti: "Olayın gerçekleşmesi göz önünde bulundurulduğunda çok ani gelişen bir olay olmasına rağmen çok hızlı ve yerinde bir müdahale yapıldı. Bu önemli bir tecrübe ve bence dünyayla paylaşılması gereken bir vaka. Olayın Suriye tarafındaki kısımla ilgili olarak, ekipler olarak analizlerimizi gerçekleştirdik ve üzerinde çalışılması gereken hususlar olduğunu düşünüyoruz ve bunlarla ilgili eğitimler düzenleyeceğiz."
Dünya Sağlık Örgütü heyeti daha sonra Han Şeyhun'daki saldırıda yaralanıp halen Hatay'da tedavi gören yaralılarla hastanede görüştü.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Heyetten genel görüntü
Heyetteki uzmanlardan detaylar
Dr. Annette Heinzelman'ın konuşması
Prof. Dr. Maurizio Bardeschi konuşması
Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki'nin konuşması
SÜRE: 04'17"
Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/HATAY,
======================================
Ak Partili Eker: Bütün bir şehir çok büyük bir tehlike atlattı
Eker, düzenlenen bombalı saldırı yerinde incelemelerde bulundu
AK parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Diyarbakır emniyet Müdürlüğü ek binasına tünel kazılarak içerisine yerleştirilen patlayıcının patlatılması sonucu gerçekleşen bombalı saldırı ile ilgili, "Aslında bütün bir şehir çok büyük bir tehlike atlattı. Çünkü, hemen burada 40-50 metrelik bir alan içinde bir yakıt deposu vardı. ve o yakıt deposuna eğer bir şekilde sıçrasa bu Bağlar'ın tamamı çok büyük bir felaketle Allah korusun karşı karşıya kalırdı. Sivil can kayıpları çok, çok daha büyük olurdu"dedi.
Diyarbakır'a gelen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, önceki gün Emniyet Müdürlüğü ek hizmet binasına yönelik düzenlenen bombalı saldırı yerinde incelemelerde bulundu. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal'ında eşlik ettiği inceleme sırasında Eker'e, Emniyet Müdürü Tacettin Aslan bilgi verdi. İncelemelerde sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Eker, PKK terör örgütünün gerçekten bir insanlık suçu işlediğini, bugüne kadar gerçekleştirdiği patlamalarda ve saldırılarda on binlerce vatandaşın ölümüne sebebiyet verdiğini belirtirek, şöyle konuştu:
"PKK'nın en çok öldürdüğü ve zarar verdikleri de Türkiye Cumhuriyetinin Kürt vatandaşlarıdır. Bunu şiddetle lanetlediğimizi ifade etmek istiyorum. Hala utanmadan bazı onların siyasi türevleri, onların sözcüleri birde yaptıkları bu hain ve hunharca katliam teşebbüslerini, bombalamaları hain tuzakları hala başka şekillerde anlatma çabasına giriyorlar. Bu da aynı zamanda iğrenç şekilde yalan söylediklerini delillendiren en önemli husus. Aslında bütün bir şehir çok büyük bir tehlike atlattı. Çünkü, hemen burada 40-50 metrelik bir alan içinde bir yakıt deposu vardı ve o yakıt deposuna eğer bir şekilde sıçrasa bu Bağlar'ın tamamı çok büyük bir felaketle, Allah korusun karşı karşıya kalırdı. Sivil can kayıpları çok, çok daha büyük olurdu. PKK'nın asıl hedefi odur. Kandan beslendiği için daha çok sürekli kan dökme peşinde ve her şeyi Kürt kanını, Kürtlerin kanını propaganda vesilesi, vasıtası olarak kullanıyor. İnsanları propaganda için öldürüyor, Sivil insanları propaganda için öldürüyor, sivillerin hayatına propaganda için kastediyor. Bu kadar şehir merkezinin ortasındaki bir yere, tünel kazmak suretiyle getirip, tonlarca bombayı buraya yerleştirip tuzaklama ve uzaktan bunu patlamanın başkaca bir izahı olamaz. Bunlarla mücadele ediliyor, giderekte daha etkin bir usul ve yöntemle sivil vatandaşlarımız zarar getirmeden güvenlik kuvvetleri azami itina göstererek bunu yapıyorlar. Bu tabi PKK'yı daha da tabiri caizse daha iğrenç, daha kötü saldırılara yönlendiriyor. Bu kan dökmek suretiyle bu şekildeki saldırılarla hiç kimse, hiç bir zaman, hiç bir örgüt kan dökme dışında hiç bir amaca ulaşamamıştır. Ulaşması da mümkün değildir. Hiç bir şekilde hoş görülecek kabul edilecek bir husus değildir. Vatandaşlarımızın da bunlara her platform her fırsatta bunlara tepkiyi ortaya koyacaklarını düşünüyorum."
