1)KILIÇDAROĞLU: ÇATLASALAR DA PATLASALAR DA ONLARA CEVAP VERMEYECEĞİM
BALIKESİR'in Gönen İlçesi'nde vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şu kanaate vardım ben olmazsam onlar miting de düzenleyemeyecekler. Emin olun. İstiyorlar ki onlara cevap vereyim. istiyorlar ki her eleştirilerine cevap vereyim. ben millete söz verdim. Ahdettim hiçbir zaman kısır çekişmelerin içine girmeyeceğim çatlasalar da patlasalar da onlara cevap vermeyeceğim" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaoğlu, bu sabah özel bir uçakla Bandırma 6. Ana Jet Üssü'ne geldi. Buradan parti otobüsü ile Ordu Caddesi, İnönü Caddesi ve Atatürk Caddesi'nden uzun bir konvoy eşliğinde kent merkezinden geçen Kılıçdaroğlu, yol boyunca sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı. Karayoluyla Gönen İlçesi'ne geçen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslendi. 16 Nisan'da yapılacak referandumun bir demokrasi, itibar meselesi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Biz 80 milyonu tek adama teslim edecek miyiz? 80 milyon aklı tek adamın aklına teslim edecek miyiz. 'Hayır' diyeceğiz çünkü babalarımız çünkü dedelerimiz bize şunu söylediler akıl akıldan üstündürö dedi.
"TEK ADAMA YETKİ VERİRSEK HİÇ KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ OLMAZö
Kılıçdaroğlu, 'hayır' oyu kullanıldığı zaman ülkeye en büyük faydanın yapılacağını kaydederek, "Hep birlikte bu kararı alabilirsek emin olun dünyaya şu mesajı vermiş olacağız. Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları tüm baskılara rağmen devletin bütün imkanlarına rağmen halk demokrasiden yana tavır koydu. Demokrasiyi güçlendirmek istiyorum arkadaş ülkemde bunu söylediö diye konuştu.
"Mustafa Kemal Atatürk asla ve asla tek adamlığa soyunmadıö diyen Kılıçdaroğlu, bunu söyleyenlerin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımadıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Mustafa Kemal Atatürk bir önderdi ama herkesin önderiydi. Ama hep birlikte karar aldılar. 23 Nisan 1920'de meclis açıldığında yine tek adam değildi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilmeyen yetkiyi bir kişiye verecek miyiz? Çünkü biz TBMM'ye yani halkın iradesine sahip çıkıyoruz. Tek adam rejimine karşı çıkıyoruz. Parlamenter demokratik sisteme sahip çıkıyoruz. Kadın erkek eşitliğine sahip çıkıyoruz. Bunun için sandığa gideceğiz oyumuzu kullanacağız. Herkesin can ve mal güvenliğine sahip çıkıyoruz. Tek adama yetki verirsek hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmaz. Tek adama yetki verelim istediği zaman hiçbir gerekçe göstermeden TBMM'ye feshetsin diyorlar. Buna izin verecek misiniz'ö
"YÜREĞİNİZ CESARETİNİZ VARSA KARŞISA ÇIKARSINIZ"
Seçim meydanlarında sürekli kendisinin konuşulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, " Yahu arkadaşlar başka derdiniz yok mu sizin? Anayasa değişikliğini neden anlatmıyorsunuz. Şu kanata vardım ben olmazsam onlar miting de düzenleyemeyecekler. Emin olun. İstiyorlar ki onlara cevap vereyim istiyorlar ki her eleştirilerine cevap vereyim ben millete söz verdim. Ahdettim hiçbir zaman kısır çekişmelerin içine girmeyeceğim çatlasalar da patlasalar da onlara cevap vermeyeceğim. Ama onlara şunu söylüyorum. Yüreğiniz, cesaretiniz, bilginiz, birikiminiz varsa sizin dünya kadar televizyonlarınız var. Çıkarsınız gelirsiniz karşıma oturur tartışırız medeni insanlar gibi gelin çıkın karşıma. Ben de biliyorum ki çıkamazlar. Çünkü cesaretleri yok. Çünkü onlarda biliyorlar ki Kemal Kılıçdaroğlu millete doğruları anlatıyorö diye konuştu.
