1)YURT YANGININDA ÖLENLERİN CENAZELERİ ALINDI
Aladağ'da çıkan yangında yaşamını yitiren 11'i öğrenci 12 kişinin cenazeleri, DNA testi yapıldıktan sonra kime ait olduğu belirlendi. Defin belgeleri verilen cenazeler sabaha kadar Asri Mezarlığı'nın morgunda kaldı. Aileler cenazelerini sabah saat 07: 00 alarak defin için Aladağ, Mersin'in Tarsus ve Çamlıyayla İlçesi'ne götürdü.
'KAPI İNCELENMEK İÇİN SÖKÜLDÜ'
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Aladağ İlçesi'ndeki 12 kişinin öldüğü yurt yangınıyla ilgili Doğan Haber Ajansı'na özel açıklamalarda bulundu. Kaynak, üçüncü kattaki yangın merdiveninin kilitli olmadığını belirterek, bu bilgileri hem Aladağ Cumhuriyet Savcısı, hem de olay yeri inceleme ekiplerinden aldığı bilgilere dayanarak verdiğini söyledi. Üçüncü kattaki yangın merdiveni kapısında ölen herhangi bir çocuk olmadığını söyleyen Kaynak, kapıların sökülmesiyle ilgili olarak da, "Olay yeri inceleme ekipleri, kapıları ısıya ve yangına dayanıklılıklarının tespiti için söktü. Bu kapılar incelenmesi için laboratuvara gönderildi" dedi.
BİLİRKİŞİ ÖN RAPORU: ŞALTERLER ESKİ, YANGIN MERDİVENİNİN KOLU YOK
Aladağ Cumhuriyet Başsavcılğı'nın yurt yangını ile ilgili hazırlattığı bilirkişi ön raporunda, yaşamını yitirenlerin, yangın merdiveni kapısının kolu olmadığı için dışarıya çıkamadıkları, yangına binanın ikinci panosundaki şartellerin eskimiş olması ve kaçak akım rolesi bulunmamasından kaynaklandığı görüşü yer aldı.
İş güvenliği uzmanı bilirkişisi, binanın 1'inci katındaki yangın merdivenin kapısının plastik yapıya sahip PVC şeklinde olduğu, bu yangın merdiveni kapısının kollarının bulunmadığı, yangın kapısının dışa açılır şekilde yapıldığı, ancak kapı kolları olmadığından ve kapı açılamadığından buradan çıkıp kurtulan kimsenin olmadığı görüşünü ortaya koydu. Elektrik ile ilgili uzman ise binanın elektrik ana panosunun arka kısmında bulunan dağıtım panosundan çıkmış olabileceği, şartellerin eskimesinden veya özelliği kaybetmesinden kaynaklı ark olmuşması ve alev almasından çıkmış olabileceğini kaydetti. Ayrıca hazırlanan raporda, yaşamını yitirenlerden 7'sinin ikinci kattaki bir odada olduğu, yangın merdiveninin yanındaki odada ise 4 kişinin cesedinin bulunduğu, 1 kişinin cesedinin ise birinci katta bulunduğu da belirtildi.
BELEDİYE BAŞKANI'NIN YENİ AÇIKLAMASI
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Hüseyin Sözlü, yanan yurt binasında yangın merdivenin kilitli olduğu şeklindeki sözlerine karşılık Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak'ın, "Hayır kilitli değildi" şeklindeki açıklaması üzerine şunları söyledi:
"İtfaiye ekibimiz bu işin uzmanları. Öğrenciler üst kata doğru çıkmış. Oradaki kapılara yönelmiş. Yangın merdiveni kapısına da yüklenilmiş. Ama açılamamış. Bu, kilitli olduğu, yangından etkilenip PVC kapının erimesi ve şişmesi sebeleriyle olabilir. Bu kapının PVC değil, yangına dayanıklı olması yönetmelik gereğidir."
Ruhsat verildikten sonra belediyelerin herhangi bir denetlleme yetkisi olmadığını da belirten Sözlü, ayrıca yangın ihbarının geç yapıldığını, itfaiye araçlarının ulaştığında alt katta çıkan yangının, çatı katına kadar ulaşmış olduğunun görüldüğünü söyledi. Sözlü bu arada Adana'da yaklaşık 100 tane benzer yurt olduğunu, bunun 80'ninin aynı cemaate ait olduğunu da söyledi
YURT YANGININDA ÖLENLERİN CENAZELERİ ALINDI
ADANA'nın Aladağ İlçesi'ndeki yurt yangınında yaşamlarını yitirenlerin cenazeleri Asri Mezarlığı'ndan alınarak araçlara yüklendi. Önceki gece Aladağ'daki özel yurtta çıkan yangında yaşamını yitiren 11'i öğrenci 1'i eğitmen 12 kişinin cenazeleri bugün saat 07.00 sıralarında Asri Mezarlığı Morgu'ndan alınarak araçlara yüklendi. Cenazeler toprağa verilmek üzere köylerine götürüldü. Aladağ'a bağlı Köprücük Köyü'nde düzenlenecek bir törene AB Bakanı Ömer Çelik'in de katılacak.
