1)KILIÇDAROĞLU: SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR GENE GİDERİM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu, Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde yaptığı konuşmada, referanduma sunulan anayasa değişikliğinde başkan yardımcılarının sayısıyla ilgili bir düzenleme olmadığını bildirerek, "Başkan seçildiği partinin bütün il başkanları başkan yardımcısı olarak tayin edebilir. Engel var mı hiçbir engel yokö dedi. Cumhurbaşkanı'nın "Kuzu kuzu geldiö eleştirisine de yanıt veren Kılıçdaroğlu "Aynı olay olsa yine Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalsa, söz konusu vatansa, gerisi teferruattır. Gene giderim" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'nın İnegöl İlçesi'ndeki Hotel Park'ta muhtarlar, din görevlileri, okul aile birlikleri başkanlarıyla kahvaltıda buluştu. Toplantıda 45 dakika konuşan Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliklerinin neler getireceğini anlattı.Konuşmasına "Cumhurbaşkanı taraflı mı olsun tarafsız mıö olsun sorusuyla başlayan Kılıçdaroğlu, "Taraflı biri olsun diyorsanız gideceksiniz evet oyunu kullanacaksınız. Tarafsız biri olsun diyorsanız, hayır oyunu kullanacaksınız. Bunun partilerle bir ilgisi var mı? Hiçbir ilgisi yok. Tercih gayet net, başkan partizan mı olmalı, tarafsız mı olmalı" dedi.
AŞAĞIDA DA ÇİFT BAŞLILIK OLACAK
Cumhurbaşkanının 80 milyonu temsil ettiğini bu yüzden arabasında Türkiye Cumhuriyeti bayrağı taşıdığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bazı arkadaşlardım şunu düşünebilirler olsun hem partinin genel başkanı olsun, hem de başkan olsun, bu da bir tercihtir. Yansıması şu olur. Şimdi yeni model geçerse il başkanı da cumhurbaşkanını temsil edecek. Vali de temsil edecek. Niçin çünkü cumhurbaşkanı da aynı zamanda bir partinin genel başkanı. Yapılan değişikliğine nasıl sonuçlar doğurduğunu hepimizin bilmesi lazım. Anlatımı güzel ama nasıl sonuçlar doğuracak. Vali diyecek ki ben temsil ediyorum. Hangi partiden seçildiyse onun il başkanı valiye diyecek ki bir dakika arkadaş kusura bakma cumhuru ben temsil ediyorum. Sadece tepede değil aşağıda da çift başlılık olacak. Diyorsanız ki hem tepede hem aşağıda çift başlılık olsun. Bunlar kavga ederler üç gün sonrada barışırlar. Bu makuldür evet oyu kullanacaksınız. Yanlıştır diyorsanız hayır oyu kullanacaksınız. Bu kadar basitö dedi.
MECLİSİ FESİH YETKİSİ ATATÜRK'E VERİLMEDİ
Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği ile getirilecek fesih yetkisini de anlattı. Bu yetkinin bugünkü anayasada da olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanının meclisi feshi, seçim sonrası 45 gün içinde hükümetin kurulmamasına bağlıdır. O da ihtiyari. Başkan isterse fesheder isterse etmez. Yenisinin mevcutla farkı nedir? Yenisinde hiçbir gerekçe göstermeden öyle hükümet kuruldu kurulmadı ona da bakmadan, başkan isterse üçüncü yılın sonunda, 'ben meclisi feshediyorum. Buyurun yeniden seçime gidiyoruz' diyebilir. Bu yetki doğru mudur yanlış mıdır. Bu tercih yine vatandaşlarımızın tercihidir. 1924 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası görüşülürken mecliste yapılan görüşmelere götüreyim. TBMM'de anayasa görüşmeleri yapılırken Mustafa Kemal Atatürk'e meclisi feshetme yetkisi verilmek istenir. İki genç milletvekili kürsüye çıkarlar birisi Mahmut Esat Bozkurt'tur. Derler ki biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü seviyoruz. Bu memleket için de neler yaptığını gayet iyi biliyoruz. İyi bir devlet adamı, iyi bir asker, ama kimse kusura bakmasın. Bizi buraya Gazi Mustafa Kemal Atatürk getirmedi. Bizi buraya millet getirdi. Ancak meclisi millet fesheder, yoksa Gazi Mustafa Kemal Atatürk de olsa bu yetkiyi kendisine vermeyiz. Mecliste konuşulur ve büyük bir çoğunlukla reddedilir. Şimdi 2017'ye geliyoruz bu yetki verilmek isteniyor.