Konuşmasında annelere de seslenen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Üniversitede öğrenciyken annemin babamın olduğu yere giderdim. Başımı onun dizine koyar annemle dalga geçerdim. Hayatımın en güzel, en huzurlu günü başımı annemin dizine koyduğum günlerdir. Anneler insana huzur verir. Annelerin bir Allah vergisi bir sezgileri vardır. Güçlü bir annelik sezgisi vardır. O yüzden annelere hep söylerim siz çocuklarınızı freni olmayan bir otobüse bindirir misiniz. Bugün bize diyorlar ki bu 80 milyonru bir otobüse bindireceğiz ne freni var. Nede nereye gittiği belli değil. 80 milyonu bindireceğiz ve bir maceraya götüreceğiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu kadar küçük bir devlet midir. Neden böyle bir maceranın içine 80 milyonu sürüklüyorlar. Buna izin vermeyeceğizö
"YETKİSİ ALINMIŞ BİR PARLAMENTO GÜÇLÜ DEĞİLDİRö
Hesap sorulamayacak bir düzen getirilmeye çalışıldığını savunan Kılıçdaroğlu, "Ben mütedeyyin kardeşlerime seslenmek istiyorum. Kul hakkı yemenin en büyük günah olduğunu siz bilirsiniz. Kul hakkı yiyenden hesap sorulmayacaksa ne yapılacak arkadaşlar yolsuzluk yapana neden yolsuzluk yaptın diye soru dahi sorulmayacaksa buna nasıl gidip evet diyeceksiniz. Yolsuzluk yapan tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen bir bakana bir başkan yardımcısına ben TBMM'den soru dahi soramayacağım. Böyle bir düzen getiriyorlar. Yetkisi alınmış bir parlamento güçlü değildirö diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Gönen CHP İlçe Başkanlığı'nın yeni binasının açılışını yaptıktan sonra ateşli grip nedeniyle yaşamını yitiren Gönen Işıl İpek Ortaokulu 8'inci Sınıf Öğrencisi Gönen TEOG birincisi Hilal Üstündağ'ın cenazesinin kaldırılacağı Karşıyaka Camii'ne giderek ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileğinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Balıkesir'in Balya İlçesi'ne hareket etti.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Kılıçdaroğlunun tonuşması
Detaylar
Miting alanından görüntüler
Berktuğ ÖNCÜ/Tufan DALGIÇ/Ahmet ILGAZLI/GÖNEN(Balıkesir), -
================================================
2)BAKAN SOYLU: TERÖRLE MÜCADELE EDEN KAYA GİBİ BİR HÜKÜMET VAR
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu terörle mücadelede kararlılık mesajı verdi, " Terörle mücadelenin arkasında kaya gibi duran bir millet var. Terörle mücadele eden kaya gibi bir hükümet var. Terör fırsat kollar, zayıflık kollar, bir vücudun güçsüzleşmesini kollar. Bu terör örgütleri zaten Batı hormonlu değil mi? Hepimiz bilmiyor muyuz'ö dedi.
Sabah saatlerinde özel uçakla Trabzon'a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Beşikdüzü ilçesine gitti, düzenlenen referandum mitinginde vatandaşlara hitap etti. Geniş güvenlik önlemleri alınan miting alanında konuşan Bakan Soylu, Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı.
'YENİ SİSTEM MİLLETİ MERKEZE OTURTACAK'
Anayasa değişikliğiyle birlikte ön görülen yeni sistemi değerlendiren ve yeni sistemde milletin karar vereceğini belirten Bakan Soylu, "Bu yeni sistem bilin ki istikrar üretecek, milli iradeyi ve demokrasiyi egemen kılacak. Bu yeni sistem milleti merkeze oturtacak ve millet karar verecek. Bu yeni sistem değişim, çatışma, kavga değil uzlaşma üretecek. Çünkü herkes yüzde 50'yi almak isteyecek ve herkes milletin kapısına gelecek. Kimse kimseyi beğenmemezlik etmeyecek. Herkes millete müracaat edecek ve millet merkez olacak. Bu yeni sistem top yekün bir kalkınma üretecek. Artık boş laf değil iş üreten bir sistem olacak. Göreceksiniz, mecliste gördüğünüz bazı manzaralar ortadan kalkacak. İstemediğiniz ve arzu etmediğiniz hükümet kavgaları ortadan kalkacakö dedi.
'TERÖRLE MÜCADELE MECLİSTEKİ SANDALYE SAYISIYLA YAPILMAZ'
Terörle mücadele konusuna değinen Bakan Soylu şunları söyledi:
" Terörle mücadele meclisteki sandalye sayısıyla yapılmaz. Kararlıkla yapılır. Terörle mücadele siyasal güçle, iradeyle, milletin yanında olunmasıyla yapılır. Bu sistemde 7 Haziran'ı hep birlikte yaşadık. AK Parti hükümet kuramadı. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı'ndan görev istedi. Eğer Cumhurbaşkanı görevi verseydi Kılıçdaroğlu azınlık hükümeti kuracaktı. Güvenoyuna ihtiyaç duymayan bir azınlık hükümeti kuracaktı. O gün ülkede dikkat edin çukurlar kazıldı, özerklik ilan edilmeye çalışıldı. Değil mi? Bütün bunları sağlayan ve gerçekleştirenler eğer 7 Haziran'da kurulacak CHP hükümetini bir şekilde dışarıdan desteklemiş olsaydı, biz hangi evladımıza terörle mücadele yaptırabilecektik'ö
'BU TERÖR ÖRGÜTLERİ ZATEN BATI HORMONLU DEĞİL Mİ?'