"REFERANDUM SÜRECİNİ BALTALAMAK, GÖLGE DÜŞÜRMEK İSTİYORLAR"
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, PKK'nın bu tür eylemlerini lanetlediklerine de belirtirek, "Referandum sürecini bir şekilde baltalamak, gölge düşürmek, infial ve korku yaratmaktır asıl olan şey odur. Terör örgütü burada bir mesaj veriyor. 'Ben hala eylem yapabiliyorum' mesajı veriyor, bunun üzerinden halkı korkutmaya çalışıyor. Burada Bağlar halkının da, Diyarbakır'ında, Kürt kardeşlerimizin de hepsinin PKK'ya ve bu hain eyleme vereceği en büyük cevap sandıkta olur. Sandıkta PKK'nın çağrılarına değil milletin sesine ve kendi vicdanlarının sesine cevap verecek şekilde evet derlerse kanaatimce PKK'nın bu hayır eylemine en büyük cevabı vermiş olurlar diye düşünüyorum"diye konuştu.
Saldırı sonrası güvenlik güçlerinin olayı detaylı şekilde araştırdığını kaydeden Genel Başkan Yardımcısı Eker,"Olay özel bir şekilde araştırılıyor. 5 gözaltı var, tabi bunlara ilaveler de olabilir. Çünkü, sonuçta bu bir uzun vadede planlanmış bir eylem, hedefi çok büyük, çok büyük bir katliam. Sivilleri binlerce sivili hedeflemiş belli ki bu bölgede yaşayan, sivil yurttaşlarımızı. Bunun organize eylem olması sebiylede mutlaka katkı sunan, planlama, uygulama safhasında destek veren bir şekilde çok sayıda kişi olabilir, mümkündür. Emniyet kuvvetleri de, istihbaratta bunlarla ilgili çalışıyor"dedi.
Eker, PKK ve FETÖ terör örgütleriyle çok etkin bir mücadele yürütüldüğünü, bunu herkesin bilip hissetiğini de ifade ederek, "Ama, maalesef burada şehir merkezlerinde gelip sinsi bir şekilde bir şirket gibi bir yer kiralıyor. Sonra bir depo olarak kullandığı mahalli olarak kullandığı bunun altına giriyor bir takım tekniklerle, teknolojilerle aylar süren hazırlığıyla bu kanlı hain eylemi gerçekleştirebiliyor"diye konuştu.
Patlama bölgesindekmi incelemeleri tamamlayan Ak Parti Genel Başkan Yaardımcısı Mehdi Eker, daha sonr8a patlamadan zarar gören esnafları ziyaret etti ve esnafların zararlarının karşılanacağını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Patlamanın yaşandığı emniyet binası
-Patlamanın meydana geldiği nokta
-Eker'in bölgeyi gezmesi
-İncelemelerde bulunması
-Eker'in açıklaması
-Esnafları ziyaret etmesi
-Muhabir anons
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR-Ahmet ÜN/DİYARBAKIR,
=================================
Hakkari'de PKK tuzağı imha edildi
Patlayıcının imha anı
HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nde Van-Hakkari Karayolunun, yol emniyetini sağlamak için birliklerin konuşlanabileceği bölgeye PKK'lı teröristlerce yerleştirilen el yapımı patlayıcı bulunarak imha edildi.
Hakkari Valiliği, Yüksekova İlçesi Armutdüzü Köyü kırsalında imha edilen el yapımı patlayıcı ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "İlimiz Yüksekova İlçesi Armutdüzü Köyü kırsal alanında PKK/KCK bölücü terör örgütü tarafından Van-Hakkari karayolunun, yol emniyetini sağlamak için birliklerin konuşlanabileceği bölgeye Mayın/EYP yerleştirildiğine dair bilgi edinilmesi üzerine, 12.04.2017 günü İlimiz Yüksekova İlçesi Armutdüzü Köyü kırsal alanında yapılan operasyon neticesinde 1 adet büyük mutfak tüpüne tuzaklanmış EYP düzeneği tespit edilmiştir. Tespit edilen EYP düzeneği kontrollü olarak yerinde imha edilmiştir" denildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Patlayıcının imha anı
Haber-Kamera : HAKKARİ/
====================================
Silvan'da terör soruşturması: 14 gözaltı
DİYARBAKIR'ın Silvan İlçesi'nde yürütülen terör soruşturması kapsamında aralarında CHP'li 4 sandık görevlisi ve HDP İlçe Başkanı Hülya Biçer'in de bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı.
Silvan İlçesi'nde Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü terör soruşturma kapsamında, CHP'li 4 sandık görevlisi, HDP'li 1 sandık görevlisi ve HDP İlçe Başkanı Hülya Biçer'in de aralarında bulunduğu toplam 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra Silvan Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen 14 kişi ile ilgili işlemler devam ediyor.
Silvan'daki 4 sandık görevlisinin gözaltına alındığını doğrulayan CHP Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Mehmet Şerif Doğru, Çınar İlçesi'nde de önce KHK'larla görevden alınıp soruşturma sonrası görevlerine iade edilen 17 kamu görevlisinin sandık başkanlığı görevinden alındığını söyledi. Doğru görevden alınanların CHP'li olduklarını belirtti.
Haber : İhsan YILMAZ/SİLVAN (Diyarbakır), -
=========================================
Ergene'de aranan 93 kişi yakalandı
TEKİRDAĞ'ın Ergene İlçesi'nde jandarma tarafından yapılan huzur operasyonu kapsamında aranan 93 kişi gözaltına alındı. Durdurulan bir araç içinde tarihi eser aramasında kullanılan malzemeler ve 1 adet tabanca ele geçirildi.
Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı ile Ergene İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı ekipleri, ilçe genelinde huzur operasyonu düzenledi. Operasyon kapsamında ilçe giriş ve çıkışları kontrol altına alınarak, özel eğitimli köpek Eyvan'ın da katılımıyla araçlar ve içindekiler üzerinde arama yapıldı. Bir otomobilde tarihi eser kazısında kullanılan kürek, kazma, dedektör, bir adet tabanca bulunurken, bir otomobilin torpido bölümünde ise uyuşturucu bonzai ele geçirildi. Araç içinde bulunanlar ve bölge fabrikalarda çalışan toplam 21 bin kişi Genel Bilgi Toplama (GBT)sorgusundan geçti. Haklarında arama kararı bulunan toplam 93 kişi gözaltına alındı. Jandarmadaki soruşturmaları tamalanan şüpheliler adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Jandarmanın aramlarından detaylar
-Jandarma köpeğinin arama yapması
-Genel görüntü
-Durdurulan araçlar
Haber - Kamera: Mehmet YİRUN/ERGENE(Tekirdağ),
==========================================
Baykal: Asırlık bir tercih yapacağız, telafisi mümkün olmayan bir konu
CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 16 Nisan referandumuna ilişkin, "Asırlık bir tercih yapacağız, telafisi mümkün olmayan bir konu. Yani kararı bir defa alacağız, bir defa bir şey söyleyeceğiz. Yanlış söylersek her şeyi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız" dedi.
Deniz Baykal, pazar günü yapılacak referandumla ilgi bilgi vermek amacıyla partisinin Manavgat İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. CHP Milletvekili Niyazi Nefi Kara, Manavgat Belediye Başkanı CHP'li Şükrü Sözen de programda hazır bulundu. İlçe binası gelen kalabalığı almayınca Deniz Baykal caddede konuşma yaptı.
'ASIRLIK BİR TERCİH YAPACAĞIZ'
16 Nisan'da yapılacak referandumu telafisi olmayan, olağanüstü kararların alınacağı bir yol ayrımı olarak niteleyen Deniz Baykal, "Hepimiz gerçekten çok ağır sorumluluklar taşıyoruz şu anda. Alacağımız karar sadece bizim bundan sonra kalan hayatımızı değil, çocuklarımızın ve torunlarımızın da hayatını etkisi altına alacak. Asırlık bir tercih yapacağız, telafisi mümkün olmayan bir konu. Yani kararı bir defa alacağız, bir defa bir şey söyleyeceğiz. Yanlış söylersek her şeyi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız" dedi.
'BU BİR VATAN MESELESİ, TÜRKİYE MESELESİ'
Referandumda verilecek oyun vatanın ve devletin tapusu olduğunu kaydeden Baykal, herkesin kendi evinin, bahçesinin ve tarlasının tapusuna sahip çıkar gibi vatanın ve devletin tapusuna sahip çıkması gerektiğini anlattı. Referandumun bir siyasi parti seçimi olmadığını anlatan Baykal, "Dün Aydın Nazilli'de bir toplantı vardı, Demokrat Parti genel başkanı genç bir çocuk yanımda. Oradan ayrıldık bize bir buluşma ayarladılar, baktım Ülkü Ocaklarının genel başkanı yanımızda. O da heyecanlı, 'Aman ha, Türkiye'ye sahip çıkalım' diyor. Doğru Yol'lusu, Anavatan'lısı 'Aman ha' diyor. 'Adalet ve Kalkınma Partili yetkililer, il yöneticisi, belediye meclis üyesi falan bu meselenin farkında' diyorlar. Niye, çünkü bu bir vatan meselesi, Türkiye meselesi, devletin geleceğinin meselesi. 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye atılıp atılmayacağı meselesi" diye konuştu.
'EYALET KONUŞULUYOR'
Kendisini dinleyenlere "Aman Türkiye'mize sahip çıkalım" diyen Baykal, iktidar partisi mensuplarının ilk başta sadece yönetim değişikliğinden bahsetmelerine rağmen cumhurbaşkanlığı başdanışmanının "Devlet halkın devleti olarak yeniden kurulacak" dediğini aktardı. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rejimi değiştirmenin de ötesinde, devletin kurulmasının söz konusu olduğu, devletin kurulması için de önce devletin yıkılmasının gerekeceği, 'önce devleti yıkacağız, sonra devlet kuracağız' bu düşünceler konuşuluyor. Eyalet konuşuluyor. Dışarıdan Türkiye'yi bölmeye, parçalamaya yönelik bin tane tezgah konuşuluyor. Suriye'yi, Irak'ı parçaladılar. Şimdi de fırsat bulsalar Türkiye'yi parçalayacaklar. İçeride de birileri onlara yardımcı olmak için 'biz de eyalete geçelim, eskiden de Osmanlı'da vardı eyalet' diye konuşmalar yapıyor, daha önce başbakanlık döneminde Sayın Tayyip Erdoğan."
