Sınıfta dehşet: kız arkadaşını öldürüp, intihara kalkıştı (4)- yeniden
BURSA'nın merkez Osmangazi İlçesi'ndeki Hürriyet Anadolu Lisesi'nin 10'uncu sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Hasan C., bu sabah birlikte okula geldiği sınıft arkadaşı aynı yaştaki Nilüfer Acar'ı boş sınıfta tabancayla vurduktan sonra intihara kalkıştı. Nilüfer Acar, olay yerinde yaşamanı yitirirken, Hasan C. Çekirge Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Babasına ait ruhsatsız tabancayla olayı gerçekleştiren derslerinde çok başarılı olan Hasan C.'nin sınıf arkadaşlarıyla birlikte kullandıkları 'Kupkuru' adlı whatsApp grubundan olaydan önce tüyler ürperten mesajlar attığı ortaya çıktı. Mesajlarında organlarının bağışlanmasını isteyen Hasan C., "Arkamdan katil matil de demeyin, kız kendi istedi, istiyordu. Katil olmayı isterdim sınıfa gelip ya da dışarıda seri 50- 100 kişiyi öldürmek ne güzel olurdu ki ama imkanlar buna elveriyor. Hem riske girememö diye yazdı.
Olay, bugün saat 08.10'da Hürriyet Anadolu Lisesi'nin üçüncü katında bulunan 10-D sınıfında meydana geldi. Bu sabah okula arkadaşı Nilüfer Acar ile gelen Hasan C., ilk dersleri boş olduğu için kimsenin bulunmadığı üçüncü kattaki sınıfına çıktı. İddiaya göre, Hasan C. yanındaki başka bir öğrenciyi dışarıya çıkardıktan sonra, babasına ait ruhsatsız tabancayla Nilüfer Acar'ın başına ateş ettikten sonra tabancayı kendi başına doğrultarak tetiği çekti.
HASTANEDE KALBİ ÇALIŞTIRILDI
Gelen silah sesleri üzerine öğrenmenler ve öğrenciler sınıfa girdiklerinde yerde yatan Nilüfer Acar ve Hasan C.'yi gördüler. Kan gölüne dönen sınıfı gören öğrenciler büyük panik yaşarken, haber verilmesi üzerine okula gelen 112 Acil Servis ambulansı görevlileri ağır yaralanan Hasan C.'yi Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırdılar. Nilüfer Acar'ın ise olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlendi. Hastane acil servisinde duran kalbi çalıştırılan Hasan C. yoğun bakımda tedavi altına alındı.
2 BOŞ KOVAN BULUNDU
Olay nedeniyle okul tatil edilirken, sınıfta yapılan incelemede iki boş kovan bulundu. Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Nilüfer Acar'ın cesedi Bursa Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
UKRAYNA'DA DOĞMUŞTU
Onur ve Tatyana Acar çiftinin iki çocuğundan büyüğü olan Nilüfer Acar'ın Ukrayna doğumlu olduğu öğrenildi. Nilüfer'in babasının uzun yol TIR sürücüsü olduğu, eşiyle Ukrayna'da tanıştığı ve evlendiği bildirildi.
BİR HAFTA ÖNCE BABASIYLA TARTIŞTI
Sargun-Ayşe C. çiftinin büyük çocukları olan ve 5 yaşında bir kardeşi bulunan Hasan C.'nin ise bir hafta önce bir otomobil fabrikasında çalışan babasıyla tartıştığı ve olayda kullanılan ruhsatsız silahın da babasına ait olduğu kaydedildi.
BAŞARILI BİR ÖĞRENCİ
Bu arada, hastanede yaşam mücadelesi veren Hasan C.'nın okulda başarılı bir öğrenci olduğu öğrenildi. Hasan C.'nin babası Sargun C.'nin geçen yıl haziran ayında oğlunun taktir ve başarı belgelerinin yer aldığı bir fotoğrafı, "Oğlumdan babalar günü hediyesi" cümlesiyle paylaştığı kaydedildi.
Arkadaşı tarafından öldürülen Nilüfer Acar'ın cenazesi, işlemlerin ardından yakınlarınca Bursa Adli Tıp Kurumu'ndan alındı. Isparta'ya götürülen Acar'ın cenazesinin yarın bu kentte toprağa verileceği belirtildi.
TÜYLER ÜRPERTEN WHATSAPP MESAJLARI
Olayın soruşturulması sırasında hastanede tedavi altına alınan Hasan C.'nin sınıf arkadaşlarıyla birlikte kullandıkları 'Kupkuru' adlı whatsapp grubundan olay öncesi, bugün saat 07.00'den itibaren tüyler ürperten mesajlar yazdığı ortaya çıktı.
Hasan C.'nin birinci ve uzun mesajında şu ifadeler yeraldı: "Aileme dersiniz ne halt olduğumu. İşte ateistti bilmem neydi diye. Cenaze masrafı çıkardı diye lanet okurlar. Şöyle düşünsünler, Yaşam zaten o para çıkacaktı onlardan. Belki kat kat fazlası. Bunu yaptığım için hiç pişman değilim, gittiğim yer nere bilmiyorum ama orada mutlu olduğuma emin olun. Tavsiye, son söz bilmem ne işlerine girmeyeceğim. Söyleyecek çok şey var. En iyisi hiçbir şey söylememek, iyisiyle kötüsüyle işte öyle böyle. Kimiyle 2, kimiyle bir yılı geçirdik bitti gitti. Takmayın fazla, zaten yaz tatilinden itibaren kimseyle görüşmeyecektim. Oğlum TM'yim görmeyecektik bile birbirimizi mutluyum. En fazla bu kadar mutlu olabilirdim. Sonunda bitti işte, daha ne olsun bilmiyorum. Belki babam hapse girecek falan ama ne yapayım ben de istemezdim girmesini. Birkaç üzülün işte zaten bugün cuma işte."