Terörle mücadelenin kararlıkla sürdüğünü vurgulayan ve terör örgütlerinin Batı hormonlu olduğunu ifade eden Bakan Soylu şöyle devam etti:
"Terörle mücadelenin arkasında kaya gibi duran bir millet var. Terörle mücadele eden kaya gibi bir hükümet var. Şimdi bu mücadeleyi kararlıkla yürütüyoruz. Zayıf hükümetlerle terörle mücadele yürümez. Ne zaman zayıf hükümete düşeceğimizi de hiç birimiz bilmiyoruz. Terör fırsat kollar, zayıflık kollar, bir vücudun güçsüzleşmesini kollar. Bu terör örgütleri zaten Batı hormonlu değil mi? Hepimiz bilmiyor muyuz? Tarumar ettiğimiz sığınaklardan elimize geçen yep yeni silahların, yep yeni Kanasların, yep yeni roketatarların, yep yeni tanksavarların hangi ülkelerden geldiğini, PYD üzerinden PKK'ya nasıl intikal ettirildiğini bilmiyor muyuz? Yüzlerine çarpıyoruz. Ama nerede onlarda alınacak yüzö
'VİZENİ DE BAŞINA ÇALARIZ, PKK'YI DA BAŞINA ÇALARIZ'
Avrupa'ya vize serbestisi konusunda Türkiye'nin sorumluklarını yerine getirdiğini hatırlatan Bakan Soylu, "Vize serbestisinde biz sözümüzü yerine getirdik. Yeni kabul anlaşması yaptık onlarla. Söz verdiler, yerine getirmediler. Son dakikada önümüze bir madde çıkardılar, 'kabul edeceğiz' dediler ve terörle mücadele kanunun değişmesini istediler. Aslında bize şunu demek istediler; 'PKK'yı Türkiye'ye ortak edin. Güneydoğu'yu PKK yönetsin. Ondan sonra da vize kanunu serbest bırakalım.' Biz senin vizeni de başına çalarız, PKK'yı da başına çalarız. Bu anlayışla Avrupa'nın ne yapacağı açık ve nettir. Avrupa Türkiye'yi güçsüzleştirmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Güçlü bir Türkiye'yi istemiyorlar. Elinde kullanabileceği maşa gibi bir Türkiye istiyor. Biz bunun farkındayızö dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, referandumda 'Evet' oyu isteyerek konuşmasını tamamladı.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Bakan Soylu konuşma
Detaylar
HABER : FATİH TURAN KAMERA: OSMAN ŞİŞKO-TRABZON/DHA
================================================
3)BAKAN YILMAZ: TEK ADAM KENDİLİĞİNDEN ORAYA GELMİYOR
MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tek adam rejiminin geleceği yönündeki eleştirilerin yanlış olduğunu belirterek, "Tek adam rejimini istemiyoruz diyorlar. Tek adamdan olumsuz bir şey anlıyorlar. Ama bu tek adam kendiliğinden oraya gelmiyor" dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, referandum çalışması kapsamında Sivas'ın Suşehri ilçesini ziyaret etti. Bakan Yılmaz burada bir dinlenme tesisinde köy, mahalle muhtarları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Programa Bakan Yılmaz'ın yanı sıra AK Parti Sivas Milletvekili Selim Dursun, Suşehri Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu, Belediye Başkanı Fazlı Yüksel, AK Parti İl Başkanı Ziya Şahin, AK Parti Eski Milletvekili Selami Uzun ve kurum müdürleri katıldı. Burada konuşan Bakan Yılmaz 16 Nisan'da sandıkta hükümeti milletin kurup kurmamasına karar verileceğini söyledi.
"ÜLKE İSTİKRARLI HÜKÜMETLERLE YÖNETİLMELİ"
Ülkenin büyümesi için istikrarlı hükümetlerle yönetilmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Yılmaz, şöyle konuştu:
"İstikrar yarının ne olacağını bilmektir, yarının ne olacağını bilirsen Türkiye'de istikrar var demektir. 'Yarın ne olacağını bilmiyorum derseniz' burada istikrar olmaz, yatırım olmaz, gelişme ve büyüme olmaz. Kişi planını, programını ve hesabını yapamaz. Aslına bakarsanız siz bu halk oylamasına 2007 yılında 'evet' dediniz. Özü şu, bu halk oylamasında 2007'de 'cumhurbaşkanını siz seçmek ister misiniz' dedik, siz 'evet' dediniz. Cumhurbaşkanı anayasada yetkili, çok yetkili, hiçbir sorumluluk da verilmemiş. Niçin yetkili ve sorumsuz bir cumhurbaşkanını anayasa düzenlemiş, niçin kurgulamış. Çünkü bu makama hiçbir zaman milletin içerisinden birisinin geleceği düşünülmedi. Kimin geleceği düşünüldü, Ankara'da bir bürokratın geleceği düşünüldü."
"TEK ADAM KENDİLİĞİNDEN ORAYA GELMİYOR"
Tek adam rejiminin geleceği yönünde eleştirilerin olduğunu ve bunun yanlış olduğuna dikkati çeken Yılmaz şunları söyledi:
"Tek dedikleri şey 'tek adam' diyorlar, 'tek adam rejimi istemiyoruz' diyorlar. Bu tek adamdan olumsuz bir şey anlıyorlar. Ama bu tek adam kendiliğinden oraya gelmiyor. Oraya seçen, 'gel ya sen bizim başımıza hükümeti kur, başımıza geç' diyen bu millet. Eğer milletin seçtiğine kusur bulursanız, hata bulursanız millete 'Sen iyiyle kötüyü bilemiyorsun, doğruyla yanlışı bilemiyorsun, sen iyi adamı seçemiyorsun, senin seçme kudretin yok' demektir. Bu millete yapılabilecek en büyük hakarettir. Bunu diyenler kesinlikle demokrasinin 'd'sinden dahi anlamamış demektir. Demokrasinin özü milletin seçtiğinin başımızın gözümüzün üstünde demektir. Dolayısıyla milletin seçtiği tek adam olmaz, eğer menfi anlam yüklüyorsa. Milletin seçtiği millet gibi olur. Millet kendisine haksızlık edeni, kendisine zulüm edeni, kendisini aldatanı ve kendisine hizmet etmeyeni de seçmez. Biz de diyoruz ki milletine güvenen bu tür korkularından uzak olur. Biz milletimize güveniyoruz."