Görüntü Dökümü
--------------------
Adana Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığı'nın dış görüntüsü
Mezarlıklar Daire Başkanlığı önündeki kalabalık
Cenazeleri teslim almak için bekleyen acılı babalar
Kızını yangında kaybeden bir babanın ağlaması
Mezarlıklar Başkanlığı önünde bekleyen Türk bayrağı asılı cenaze araçları
Görevlinin isimle seslenerek defin belgelerini dağıtması
-Kapının sökülme görüntüleri dün geçildi
Haber-Kamera: Ümit KOZAN- Salih ÜÇTEPE - Fatih KARAÇALI/ ADANA,
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130201
===========================================================
ŞANLIURFA'DA TERÖRİSTLER POLİS ARACINA SALDIRDI: 3 POLİS YARALI (EK)
2)BELEDİYE BAŞKANLARI YARALI POLİSLERİ ZİYARET ETTİ
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci ve Halilliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, hastanede tedavileri süren yaralı polisleri ziyaret etti. Doktorlardan polislerin durumu hakkında bilgi alan belediye başkanları adına açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi saldırıyı lanetledi.
Şanlıurfa'nın her zaman huzur kenti olduğunu kaydeden Başkan Nihat Çiftçi, "Olaydan haberdar olur olmaz hastaneye gelerek polis kardeşlerimizi ziyaret ettik. İlçe belediye başkanları ve meclis üyesi arkadaşlarımız ile birlikte ziyaret ettik. Doktorlardan bilgiler aldık ve Allah'a şükürler olsun ki polislerimizin durumlarının iyi olması bizleri sevindirdi. Herkes bilsin ki Şanlıurfa bir huzur şehri. Şanlıurfa'nın huzurunu bozmaya kimsenin gücü yetmez. Biz bu şehre hizmet ediyoruz. Polis ekiplerimiz, memur arkadaşlarımız, bu şehrin can ve mal güvenliği için 7/24 saat çalışıyorlar. El yapımı bir patlayıcı kullanmak suretiyle gerçekleştirilen bu saldırıyı lanetliyoruz. Bizim memleketimize huzur yakışıyor. Tekrar ediyorum Şanlıurfa huzur ve barış kentidir. Şehrimizde bu tür olaylar hiçbir şekilde emellerine ulaşmayacaktır. Olayı lanetliyor ve emniyet camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz" diye konuştu.
VALİ TUNA YARALI POLİSLERİ ZİYARET ETTİ
Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, Osmanlı Mahallesi'nde devriye gezen polis aracına düzenlenen el yapımı bombalı saldırıda yaralanan polis memurları Kamil Uçar, Gökhan Korkmaz ve Semih Ertunç'u, Balıklıgöl Devlet Hastanesi'nde ziyaret etti. Vali Tuna'ya Haliliye Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Mustafa Kemal Timuroğlu ve İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu da eşlik etti. Hastanede tedavi gören polislere ve ailelerine geçmiş olsun dileklerini ileten Vali Tuna, "Her zaman sizin yanınızdayızö dedi.
Vali Tuna, saldırının ardından kaçan faillerin yakalanması için çalışmaların sürdürüldüğünü belirterek, "İlimizin kırsal alanında kalan bir bölgemizde görev ifa eden bir polis ekibimiz silahlı saldırıya maruz kalmıştır. Ama çok şükür memurlarımızın hayati tehlikeleri yok. Birisi taburcu oldu. İkisi müşahede altında. İnşallah onlarda yarın taburcu olacaklar. Kendilerine geçmiş olsun diyoruz. Faillerin yakalanmasıyla ilgili çalışmalar sürüyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------
Hastanede tedavi gören yaralı polisleri ziyaret eden başkanlar
Yaralı polisler hakkında doktorlardan bilgi alan başkanlar
Yaralı polise geçmiş olsun dileklerinde bulunan başkanlar
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi'nin açıklaması
Genel ve detay görüntüler
----------------------
Valinin yaralanan polisleri ziyaret itmesi
Yaralı polis yakınlarıyla görüşen Vali Tuna
Vali Tuna'nın açıklaması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA - DHA)
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130197
01.12.2016 - Haber Kodu : 161201001
==================================================
3)RUS BAKAN LAVROV İLE ÇAVUŞOĞLU ALANYA'YA GELDİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bugün düzenlenecek Türkiye- Rusya Ortak Stratejik Planlama Grubu 5'inci Toplantısı'na katılmak üzere Alanya'ya geldi.
Türkiye- Rusya Ortak Stratejik Planlama Grubu Toplantısı bugün Alanya'da gerçekleştirilecek. Toplantı için önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geldi. Dün saat 18.40'ta Gazipaşa- Alanya Havalimanı'na iniş yapan Bakan Çavuşoğlu'nu Gazipaşa Kaymakamı Kadir Ekinci ve Alanya Kaymakamı Hasan Tanrısever ile Alanya'da faaliyet gösteren Uluslararası Rus Kültür Okulu'nun öğrencileri çiçeklerle karşıladı. Havalimanında kendisini bekleyenleri selamlayan Bakan Çavuşoğlu, makam aracıyla Alanya'ya geçti.
YARIM SAAT SONRA LAVROV GELDİ
Mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu'nun davetlisi olarak toplantıya katılacak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise saat 19.10'da özel uçakla Gazipaşa- Alanya Havalimanı'na iniş yaptı. Rus Bakan Lavrov'u, Gazipaşa ve Alanya kaymakamları ve Rus Okulu öğrencileri çiçekle karşıladı. Kendisini karşılayanları selamlayan Lavrov, apronda hazır bekleyen makam aracına binerek kalacağı otele doğru yola çıktı.
OTELE GİRİŞ YAPTILAR
Rus Bakan Lavrov havalimanının ardından toplantının yapılacağı Rubi Platinum Otel'e geçti. Otelin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, basın mensupları otelin önüne yanaştırılmadı. Otele giriş sırasında da yol trafiğe kapatıldı. Lavrov'un ardından Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'nun konvoyu da aynı güvenlik önlemleri altında otele giriş yaptı.