"MİLLETİN AKLIYLA ALAY ETMEK DOĞRU MU?
Kılıçdaroğlu, meclisin fesih yetkisiyle ilgili kimsenin bir makul gerekçe sunmadığını da savunarak, "Ne olduğunu biliyor musunuz hangi gerekçeyle yapıldığını biliyor musunuz. Söyleyeyim. Mevcut önümüze gelen anayasa değişikliğine göre başkan iki dönem seçilebiliyor. Üçüncü dönem seçilemiyor. İkinci dönemin sonunda meclisi feshedebilir. Kendisi de seçime girer. Böylece ne olacak 5 yıllık süreyi doldurmadığı için üçüncü dönem de seçilme ihtimali olacak. Asıl amaç bu. Milletin aklıyla alay etmek doğru mudur. Bunun partilerle bir ilgilisi var mıdır. Memleketle demokrasiyle ilgisi var. Bu seçim propagandası mı hayır. Bu bir demokrasi meselesi memleket meselesiö dedi.
Anayasa değişikliği kabul edilirse Meclis'in güçleneceğinin savunulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu,öSayısal olarak güçlenir doğru. 550 milletvekili 600'e çıkacak. Bir Allah'ın kulu da niye 600'e çıkarılıyor diye sormuyor. Size anlattılar mı bilmiyorum. Ben şahsen bilmiyorum. Normali 450'dir, 550 oldu. Niye 600? Sayısal güçlenecek, yetkileri elinden alınıyor. Hangi yetkisi alınıyor. Kanun yapma tekeli TBMM'nin elinden alınıyor. Bir kısmını kim yapacak başkan doğrudan kararnamelerle yapacakö dedi.Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğinde başkan yardımcısı sayısıyla ilgili bir düzenleme olmamasını da eleştirerek, şöyle devam etti: "Kaç başkan yardımcısı olacağını kimse bilmiyor. Sayı var mı yok. Efendim diyorlar ki bir, iki, bilemedin üç tane olacak. Ne demek bilemedin üç tane olacak ne demek bilemedin. Bir kişinin keyfine bu bırakılır mı? bir başkan geldi, iki tane başkan yardımcısı tayin etti. Bir başkası geldi. Bin 500 tane tayin etti. Engel var mı yok. Başkan seçildiği partinin bütün il başkanları başkan yardımcısı olarak tayin edebilir. Engel var mı hiçbir engel yok. Kaç bakan olacak? Başbakanlığı kaldırıyoruz. Başbakan olmayabilir bu da bir tercihtir. Bakan sayısı belli değil. Kimin tercihine bağlı, bir kişinin isterse hiç bakanlık da kurmayabilir başkan yardımcılarından oluşan bir kabine oluşturabilir. Engel var mı yok. Tamamen o kişinin keyfine bağlı dünya görüşüne yönetim şekline bağlı. Niye 550 kişinin değil de bir kişinin iradesine teslim ediyoruz. Bir kişi düşünsün bizim düşünmemize ne gerek var o zaman gidip evet diyeceksiniz yanlış diyorsanız hayır diyecek siniz eğridir yanlıştır kararı siz vereceksiniz.
YÜZDE 10 BARAJI YANLIŞ
"Bugünkü düzen mükemmel mi diye sorabilir siniz. Var arkadaşlar. Doğruya doğru eğriye eğri bugün sistemin de yanlışları varö diyen Kılıçdaroğlu, yanlışın 12 Eylül darbesi Anayasası'ndan kaynaklandığını, yüzde 10 barajının yanlış olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Niye yüzde 1 oy alan partinin başkanı meclise gelmesin. Niye konuşmasın mesela Saadet Partisi genel başkanı. Yüzde 4 ay aldı 4 tane milletvekili gelsin. Partinin genel başkanı TBMM'ye çıktığı zaman ayıp mı olur. Hayır milli iarede parlamentoya tam yansımız olur" dedi.