Bakan Yılmaz daha sonra Suşehri Spor Salonunda kaymakamlık tarafından düzenlenen bisiklet dağıtım törenine katıldı. Yılmaz, bisiklet alan öğrencilere kurallara uymaları konusunda uyarılarda bulundu. Konuşmanın ardından protokol üyeleri bisiklet dağıtımını gerçekleştirdi.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Mahalle ve köy muhtarları ile toplantı
-Bakan Yılmaz'ın konuşmaları
-Spor salonunda bisiklet dağıtım töreni
-Detaylar
Haber-Kamera: Bülent TATLI-Hüsnü Ümit AVCI/SUŞEHRİ(Sivas),
================================================
4)DESTİCİ: CUMHURİYET GÜÇLENEREK DEVAM EDECEK
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Şimdi diyor ya Kılıçdaroğlu 'Rejim değişiyor' diyor. Eğer senin rejim değişikliğinden anladığın 28 Şubat rejimi ise, evet bu değişiyor ve ben de bunu destekliyorum. Ama rejim değişikliğinden kastedilen cumhuriyetse, cumhuriyet tam da cumhurun egemenliği altında güçlenerek devam edecek" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Eskişehir'deki Şahin Park Otel'te sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle biraraya geldi. Destici burada yaptığı konuşmada 3 gün sonra referandum yapılacağını belirterek Evet ve Hayır tercihinde bulunanlara Yunus Emre'nin hoşgörüsü, Mevlana'nın sevgisi ile baktıklarını söyledi. BBP olarak kendilerinin Evet diyeceklerini ifade eden Destici konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz Büyük Birlik Partisi olarak Evet tercihinde bulunmuş bir siyasi partiyiz ve dolayısıyla da Evetin milletimiz için, devletimiz için, ülkemiz için ve şahıslarımız için daha doğru olduğunu milletimize anlatmanın da bizim üzerimizde bir yükümlülük olduğun da bilincindeyiz. Şöyle ki Türkiye'miz bir darbe Anayasası ile yönetiliyor. 1980 yılında darbe yapan Kenan Evren ve cuntası, 1982 yılında bir Anayasa dayattı bu millete ve 35 senedir Türkiye bu anayasa ile yönetiliyor. Maalesef 35 sene zarfında Türkiye'yi yönetenler bu darbe Anayasasından ülkeyi kurtaramadılar. ve yine idari sistemimize de baktığınız zaman bu darbe anayasasının ürünü olan bir sistemle yine yönetiyoruz. ve bu sistemde darbeler, muhtıralar, cuntalar, post model darbe, e muhtıralar, 367 krizleri, 28 Şubat'lar, 15 Temmuzlar yaşandı. Bunların hepsinin de ağır bedellerini milletimiz ödedi. Hem ekonomik olarak ödedi, hem siyasi olarak ödedi, hem de toplumsal bir takım hadiselerle bunun ağır bedellerini ödedi."
'DENİZ BAYKAL DEMOKRASİDEN KONUŞUYOR'
BBP'nin kurulduğu yıldan bugüne kadar hep darbe anayasasının değişmesi gerektiğini vurguladığını söyleyen Destici, "Bu konuda atılan bütün adımları da desteklemiş bir siyasi hareketiz. Siyasi yasakların kaldırılmasıyla ilgili referandum yapıldığında Büyük Birlik Partisi herkesin siyasetinin önü açılsın dedi ve Evet dedi, milletimiz de Evet dedi. 2007 yılında bir 367 garabeti yaşandı biliyorsunuz. Şimdi Deniz Baykal konuşuyor. Demokrasiden konuşuyor, insan haklarından konuşuyor. O zaman partisinin genel başkanı olarak grubunu meclise sokmadı ve cumhurbaşkanı seçilmesini engelledi. Biz daha önceden teklif etmiştik cumhurbaşkanını halk seçsin, millet seçsin diye ve bu kriz yaşanıca bu zorunluluk olarak milletin önüne geldi. ve yine biz orada Evet halk seçsin cumhurbaşkanını dedik" şeklinde konuştu.
2010 referandumunda da kendilerini evet dediklerini anlatan Mustafa Destici, "Biz yine darbeciler yargılansın, yargı daha adil bir hale gelsin, bağımsız ve tarafsızlığına kavuşsun önceliğiyle yine evet dedik. ve milletimiz de evet dedi. ve gerçekten de yargı dışındaki değişikliğe baktığınızda 2010 referandumunun hepsi de Türkiye olumlu yansımaları oldu. Yargıda niye olumsuz yansımaları oldu? Birileri millete tuzak kurmuşlar. Ama ne oldu? Tuzak kuranların hepsi şimdi ağır bedeller ödüyorlar. Dolayısıyla kimsenin buna bakarak millete tuzak kurmayı aklından geçirmesin" dedi.