"ORGANLARIMI BAĞIŞLAYIN"
Hasan C. grupta yazdığı diğer mesajında ise, "Pazartesi 3- 5 çiçek koyarsınız sıraya sonra unutun bitsin gitsin. İşte bana kalsa o çiçekleri de koymayın. Organım oyum buyum neyim varsa sağa sola dağıtın bağışlayın. Yaşarken bir işe yaramadım, bari ölünce bir işe yararım. Aga kullansın guardı kaldırdım, arkadaşlar da verdim hesabı sen de faydalan.
KIZ KENDİ İSTEDİ
Arkamdan katil matil de demeyin, kız kendi istedi, istiyordu. Katil olmayı isterdim sınıfa gelip ya da dışarıda seri 50- 100 kişiyi öldürmek ne güzel olurdu ki ama imkanlar buna elveriyor. Hem riske giremem. Hakikat ölümde gizlidir. Ölümse hakikatin ta kendisidir. Bu arada ölünün arkasından Kuran okunmaz, saçma sapan ayinler yapmayın arkamdan."
MİLLİ EĞİTİM DE SORUŞTURMA BAŞLATTI
Sabah meydana gelen olayla ilgili Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü de idari soruşturma başlattı. Rehber öğretmen ve sınıf öğrenmeni ile idarecilerin konuyla ilgili ifadelerine başvurulacağı belirtildi.
UZMANLAR NE DİYOR?
Sağlık Araştırmaları ve Stratejileri Derneği Başkanı Psikiyatrist Prof. Dr. Rüstem Aşkın, DHA muhabirine Hürriyet Anadolu Lisesi'ndeki olayı ve whatsapp yazışmalarını değerlendirdi. Prof. Dr. Aşkın, kızın mağdur, olayı gerçekleştiren gencin de şiddet eğilimi olan bir delikanlı olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Muhtemeldir ki, bu uygunsuz şiddet ve benzeri tarzı nedeniyle de arkadaşı ile belki bütün arkadaşlarıyla, ailesiyle, iletişim sorunu yaşıyor olduğu düşünülebilir. Yetiştiği, yaşadığı çevreyi yeterince bilmiyoruz. Ancak sosyoekonomik seviyelerinin zayıf olduğu anlaşılıyor. Muhtemelen bu da etrafından şiddet eğilimini besleyen iletiler aldığını düşündürmektedir. Ölümü yüceltir türdeki ifadesi, yine ölüm kavramını bu çocukta yeterince gelişmediğini de akla getirmektedir. Geleneksel, kültürel değerlerimizin yine zayıf kaldığı anlaşılmaktadır. Nihayetinde arkadaşı ile ikili ilişkilerini ayrıntılı irdelemeden net karar vermek zor görülmektedir. Ancak bu ikili ilişkide karşılıklı aksaklık iletişim hataları olduğu akla gelmektedir. Zaman zaman okuldaki eğitim kadrosunun da bu tür şiddet eylemi taşıyan çocuklardan uzak kalmayı tercih ettikleri görüyoruz. Belki bu genç rehberlik öğretmenine başvursaydı olabilir ki, kendisi tedaviye yönlendirilebilir yararlı olunabilirdi. Ama bütün bunlar ayrıntılara vakıf değiliz."
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
Haber-Kamera: Hüseyin TÜCCAR- Berktuğ ÖNCÜ/ BURSA, -
=================================================
Bir haftada 78 terörist etkisiz hale getirildi
TÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen terörle mücadele operasyonları kapsamında son bir hafta içerisinde biri örgütün sözde sorumlularından olan ve aranan teröristler listesinde 'gri' kategoride aranan olmak üzere 78 terörist etkisiz hale getirildi. Suriye'nin kuzeyinde devam eden Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında da terör örgütü PKK'nın uzantısı PYD unsurlarının doğu ve batıya doğru olası saldırılarını durdurmaya yönelik tedbirler alınıyor.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan haftalık bilgilendirmede, TSK'nın güvenliği sağlamak amacıyla yurt içinde bölücü terör örgütüyle mücadele ettiği, Fırat Kalkanı Harekatı ile de sınır hattında güvenliği sağlayarak, terör nedeniyle göç edenlerin geri dönüşüne destek sağladığı kaydedildi.
Bilgilendirmede, TSK tarafından yürütülen Teröristle Mücadele Harekatı kapsamında; geçen 27 Nisan ile 4 Mayıs arasındaki bir haftalık süreçte, teröristlerin barınma alanı, yurt içine geçiş güzergahı olarak kullanması nedeniyle önem taşıyan Hakkari, Şırnak, Siirt, Diyarbakır, Batman ve Tunceli bölgesini teröristlerden temizleyerek, bahar ile yaz dönemine yönelik hazırlıklarını kısıtlamak amacıyla başlatılan operasyonlara devam ettiği vurgulandı.