KAVGANIN FATURASI MİLLETE ÇIKIYOR
Evet oyunun artırılması için yapılan kavgaların faturasının millete çıktığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Evet oyunu arttırmak için falanla kavga edelim şununla kavga edelim vatandaşı kandırılım bunları bir tarafa bırakılım. Bunun faturası hep millete çıkar. Yurt dışı ile kavga ettiniz buyurun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. İsrail'de ezanın yasaklanması gündemde tık yok tık. Ben itiraz ediyorum sadece. Yanlıştır diyorum. Yapamazsınız diyorum hükümetten tık dahi yok. Niye yok arkadaşlar. Hollanda ile kavga ediliyor. Yahu iki başbakan konuşmuş, seçimlerden sonra gelin diye kavga çıktı, fatura kime çıktı? Hollanda çalışan işçilerimize, Suriye ile kavga ettik fatura kime çıktı? Hem Türkiye'ye hem Suriye'deki Türkmenlere 3,5 milyon Suriyeli Türkiye'de. Ne diyorlar evet oyu çıkarsa Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz, ha diyorsanız 4 milyon Suriyeliye vatandaşlık verelim evet oyu verin. Eğer doğru değil diyorsanız gidip hayır oyu kullanacaksınız.ö
15 DAKİKA VERİN
Televizyonda tartışma çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor. Hangi cümlem yanlış. Şunu da söylüyorum. Olabilir beni böyle suçlayabilirsiniz ben sizin elinize büyük bir fırsat veriyorum, alırsınız eline 18 maddeyi. Ben de alırım. Dünya kadar televizyon kanalları sizin emrinizde, sizin emrinizdeki televizyon kanalına çıkalım medeni insanlar gibi konuşalım. Kim doğruyu söylüyor. Niye kavga edelim. O da düşüncesini söyleyecek ben de söyleyeceğim. Almanya, Fransa, Amerika yapıyor. Bütün medeni ülkülerde var. Sorular sorulur. Hatta şu teklifi de yaptım siz yarım saat konuşun bana 15 dakika verin ama cesaret edemiyorlar. Kılıçdaroğlu, "Yeni anayasa çıksın yabancı sermaye Türkiye'ye gelmeyecek niye gelsin. Hukukun olmadığı yerde can ve mal güvenliği olmaz" dedi.
KUZU KUZU GELDİ ELEŞTİRİSİNE YANIT
Kılıçdaroğlu daha sonra İnegöl İlçesinde kamyon ve TIR Garajı şoförlerine seslendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Antalya'da toplu açılış töreninde Kılıçdaroğlu'na yönelik söylediği,"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni yaptık, demedik laf bırakmadılar. Gitmedikleri mahkemeler kalmadı. Ben oraya gitmeyeceğim demişti malum zat, kuzu kuzu geldi" eleştirilerine yanıt verdi. 15 Temmuz sonrası 'kuzu kuzu geldi saraya' şeklindeki yorumları doğru bulmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Aynı olay olsa yine Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalsa söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Gene giderim. Öyle kalkıp da kısır çekişmelere bu memleketi sokmamak lazım. Yazıktır, günahtır. Türkiye'nin bir derdi varsa siyasetçiler bir araya gelip, oturup konuşmalı. Memleket sadece benim memleketim değil, hepimizin memleketi. Sadece ben mi sorumluyum? Sizler de sorumlusunuz" dedi.
"CUMHURİYETİN SAYESİNDE BEN CHP BAŞKANIYIM
Cumhuriyetin sayesinde devletin en önemli yerlerine geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Genel müdürlük yaptım. Müsteşar yardımcılığı yaptım. Daire başkanlığı yaptım. Kimin sayesinde yaptım? Cumhuriyetin sayesinde. Cumhuriyet olmasaydı ben CHP Genel Başkanı olabilir miydim? Cumhuriyet olmasaydı Sayın Abdullah Gül, TBMM'nin önce üyesi daha sonra Cumhurbaşkanı olabilir miydi? O da bir esnafın çocuğuydu. Aynı şey şimdiki Cumhurbaşkanı için de geçerli. Cumhuriyet olmasaydı Cumhurbaşkanı olabilir miydi, olamazdı. Neden? Cumhur yoktu ki. Bir kişi vardı, Osmanlı. Babadan oğula devreden bir miras vardı. Cumhuriyeti kurduk, güzel bir şey yaptık. Bütün İslam dünyası bizi örnek aldıö diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İnegöl'deki programının ardından Yenişehir Saat Kule Meydanı'nda halka seslendi. Burada halktan referandumda 'Hayır' oyu kullanmaları gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından Bursa Esnaf Sarayı'nda taksi ve servis şoförleriyle bir araya gelmek için yola çıktı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Kılıçdaroğlu nun katıldığı toplantıdaki konuşması CANLI YAYINLANDI
-Tır şoförlerille biraraya gelmesi
-Detaylar
İNEGÖL BURSA/DHA
===========================================================
2)MÜEZZİNOĞLU, 16 NİSAN'DAN SONRA ÜLKENİN YOLCULUĞU OTOBANLARDA OLACAK
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 16 Nisan'dan sonra ülkenin yolculuğu yönetim anlamında otobanlarda olacağını söyledi.
Müezzinoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak olan su şişeleme fabrikasının Kestel'in Gözede Mahallesi'ndeki temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Müezzinoğlu, bugüne kadar yönetim anlayışlarında zaman zaman ağır bedeller ödeyen, sıkıntılar çeken millet olmanın zorluklarının yaşandığını anlattı. Bakan Müezzinoğlu, şöyle dedi: "Milletimiz bedel ödedi. Milli iradenin merkezde olduğu, milletin iradesinin güçlü olduğu, millet adına güçlü bir sisteminin ülke yönetimine geldiği, güçlü ve istikrarlı bir dönemi yakalayarak, o muhasır medeniyet seviyesindeki yola daha güçlü yol alacağız. Bu ülkenin yönetiminin ucu millet olması daha doğru, yada belirli vesayet odaklarında mı olması doğru. Zaman zaman millete müdahale ederek, ümüğünü sıkması mı doğru, yoksa millete bedel ödetmek isteyenlerin ümüğünü milletin sıkması mı doğru. Bundan önce milletin ümüğünü sıkan çok vesayet odakları oldu. Millet kendisine yanlış yapanların hesabını sorsun. Artık millet ümüğü sıksın. Milletin önünde engel kalmasın."
"MİLLETİMİZİN KADERİYLE OYNAYAMACAKLARI DÖNEME GİRİYORUZ"
Önümüzdeki 16 Nisan'dan sonra ülkenin yolculuğu yönetim anlamında otobanlarda olacağını dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Otobanda gidecek yönetim. Bugüne kadar stabilize yollarda gittik. Zaman zaman o yollarda birileri çukur kazdı, hainlik yaptı, milletin kaderiyle oynamak istedi. Bundan sonra milletin kaderiyle oynanamayacak döneme giriyoruz. İnşallah yeni dönem su gibi bereketli olacak. Milletin iradesine sağlık, şifa getirecek. Türkiye inşallah 20213'de o muhasır medeniyetler seviyesine ulaşacak.
Açılış konuşmaları ardından protokol tesisin temelini attı. Programa, Müezzinoğlu'nun yanı sıra, Bursa Valisi İzzettin Küçük, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala ve mahalle sakinleri katıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Protokolden görüntüler, şantiyeden görüntüler
-Bakanın konuşması
-Acılışın yapılması
Berktuğ ÖNCÜ/BURSA, -
BOYUT 540 MB
SÜRE 4 dakika 28 saniye
==============================================================
3)HAKKARİ'DE YOLA PATLAYICI DÖŞEYEN 3 PKK'LI ÖLDÜRÜLDÜ
HAKKARİ'nin Şemdinli İlçesi'nde yola el yapımı patlayacı döşemeye çalışan 3 PKK'lı terörist, savaş uçakları tarafından vurularak öldürüldü.
Bahar ayları ile birlikte opersyonlarını yoğunlaştıran güvenlik güçleri, terör örgütü PKK'ya büyük darbeler vurmayı sürdürüyor. Şemdinli İlçesi Aktütün Köyü Kutro Tepe'ye giden yol üzerine el yapımı patlayıcı döşemeye çalışan 3 terörist, Soğuk Tepe'de bulunan sınır birliklerince fark edildi. Bunun üzerine teröristlerin bulunduğu bölgenin kordinatları havada bulunan savaş uçağına bildirildi. Havadan açılan ateşlede teröristler bulundukları bölgede öldürüldü.
Şemdinli İlçesi Derecik Beldesi Bistepe Bolgesi'nde sürdürülen operasyonlar sırasında da 1 PKK'lının öldürüldüğü belirtildi.