'BÜYÜK ÖLÇÜDE ÖRTÜŞTÜ'
Bu sistem değişikliği gündeme geldiğinde kendilerinin ilkesel olarak atılan adımı desteklediklerini açıkladıklarını söyleyen Destici şöyle konuştu:
"Ama bizim ilkelerimiz var, bizim önceliklerimiz var. Biz buna bakacağız, eğer getirilen teklifle bizim önceliklerimiz, bizim kriterlerimiz uyuşuyor ve örtüşüyorsa elbette Evet deriz' dedik. Neydi bunlar? Birincisi üniter yapının muhafaza edilmesi. İkincisi Türk kimliğinin ve Türkçenin muhafaza edilmesi, üçüncüsü temel haklar ve inanç hürriyeti, dördüncüsü bu darbecileri cesaretlendiren yasaların anayasamızdan temizlenmesi, beşincisi de kuvvetler ayrılığı prensibi. Getirilen tekliflere bakıldığında bizim esaslarımızla büyük ölçüde örtüştüğünü gördük. Zaten hiçbir siyasi partinin başka bir siyasi parti ya da partilerle yapacağı bir teklifte yüzde yüz örtüşme ya da yüzde yüz uzlaşma olmaz. Bu sistem teklifinde de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin her istediği olmamıştır. Yüzde yüz ilk hazırladığı gibi geçmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin itirazları olmuştur, çekinceleri olmuştur. Onların da her istediği olmamıştır. Ama önemli olan burada büyük oranda örtüşmektir. Çünkü bir uzlaşmadır anayasa değişiklikleri, sistem değişiklikleri."
KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ
Geçmişte milletvekillerini istifa ederek hükümeti düşürdüklerini anlatan Mustafa Destici, "Yeni sistemde parlamentoda bir partiden 20 milletvekili istifa etmiş ya da kabineden 3 bakan istifa ettirip hükümeti düşüremeyecekler. Şimdi diyor ya Kılıçdaroğlu 'Rejim değişiyor' diyor. Eğer senin rejim değişikliğinden anladığın 28 Şubat rejimi ise, Refahyol'u yıkan rejimse, başörtü zulümlerini bu ülkeye yaşatan rejimse evet bu değişiyor ve ben de bunu destekliyorum. Ama rejim değişikliğinden kastedilen cumhuriyetse, Cumhuriyet tam da cumhurun egemenliği altında devam edecek, güçlenerek devam edecek. Bunu milletimizin de bu farkı iyi bilmesi rejim elden gidiyor, cumhuriyet elden gidiyor tantanalarına pirim vermemesi lazım" dedi.
Destici konuşmasını "Biz Büyük Birlik Partisi olarak evet diyoruz. ve inanıyoruz ki inşallah 16 Nisan'da sandıktan evet çıkacak ve ülkemiz devletimizi milletimiz bu darbe anayasasından darbe ürünü olan bu mevcut sistemden kurtulacak" diye tamamladı.
Görüntü DÖkümü
-Destici nin konuşması
ESKİŞEHİR/DHA
================================================
5)AK PARTİLİ SORGUN: "REFERANDUMA YURT DIŞINDAN KATILIM YÜZDE 47"
AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, 16 Nisan'da yapılacak referandum için yurt dışındaki Türk seçmenlerinden 1 milyon 406 bin kişinin oy kullandığını belirterek, " Bu dünyada en yüksek oran. Bu Türk vatandaşları olarak bugüne kadar kullanılmış en yüksek oy rakamıdır. Oran şu an da yüzde 47'dir. İnşallah gümrük kapılarında da 16 Nisan tarihinde açıldığında yüzde 50'ye ulaşılacak."dedi.
Ak Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, parti il teşkilatı tarafından bir otelde düzenlenen 'Basın Buluşmaları' kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ak Parti Konya Milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat yöneticilerinin katıldığı toplantıda 27 Mart tarihinde başlatılan referandum çalışmaları ele alındı. Sorgun, Ak Parti olarak referandumda yaptıkları çalışmaları anlattı.
YURT DIŞI OYLAMASI DÜNYADAKİ EN YÜKSEK KATILIM
Sadece Gümrük kapıları hariç yurt dışında oy verme işlemi 27 Mart tarihinde başladığını ve 9 Nisan'da sona erdiğini belirten Sorgun, "57 ülkede ve 120 temsilcilikte oy kullanıldı. Şu ana kadar ki, en büyük katılım bu halk oylamasında oldu. 16 Nisan akşamına kadar gümrüklerde oy kullanma işlemi devam edecek. Yurt dışında 2 milyon 972 bin seçmenimiz var. Şu ana kadar 1 milyon 406 bini oy kullandı. Bu dünyada en yüksek oran. Bu Türk vatandaşları olarak bugüne kadar kullanılmış en yüksek oy rakamıdır. Oran şu an da yüzde 47'dir. İnşallah gümrük kapılarında da 16 Nisan tarihinde açıldığında yüzde 50'ye ulaşılacak. Bu da vatandaşımızın ilgisini gösteriyor. Nasıl yurt dışında en fazla katılım bu referandum da olmuşsa yurt içinde de alandan aldığımız heyecan en yüksek katılımın bu referandumda olacağını gösteriyor." dedi.