İKİLİ GÖRÜŞME YAPILACAK
Geçen yıl 24 Kasım'da Suriye'de düşürülen Rus uçağının ardından Türkiye ile Rusya arasında yaşanan kriz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesiyle son bulmuştu. Sergey Lavrov, geçen yıl yaşanan krizin ardından ilk kez Türkiye'ye geldi. Lavrov ve Çavuşoğlu'nun bugün ikili görüşme yaparak Suriye'de yaşanan savaşı ve iki ülke arasındaki ekonomik gelişmeleri ele alması bekleniyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Çavuşoğlu'nun uçağının piste inişi
Çavuşoğlu'nun uçaktan inmesi ve kendisini bekleyenleri selamlaması
Çavuşoğlu'na çiçek takdimi
Çavuşoğlu'nun makam aracına binerek uzaklaşması
Lavrov'un uçağının piste inişi
Lavrov'un uçaktan inişi
Gazipaşa ve Alanya Kaymakamlarının Lavrov'u karşılaması
Lavrov'a çiçek takdimi
Lavrov'un aracına binerek ayrılması
Otelden detay görüntü
Lavrov'un konvoyunun otele gelişi
Çavuşoğlu'nun konvoyunun otele gelişi
HABER- KAMERA: Yücel BULUT- Engin ANAK/GAZİPAŞA- ALANYA (Antalya),
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130202
===========================================================
4)BAKAN ALBAYRAK, "TARİH YAZAN NESİL OLDUK"
İZMİR'de AK Parti Genel Merkez Ar-Ge Başkanlığı tarafından düzenlenen Siyaset Akademisi'nin 9'uncu toplantısına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, siyaseti öğrenmek isteyenlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı takip etmelerinin yeterli olacağını söyledi. 15 Temmuz'un ardından Türkiye'de farklı bir iklimin olduğuna dikkat çeken Bakan Albayrak, "Teşkilatlarımızda geçmişe referansla Kurtuluş Savaşı, İstanbul'un fethi hikayelerimizi anlatırdık. Artık 15 Temmuz'la birlikte tarihin yapraklarından çıkıp gelerek meydanlarda o tarihi yazan bir nesil olduk" diye konuştu.
Atatürk Stadyumu'ndaki Hakem Seminer Salonu'nda düzenlenen Siyaset Akademisi'nin 9'uncu toplantısına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, AK Parti İl Başkanı Bülent Delican, il yöneticileri, ilçe başkanları, belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı. AK Parti İl Başkanı Delican, Türkiye'de bir çok yönetici olduğunu ancak liderlerin kolay yetişmediğini kaydedip, "Siyaset akademisinden inşallah arkadaşlarımız mezun olup sertifikalarını alacak. Bizde zorla yok. Herkes istediği yerde siyaset yapabilir. Ama 15 Temmuz'da gördük ki Türkiye'nin kaderiyle AK Parti'nin kaderi aynı. Türkiye'de birçok yönetici oldu ama liderler kolay yetişmiyor. Cumhurbaşkanımız aldığı kararla, bizleri sokağa davet etmekle dünya lideri oldu. Onun sayesinde bugün buradayız. Sokağa çıktık ve bu milleti ezdirmedik. Milletimiz yeni anayasayı istiyor. Biz sadece onların aracısıyız. Milletimiz 'Biz sizden memnunuz yüzde 50 oy verdik' diyor. Biz daha fazlasını da istiyoruz. Parlamentomuz bu kararı alacak yeni bir anayasaya kavuşacağız" dedi.
"TÜRKİYE'DE FARKLI BİR İKLİM VAR"
Konuşmasına İzmir'in bu dönem Siyaset Akademisi'ne katılımda rekor kırdığını hatırlatarak başlayan Bakan Albayrak, 15 Temmuz'un ardından Siyaset Akademisi'nin ayrı bir anlam taşıdığını söyledi. 15 Temmuz sonrası Türkiye'de farklı bir iklimin olduğunu dile getiren Albayrak, "AK Parti Türkiye'nin geleceğiyle siyaseti bütünleştirerek bir dava hareketi olarak yoluna devam ediyordu, ama 15 Temmuz sonrası başka bir siyaset, farklı bir iklim var. Siyaseti bir parti özelinde değil tüm Türkiye için yaklaşık 80 milyon insan için nasıl ve neden yapılması gerektiği ve bu yükün omzumuzda nasıl anlam taşıdığı karşımıza çıktı. Bunda tabi kıymetli İzmirlilerin 15 Temmuz gecesi Saat Kulesi önünde Cumhurbaşkanımızın bir çağrısıyla toplanarak o gece 81 ildeki gibi destansı duruşunuzun da etkisi çok büyük. Ülke olarak çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz ama çok zor dönemlerden geçiyoruz belki ama Türkiye siyasetinde AK Partililerin tarihi rolü çok önemli. Bunu 15 Temmuz'da millet olarak çok açık bir şekilde sadece bölgeye değil tüm dünyaya gösterdik. Emin olun son birkaç aydır katıldığımız uluslararası programlarda BM, G-20 toplantılarında, devlet başkanları, bakanlar düzeyinde Türkiye ve Türk milletine düzülen methiyeleri duysanız çok şaşırırsınız. Nasıl hayranlık beslediklerini anlatamam" diye konuştu.