'TRUMP'DA BİLE BU YETKİLER YOK'
Baykal, referandumda 'evet' kararıyla cumhurbaşkanına tek adamlık yetkisi verileceğini vurgularken, şunları söyledi: "Getirilen rejim başka, başkanlık rejimi başka. Trump da bile bu yetkiler yok. Orada başkanlık rejimi var. Ama bu getirilen tek adam. Mahkeme yok, temyiz yok, itiraz yok. Kanunu o çıkarıyor tek başına. Bütün bakanlıkları isterse kapatır, yenisini istediği gibi açar. Soru sormak mümkün değil. Memurları bir günde sözleşmeli personel yapabilir. 'Memurum' diye kendini güvenceye aldığını sanma, 'evet' dediğin anda, zaten dilinin altında var, söyleyip duruyor; 'Kardeşim ne demek memurluk. Sözleşmeli personelsiniz. Ben istediğim adamı müsteşar yapacağım' diyebilir."
Deniz Baykal konuşmasının ardından vatandaşla fotoğraf çektirip Manavgat'tan ayrıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
CHP binası önünde genel görüntü
Deniz Baykal'ın gelişi
Deniz Baykal'ın konuşması
Deniz Baykal'ın ayrılması
Detay görüntüler
SÜRE : 5.22
Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), DHA
====================================================
Bülent Arınç'a 'hakaret' davası
Hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada ifade veren Bülent Arınç : Beni FETÖ'ye hedef gösterdi
TBMM eski başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, FETÖ/PDY ile ilişkilendirilen Bolu'daki alışveriş merkezini ziyaret etmesini sosyal medyada eleştiren gazeteci İmdat Aslan'a, katıldığı televizyon programında hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada ifade verdi.
Bolu'da 2012'de genel yayın yönetmenliğini yaptığı yerel gazetede Fethullah Gülen ile ilgili onlarca haber ve köşe yazısı yazan, bu yüzden Gülen'in hakkında 98 ayrı dava açtığı İmdat Aslan, yazılarında TEM Otoyolunun Bolu Dağı mevkisinde bulunan alışveriş merkezinin de FETÖ'nün ticaret ayağı olduğunu ileri sürmüştü. Aslan, 2015 yılının Aralık ayında alışveriş merkezini ziyaret eden dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı, tesis ile ilgili kamuoyunda olumlu algı oluşturmaya çalışmakla suçlayarak eleştirmişti. Aslan, katıldığı bir televizyon programında bu eleştirisi nedeniyle kendisine hakaret ettiğini ileri sürdüğü Arınç hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılığın soruşturması sonunda Arınç hakkında, 'Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret' suçundan dava açıldı.
'DURUŞMA GAYET GÜZEL GEÇTİ'
Arınç, bugün Bolu Adliyesi'ne gelerek Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ifade verdi. Basın mensuplarının alınmadığı duruşma sonunda açıklama yapan Arınç, "İmdat Aslan isimli bir kişinin hakkımda açtığı bir dava için geldim. Kendisine hakaret ettiğimi ifade etmiş ve davacı olmuş. Bugün duruşma görüldü. Daha önceki günlerde gelememiştim. Bugün hem Bolu'yu hem adliyeyi ziyaret edeyim ve mahkemede bizzat bulunayım diye düşündüm. Duruşma gayet güzel geçti. Taraflar savunmalarını söylediler. Hakim de karar vermek üzere davayı Mayıs ayına erteledi" dedi. Arınç, referandum ile ilgili soruya ise cevap vermedi.
'BENİ FETÖ'YE HEDEF GÖSTERDİ'
Adliye önünde açıklama yapan İmdat Aslan ise söz konusu alışveriş merkezinin kurucu 3 büyük ortağının şimdi FETÖ/PDY soruşturması kapsamında firari olduğunu, alışveriş merkezine de 15 Temmuz sonrası denetimli kayyum atandığını hatırlatarak şöyle dedi: "Bizim 2008'den bu yana FETÖ ile ilgili bir mücadelemiz var. Bununla ilgili devletimizin bütün kurumlarını basın yayın yoluyla uyardık. Ben dönemin Başbakan Yardımcısı ve TBMM eski başkanı Bülent Arınç'ın orada konakladığını öğrenince bunun bir algı operasyonu olduğunu, FETÖ'ye bir destek ziyareti gibi algılanacağını ve doğru olmadığını açık şekilde ifade ettim. Bolu'da yaşayan biri olarak bana teşekkür edeceğine katıldığı programda, 'Adam neymiş araştırdım. Geçmişi karanlık. İtirafçı pozisyonuna gelmiş, zavallı' gibi beni algılatıp beni FETÖ'ye hedef göstermiştir. Benim bu konuda devlete olan yardımımı örselemeye çalışmıştır. Bu anlamda ben Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundum. Hakkımda FETÖ 98 dava açtı. Şimdi kararı bekleyip göreceğiz."
Görüntü Dökümü
---------------------------------
-Bülent Arınç'ın adliyeye gelişi
-Bülent Arınç'ın açıklamaları
-İmdat Aslan'ın açıklamaları
SÜRE: 03.03
HABER-KAMERA: Mutlu YUCA/BOLU
==================================================
Erdoğan, Konya'da lalelerden yapılan türk bayrağıyla karşılanacak
KONYA Büyükşehir Belediyesi, yarın Konya'ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, 156 bin 66 laleden yapılan Türk Bayrağıyla karşılamaya hazırlanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, referandum çalışması kapsamında yarın saat 14.00'da Kılıçarslan Şehir Meydanı'nda düzenlenecek mitingde halka seslenecek. Konya Büyükşehir Belediyesi'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Mevlana Müzesi önündeki Mevlana Meydanı'na lalelerden yaptığı Türk Bayrağı ile karşılayacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Tahir Akyürek, Mevlana Meydanı'nda 336 kadın çalışan tarafından 5 saatte 156 bin 66 laleyle yapılan 337,5 metrekarelik Türk Bayrağı'nı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Konya'ya gelişi hatırasına düzenlediklerini belirtti.