CHP'Lİ BAYKAL VE BOZKURT'A ELEŞTİRİ
Referandum kampanyasının seviyeli bir şekilde devam ettiğini ama nezaketini bozanlarda olduğunu ifade eden Sorgun, şunları söyledi:
"Ne yazık ki bu kampanyanın nezaketi bir Konya milletvekili tarafından bozuldu. Maksadı ve kastı aşan ifadeler kullanıldı. Nereye koyacağımızı bilemeyeceğimiz ifadeler kullanıldı. Kendisi Çanakkaleli, konuştuğu sözlerle 'evet' diyenleri İzmir'den denize dökmek Çanakkale ruhuna uymaz. Konya'nın ruhuna Hazreti Mevlana'nın felsefesine uymaz. Bunu kabullenmek mümkün değil. Hemşerilerimiz gerekli dersi ve cevabı 16 Nisan'da sandıkta verecekler. Ama bir Konyalı ve Konya Milletvekili olarak utandım. Utanılacak bir ifade kullanıldı. En azından şunu de; insanım, yanıldım veya o gün aklım başında değildi. Fazlaca kaçırmışım. Kusura bakmayın özür diliyorum de. Bu bir erdem olur. Ama yok sözlerimin arkasındayım. Özrü kabahatinden büyük. Nasıl sözlerimin arkasındayım dersin. Bunları milletimizin ferasetine havale ettik. Yılların eskitemediği siyasetçi Deniz Baykal'da benzeri şeyler söyledi. Eğer dedi 'hayır' çıkarsa Yunanın İzmir'den döküldüğündeki sevinç kadar sevinç duyacağım. Aman yarabbi. Bu nasıl bir zihniyet. Bu nasıl bir anlayış."
MÜHÜR KONYA'DA VURULACAK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Binali Yıldırım ile birlikte yarın Konya'da yapacağı mitingi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Sorgun, "Tüm hazırlıklarımız tamamlandı. Yarın ki miting, bir halk buluşması. Çok önemli ve tarihi bir an. 2014 yılında Başbakan olarak uğurladık, Cumhurbaşkanı olarak döndü. Konya'nın böyle bir özelliği var. Yarın Konya'da yapılacak olan büyük buluşmada tarihi bir buluşmadır. Cumhurbaşkanlığı sistemi burada yapılacak son mitingle mührü vurulmuş olacak. Yarın Cumhurbaşkanımızla ve başbakanımızla buluşma tarihi bir andır ve tarihi bir ana tanıklık etmedir. " diye konuştu.
18 MADDEYİ DAVUTOĞLU DA DESTEKLEMİŞTİR
Eski Başbakan Ak Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu'nun 'evet' çalışlarına katılmamasının vatandaşların aklında soru işareti oluşturduğu sorusu üzerine Sorgun, "Bizim Anayasa değişikliği teklifimiz 316 milletvekilimizin imzasıyla verilmiştir. Bu 316 milletvekilimizden bir tanesi de Ahmet Davutoğlu hocamızdır. 18 maddenin hem başındaki tümü üzerindeki oylamalar, hem 18 maddenin tek tek üzerindeki oylamalar ve sonundaki tamamı üzerindeki oylamalarda Ahmet hocamız hepsine gelmiş ve oyunu kullanmıştır. Kanaatini belirtmiştir. Meclis'ten çıkan rakamlarda ortadadır. Ben de milletvekillerimiz kadar Konya'ya gelip çalışamadığımı ifade ettim. Ben, milletvekillerimize 'Ben sizi buradan görüyorum, güveniyorum. Ben diğer işlere bakıyorum' diyorum. Onun için bugün akşam da (Davutoğlu) muhtemelen Konya'ya gelecektir." diye konuştu.
(Görüntü Dökümü
--------------------
Ahmet Sorgun açıklama
Toplantıdan detay
Haber- kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ KONYA DHA))
=====================================================
6)CHP'Lİ AĞBABA: TEK ADAMLIKLA YÖNETİLİP BAŞARILI, HUZURLU BİR ÜLKE YOK
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Dünyada tek adamlıkla yönetilip, başarılı olan bir tane ülke yok. İlk 10 sıradaki ülkelerin tamamı, dünyada en çok milli geliri olan ülkeler Norveç, Avusturalya, İsviçre, Danimarka, Hollanda, Almanya, İrlanda, Kanada, Yeni Zelanda parlamenter demokrasiyle yönetiliyor" dedi.
Ağbaba, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan referandumla ilgili çalışmaları kapsamında Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ni ziyaret etti. Ağbaba, esnafların Türkiye'ye örnek harekette bulunduğunu ifade ederek, "Esnaflarımız bizi ağırlamaya çalışıyor. Hangi görüşten olursa olsun esnaflarımız örnek bir harekette bulunuyorö dedi.