"TARİH YAZAN NESİL OLDUK"
15 Temmuz'da tarih yazıldığını belirten Bakan Albayrak, "Teşkilatlarımızda yaptığımız toplantılarda geçmişe referansla Kurtuluş Savaşı, Osmanlı dönemi, yakın dönemdeki destanlarımızı anlatırdık. Artık 15 Temmuz'la birlikte tarihin yapraklarından çıkıp gelerek meydanlarda o tarihi yazan bir nesil olduk. En önemli tarafı da bu. Biz burada siyaseti öğretecek değiliz. Siyaseti öğreten, siyasette tarih yazan bir lider var. Ona bakıp takip etsen yeter. Ben size geçmişten bugüne ve yarına ekonomi, enerji ve siyaset denkleminde bazı bilgiler paylaşacağımö dedi. Bu konuşmanın ardından toplantı basına kapalı devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------
İl Başkanı Bülent Delican'ın konuşması
Bakan Berat Albayrak'ın konuşması
Genel ve detay görüntü
Haber: Tufan HAMARAT, Kamera: Mehmet GÜNEY/ İZMİR,
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130204
==============================================
5)12 ÖĞRENCİ GIDA ZEHİRLENMESİ SONUCU HASTANEYE KALDIRILDI
BURSA'nın İznik ilçesi'nde okul kantininden aldıkları yiyecekleri yiyen 12 öğrenci kusma ve ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Yapılan tahlillerde öğrencilerin yedikleri gıdalardan zehirlendikleri belirlendi.
İznik ilçesi'nde bulunan Kılıçaslan ilköğretim Okulunda eğitim gören 3 ve 4. Sınıflarda okuyan 12 öğrenci beslenme saatinde kantinden aldıkları çiğköfte, tost, kızarmış patates ve köfte yediler. Okul çıkışında evlerine dönen öğrencilerde kusma ve ateş belirtileri oluşunca aileleri tarafından İznik Devlet Hastanesi'ne getirildiler. Yapılan tahlillerde öğrencilerin yedikleri gıdalardan zehirlendikleri belirlendi. İznik Kaymakamı Ali Hamza Pehlivan hastanede tedavi gören öğrencileri ziyaret edip geçmiş olsun dileklerinde bulunurken olayla ilgili soruşturma başlatıldığını söyledi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
Çocukların hastenede görüntüsü
Kaymakamın ziyareti
Detaylar
Mehmet BULDU-BURSA-
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130206
=================================================
6)BİR YIL ÖNCE 6 ÖĞRENCİNİN YANARAK ÖLDÜĞÜ KURAN KURSURUR YATILI KISMI KAPATILDI
ADANA Aladağ'da özel kız yurdunda dün akşam yaşanan ve 11 öğrenci ile bir eğitmenin yanarak feci şekilde ölümü ile sonuçlanan olay, bir yıl önce Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç köyü yatılı kuran kursunda çıkan ve 6 öğrencinin yanarak hayatını kaybetmesi olayını gündeme getirdi. Karaağaç köyünde bulunan ve 1 Aralık 2015'te 6 öğrencinin ölmesine sebep olan Kuran kursu binası yeniden onarılırken, kursun yatılı bölmemesin kapatıldığı öğrenildi. Kulp Cumhuriyet savcılığınca yürütülen soruşturmanın ise devam ettiği belirtildi.
Aladağ'da dün gece özel bir kız yurdunda çıkan ve 11 öğrenci ile 1 eğitmenin yanarak feci şekilde yaşamını yitirmesine neden olan yangın, geçmişte yaşanan bu benzer faciaları gündeme getirdi. Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç köyünde 1 Aralık 2015 tarihinde gece meydana gelen ve 12 öğrencinin kaldığı yatılı Kuran kursunda 6 öğrencinin yanarak ölmesine sebep olan olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen soruşturmada şimdiye kadar bir sonuç elde edilemediği öğrenildi. Olay ile ilgili soruşturma sürürken, köyde bulunan ve yangın ile kullanılamaz hale gelen Kuran kursunun yeniden onarıldığı ancak yatılı kısmının kapatıldığı belirtildi. İlçe Müftülüğüne bağlı olan kursun yatılı kısmında bulunan yataklar boşaltılırken, altı Cami ve taziye evi olarak kullanılan binada köy çocuklarına zaman zaman kuran kursu verildiği belirtildi.
Görüntü Dökümü:
-------------
-Kuran kursundan görüntüler
-Kuran kursunun içinden görüntüler
-Muhabir anonsları
-Köyden görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,-
==========================================
7)İMAM NİKAHLI EŞE 'KEZZAPLI' İŞKENCE İDDİASI
Aydın'ın Söke İlçesi'nden 4 ay önce Kocaeli'ye giderek 24 yaşındaki R.A. (Ramazan Akdere) ile imam nikahıyla evlenen 23 yaşındaki N.G. (Naide Gidergin), iddiaya göre, birlikte yaşadığı adam ve yakınlarından işkence görüp yarı baygın halde baba evinin önüne terk edildi. Hastanede tedaviye alınan N.G.'nin kaburgasında ve parmaklarında kırıklar, sırtında morluklar ve cinsel organına kezzap döküldüğü tespit edildi. R.A. ve yakınlarının olayla ilgili arandığı belirtildi.