Akyürek, yapılan Türk bayrağının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı akşamına kadar kalacağını söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------
Kadın işçilerin lalerden Türk bayrağı yapması
-Yapılan bayraktan detay
Bayrağın havadan görüntüsü
Tahir Akyürek röp.
Haber- Kamera: KONYA DHA)
===============================
CHP'li Tezcan: Sandıktan 'hayır' çıkacak
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'yla birlikte kentteki 'hayır' ve 'evet' çadırlarını ziyaret etti. Daha sonra parti teşkilatını ziyaret eden Tezcan, "Türkiye'nin üstünde gök kubbeye o boyalarla 'evet' yazsalar da millet sandıkta 'hayır' diyecek" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, referandum çalışmaları kapsamında Aydın'a geldi, İl Başkanlığı'nda toplantı düzenledi. CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Özlem Çerçioğlu, CHP İl Başkanı Muharrem İnci ve partililer de toplantıya katıldı.
Evet kampanyasının devlet kampanyasına dönüştüğünü söyleyen CHP'li Tezcan, "Başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere tüm parasal, manevi ve fiziki gücü kullandılar. Devletin ve valililer ile kaymakamların tüm imkanlıklarını kullanarak 'evet'in önü açılmaya, 'hayır'ın ise önü kapatılmaya çalışılıyor. Marmara, Ege, Güneydoğu, Karadeniz ve İç Anadolu'dan gelen sonuçları bir araya getirdiğimizde anketlerde 'hayır' oylarının 53 ila 60 bandı arasında olduğu görülmektedir. Biz bunu görüyoruz, şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Sandık hiçbir zaman şansa bırakılmaz. Seçim böyle bir süreçtir. Devlet kampanyasına karşı ben milletimize teşekkür ediyorum. Devletin tüm parasını sokaklara dökseler, Türkiye'nin bütün boya fabrikalarının boyalarını satın alsalar. Türkiye'nin üstünde gök kubbeye o boyalarla 'evet' yazsalar da millet sandıkta 'hayır' diyecek" dedi.
"TEK ADAM REJİMİNİ İSTEMİYORUZ"
Tek adam rejimini istemediklerini vurgulayan CHP'li Tezcan, "Bir kişinin hem mahkeme hem hükümet hem de meclis olmasını istemiyoruz. Bu yetkileri tek kişiye verirseniz o memlekette halk zulüm altında olur. Bir kişiye meclisi fes etme yetkisinin verilmesini doğru bulmuyoruz. Bu milletin egemenliğine hakarettir, milletin egemenliğine ihlaldir. Biz tarafsız cumhurbaşkanı istiyoruz. Partili cumhurbaşkanı istemiyoruz. Bu millet, birlik ve beraberliğini sağlanacaksa adaletin sigortasına ihtiyaç duyacaktır. Tarafsız cumhurbaşkanı sigortadır. Devletin millet arasındaki gönül bağını kopardığınız andan itibaren ne terörle mücadele edebilirsiniz, ne çatışmayı ortadan kaldırabilirsiniz, nede toplumsal huzuru sağlayabilirsiniz" diye konuştu.
"FETÖ KENDİLİĞİNDE ÇIKMADI"
Referanduma 3 gün kala şantaj ve iftira üzerinden siyaset yürütülmeye çalışıldığı gördüklerini söyleyen Tezcan şöyle devam etti:
"Türkiye 15 Temmuz darbe girişimine tesadüfen gelmedi. FETÖ devletin içine tesadüfen yerleşmedi. Dün Oda TV davası bitti, onlar da beraat ettiler. O dönemde manşetlerde, 'onlar gazeteci değil, teröristlikten içeride yatıyor' diye devletin en yetkililerinin beyanatları var. Dünkü manşetlerini hiç görmeden, utanmadan, sıkılmadan sanki hiçbir şey olmamış gibi su yüzüne çıkmaya çalışıyorlar. Türkiye'de milletin ve devletin bağrına, FETÖ hançerini saplayan bu iktidarın ta kendisidir, önce bunun bilinmesi lazım. Bu süreçte biz iktidarıyla muhalefetiyle ortak bir direniş gösterdik. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genel Başkan karşı çıktı darbeye. Hepimiz karşı gelerek bombaların altına başımızı soktuk. Mecliste bizim başımıza bomba atılırken, Başbakan Çankaya'da korumalarıyla kendi güvenliğini sağlıyordu. 16 Temmuz'da tüm liderler TBMM'de toplandılar. Burada herkes darbeyi lanetledi. Ama Cumhurbaşkanı 19 Temmuz'da ancak Ankara'ya gelebildi. Buna rağmen Genel başkanımız havaalanından ayrıldı diye bir sürü iftiralar atıldı. Türkiye'de referandumdan 'evet' çıkarabilme adına toplumu birbirine düşürebilmek için bir telaş içindeler. Biz bu telaşın nedenini biliyoruz. Bu telaşın nedeni sandıktan 'hayır' çıkacağını onların da görüyor olmasıdır. Şimdi de şantaj ve iftira siyaseti ile siyaseti yeniden kirletmeye çalışıyorlar. Adalet bakanı CHP Genel Başkanının elektronik postalarını takip ettiğini söylüyor. Cumhurbaşkanı çıkıyor genel başkana kaset imasında bulunuyor. Eğer elinizde olan belgelerin bir tanesini bile saklamadan açığa çıkarıp kamuoyu ile paylaşmıyorsanız müfterisiniz. ya bunları ortaya çıkarırsınız yada istifa edersiziniz."