16 Nisan'da siyasilerin üzerine düşen ortak sorumluluğun toplumu bölmek, birbirine düşman yapmak değil insanların birlik ve beraberliğini pekiştirmek olduğunu dile getiren Ağbaba, "Bizde kimseyi suçlamada, kimseyle polemiğe girmeden, bölen değil birleştiren bir kampanya yapmaya çalışıyoruz. Kendi hayırımızı anlatmaya çalışıyoruz. Evet'i de anlatmak doğal, hayırı da anlatmak doğalö ifadelerini kullandı.
MUHTARLAR AKADEMİSİ EVET KAMPANYASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Ağbaba, İnönü Üniversitesi'nde geçtiğimiz aylarda yapılan Muhtarlar Akademisi'nin evet kampanyasına dönüştürüldüğünü kaydederek, şunları söyledi:
"Bir 'Muhtarlar Akdemisi' yapılıyor güzel, muhtarlara eğitim veriliyor. Ama yalnızca eveti anlatanların sözcülerinin orada konuşturulması, başbakan ve genel başkan yardımcılarının orada muhtarlara eveti anlatmalarını yadırgadım. İnönü Üniversitesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi bizim gözümüz gibi bütün Malatyalıların saygı duyması gereken kurumlarımız. Oraya siyasetin girmemesi gerekiyor. Ben siyasi ömrümde hiçbir gün İnönü Üniversitesi'nde bir siyasi çalışma yapmadım, öğrenci arkadaşlarımız ve gençlik kolları teklif etmelerine rağmen girmedim. Maalesef 'Muhtarlar Akademisi' bir evet kampanyasına dönüştürüldü.ö
OKULA, KIŞLAYA VE CAMİYE SİYASETİN GİRMEMESİ LAZIM
Okula, kışlaya ve camiye siyasetin girmemesi gerektiğini savunan Ağbaba, "Malatya'nın bir bakanı var, benimde yakından tanıdığım ve ilişkilerimizin iyi olduğu birisi. Birlik ve beraberliğimize onun da çok büyük katkıları var. Bülent Tüfenkci'ye de teşekkür ediyorum. Sağ olsun kendisinin bizimle ilişkileri gayet iyi. Malatya ile ilişkileri iyi. Bugün bakanımız okul ve milli eğitim müdürlerini topluyor. Onlarla bir istişare ve değerlendirme toplantısı yapacak. Seçime 2 gün kala böyle bir toplantının yapılması da doğru değil. Malatya'da köy korucularıyla toplanıyor. Biz okula, kışlaya, camiye hangi siyasi olursa olsun siyasetin girmemesinden yanayız. Bunlar hepimizin ortak değerleri. Türk Silahlı Kuvvetleri hepimizin ortak değeri, göz bebeği siyasetin girmemesi lazım bunu da paylaşmak istiyorumö ifadelerini kullandı.
MECLİSİN YETKİLERİNİN ELİNDEN ALINMASINA 'HAYIR' DİYORUZ
Yeni anayasayla meclisin yetkilerinin elinden alındığını kaydeden Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hayır'ın ne olduğunu anlatıyoruz. İnsanlara elinizi vicdanınıza koyun, sandığa gidin oyunuzu kullanın diyoruz. Her düşünce bizim için kıymetli, her düşüncenin de orada oluşmasını önemsiyoruz. Bütün herkes sandığa gidip oyunu kullansın. 'Hayır' dememizin birkaç gerekçesi var. 1932'te kurulan 12 Eylül'ün kapatamadığı, 15 Temmuz'da bombacıların kapatamadığı meclisin yetkilerinin alınmasına, kapatılmasına karşı çıkıyoruz. Bütün billboardlarda 'güçlü meclis' yazıyor. Bir parlamentoda bütçe yapılmıyorsa, bütçe hakkı yoksa o parlamento, parlamento değildir. Bütçe yapma hakkı bizden alınıyor, cumhurbaşkanına veriliyor. Artık bakanlar milletvekili olamayacak. Siz, artık bakan seçemeyeceksiniz. Bülent Tüfenkci gelip, burada çalışıyor çünkü siz seçtiniz. Bakanlar, artık meclisten çıkmayacak. Meclisin kolunun kanadının kırılması doğru değil. Mecliste 50 milletvekili artıyor, bunun artmasını hiç kimse bir mantıkla izah edemez.ö
DÜNYADA TEK ADAMLIKLA YÖNETİLİP, BAŞARILI OLAN ÜLKE YOK
Ağbaba, tek adamlıkla yönetilip başarılı ve huzurlu olan tek bir ülke olmadığını belirterek, "Dünyada tek adamlıkla yönetilip, başarılı olan bir tane ülke yok. İlk 10 sıradaki ülkelerin tamamı, dünyada en çok milli geliri olan ülkeler Norveç, Avusturalya, İsviçre, Danimarka, Hollanda, Almanya, İrlanda, Kanada, Yeni Zelanda parlamenter demokrasiyle yönetiliyor. Sadece ABD var, başkanlıkla yönetiliyor. Oradaki başkanlığında bizdeki başkanlıkla alakalı olmayan bir sistem. Dünyada gelir dağılımı en düşük olan son 10 ülke ise başkanlık ve yarı başkanlıkla yönetiliyorö dedi.