Söke'nin kırsal Sarıkemer Mahallesi'nde yaşayan N.G., yaklaşık 4 ay önce Kocaeli'nde yaşayan R.A. ile anlaşarak evlenmeye karar verdi. Gelinlik giyen N.G., resmi nikahı olmadan imam nikahıyla evlendi. Baba evinden gelinlikle ayrılan N.G., geçen cumartesi günü plakası tespit edilemeyen bir otomobille baba evinin önüne bırakıldı. Yarı baygın halde ailesine, birlikte yaşadığı adam ve yakının işkencesine maruz kaldığını anlattığı öğrenilen N.G., ambulansla, Söke Devlet Hastanesi'ne oradan da Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. N.G.'nin kaburgasında ve parmaklarında kırıklar, sırtında da morluklar ve cinsel organına kezzap döküldüğünün tespit edildiği öğrenildi. Kızlarının anlattıkları karşısında büyük şok yaşayan aile, Sarıkemer Jandarma Komutanlığı'na giderek R.A. ve ailesinden şikayetçi oldu. Jandarma şüphelilerin akalanması için çalışma başlattı. N.G.'nın hastanede endişeli bir bekleyiş içindeki yakınlarından kuzeni Nihat Talay, "2.5 ay boyunca N.G., ile sağlıklı bir şekilde görüşme sağlayabiliyorduk. Sonra kuzenim N.G.'nin cep telefonu kayınpederi tarafından elinden alınmış. Biz kızımızla konuşmak için damadın ailesinin diğer fertleri aracılığı ile görüşmeye başladık. Bir haftadır da kendisi ile görüşmek istediğimizde 'sorun olmadığını ve kızımızın iyi olduğu' söylediler. Halbuki kızımıza o sırada değişik işkenceler yapıp karanlık bir oda da aç ve susuz bırakmışlar. Bunlar yetmezmiş gibi birde kaynar su ile haşlamak ile tehdit etmişler" dedi.
"BU HALE GETİRENLER CEZALARINI ÇEKSİN"
Kardeşinin hayati tehlikeyi atlatsa bile psikolojik olarak çöküntüde olacağını söyleyen ağabeyi Şebattin G. ise, "Güle oynaya gelin olarak gönderdiğimiz kardeşimizi işkence edilmiş bir şekilde kapımızın önünde bulduk. Kardeşimizi hastaneye kaldırdık. Kaç gündür yoğun bakımda tedavi görüyor. Kardeşimize akıl almaz işkencelerde bulunmuş. Kaburgaları ve parmakları kırık. Sırtında vücudunun her yerinde morluklar ve işkence izleri var. Allah aşkına bunu hangi insan yapabilir. Kardeşim bu kadar vahşice davranılmayı hak edecek ne yapmıştır. Ailesi olarak bir tek isteğimiz var. Kardeşimize bu muameleyi yapanlar cezalarını çeksin. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, devlet büyüklerimiz ve yüce yargı mensuplarından isteğimiz budur. Ne olur suçlular bulunsun ve adalet önünde hesap versin" diye konuştu.
RESMİ NİKAH KIYILMADIĞINI SONRADAN ÖĞRENMİŞLER
Olayın yaşanmasıyla kahrolduklarını belirten ağabey Ş.G, "En büyük ağabeyimiz 1996 yılında Van'ın Özalp İlçesi'nde köy koruculuğu yaparken teröristlerle girdiği çatışmada şehit düştü. Şehit kardeşine bu işkenceyi yapanların öbür dünyada yatacak yerleri var mıdır merak ediyorum? Yaşanan bu üzücü olaydan sonra kardeşimizin resmi nikahı kıyılmadığı imam nikahıyla yaşadığını öğrendik" dedi.
Damadın kayınpederi M.A. (Muhlis Akdere) tarafından arandıklarını söyleyen Şebattin G., "Damadın babası arayarak hastane masraflarımızı karşılama teklifinde bulundu. Şikayetçi olmamamızı ve olayı kapatmamızı istedi. Bende böyle bir şeyin olmayacağını adalet önünde hesap vereceklerini belirttim" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
R.A. ve N.G.'nin düğününden görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cem ULUCAN/ AYDIN,
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130189
=================================================================
8)CEZAEVİ FİRARİSİ 3'ÜNCÜ KAT PENCERESİNDEN ÇARŞAFLA İNMEK İSTERKEN DÜŞÜP YARALANDI
ESKİŞEHİR'de cezaevinden izinli olarak çıkan ancak geri dönmeyen Ömer Güneş adlı hükümlü, kaldığı arkadaşının evinin bulunduğu apartmana başka bir olay için gelen sivil polisleri görünce 3'üncü kat penceresinden çarşafla aşağıya inip kaçmak isterken düşüp yaralandı.
Olay dün akşam saat 21.00 sıralarında Aşağı Söğütönü Mahallesi 1590'ıncı Sokak'taki TOKİ Konutları'nda meydana geldi. Alınan bilgilere göre bir suçtan dolayı Eskişehir Açık Cezaevi'nde kalan hükümlü Ömer Güneş, izinli olarak cezaevinden çıktı. Geçen Pazartesi günü dönmesi gereken Ömer Güneş cezaevine gitmeyerek bir arkadaşının evinde saklandı. Güneş, kaldığı apartmana hakkında yakalama kararı bulunan başka bir kişiyi aramak için gelen Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi İnfaz Bürosu ekiplerini görünce telaşa kapıldı. Polislerin kendisini yakalamak için geldiğini sanan Güneş, yatak çarşaflarını birbirine bağlayarak 4 katlı apartmanın 3'üncü kat penceresinden aşağıya inip kaçmaya çalıştı. Ömer Güneş tuttuğu çarşaftan eli kayınca bir anda kendini yerde buldu.