Teröristle Mücadele Harekatı kapsamında geçen bir haftalık süreçte; Şırnak'ın Beytüşşebap, Bestler-Dereler, Hakkar'nin Yüksekova, Siirt'in Pervari, Diyarbakır'ın Hazro, Hani ve Dicle ile Erzurum'un Şenkaya bölgelerinde orta çaplı operasyonlar icra edildiği vurgulandı. Son bir haftadır yürütülen operasyonlarda 1 askerin şehit olduğu, 21 askerin ise yaralandığı belirtilen bilgilendirmede şöyle denildi:
"İcra edilen operasyonlarda; biri arananlar listesinde (Gri liste - sözde Kahramanmaraş/ Nurhak Dağı ve Çağlayancerit İlçesi sorumlusu Fırat Berkpınar) olmak üzere 78 terörist etkisiz hale getirilmiş, 31 piyade tüfeği, 2 makineli tüfek, 1 keskin nişancı tüfeği, 3 roketatar, 1 adet 60 mm havan, 1 bomba atar ve 148 el bombası ele geçirilmiş, 26 EYP tespit edilerek imha edilmiş, yaklaşık 1200 kg amonyum nitrat, 10 kg A-4/C-4 patlayıcı, çok miktarda değişik çap ve cinste mühimmat ile EYP yapımında kullanılan kablo, fünye ve patlayıcı madde ele geçirilmiş, teröristler tarafından kullanılan 45 sığınak, barınak, mağara ve depo bulunarak kullanılamaz hale getirilmiş, bölücü terör örgütünün en önemli finansal kaynaklarından olan kaçakçılık ile mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler neticesinde; yaklaşık 50 bin paket kaçak sigara ele geçirilmiştir."
AĞIR KAYIPLAR VERDİRİLDİ, SALDIRI PLANLARI ÖNLENDİ
TSK tarafından yapılan bilgilendirmede, etkili operasyonlar ile ağır kayıplar verdirilen terör örgütünün hain saldırı planlarının önlendiğine değinilerek şöyle denildi:
"Bu hafta özellikle Şırnak/Beytüşşebap, Bestler-Dereler, Hakkari/Yüksekova, Siirt/Pervari, Diyarbakır/Hazro, Hani, Dicle ve Erzurum/Şenkaya bölgelerinde yürütülen orta çaplı operasyonlar sonucunda bölücü terör örgütüne ağır kayıplar verdirilmiştir. Yürütülen başarılı ve kararlı operasyonlar ile tespit edilen sığınaklarda ele geçirilen silah, mühimmat ve patlayıcı madde yapımında kullanılan malzemeler imha edilmiş, bu sayede bölücü terör örgütünün bölgedeki hain emellerinin ve saldırı planlarının önüne geçilmiştir. Bölücü terör örgütünün önemli gelir kaynaklarından olan uyuşturucu ve kaçakçılık faaliyetleri, hudut hattında alınan etkili tedbirlerle engellenmeye devam edilmiştir. Hudut bölgelerinde alınan tedbirler sayesinde hafta içinde yaklaşık 6 bin 650 kişi yakalanmış ve çok miktarda uyuşturucu madde ve kaçak sigara ele geçirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri; 2017 yılının başından itibaren sürdürdüğü kararlı duruşla ve özellikle kış aylarından itibaren yürütülen başarılı operasyonlarla bölücü terör örgütüne büyük kayıplar verdirmek suretiyle bölücü örgüt üzerindeki baskısını artırmaktadır. Bu kapsamda, yüce Türk Milletinden aldığı güç ile Türk Silahlı Kuvvetleri vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini temin etmek için en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlı mücadelesine devam edecektir."
PYD'NİN OLASI SALDIRILARINA KARŞI ÖNLEM
TSK açıklamasında Suriye'nin kuzeyinde devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'na ilişkin bilgiler de paylaşıldı. Terör örgütünden arındırılan bölgelerde patlayıcı arama ve imhasına yönelik çalışmaların sürdüğü Suriye kuzeyinde PYD'nin doğu ve batıya yönelik olası saldırılarının engellenmesine yönelik tedbirler alındığına değinilen bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi:
"Hudut güvenliğini sağlamak, DEAŞ tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş kimselerin yurtlarına dönüşüne katkı sağlamak ve sivilleri korumak/yaşanan terör olaylarından zarar görmesini engellemek maksatlarıyla icra edilmekte olan harekat kapsamında, TSK tarafından desteklenen ÖSO Azaz- Cerablus arasında bulunan toplam 243 meskun mahal ve 2 bin 15 kilometre karelik alanı kontrolü altında tutmaktadır. Bab ilçe merkezi, Kabbasin ve Bzagah bölgelerinde patlayıcı ve mayın arama/temizleme çalışmaları sürdürülürken; PKK/PYD terörist unsurlarının Afrin'den doğuya, Münbiç'ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına hassasiyetle devam edilmektedir. Sonuç olarak; Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hak ve menfaatlerini korumak ve vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak maksadıyla, milli birliğimizi ve bölünmez bütünlüğümüzü hedef alan başta PYD/YPG/PKK, FETÖ/PDY ve DEAŞ olmak üzere diğer tüm terör örgütleriyle mücadelesini kesintisiz olarak en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar sürdürecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri, bugün olduğu gibi bundan sonra da vatan toprağının ve milli birliğimizin korunması için kararlı duruşuyla kendisine verilecek her türlü görevi yerine getirecek güç ve kudrete sahiptir."