HAKKARİ,
==========================================================
4)KORKMAZ AİLESİNİN AVUKATI 707 BİN LİRALIK TAZMİNAT İÇİN; KARAR ÖRNEK,RAKAM YETERSİZ
ESKİŞEHİR 2'nci İdare Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı'nı, Eskişehir'de 2 Haziran 2013 günü Gezi Parkı protestoları sırasında, polis ve sivil kişilerin saldırısına uğrayıp 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Anadolu Üniversitesi öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın ailesine 57 bin 180 lirası manevi, 650 bin lirası da manevi olmak üzere toplam 707 bin 180 liraya mahkum etti. Korkmaz ailesinin avukatlarından Pınar Çelik Arpacı, tazminatı yetersiz bulduklarını ve istinaf yoluna başvurduklarını söyledi. Arpacı, aynı gece polisler tarafından dövülen üniversite öğrencisi Tevfik Caner Ertay için aynı mahkemenin verdiği 7 bin 500 liralık tazminat için de istinaf yoluna başvurduklarını açıkladı. Eskişehir 2'inci İdare Mahkemesi'nde Ali İsmail Korkmaz ailesinin İçişleri Bakanlığı'na açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme oy çokluğuyla İçişleri Bakanlığı'nı Ali Korkmaz'ın babası Şahap Korkmaz, annesi Emel Korkmaz ve kardeşleri Gürkan Korkmaz, Melike Çakırkaya ve Aylin Taktuk'a toplam 707 bin 180 lira maddi ve manevi tazminat ödemeye hükmetti. Hakim üye Yaşar Tunç, karşı oy kullanarak verilen tazminat miktarını yetersiz buldu.
'İSTİNAF YOLUNA BAŞVURDUK'
Ali İsmail Korkmaz ailesinin avukatlarından Pınar Çelik Arpacı, verilen 707 bin 180 liralık maddi ve manevi tazminat miktarını yetersiz bulduklarını, bu nedenle de istinaf yoluna giderek Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurduklarını söyledi. Avukat Arpacı kararla ilgili olarak şöyle konuştu:
"Ali İsmail Korkmaz'ın ölümünden sonra caza davası sürerken aynı zamanda idari sorumluluğu olduğu için İçişleri Bakanlığı'na başvuru yapmıştık ailenin avukatları olarak. İçişleri Bakanlığı buna cevap vermediği için tam yargı davası açmak zorunda kaldık. Eskişehir 2'nci İdare Mahkemesi'nde dava sonuca bağlandı. Mahkeme, Ali İsmail Korkmaz'ın kolluk görevlileri tarafından öldürülmesinde hizmet kusuru sebebiyle bir tazminata hükümetti. 57 bin 180 lira maddi tazminat, 650 bin lira da manevi tazminat olmak üzere 707 bin 180 bin lira tazminat rakamı var. Bu rakamı biz yeterli bulmadığımız için istinaf yoluna başvurduk. Ancak örnek bir karardır. Daha fazla hizmet kusuru sebebiyle, şiddetin yoğunluğundan kaynaklı daha yüksek rakam olması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak ülkemiz açısından da örnek bir karar olduğunu değerlendiriyoruz. 19 yaşında Ali İsmail Korkmaz'ı biz kaybettik. Ailesi, Ali İsmail Korkmaz Vakfı ile bunu yaşatmaya çalıştığı için burada elde edilecek tazminat miktarının da başka çocuklar açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. 55 öğrenciye burs veriyor Ali İsmail Korkmaz Vakfı. Aylık 220 liradan. Bu noktada Ali İsmail Korkmaz Vakfı açısından da elde edilecek tazminatın önemli olduğunu düşünüyoruz. "
YENİDEN YARGILANMA 5 NİSAN'DA
Avukat Pınar Çelik Arpacı, Ali İsmail korkmaz davasını Yargıtay tarafından bozulması nedeniyle davanın 5 Nisan'da Kayseri 3'üncü Ağır ceza Mahkemesi'nde tekrar yapılacağını belirterek, "Kesinleşen durumlar var. Sanıklardan Mevlüt Saldoğan açısından karar kesinleşti, ancak daha önceden ceza almayan 2 sanık vardı. Onlarla ilgili genel bir yargılama yapılacak" dedi.