Konuşmaların ardında Tezcan, Hüseyin Yıldız, Özlem Çerçioğlu, Muharrem İnci ve partililer önce 'hayır' çadırını ziyaret ederek 'hayır' yazısı önünde poz verdi. Daha sonra hemen yakınında bulunan 'evet' çadırını da ziyarete eden CHP'liler, burada evetçilere "hayırlı olsun" diyerek kısa süreli sohbet etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Bülent Tezcan'ın konuşması
Hayır ve evet çadırını ziyaret görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,
========================================
CHP'li Ağbaba: Bu ilan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne yakışmamıştır
CHP' Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, (TOBB) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun bir gazeteye verdiği tam sayfa reklamda 'evet' cümlelerinin bulunmasına sert cevaplar verdi.
CHP'li Veli Ağbaba DHA'ya yaptığı açıklamada, Bugün Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanı bir gazeteye utangaçça 'evet' ilanı verdiğini söyleyerek cümlelerine şöyle devam etti:
'istihdam seferberliği çağrısına iş dünyamız 'evet' diyor' demiş Cumhurbaşkanına, Başbakan'a Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına teşekkür etmiş. Ben buradan Türkiye Odalar ve Borsalar birliği başkanına bir çağrı yapıyorum. Düşüncen neyse çekinmeden, utanmadan ilanını ver utanarak böyle satır aralarında ürün yerleştirerek, reklam verme. Bütün iş dünyasının görüşü bu mu? merak ediyorum? İş dünyasının bunu istemediğini biliyorum. Rifat Hisarcıklıoğlu bu iş dünyasının başına yakışmıyor. Delikanlıysan 'evet'te, anlatacağın şeyler varsa, çık gazeteye ilan ver hangi gerekçeyle 'evet' dediğini bunu anlat. Gizleyerek saklayarak dolambaçlı yollardan 'evet' kampanyasının bir parçası olman Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanına yakışmıyor. O koltukta oturman bu saatten sonra doğru değil. Delikanlıysan çık neye 'evet' dediğini anlat. Tek adamamı 'evet' diyorsun? Diktatörlüğe mi 'evet' diyorsun? Bütün yetkilerin bir adamda toplanmasına mı 'evet' diyorsun? Onu açıklamanı merakla bekliyoruz. Bu ilan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine yakışmamıştır. Delikanlıca bir iş değildir. Utanarak sıkılarak bir reklam vermiştir.
Görüntü Dökümü:
-Veli Ağbaba'nın açıklamaları
Haber-Kamera: MALATYA
=====================================================
Selda Bağcan referandumda 'hayır' diyecek
BODRUM'daki yazlığında yaşayan ünlü halk müziği sanatçısı Selda Bağcan, referandumda 'hayır' oyu kullanmak için İstanbul'a döneceğini, pazar akşamı kutlama yemeği yapacaklarını dile getirdi.
Bodrum ilçesine bağlı Yalıkavak Mahallesi'ndeki yazlığında yaşayan ünlü halk müziği sanatçısı 69 yaşındaki Selda Bağcan, Bodrum Red Dragon adlı Çin lokantasında dostları ile buluştu. DHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bağcan, omur ve omuzlarındaki ağrılar nedeniyle Bodrum'da özel bir klinikte fizik tedavi gördüğünü söyledi. Bağcan "Allah'a şükür başka bir sorunum yok. Cumartesi akşamı İstanbul'a dönerek oyumu kullanacağım. Umuyorum genel sonuçlarda da hayır çıkacak. Bu nedenle pazar akşamı arkadaşlarla kutlama yemeği yapacağız. Evet çıksa da yine yemeğimizi yeriz biz" dedi.
SÜRPRİZ ALBÜM ÇIKARACAK
21 Nisan'dan itibaren önce İsveç'te iki şehirde, ardından mayıs ayında Adana ve Samsun'daki konserlerde hayranları ile buluşacağını belirten Bağcan, bir sürpriz yaparak birkaç hafta içerisinde '40 Yılın 40 Şarkısı 2' isimli albümü çıkaracağını söyledi. Serinin birincisini geçen yıl çıkardığını anlatan Bağcan, albümün yarısının rock müziği eserlerinden yarısının ise deyişlerden oluşacağını dile getirdi. Bağcan evinde 20'si Van, 20'si sokak kedisi olmak üzere 40 kedi beslediğini belirterek, "Evimde 40 kedi besliyorum ayrıca sokak kedilerine de bakıyorum. Geçtiğimiz günlerde kedilerimden üçünü zehirlediler ve çok acı çektim. Bu nedenle bahçemin bir köşesine kedi evi yaptırıyorum, onlarsız bir yaşam düşünemiyorum" dedi.