Görüntü Dökümü
-------------------
ARŞİV
-operasyondan görüntü
Haber: GAZİANTEP - ANKARA
======================================
Cizre'de otelin yıkımı sonrasında yaşananlar kamerada
Şırnak'ın Cizre ilçesinde bir otelin yıkımı ve sonrasında yaşananları bir vatandaş cep telefonuyla saniye saniye görüntülendi. Yıkım sırasında otelin bulunduğu Nusaybin Caddesi trafiğe açık olması nedeniyle oluşan toz bulutu sürücülere zor anlar yaşattı. Otelin çevresinde bulunan vatandaşlar da yıkım sonrasında oluşan toz bulutundah etkilendi ve kısa süreli panik yaşandı.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Yıkımdan görüntüsü
-Otelin yıkılması
-oluşan toz bulutu
-vatandaşların kısa süreli panik yaşaması
-detaylar
Haber: CİZRE (ŞIRNAK)
====================================
Domates fiyatları çiftçiyi sevindirdi
TÜRKİYE'nin en önemli örtüaltı domates üretim merkezi Antalya'da, Rusya'nın ihracat yasağına rağmen bu yılki domates fiyatları üreticilerin yüzünü güldürüyor. Kış mevsiminin çok sert geçmesinin verimi düşürmesi ve Irak'a yüksek ihracat, iç piyasada fiyatın 10 liraya kadar yükselmesine neden oldu.
Son günlerin en çok tartışılan konusu olan domates, kış döneminde Türkiye'nin ve birçok Avrupa ülkesinin ihtiyacının karşılandığı Antalya'da çiftçinin yüzünü güldürdü. Antalyalı domates üreticileri bu dönem fiyatlardaki artışın sebebi olarak bu yıl çok sert geçen kış nedeniyle verim düşüklüğü ve Irak'a ihracat artışını gösterdi.
Aksu'nun Yeşilyurt Mahallesi'nde 17 yıldır serada domates üretimi yaptığını belirten Ramazan Akcan şunları söyledi:
"Bu seneye kadar fiyatlarda normal gidiş vardı. Ocak ayında bu domatesi çöpe döktük. Halde satılmadı getirdim çöpe döktük. Hava soğuyunca tonaj azaldı, Arap pazarı da girince fiyatlar yükseldi. Bu 10 senede bir oluyor. Bu kış çiftçi para kazandı. Bu sene para etmeseydi çiftçi batmıştı. Seralarda ne yetiştirecektik? İç piyasada fiyatlar yüksek doğru ama iç piyasaya giden mallar 2- 2.5 lira veya 3 lira. Dışarıya giden mallar ise 4- 4.5 lira arası. Ama biraz abartıyorlar. İstanbul'da 10 lira deniyor. Bunun içine işçilik, mazot, yakıt gibi birçok gider biniyor ve mecbur 10 liraya çıkacak. Bunu çok görmüyoruz biz. Çiftçinin girdi maliyetleri biraz fazla. Yakıt, gübre, ilaç maliyeti yükseltiyor. Bu fiyatlarda bile emeğimizin karşılığını zor alıyoruz. 1.5 liranın altına düşerse para kazanamayız. Çiftçiyi suçlamasınlar, çiftçinin maliyeti, nasıl ürettiği belli. Bas bas bağırıyorlar biz 10 liraya domates yiyoruz diye, ya kardeşim ben 2- 2.5 liraya satıyorum. Yüzde 8 komisyonla alıyor tüccar bizden. KDV'si, nakliyesi, paketlemesi, işçiliği birçok maliyeti üzerine koyuyor. Şimdi ikinci ürünler yavaş yavaş çıkmaya başladı ve havalar ısınıyor, fiyatlar artık düşmeye başlar. Satışlarımız 1- 1.5 liraya kadar düşer."
IRAK İHRACATI VE SOĞUK ETKİLEDİ
Aksu'da üreticiden domates alımı yapan Tekirdağ- Çorlu, İstanbul ve İzmir hallerinde 25 yıldır tüccarlık yaptığını belirten Ayhan Çelik, domates fiyatlarının yüksekliğini, havaların soğuk gitmesine bağladı. Çelik, kış aylarının çok çetin geçmesinden dolayı verimin düştüğünü söyledi. Bu seneye kadar Irak'ın bu şekilde mal alımı olmadığını da belirten Çelik, "Irak'tan bu yıl ciddi domates, sebze ve meyve alındı. Çok güzel paraya mal alıyorlar. Bu nedenle Rusya'yı aratmıyor. Rusya'ya da mal gidiyor. Nereden gidiyor Gürcistan, Azerbaycan, değişik ülkeler üzerinden Rusya mal sokuluyor" dedi.