BURNU VE KOLU KIRILAN ÖĞRENCİYE 7 BİN 500 TL TAZMİNAT
Avukat Pınar Çelik Arpacı, Eskişehir'deki Gezi Parkı protestoları sırasında Ali İsmail Korkmaz'ın öldürüldüğü gece eski otogar binasında Tevfik Caner Ertay adlı üniversite öğrencisinin daha polis şiddetine maruz kaldığını söyledi. Olayda burnu ve kolu kırılan, polis arabasını bagajında hastaneye götürülen Artay için Eskişehir 2'inci İdare Mahkemesi'ne dava açtıklarını ve mahkemenin 7 bin 500 liralık manevi tazminat kararı verdiğini belirtti. Kararın çoğunlukla alındığını ifade eden Arpacı, Ali İsmail Korkmaz'ın kararına karşı oy veren hakim üye Yaşar Tunç'un bu karara da karşı oy verdiğini söyledi. Kendilerinin de bu kararda istinaf yoluna giderek Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurduklarını açıklayan Arpacı şöyle konuştu: ,
"Tevfik Caner Ertay. Kendisi polisin şiddeti sonrasında kolu ve burnu kırılmıştı. Arabanın bagajında taşınarak kentin hastaneleri dolaştırılmış, avukatlarından saklanmıştı. Bununla ilgili başvurumuz olmuştu idareye tam yargı davası konusunda. Bu yaşadığı olaydan dolayı idareden bir tazminat talebimiz oldu. Buna ilişkin bir ret cevabı aldığımızda tam yargı davası açtık. Tam yargı davasında kararın metni olayı çok iyi bir açıklayan metin. Ancak rakam olarak 7 bin 500 liralık bir tazminata hükmedildi. Olayın yaşandığı şekli, işkencenin boyutu, burnun ve kolunu kırılması bu rakamın ne kadar komik olduğunu ortaya çıkartıyor. Zaten buna ilişkin bir karşı oy yazısıyla bir hakim üye de rakamın çok düşük olduğunu, hizmet kusurunu çok yoğun olduğunun, saklanmak için girdiği eski otogarda çok yoğun bir şiddetle dövüldüğünü tespit etmiş. Bu noktadaki karara biz istinaf başvurusu da yaptık."
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Eskişehir İdare Mahkemesi binasını dışından,
-Avukat Pınar Çelik Arpacı'nın konuşması,
-Ali İsmail Korkmaz'ın fotoğrafları,
-Tevfik caner Ertay'ın kolu sarılı haldeki fotoğrafı bulunuyor.)
Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Saadet YÖRÜKÇÜ/ ESKİŞEHİR,
=====================================================
ÇAKIROĞLU DAVASINDA HARDDİSK, İNCELENMEK ÜZERE YENİDEN JANDARMA'YA GİDECEK
5)SANIK AVUKATLARINDAN HARDDİST İTİRAZI
İZMİR Ege Üniversitesi'nde, karşıt görüşlü öğrenciler arasındaki kavgada Ülkü Ocakları üniversite sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun öldürülmesiyle ilgili davanın görülmesine, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sanık avukatlarının itirazı üzerine, daha önce incelenen ancak içeriğine ulaşalamayacağına dair rapor verilen hard diskin bir kez daha Jandarma Kriminal Laboratavarı'na gönderilmesine karar verildi, duruşma 8 Haziran'a ertelendi.
İzmir Bayraklı Adliyesi 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, tutuklu sanık Nurullah S., ölen Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun babası Fuat Mahir Çakıroğlu ile tarafların avukatı hazır bulundu. MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, eski milletvekili Murat Koç da, duruşmayı izledi. Başka suçtan tutuklu bulunan Cihat B.'nin SEGBİS üzerinden dahil olduğu duruşmaya, izleyici ve basın mensupları alınmadı.