DOLANDIRILMAKTAN KURTULDU
Bir süre önce telefonla arayan kişilerin kendilerini Sivas ve Kayseri valisi olarak tanıttıklarını, bir hayır işi için hazırladıkları yemek ve yardım gecesine 3 bin 500 TL'den üç adet bilet satmak istediklerini belirten Selda Bağcan, "Tabii önce şaşırdım, ne Sivas ne de Kayseri valisi beni arar. Çünkü ben zaten muhalif sanatçıyım. 'Ofisime getirin, sizi göreyim' dedim, telefonu hemen kapattılar. Koca profesörler, doktorlar bu yolla nasıl para kaptırıyorlar, çok şaşırıyorum. Bunun sahtekarlık olduğu o kadar belliydi ki, çok salakça bir girişimdi. Herkesin birbirini sık sık uyarması lazım ki bu konuda saf vatandaşlarımızın canı yanmasın" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Selda Bağcan ile röp.
Haber-Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM (Muğla),
============================================
HDP ve DBP'den 'final mitingi' çağrısı
HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP)'nin referandum mitingleri kapsamında 15 Nisan'da Diyarbakır'da yapılacak final mitingine katılım çağrısında bulunan İl Eş Başkanı Gülşen Özer, miting için yoğun güvenlik önlemlerinin alınacağını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) referandum çalışmaları kapsamında bir çok merkezde düzenlediği miting ve halk buluşmalarının sonuna gelinirken, final mitingi 15 Nisan'da Diyarbakır'da yapılacak. Cumartesi günü İstasyon Meydanında gerçekleşecek mitingte HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir ile HDP İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan birer konuşma yapacak. Miting öncesi HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, HDP MYK Üyesi Ömer Önen, HDP İl Eş Başkanı Gülşen Özer ve DBP İl Eş Başkanı Zeki Baran, düzenlendikleri ortak basın açıklamasıyla miting hazırları hakkında bilgi verdi. HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülşen Özer, terpit komitesinin çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Yoğun güvenlik önlemlerinin alınacağını söyleyen Özer, referanduma giderken son mitinglerini Diyarbakır'da yapılacaklarını dile getirerek, herkesi mitinge davet etti.
DBP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeki Baran ise, OHAL koşullarında sağlıklı bir çalışmalar yapamadıklarını ifade ederek, "16 Nisan günü yapılacak halk oylamasında sandık başında görev yapan yüzlerce kişi son 2 günde gözaltına alındı"dedi.
Görüntü dökümü:
-Açıklamaya katılanlar
-Özer'in konuşması
-Baran'ın konuşması
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR,
================================================
Dünyada her 3.2 saniyede yeni alzheimer hastası
GÜLHANE Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Doruk, dünyada bir yılda yaklaşık 9.9 milyon yeni alzheimer hastası olduğuna dikkat çekerek, "Dünyada buna her 3.2 saniyede bir yeni vaka eklenmektedir" dedi.
Akademik Geriatri Derneği tarafından düzenlenen 'Uluslararası Akademik Geriatri Kongresi', Serik İlçesi Belek Turizm Merkezi'nde bulunan Calista Otel'de yapılıyor. Kongrenin basın toplantısı Calista Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplantıya, Gülhane Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Doruk, İstanbul Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Akademik Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, Ankara Güven Hastanesi İkinci Bahar Geriatri Merkezi'nden Prof. Dr. Teslime Atlı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülev Deniz Erdinçler katıldı.
Alzheimer hastalığının sinsi başlayan, birden fazla bilişsel alandaki gerilemenin günlük yaşam aktivitelerini bozmasıyla sonuçlanan kalıcı ve ilerleyici bir klinik sendrom olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Doruk, "2015 yılında, demansın (bunama) küresel etkisinin incelenip açıklandığı Dünya Alzheimer Raporu'na göre dünyada bir yılda yaklaşık 9.9 milyon yeni vaka, her 3.2 saniyede bir yeni vaka eklenmektedir. 2015 yılı itibariyle hastalığın dünyaya tahmini maliyeti 818 milyar dolar olup, 2018'de 1 trilyon, 2030 itibariyle 2 trilyon dolara ulaşacağı öngörülmektedir. Eğer hastalık bir ülke olsaydı, Google ve Apple'ın bütçelerinin önünde dünyanın 18'inci büyük ekonomisi olacaktı" dedi.