10 LİRAYA SATILMASI DOĞRU DEĞİL
Ayhan Çelik, üreticiden 2- 2.5 liraya alınan domatesin İstanbul'da market ve pazarda 10 liraya satılmasının nedenini ise şöyle açıkladı:
"Bugüne kadar domates 3- 5 lira arasındaydı ve malına göre değişiyordu. Bugün mal 2.5 liraya alındı, başka çeşit var 2 lira, 1.5 liraya var, kalitesine göre değişiyor. 2.5 liraya alınan domatesin 50 kuruş masrafı var işçi, nakliye ambalaj vs gibi bir de KDV'si var. 2.5 liraya aldığımız malın pazarda 4 liraya satılması lazım. Pazarcı İstanbul'da 3.2 liraya alıyor 5'e de satıyor. Herkes mal ne kadar pahalı olursa üzerine 1 lira koyuyor, mal ucuz olursa 10 kuruş koyar. Mal az olduğunda bu vatandaşa daha çok yansıyor. Havaların ısınmaya başlamasından dolayı düşüş de yaşanıyor. 10 liraya satılmasının sebebi, üzerine 3- 4 lira koyan esnaf, halci veya marketlerimiz var. 10 liraya satılması doğru değil ama, havaların soğuk gitmesi ve ihracatın çok olmasının etkisi var. Ama 10 lira çok yüksek, biz de istemiyoruz vatandaşın 10 liraya domates yemesini. Bunun en fazla 6 lira olması gerekiyor."
GEÇEN SENEDEN BİRÇOK ÜRETİCİ DOMATES EKMEDİ
Antalya'da serada 10 yıldır domates üretimi yapan İsmail Yılmaz, ürettiği kokteyl domates çeşidini hale 5 liradan sattığını söyledi. Normal domates çeşitlerinde de 5- 6 liraya satan üreticiler olduğunu belirten Yılmaz, bu yıl havaların çok soğuk geçmesinin domates miktarını düşürdüğü ve geçen seneki Rusya yasağı nedeniyle birçok üreticinin de patlıcan, biber, salatalık ve karpuz gibi başka ürünler ektiğini kaydetti. Rusya'ya yasağın kalkması halinde fiyatların daha da iyi olacağını kaydeden Yılmaz, "Daha da para yapar. Bu sene para kazandık" dedi.
1983'ten beri seracılık yapan Mustafa Akcan, domatesin para etmesi nedeniyle Rusya yasağının bugün için çok sıkıntı oluşturmadığını söyledi. Rusya'nın yasağı kaldırmış olması halinde çok daha iyi olacağını kaydeden Akcan şöyle konuştu:
"Bu sene çok don olayı oldu, iki ay soba yaktık sürekli. Dondan dolayı tonaj az oldu. Domatesin iyisini hale 3- 4 liraya verdik. Ama bu iyi, kötü değil. Allah bereket versin. Bu sene çiftçinin durumu iyi, bu sene de para etmeseydi çiftçi batardı. Geçen sene para etmeyince birçok kişi patlıcan, bibere döndü. İki hafta sonra domates bollaşır. İki hafta daha fiyatlar böyle sürer."
ÇİFTÇİ BU YIL MEMNUN
Bu kışın soğuk geçtiği ve fidanların normal tonajı veremediğini belirten 15 yıllık üretici Osman Geb, "Domates az çıktı ve ihracatın Irak'a açılmasının da etkisi oldu. Çiftçinin kazandığı paranın yüzde 50'si masrafa gidiyor. Şu an fiyatlar iyi, normal. Bu yıl Allah bereket versin. Borçlarını biraz ödemişlerdir ama çiftçinin yüzde 70'inin bankalara kredi borcu var. Eğer bu yıl da para etmeseydi çoğu köylümüz arazisini satmak zorunda kalacaktı" dedi.
TÜRKİYE'YE MÜTHİŞ TALEP OLDU
Demre'de domates serası bulunan İzzet Boztepe, herkesin domates fiyatının yüksekliğinden şikayet ettiğini söyledi. Bunun, Türkiye'deki üretim azlığından değil Akdeniz ülkeleri İtalya, İspanya ve İsrail'deki üretim azlığının da etkisi olduğunu anlatan Boztepe, şunları söyledi:
"Birçok domates üreticisi ülkede üretim çok düşük. Türkiye'den yaş sebze meyve ihracatı yapan firmalar, her yerden domates alıyor. Talebi karşılayamıyor hiçbir ülke. Bundan dolayı da Türkiye'ye müthiş bir talep oldu. Türkiye'de de kış şartlarının ağır geçmesi nedeniyle, çiçeklerde ağır zayiat oluştu. Çok ağır kış geçirdik. Bundan dolayı üretim üçte bir oranında azaldı. Dış dünyada da talep olunca domates fiyatları tavan yaptı. Üretici ile tüketici arasında da müthiş bir uçurum var. Buradan 3 liraya çıkan domates, tüketiciye 7- 8 liraya gidiyor. Aslında buradaki fiyat çok pahalı değil. Böyle bakmak lazım olaya."
Üretici İlker Günay da "Bu yıl domatesteki ücret artışının nedeni kışın soğuk geçmesi ve üretim azlığı. Burada domatesi 3 liraya satıyoruz. Tüketim yeri Ankara, İstanbul'a varıncaya kadar 8- 10 lira oluyor. Tüketici bunu çok pahalı yediği için, çok pahalı satıldığını zannediyor. Aslında 3 lira üretici için çok da pahalı bir fiyat değil. Çünkü girdiler çok pahalı. Ama yine de üretici, geçen yıllara nazaran bu fiyattan memnun" diye konuştu.