HARDDİSK'İN KOPYASI ALANAMAMIŞ
Duruşmada, Mahkeme Başkanı, olay anına ilişkin görüntülerin bulunduğu ifade edilen hard diskle ilgili Jandarma Kriminal Laboratuvarı'ndan gelen raporu okudu. Raporda, harddiskle ilgili, "Sabit disk onarma cihazı ve yazılımı kullanılarak kopyasının alınmasına çalışılmış ancak içeriğine erişilemediği için kopyası alınamamıştır. Veri inceleme laboratuvarı tarafından tarfımıza herhangi bir görüntü dosyası teslim edilmediğinden talep edilen incelemeler yapılamamıştır" görüşüne yer verildi. Ancak söz alan sanık avukatları, gelen rapora itiraz etti, yeniden rapor düzenlenmesini talep etti. Söz alan duruşma savcısı da mütalaasında, PKK'nın sorumlusu olduğu iddiasıyla İstanbul'da tutuklu bulunan Cihat B., hakkında cinayete iştirak suçundan ek iddianame hazırlanıması yönünde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
SONRAKİ DURUŞMA 8 HAZİRAN'DA
Talepleri alan mahkeme heyeti daha sonra ara kararını açıkladı. Buna göre, hard diskin yeniden incelenmek üzere Jandarma Kriminal Laboratuvarı'na gönderilmesine, Cihat B., hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına 'Cinayete iştirak suçundan' suç duyurusunda bulunulmasına,sanık Nurullah S.'nin tutukluluk halinin devamına karar verildi, duruşmada 8 Haziran 2017 tarihine a erteledi. Duruşma sonrası avukatlarla birlikte adliye önünde açıklama yapan baba Fuat Mahir Çakıroğlu, "Bütün suçun bir kişiye atılmasından yana değildik.Ve bu mücadelemiz sonunda hep beraber amacımıza ulaşıyoruz. En büyük cezaları alacaklar. Benim şuanda içim biraz rahatladı. Suçlular en büyük cezaları çekecekler ve Fırat'ta görevini tamamlaış bir halde huzur içinde yatacaktır inşallah. Mahkemeye Fırat'ın not dökümünü mahkemeye verdim. Not ortalaması iyiydi. Sanıkların ise düşük olduğunu iddia ediyorum. Sizlerde buraya kadar gelip,bizlere destek verdiniz. Fırat'ın notlarını örnek alıp derslerinize iyi çalışın" dedi. Duruşmaya destek vermeye gelen bir grup "Hepimiz Fırat'ız. Bu dava bitene kadar buradayız" şeklinde slogan attı.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Ege Üniversitesi'nde, 2015 yılının Şubat ayında ülkücü öğrencilerle, savcılık iddianamesinde 'PKK/KCK gençlik örgütlenmesi YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik-Hareketi) üyeleri' diye sözedilen diğer öğrenci grubu arasındaki kavgada, Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu yaşamını yitirdi. Olayla ilgili Sosyoloji Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Nurullah S., tutuklandı. Savcı Zeki Polat, 1'i tutuklu 31'si tutuksuz toplam 32 sanık hakkında "Kasten adam öldürme, örgüt adına suç işleme, örgüt üyeliği, yaralama ve suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlamasıyla müebbet ve 5 - 69 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Davanın tektutuklu sanığı Nurullah S., "Kasten adam öldürmek, örgüt adına suç işlemek, örgüt üyeliği ve yaralama suçlarından mübebet ve 69 yıl, diğer 31 sanık ise "Suç dellilerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek ve yaralama" 5-48 yıl arasında hapis istemiyle dava açıldı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Baba Fuat Mahir Çakıroğlu'nun açıklamaları
Slogan atmaları
Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Bahri KARATAŞ
==========================================================
6)DİREKSİYONDA KALP KRİZİ GEÇİREN SÜRÜCÜ ÖLDÜ
ZONGULDAK'ın Kozlu İlçesi'nde, hafif ticari aracının direksiyonu başında kalp krizi geçiren emekli maden işçisi 62 yaşındaki Mustafa Fidan, hayatını kaybetti.İlçeye bağlı Gücek Köyü'nde oturan emekli maden işçisi Mustafa Fidan, Fatih Sitesi Mahallesi, Yeni Ereğli Yolu Caddesi'nde hafif ticari aracıyla seyir halindeyken direksiyon başında kalp krizi geçirdi. Fidan'ın kullandığı 67 LJ 013 plakalı araç, yol kenarındaki su kanalına düştü. Çevredekilerin haber vermesiyle gelen 112 Acil ekibi, Fidan'a müdahale etti. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Fidan, ambulansla Bülent Ecevit Hastanesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne kaldırıldı. Yolda duran kalbi hastanede çalıştırılan Fidan, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Fidan'ın ölüm haberini alan oğlu Olcay ve yakınları hastanede gözyaşı döktü.
Mustafa Fidan'ın kalp krizi geçirmesiyle kontorolünü kaybettiği aracının su kanalına düşmesi apartmanın güvenlik kamerasına
yansıdı. Görüntüde, kazanın ardından Fidan'ın yardımına koşanlar ve gelen sağlık ekiplerinin müdahalesi de yer aldı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Su kanalındaki araç
-Yoldan detaylar
-Hastaneden detay
-Kaza anı güvenlkik kamerası
Süre: (2.27) Boyut: (146 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/KOZLU(Zonguldak),
==========================================================
7)VALİDEN 'KİTAP OKUYUN' TAVSİYESİ
BURDUR Valisi Şerif Yılmaz, Kütüphaneler Haftası dolayısıyla kendini ziyaret eden heyet aracılığıyla çocuklara kitap okumaları tavsiyelerinde bulundu.