Prevalans (sıklık-yaygınlık) çalışmalarına göre 2016 yılı itibarıyla ülkemizde yaklaşık 500 bin, ABD'de 5 milyon, dünyada da 50 milyon alzheimer hastası olduğunu belirten Prof. Dr. Hüseyin Doruk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu sayı her 20 yılda bir nerdeyse ikiye katlanacak olup, 2050 yılında 130 milyonu geçeceği tahmin edilmektedir. Bu hızlı artışın en fazla gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde olacağı belirtilmektedir. Türkiye'de 65 yaş ve üstü 500 bin alzheimer hastasının yaklaşık 75 bini takip, tedavi ve kayıt altındadır. Bu oran 1/7 dir. Aysberg gibi buzdağının üstünü görmekteyiz. Bunun 6-7 katı görülmemektedir. Ülkemizde de sağlık politika ve ileriye yönelik öngörüleri planlarken bu durumu göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Alzheimer hastalığı sıklığı 65-69 yaş aralığında yüzde 2 iken, her beş yılda bir ikiye katlanarak arttığı gösterilmiştir. Buna göre hastalığın başlamasının veya ilerlemesinin 5 yıl geciktirilmesi yaygınlığını yarı yarıya azaltacaktır."
Prof. Dr. Mehmet Akif Karan ise yaşlılarda uygunsuz ilaç kullanımının getirdiği olumsuzlardan söz ederek, "Maalesef böyle durumda yaşlılarımızda işlevsellikte azalma, düşkünlük, unutkanlık, kafa karışıklığı, idrar kaçırma, düşmeler ve kalça kırıkları, kanamalar, kalp yetersizliğinin alevlenmesi, böbrek fonksiyonlarının bozulması gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Ülev Deniz Erdinçler de yaşlanmayla acıkma hissi ve yemek yeme alışkanlığının azaldığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Üç yaşlıdan ikisi bir öğünü atlamaktadır. Bu nedenle yaşlıların çoğu günlük enerji ve besin ihtiyaçlarını karşılayamaz. Tat ve koku alma duyusu, tatları ayırt edebilme yeteneğindeki azalma iştahı olumsuz etkiler. Ağız hijyeninin bozuk olması, diş ve çiğneme problemleri beslenmeyi etkiler. Yalnız yaşama, yoksulluk, eğitimsizlik, fiziksel olarak bağımlı olma, demans, depresyon gibi hastalıklar beslenmeyi etkileyen diğer faktörler."
Kongre 16 Nisan'da sona erecek.
Görüntü Dökümü
------------------
Toplantı salonundan görüntü
Konuşmacılardan detay görüntü
Prof. Dr. Ülev Deniz Erdinçler'in konuşması
Prof. Dr. Mehmet Akif Karan'ın konuşması
Prof. Dr. Hüseyin Doruk konuşması
SÜRE 7.43"
Haber-Kamera: Süleyman EKİN- Namık Kemal KILINÇ/SERİK,
===============================================
Gaziantep'e yeni doğum ünitesi
GAZİANTEP Üniversitesi Şahinbey Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi bünyesinde doğum ünitesi düzenlenen törenle hizmete açıldı.
Doğum ünitesinin açılış törenine; Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Tıp Fakültesi Başhekimi Doç. Dr. Murat Taner Gülşen ve akademisyenler katıldı. Törenin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, doğum konusunda üniversite olarak en kaliteli hizmeti sunacak imkanda olduklarını belirterek, şunları söyledi:
"Hastanemizin bu bölümünde hepimizin anneleri, kız kardeşleri, eşleri yaşam kalitesi yüksek şartlarda tedavi olması hepimizin isteğidir. Bu yüzden 2- 3 kişilik koğuşlardan ve tam mahremiyeti oluşturmayacak alanlardan güvenle emanet edebileceği alanlara kavuşturduk. Bu konuda kadın doğumdaki hastalarımız büyük bir özveri ile bize yol gösterdiler. Kadın doğumu konusunda üniversitemiz en temiz, en mahrem, en kaliteli hizmeti sunacak konumdadır. Bu ünitenin açılmasına katkı sağlayan emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."
Konuşmaların aerdndan ünitenin açılışı yapıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Açılışa katılanlar
Ali Gür'ün konuşması
Doğum Ünitesinin açılışı
Doğum Ünitesinin gezilmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN - GAZİANTEP-DHA)
===========================================
Burdur'da şemsiyeli sokak
BURDUR'da büfe işletmecisinin işyerinin önüne astığı rengarenk şemsiyeler vatandaştan ilgi gördü.
Burdur merkez Kalekapı Caddesi'ndeki büfe işletmecisi Mehmet Karabey Sönmez işyerinin önüne astığı rengarenk 50 şemsiyeyle caddeye farklı bir görünüm kazandırdı. Şemsiyeler Burdurluların yoğun ilgisini çekerken, sokaktan geçenler durup burada özçekim yaptı.
Mehmet Karabey Sönmez, Kalekapı Caddesi'nde daha önce belediye tarafından bir çalışma yapıldığını belirterek, "Öncelikle belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Başka illerde görmüştüm. Kendim küçük bir bütçeyle bu şemsiyeleri astım. Caddeye değişik bir hava verdi. Vatandaştan büyük ilgi var. İnşallah başka sokaklarda da uygulanır" dedi.
Sokaktan geçen Şükran Dinç, "Bu sokakta böyle bir şeyin olmasının bir renk, bir canlılık getirdiğine inanıyorum. Gerçekten çok güzel oldu" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Şemsiyelerden detay,
Özçekim yapanlar,
Röp1: Mehmet Karabey Sönmez (Vatandaş)
Röp2: Şükran Dinç (Vatandaş
SÜRE : 2.59"
Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
===============================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?