Demre'de domates, toptancı halde kalitesine göre toptan 2.5- 4 lira arasında alıcı buluyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
Sera içinde domateslerden görüntü
RÖP 1: Ramazan Akcan
Domatesleri işleyen kadınların görüntüsü
Kasa içinde domates görüntüsü
RÖP 2: Ayhan Çelik
Kokteyl domateslerin salkım halde görüntüsü
RÖP 3: İsmail Yılmaz
RÖP 4: Mustafa Akcan
Kasalanmış domateslerin kamyona yüklenmesi
RÖP 5: Osman Geb
RÖP 6: İzzet Boztepe
Domateslerin salkım halde kesilmesi
RÖP 7: İlker Günay
Sera içinde çalışanların görüntüsü
Haber: Mehmet ÇINAR-Ahmet Acar-Kamera: Ahmet Acar-Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,DEMRE;
==================================
Uluslararası Mausoleum Çalıştayı başladı
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ndeki dünyanın 7 harikasından biri olan Mozole Müzesi'nin, çağdaş müzecilik anlayışına uygun olarak yeniden düzenlenmesi amacıyla düzenlenen Uluslararası Mausoleum Çalıştayı, bilim adamları ve çok sayıda davetlinin katılımıyla başladı.
Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı tarafından düzenlenen Uluslararası Mausoleum Çalıştayı'nda 2 gün süresince yıpranmış ve elverişsiz Mozole Müzesi'nin, çağdaş müzecilik anlayışına uygun olarak yeniden düzenlenmesi, aslına uygun cam ve alüminyum konstrüksiyonla güçlendirilmesi değerlendirilecek. Proje ile antik dünyanın yedi harikasından biri olan Mozole'nin Bodrum'un ve dolayısı ile ülkemizin kültür ve turizmine kazandırılması hedefleniyor. Bodrum'daki Diamond Of Bodrum Otel'de düzenlenen çalıştaya Muğla Valisi Amir Çiçek, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, CHP'li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, AK Parti Milletvekili Nihat Öztürk ile birlikte ulusal ve uluslararası alandan pek çok bilim adamı, Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcileri ve konunun uzmanları katıldı.
Çalıştay öncesinde Güney Danimarka Üniversitesi (SDU) Halikarnas Kürsüsü Sorumlusu ve Mozole'nin kazı çalışmaları sırasında Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Prof. Dr. Poul Pedersen Mausoleum'u gezerek bilgi aldı.
Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı Başkanı Özay Kartal, Mausoleum'un yeniden ayağa kaldırılmasının tarihi ve turistik açıdan büyük önem taşıdığını belirterek "Kral Mausolos için, Bodrum'da, Milat'tan önce 353 yılında başlanarak yapılan anıtmezar, teknolojisi, işçiliği, malzemesi ve sanat eserleri ile eşsiz bir yapı olarak kalmış ve dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmiştir. Anıtmezar 1304 yılındaki büyük Anadolu depremi ile kısmen yıkılmıştır. 16. yüzyıl başlarında anıt mezarın parçalarının bir kısmı Bodrum kalesi yapımında kullanılmış, 19. yüzyıl başlarında yapılan kazıda ortaya çıkan değerli parçalar ise İngiltere'ye götürülmüştür. Mausoleum'un orijinal yerinde birebir ölçekte, hafif metal ve cam malzeme ile yeniden ortaya konulmasını içeren proje, Danimarkalı Profesör Kristian Jeppesen ve Profesör Dr. Mimar Johannes Exner'in önermiş olduğu bir taslak projedir. Vakfımız göreve geldikten sonra tüm teknik çizimleri ve üç boyutlu görsellerini ortaya çıkardı. Gerek devlet yetkililerinden, gerekse Bodrumlu turizmcilerden ilgi gördü. Bu maksatla bu projeyi masaya yatırmak, sivil toplum örgütleri, bilim adamlarının eleştiri ve görüşlerini alarak, son halini verip, Mausoleum'u kültür ve turizm dünyasında hak ettiği yere tekrar kavuşturmak istiyoruz" dedi. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da dünyanın yedi harikasından biri olan Mausoleum'un sevgiyi ve gücü temsil ettiğini belirterek, "Biz gücümüzü işte bu yapılardan, geçmişten alıyoruz. Onun için dünya mirası olan bu güzel eserlerin bir an önce sergilenmesi, ayağa kalkması gerekiyor. Bodrum'da bir Myndos Kapısı'nın, Antik Tiyatro'nun, Hipodrom'un aynı anda turizme katkısını düşünün. Bu nedenle böyle bir projeye her zaman destek vereceğiz" dedi.
"ŞEHRE ARTILAR GETİRECEK"
Vali Amir Çiçek ise Bodrum'un tarihi dokusunu bozmamak adına dışarıdan birşey getirilmemesini savuranak dünyanın 7 harikasından biri olan Mausoleum'un da ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. Çiçek, "Bu eserlerin başka ülkelerde parça parça sergilenmesi bizi üzüyor. Bu çalıştayın sonuç bildirgesini de değerlendirdikten sonra, Bakanımıza, Başbakanımıza ileteceğiz. Şehrin güzelliğine güzellik katacak bir değer olarak ortaya çalışma çıkacak. Bizim görevimiz turizmi, tarih açısından da gelecek nesillere aktarma çalışmalarına destek olmaktır. Dünya ülkelerine baktığımızda doğal güzelliklerinin yanında tarihlerini de ortaya koyuyorlar. Şehirleri cezbeden, sürdüren böyle yapılardır. O hayalini gerçeklerden de esinlenerek koyulmuş bir değerin şehre getireceği artıları düşünüyorum. Bodrum'un tarihi bir şehir olduğunu ortaya koyacak bir eserin ne kadar değerli olduğunu düşünüyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Mausoleum ziyaretinden genel detay görüntü,
-Eserlerden detay görüntü,
-Toplantı salonundan genel detay görüntüler,
-Açılış konuşmalarından görüntüler,
-Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı Başkanı Özay Kartal ile röp.