Olayı gören vatandaşlar apartmana başka bir kişiyi yakalamaya gelen infaz bürosu ekiplerine durumu bildirdi. Ekipler apartmanın yan tarafından çarşafla inmek isterken düşüp yaralanan Ömer Güneş'in tedavisi için ambulans çağırdı. Düşme sonucunda kafasından ve çeşitli yerlerinden yaralanan Güneş,112 ambulansıyla kaldırıldığı Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı, olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Ambulansın hastane bahçesine gelişi,
-Cezaevi firarisi Ömer Güneş'in sedye ile ambulanstan indirilip acil servise götürülmesi,
-Acil servis tabelasının,
-Polis aracının,
-Olayın meydana geldiği yerde pencereden sarkan yatak çarşafının,
-Olay yeri inceleme şubesi ekip otosunun çekilen görüntüleri
Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK-ESKİŞEHİR,
01.12.2016 - Haber Kodu : 161201002
======================================================
9)EDİRNE'DE 22'İNCİ İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU
Türkiye'nin çeşitli illerinde farklı nedenlerle intihar girişimde bulunduğu belirtilen 25 yaşındaki Mehmet Heyder, 22'inci intihar girişimini Edirne'de polis engelledi.
Edirne'de Talatpaşa Caddesi üzerindeki Trakya Birlik'in 7 katlı binasının en üst katındaki yangın merdivenlerine çıkan Mehmet Heyder, eşinin ve oğlunun hasta olduğunu ve parası olmadığını söyleyerek aşağı atlayacağını söyledi. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri Heyder'i ikna etmek için uğraşıkenr, itfaiye ekipleri de yere olası atlamaya hava yastığı açtı. Heyder, polislere yanına gazetecilerin getirilmesini isteyence, olayı takip eden bir gazeteci yukarıya çıkarak ikna girişimine başladı. Heyder, gazeteci ve polise, "Eşim kanser tedavisi görüyor. İlaç ve tedavi masraflarını karşılayamıyorum. 2 çocuğumdan birinin kalbi delik. Kiramı ödeyemediğim için bugün ev sahibi bizi evden atacak. Ben 2008'de askerlik yaparken gazi oldum. Bana devlet sahip çıkmıyor" diyerek yardım istedi. Yaklaşık 2 saat süren çabanın ardından kendisine yardım edileceği sözü verilen Mehmet Heyder, intihar girişiminden vazgeçti. Polis ifadesine başvurmak üzere emniyete götürdüğü Heyder'in daha önce çeşitlli illerde 21 kez intihar girişiminde bulunduğunu belirledi. Heyder ile ilgili soruşturmayı sürdürüyor.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Yangın merdivenin tepesinde duran Mehmet Heyder
Meraklı kalabalık
Polis ikna çabası
Heyder kameraya yaptığı açıklama
Polis ve bir gazetecinin ikna etme çalışması
Mehmet Heyder'in yangın merdiveninden inmesi
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130200
=======================================================
10)ÇATIYI TAMİR ETMEK İSTERKEN 10 METRE YÜKSEKLİKTEN DÜŞTÜ
KARAMAN'da mısır deposunun çatısını tamir etmek isterken dengesini kaybeden 50 yaşındaki Ali Alataş, 10 metre yükseklikten düştü.
Olay, dün saat 19.15 sıralarında Piri Reis Mahallesi bulunan bir depoda meydana geldi. İddiaya göre, etkili olan yağmur yağışı nedeniyle su akıtan mısır deposunun çatısını tamir etmek isteyen Ali Alataş, dengesini kaybederek 10 metre yükseklikten başının üzerine düştü. Alataş'ın düştüğünü gören komşusunun ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Alataş, ambulansla önce Karaman Devlet Hastanesi'ne oradanda Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Alataş'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
Yaralının hastaneye getirilişi
Hastane genel ve detay
Haber-Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN DHA))
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130208
=================================================
11)KONYA'DA 500 POLİSLE HUZUR OPERASYONU
KONYA İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı yaklaşık 500 polis, içkili eğlence merkezlerinin bulunduğu yerlerde asayiş operasyonu gerçekleştirdi.
Konya İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı, aralarında çevik kuvvet, motorize ekipler ve asayiş ekiplerinin bulunduğu yaklaşık 500 polis, merkez Selçuklu ilçesinde bulunan 15 pavyona asayiş operasyonu gerçekleştirdi. Uygulama kapsamında işyerlerinde çalışanlar ve müşteriler olmak üzere bin kişinin Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulaması yapıldı. Ayrıca 250 araçta arama yapıldı. İşyerlerinde yapılan aramalarda, tabanca, mermi ve çok sayıda suç unsurunun ele geçirildiği belirtildi. GBT sorgulamarında ise çeşitli suçlardan aranması olduğu belirtilen 18 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Konsamatris olarak çalıştığı belirtirlenen ve aralarında yabancı uyruklu kadınlarında bulunduğu 50 kadına da işlem yapıldı.
Emniyet müdürlüğü yetkilileri vatandaşların huzuru için bu tür çalışmaların tekrarlanacağını belirtti.
Görüntü dökümü:
----------
İşyerleri ve araçlarda yapılan aramalar
Operasyonun gerçekleştirilen işyerlerinden detaylar
Genel ve detaylar
(Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
01.12.2016 - Haber Kodu : 161201004
==========================================================
12)ÜNİVERSİTEDEKİ MASONİK BİNA İDDİALARI REKTÖR'Ü HAREKETE GEÇİRDİ
DENİZLİ'deki Pamukkale Üniversitesi'nde binaların bazılarının masonik işaret olan 1 doların arkasındaki piramide benzediği yolundaki yorumlar üniversite yönetimini harekete geçirdi. Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ, masonik bir işaret olduğu ileri sürülen ve gücü temsil ettiği söylenen boğa heykelini başka bir yere kaldırtırken, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu ile İlahiyat Fakültesi'nin önüne yapılması planlanan kantin yapımından vazgeçtiklerini, 1 doların arkasındaki piramit şeklinin oluşturulmayacağını söyledi.