Burdur'da 53'üncü Kütüphaneler Haftası etkinlikleri kapsamında Kütüphane Müdürü Birol Yılmaz, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Daha sonra Vali Yardımcısı Bahir Altunkaya, İl Kültür ve Turizm Müdür vekili Süleyman Yaman, Kütüphane Müdürü Birol Yılmaz'dan oluşan heyet Vali Şerif Yılmaz'ı ziyaret etti. Ziyarette Vali Yılmaz'a 'Bizim Osmanlı' adlı kitap hediye edildi ve İl Halk Kütüphanesi üye kartı verildi.
Vali Yılmaz, "En büyük eksiğimiz okumak. Diğer ülkelere kıyasla gördüğümüz manzara çok iç acıcı değil. Sadece ders kitapları yeterli olmaması lazım. Ders kitaplarının dışında, çocuklarımızın bilmesi gereken temel bilgilerin yer aldığı kitaplarımız var. Maalesef biz kulaktan dolmayla amel ediyoruz. Temel kaynaklardan almadığımız bilgilerle birilerine kul köle oluyoruz. Bunun önüne geçilmesi için de aracıya gerek yok. Kitaplarımız var. Eserlerden sağlıklı ve güvenli olanlardan okumak şartıyla güvenli bilgilere ulaşabiliriz. Çocuklarımıza tavsiyem şudur okuma alışkanlığını küçük yaşta edinirseniz ileride sıkıntı çekmezsiniz" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Çelenk sunma,
Valiyi ziyaret,
Valinin açıklamaları
127 MB/// 04.07"
Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
========================================================
8)ENGELLİLER, ERCİYES'TE KAR FESTİVALİNDE BULUŞTU
KAYSERİ'deki Erciyes kayak merkezi bu yıl 7'ncisi düzenlenen Erciyes Uluslararası Engelliler Kar Festivali'ne ev sahipliği yaptı. 400 görme, işitme ve bedensel engellinin katılımıyla düzenlenen festivalde renkli görüntüler ortaya çıktı.
Ulusal ve Uluslararası birçok organizasyona ev sahipliği yapan Erciyes A.Ş yönetimi, 'Erciyes için engel yok' sloganıyla Türkiye geneli ve yurt dışından engellileri bir araya getirdi. Engelli fertlerin, sosyal, sportif ve kültürel etkinliklerde rol üstlenmelerini teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen festivale Türkiye genelinden ve yurt dışından olmak üzere yaklaşık 400 görme, işitme ve bedensel engelli katıldı. Etkinliğe aileleri ile birlikte katılan engelliler 2 gün boyunca konser, yarışma ve aktivitelerle doyasıya eğlenceli vakit geçirdi. Festivale katılan engelliler kayak ve kızaklarlar kayarken, çalan müzikle de halaylar çekip göbek attı.
Paralimpik Boccia ve tekerlekli ragbi gibi etkinlikler kar üstünde Türkiye'de ilk kez Erciyes'te oynandı. Festival kapsamındaki etkinlikler sonunda karşılaşmalarda dereceye giren sporcular için ödül töreni düzenlendi. Törene Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Cahid Cıngı, Erciyes Engelliler Spor Kulübü Genel Sekreteri Kadircan Gökalp, dernek ve federasyon başkanları ve yurt içi ve yurt dışından konuklar katıldı.
Törende, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ve Erciyes A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahid Cıngı, Erciyes 7.Uluslararası Engelliler Kar Festivaline destek veren sponsorlara ve Dernek ve Federasyon yöneticilerine plaket verildi. Festival kapsamında gerçekleşen yarışmalarda derece alanlara madalyaları dağıtıldı.
Festivali Kazakistan Milli Paralimpik Komitesi Başkanlığından Yerik İlyassov, Saule Agatayeva, Azerbaycan Engellilik Sporlar fahri temsilcisi Semaye Bakhshaliyeva da izledi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Engellilerin Erciyes'te eğlenmeleri
-Engellilerin kayak yapmaları
-Detay görüntü
Haber-Kamera: KAYSERİ/DHA
1 Dosya 6 dakika - 260 MB
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?