Haber: Nilüfer DEMİR - Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM(Muğla), DHA)
========================================
Polis köpeği 'Çıtır', sabunla kamufle edilen esrarı buldu
ANTALYA'da jandarma ekiplerinin bir yolcu otobüsüne düzenlediği operasyonda, arap sabunuyla kamufle edilen 3 kilo esrarı, 'Çıtır' adlı eğitimli köpek buldu.
Bir istihbaratı değerlendiren Gazipaşa İlçe Jandarma Komutanlığı ve İl Jandarma Komutanlığı KOM Şubesi ekipleri, takip edilen bir yolcu otobüsünü sabah erken saatlerde Gazipaşa İlçesi'nde durdurdu. Otobüste uzman ekipler ve narkotik köpeği 'Çıtır' ile yapılan aramada, bavul içinde paketlenmiş ve üzeri arap sabunuyla kamufle edilmiş 3 kilo esrar ele geçirildi. Olayla ilgili bavulun sahibi S.A. gözaltına alındı. Sağlık kontrolünden ardından S.A. jandarma karakoluna götürülürken, soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
-Yolcu otobüsünün açık bulunan bagajından görüntü
-Köpeğin bavullar üzerinde arama yapması
-Köpeğin uyuşturucucu bulması
-Köpeğin topla oynaması
Haber: Bülent TATOĞULLARI- Kamera: ANTALYA,
===========================================
3 Ayaklı 'Garip' yeni yuvasında mutlu
SİVAS'ın Suşehri İlçesi'nde sokakta bulunan ve doğuştan sol arka bacağı olmadığı için korumaya alınan 'Garip' adlı yavru köpek, sahiplenerek götürüldüğü İstanbul'da bakıma alındı.
Suşehri Belediyesi ekipleri Nisan ayı içinde ilçedeki başıboş köpeklerin toplanması için çalışma başlattı. Ekiplerin Kemalpaşa Mahallesi üzerinde yaptıkları çalışmalar sırasında bulunan, sol arka bacağı olmayan kangal kırması erkek yavru köpek dikkat çekti. Belediye veterinerinin yaptığı muayenede doğuştan yavru köpeğin sol arka bacağının olmadığı tespit edildi. Belediye Başkanı Fazlı Yüksel'in talimatıyla barınağa konulan köpek korumaya alındı. DHA'nın haberi sonrası yavru köpek için çok sayıda kişi belediyeyi aradı.
İstanbul'da yaşayan Milliyet Gazetesi yazarlarından Senem Selimi, yavru köpeği sahiplenmek için harekete geçti. Belediye ile temasa geçen Selimi, İstanbul'dan Sivas'ın Suşehri ilçesine özel bir araç gönderdi. Belediye barınağında bulunan yavru köpek görevlilerce teslim alıp İstanbul'a götürüldü. Köpeği sahiplenen Senem Selimi, adını da 'Paşa' olarak değiştirdi.
PAŞA'NIN SON HALİ
İstanbul'da özel bir klinikte tedavisi yapılan köpeği sahiplenen Senem Selimi, "Sivas'taki 3 bacaklı garip isimli yavruyu özel ekiple dinlendirerek İstanbul'a getirdik. Şu anda durumu çok iyi. Hafif bir iç rahatsızlığı sorunu vardı. Cihangir'deki klinikte Veteriner Hekim Oktay Yungul tedavisini gerçekleştirdi. Toparlanınca evine gitmeye hazır olacak. Bazı haberlerde bahsedildiği gibi Fransa'ya falan gitmesi söz konusu değil. Bu konuda bir çok destekçimiz var. Yardım edenler de oluyor. Benim tüm hayvan severlere çağrım şu ki, kedi köpek gibi hayvanları satın almak yerine barınaklardan sahiplensinler. Çünkü hepsi çok muhtaç ve onların desteğine ihtiyaçları var" dedi.
Görüntü Dökümü:
-Köpeğin ilçedeki görüntüleri
-İstanbul klinikteki hali
-Senem Selimi'nin kucağında görüntüleri
-Selimi'nin konuşmaları
Haber: Bülent TATLI/SUŞEHRİ(Sivas),
=============================
Başpehlivan Recep Kara Hedefimiz 2017'de altın kemeri Ordu'ya getirmek olacak
KIRKPINAR Başpehlivanı ve Ordu Büyükşehir Belediyesi Spor Daire Başkanı Recep Kara, bu yıl Kırkpınar güreşleri için iddialı olduklarını belirterek, "Tarihi Kırkpınar güreşleri ilk öncelikli hedefimiz. Son başpehlivan olarak hedefimiz 2017 yılında da altın kemeri Ordu'ya getirmek olacakö dedi.