Pamukkale Üniversitesi'nde binalarla ilgili projelerin Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında tutuklanan Prof.Dr. Hasan Kaplan'ın rektör yardımcılığı döneminde hazırlandığı, projeyi de Mimarlık ve Tasarım Bölümü'nde görevli bazı öğretim üyelerinin çizdiği ileri sürüldü. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu ile İlahiyat Fakültesi'ni kapsayan 3 okulun oluşturduğu L ve önüne yapılacak kantin ile piramit şeklinin tamamlanacağı, yapıların üzerindeki ışıklı dairenin de 1 dolardaki piramidin tepesinde yer alan herşeyi gören gözü temsil ettiği ileri sürülüyor.
15 Temmuz süreci sonrası yürütülen FETÖ/PDY soruşturmaları sırasında bazı sosyal medya hesaplarında ve yerel internet haber sitelerinde Pamukkale Üniversitesi'nde masonik yapılanmanın olduğu, üniversitede inşa edilen bazı binaların masonik simgeler içerdiği, 1 ABD dolarının arkasında bulunan masonik işaretlerden piramide benzeyen yapının üniversitede inşa edildiği yolundaki paylaşımlar üniversite yönetimini harekete geçirdi. Üniversite yönetimi harekete geçerek kantin inşaatını iptal etti. Pamukkale Üniversitesi'nin yeni Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ, konudan basında ve sosyal medyada yapılan paylaşımlarla haberdar olduklarını söyleyerek, "Biz de basından bunu öğrenmiş olduk, ilgi alanımızda değildi. Masonik yapılanmanın Türkiye boyutunda çok ciddi bir yapılanma gerçekleştirdiğini biliyoruz. Bu da Türkiye'nin gündeminde sadece PAÜ'de değil. Bu masonik yapılanma ile FETÖ'nün yakın işbirliği içinde olduğu da basında ifade ediliyor. Şekillere baktığımızda işin gerçeği ben de inkar edemiyorum, şekiller benziyor. Niyet neydi onu bilemem. O L şeklindeki binayı T'ye mi dönüştürürüz, başka bir şeye mi dönüştürürüz, ek ilaveler mi yaparız bilmiyorum. Bina eksiklerimiz var, o yapıları değiştirmek için gerekli tespitler noktasında çalışmalar yapmak gerekiyor" dedi.
"KANTİN YAPMAYACAĞIZ, O ŞEKLİ TAMAMLAMAYACAĞIZ"
Rektör Prof.Dr. Hüseyin Bağ, kendilerinin üniversitedeki masonik yapılanmalar konusunda tespit yapmalarının söz konusu olmadığını söyleyerek, "Bu tür yapılanmalar noktasında yönetim olarak bizim tespit yapmamız söz konusu değil. Kendisini belirgin bir şekilde gösteren sembollerle görebiliriz. Bu sembollerin de burada gerçekleştirilmiş olması bizde de kaygı uyandırıyor. Neden öyle bir şekil yapılmıştı? Proje tamamlandığında oluşacak şeklin o şekli andırdığını görüyoruz. O şekli tamamlamayacağız. O şekli bozmak için de L'yi, bir doların üstünde oluşacak üçgeni biz şu anda L olarak görüyoruz ama üçgenmiş, üst tarafındaki yapıya baktığımızda da gözü andıracak olan bir yapıyı görüyoruz. Işık saçılmayı andıracak olan yuvarlağı bir üst bakışıyla görebiliyoruz. Biz o eksik projeyi tamamlamayacağız ve şekli değiştirmek için bir proje geliştireceğiz" diye konuştu.
BOĞA HEYKELİNİN YERİ DEĞİŞTİRİLDİ
Pamukkale Üniversitesi'nde masonik işaretlerden biri olduğu ve gücü temsil ettiği belirtilen boğa heykelinin de yeri değiştirildi. Daha önce Rektörlük binası önünde bulunan boğa heykeli Rektör Bağ, tarafından Gölbahçe'ye fazla dikkat çekmeyen bir noktaya taşındı. Rektör Bağ, heykelin depoya kaldırılacağını belirterek, "Boğayı da ilk gün kaldırtmıştım. İlimizi temsil eden bir şey değil, matadorlarımız, arenamız yok. Tam da benim fakültemin köşesinde bir boğa, heybetli. Horoz olsaydı anlam verirdik, ilk gün de onu bizim Gölbahçe var, oraya taşıttım. Onu da bir depoya kaldırtmamız gerekiyor. Şekilleri de değiştireceğiz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------
-Rektör Prof.Dr. Hüseyin Bağ'ın açıklamaları,
-Pamukkale Üniversitesi'nden detay görüntüler,
-Boğa heykelinden detay görüntüler,
-Piramidi oluşturduğu ileri sürülen binalardan detay görüntüler,
-Pamukkale Üniversitesi girişinden detay görüntüler.
Haber: Osman Nuri BOYACI, Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130193
==========================================
13)TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK TARIM FUARI GROWTECH BAŞLADI
TÜRKİYE'nin en büyük tarım fuarı Growtech Eurasia 16'ncı Uluslararası Sera, Tarım Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı, Antalya Expo Center'da açıldı. Bu yıl 50 bin metrekarede bugüne kadarki en büyük fuar alanına ulaşan Growtech Eurasia, sektör için her yıl ortalama 550 milyon dolarlık iş hacmi yaratıyor.Growtech Eurasia, 30 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında Antalya Expo Center'da düzenleniyor. Fuar, Amerika'dan Afrika'ya, Asya'dan Avrupa'ya uzanan çeşitlilikte 22 farklı ülkeden 700'den fazla ulusal ve uluslararası katılımcı ve 80 bin ziyaretçi hedefiyle açıldı.