Kırkpınar Başpehlivanı, aynı zamanda Ordu Büyükşehir Belediyesi Spor Daire Başkanı olan Recep Kara, yeni transfer ettikleri güreşçiler ve Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ile bir araya geldi. Güreşlere Büyükşehir Belediyesi adına katılacağını ve güçlü bir ekip kurduklarını belirten başpehlivan Recep Kara, 2017 Kırkpınar güreşlerinde de yine iddialı olduklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurdukları güreş takımına yeni transferleri basına tanıtan Recep Kara, "İnşallah olimpik branşlarda bundan sonraki süreçte Ordu Büyükşehir Belediyesi adına kuracağımız takımlarla birlikte Ordu'yu temsil edeceğiz. Büyükşehir Spor Daire Başkanı olarak yeni göreve başladım. Güreşte Avrupa ve dünya şampiyonu olmuş arkadaşlarımızı Büyükşehir Belediyesi bünyesine katmakla işe başlıyoruz. Temmuz ayında yapılacak olan tarihi Kırkpınar güreşleri ilk öncelikli hedefimiz. Son başpehlivan olarak hedefimiz 2017 yılında da altın kemeri Ordu'ya getirmek olacak. Yeni transfer ettiğimiz kardeşimizle beraber ekip halinde, güreşlerimize yurt genelinde ve yurt dışında devam edeceğizö dedi.
SPORU DESTEKLEYECEĞİZ
Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz da, Ata sporu güreşi desteklemek hemde bu sporda başarılı olan sporcuları Büyükşehir'e alma konusunda, başpehlivan Recep Kara'nın bir çalışma yaptığını, başarılı güreşçiler Serhat Balcı, Abdullah Güngör, Nedim Gürel'in de artık Büyükşehir Belediyesi adına güreşeceğini söyledi. Güreş sporu başta olmak üzere diğer branşları da destekleyeceklerini belirten Başkan Yılmaz, "Büyükşehir Belediyemiz bünyesinde kurmuş olduğumuz Büyükşehir Belediyespor adı altında, 2018 yılından itibaren de liglerini de oluşturacağız. Daire başkanımıza gösterdiği gayretten dolayı teşekkür ediyorum. Biz bu yıl başta Kırkpınar olmak üzere Recep bey ve buradaki kadrodaki ekibimizin güreşlerini de takip edeceğiz ve destek olacağızö şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Recep Kara'nın açıklaması
-Enver Yılmaz'ın açıklaması
-Güreşçilerden görüntü
Haber-Kamera: Nedim KOVAN -ORDU-
====================================
Engelli çocuklar pasta yapmayı öğrendi
YOZGAT Belediyesi ve Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfedarasyonu (TAŞPAKON) işbirliğinde gerçekleştirilen 1. Ulusal Yemek Festivali'nde özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar, kurabiye yaparak eğlendi.
Yozgat'ta 1'ncisi düzenlenen Ulusal Yemek Festivali, düzenlenen törenle başladı. Yapılan konuşmaların ardından, festival yapılan yöresel yemek yarışmasıyla başladı. Ev hanımlarının katılımıyla gerçekleştirilen yarışmada, yapılan yemekler jüri üyelerinin beğenisine sunuldu. Madımak yemeği ve çeşitli tatlıların yapıldığı yarışmada ev hanımları hünerlerini sergiledi.
ENGELLİ ÇOCUKLAR KURABİYE YAPTI
Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) tarafından organize edilen 'Engelsiz Yarışma Platformu' kapsamında Yozgat 1. Ulusal Yemek Festivalinde gerçekleştirilen etkinlikte özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar, pasta yaparak birbiriyle yarıştılar. Yarışmada becerilerini sergileyen çocuklar, Özenle yaptıkları birbirinden güzel pastaları konuklara ikram etti. Yarışmanın birinciliğini ise yarışmaya katılan bütün çocuklar elde etti. İlk defa pasta yapan çocukların mutlulukları gözlerinden okundu. Renkli ve keyifli geçen etkinlikte çocuklar, heyecanlarını şeflerle birlikte pasta yaparak paylaştılar.
TAŞPAKON Ankara Dernek Başkanı Mahmut Dolmacı, yarışma sonrasında yaptığı açıklamada, Engelsiz Yarışma Platformu kapsamında özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar için bu tür etkinlikler düzenlediklerini söyledi. Dolmacı, "Bu yarışmada çocuklarımızda birinci, ikinci ve üçüncü aramadık. Bizim için hepsi birinci. Önemli olan çocuklarımızın bu platforma gelmesidir. Bu çocuklar bir daha yarışmak istesinler. Kazandıkları madalyayı göğsüne taksınlar, bunun mutluluğunu yaşasınlar. Amacımız bu arkadaşlarımızı engelsiz platforma kazandırmak" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Festival açılış töreni
Belediye Başkanı Kazım Arslan'ın konuşması
TAŞPAKON Başkanı Gökhan Tufan'ın konuşması
Yemek yarışmasından detay
Yemeklerden ve jüriden görüntü
Kurabiye yapan engelli çocuklar
Çocukların konuşmaları
TAŞPAKON Ankara Dernek Başkanı Mahmut Dolmacı'nın konuşması
Haber-kamera: Harun GÖKÇEOĞLU/ YOZGAT, -
=======================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?