UBM EMEA (Istanbul) Fuarcılık Grup Direktörü Engin Er, 2015 yılında yaklaşık 91.4 milyarlık tarımsal üretim gerçekleştiren ülkemizin, 78 milyonun üzerinde nüfusu, her yıl yaklaşık 40 milyon turisti ve 2 milyonun üzerinde mültecinin gıda ihtiyacını karşıladığına dikkat çekti. Her yıl ortalama 17-18 milyar dolar gıda ve tarım ihracatı yapılırken, milli gelire yüzde 7.6 oranında katkı sağlandığını belirten Engin Er, ayrıca kış aylarında ortalama 4.8, yaz aylarında ise 6 milyon insanın tarımda istihdam edildiğini söyledi.
700'Ü AŞKIN FİRMA, 80 BİN ZİYARETÇİ
Milli Tarım Projesi ile 2023 yılında tarımsal hasılada 150 milyar dolar, ihracatta ise 40 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiğini dile getiren Er, Türkiye'nin en büyük ve dünyanın lider tarım fuarı olmaya aday Growtech Eurasia 16'ncı Uluslararası Sera, Tarım Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı'nın, tüm bu olumlu gelişmelerin ışığında, İspanya, Hindistan, İtalya, Mısır, Belçika, İran, Fransa, Çin, Kanada, Rusya, İngiltere ve İsrail gibi birbirinden binlerce kilometre uzaklıktaki farklı coğrafyalardan 700'ü aşkın firmadan ve onlarca ülkeden 80 bini aşkın ziyaretçiyi 4 gün süreyle aynı çatı altında biraraya getirmeyi hedeflediğini anlattı.
550 MİLYON DOLARLIK İŞ HACMİ
Engin Er, katılımcıları ve ziyaretçilerinin Avrupa ve Balkan ülkelerinden Ortadoğu'ya, Kuzey Afrika'dan Türki Cumhuriyetler'e kadar çok geniş bir coğrafyadaki pazarlara ulaşmalarını sağlayan fuarın, her yıl sektör için sağladığı ortalama 550 milyon dolarlık iş hacmiyle de dikkat çektiğini dile getirdi. Growtech Eurasia olarak üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirerek tarımsal üretimin hakettiği değere ulaşmasını sağlamayı hedeflediğini de belirten Er, 'Bunun en iyi yolu da firmalarımızı ihracat yapabilecekleri hedef pazar ülkelerden potansiyel alıcılarla biraraya getirmek" dedi.
9 ÜLKEDEN ALIM HEYETİ
Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) organizasyonuyla 9 ülkeden 24 firma 27 kişiden oluşan alım heyetinin de fuarda olduğunu kaydeden Er, 'Bu program sayesinde ihracatçı firmalarımız, dünyadan önemli potansiyel alıcılarla Growtech Eurasia Antalya Tarım Fuarı'nda biraraya gelme fırsatı buluyor. Bu yıl fuar alanı 'Sulama ve Sera Teknolojileri', 'Bitki Besleme ve Koruma', 'Traktör ve Tarım Makineleri' ile 'Tohumculuk' başlıkları altında 4 farklı ürün ve hizmet grubuna göre konumlandırıldı" diye konuştu.
İLGİNÇ ÜRÜNLER SERGİLENİYOR
Fuarda birbirinden ilginç, yeni ve teknolojik binlerce ürün sergileniyor. Hollandalı bir tohum ıslah firması tarafından üretilen çeşitli tür ve renklerde, turuncu, sarı, ampul şeklinde çeri domatesler, minyatür ve iki renk kilogramı 6 TL'yi bulan salatalıklar, 'Yaşayan Marul' olarak adlandılan ve bardak içinde taze bekletilebilen, özel bıçakla tek kesimde salataya dönüşebilen marul türüne kadar yeni ürün çeşitleri fuarda tanıtılıyor.
DÜNYA DEVİ İLK DEFA FUARDA
Growtech Eurasia Fuarı'nda bu yıl ilk defa dünyanın en büyük gübre üreticisi Haifa firması da yer aldı. Haifa'nın dünyanın en büyük potasyum nitrat üreticilerinden biri olduğunu, damlama sulama gübrelemeleri, endüstriyel alanda ve gıda üzerine gübreler üzerinde de çalıştıklarını aktaran Türkiye Genel Müdürü Yaşar Aydın, Haifa dünyada 50 yıldır olmasına rağmen bu sene Türkiye'ye ilk kez gelerek ofis açtığını söyledi. Türkiye'nin gururu olan Growtech fuarında olmaktan mutluluk duyduklarını açıklayan Aydın, 'Daha önce ürün sattığımız Türkiye'de kendi ofisimizi açarak tedariklerimizi daha düzenli yapmaya başladık. Önümüzdeki yıllarda Türkiye'de kısmet olursa yatırım ve üretim planlarımız var. Türkiye'yi ve Türk tarımını daha ileriye götürmek için elimizden geleni yapacağız" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------
Furcılık grup direktörü engin er in konuşması
Sıtantlardaki renkli domateslerden detay görüntüler
Fuarı gezen yabancılardan detay görüntüler
Meyve sebzelerden detay görüntüler
Renkli salatalık satandında görevli ile röp
Sıtantlardaki renkli ürünlerden detay görüntüler
Fuar içersinde gezenlerle röp
Haifa Türkiye genel müdürü Yaşar Aydın röp
357 MB/// 09.11"
Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
30.11.2016 - Haber Kodu : 161130195
=================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?