KIRMADAN, DÖKMEDEN BİR KAMPANYA YÜRÜTÜLÜYOR
Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanlığına Şevket Keskin ise "Malatya'mızın Cumhuriyet Halk Partisi'nden bir genel başkan yardımcısının olması, bizim için çok büyük bir onur ve gururdur. Genel başkanımızı da kutlayıp, tebrik etmiştimö dedi.
Keskin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın esnafın içerisinden geldiğini hem Malatya hem de Türkiye'yi iyi bildiğini, esnafın sorunlarını dile getirdiğini belirtti.
16 Nisan referandumunda hayırlı olanın ülkeye nasip olmasını dileyerek, "'Hayır' diyende bu memleketin evladı, 'evet' diyende bu memleketin evladıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı, ezanın altında hepimizin kardeşçe, dostça yaşamasını Cenabı Allah bozdurmasın. Bugün baktığımız zaman çok iyi bir üslupla, dille, kırmadan, dökmeden bir kampanya yürütülüyor. Kırmadılar, dökmediler, gerçekleri söylediler. Gerçekleri inandıkları gibi anlattılar. Herkes kendi fikrini, zikrini güzel bir şekilde uzlaşma kültürü altında dile getirdi. Kamplaşmaya değil birleşmeye hepimizin ihtiyacı var. Özellikle de esnaf ve sanatkar camiasının çok büyük ihtiyacı varö diye konuştu.
Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi (ESKKK) Başkanı Ali Evren de ülkenin birlik ve beraberliği, Malatya'nın birlik ve beraberliği için 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan referandumun güzel geçmesini diledi.
Görüntü Dökümü
-----------------
-Veli Ağbaba nın konuşmasından
Mikail PELİT/MALATYA, -
================================================
7)YENGE KATİLİ CEZAEVİNE GÜLEREK GİTTİ
ADANA'da 2003'de yengesi 69 yaşındaki İffet Dalgın'ı bıçaklayarak öldürüp, ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası alan 39 yaşındaki Yasin Çayırcı, Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin operasyonu ile yakalandı. Çayırcı, cezaevine gülerek gitti.
Merkez Seyhan İlçesi İstiklal Mahallesi'nde oturan İffet Dalgın, eve giren Yasin Çayırcı ile asker arkadaşı Eser Gayir (35) tarafından 69 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Dayısının eşi olan yengesi İffet Dalgın'ın altınlarını gasp eden 2 zanlı kısa sürede yakalandı. Yargılama sırasında Yasin Çayırcı tahliye edildi. Mahkeme heyeti, Çayırcı ile Eser Gayir'i 'bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, silahla yağma' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 10'ar yıl hapis cezasına çarptırdı. Karar 2009'da kesinleşti.
Asayiş Şube Müdürlüğü'nün Aranan Şahıslar Bürosu ekipleri, aranan Yasin Çayırcı'nın merkez Seyhan İlçesi İstiklal Mahallesi'nde bir evde saklandığını belirledi. Eve operasyon düzenleyen polis, Çayırcı'yı gözaltına aldı. İnfaz Savcılığı'na getirilen Çayırcı'nın gülmesi dikkat çekti. Yasin Çayırcı, adliyedeki işlemlerin ardından cezaevine teslim edildi.
Görüntü Dökümü
---------------------
Zanlının adliyeye getirilmesi
Adliyenin genel görüntüsü
Zanlının adliyeden çıkarılması
Polis aracının gidişi
SÜRE: 01'08" BOYUT: 69,6 MB
Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI ADANA,
=====================================================
8)İKİZLERİN İLK MADALYA SEVİNCİ
MANİSA'da bir yıldır wushu sporu yapan ikiz kardeşler Berat ve Berkay Korkmaz, okullar arası wushu il birinciliğinde ilk madalyalarını kazandılar. Berat iki kategoride birinci olurken, Berkay bir birincilik bir de ikincilik elde etti. Manisa'da işçi anne ve babanın tek yumurta ikizleri olan 8 yaşındaki Berat ve Berkay Korkmaz kardeşler, wushu il birinciliğinde Şehzadeler Murat Germen İlkokulu adına yarıştılar. 3. sınıf öğrencisi olan ikizlerden Berat kısa silah (daoshu) ve uzun silah (gunshu) kategorilerinde birincisilik kürsüsüne çıktı. Güney ekolünde (nanquan) birinci olan Berkay ise kısa silah 32 formda (jianshu) ikinci sırayı aldı. Hedefinin gelecekte milli takımda yer almak olduğunu söyleyen kardeşlerden Berkay Korkmaz, wushu sporuna başladıktan sonra derslerinde daha başarılı olduğunu belirterek, "Burada eğlenerek, spor yapıyorum. Ayrıca spor sayesinde yeni arkadaşlar edindim. Antrenörümüz Yusuf Çetinkaya'ya teşekkür ederim" dedi. Başta yaşıtları olmak üzere herkesi spor yapmaya davet eden Berat Korkmaz ise, "Amacımız düzenli çalışarak Türkiye şampiyonlarında birinci olduktan sonra kardeşimle birlikte milli takıma yükselmek" şeklinde konuştu.
Manisa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü wushu antrenörü Yusuf Çetinkaya, ikizlerin düzenli çalışmanın karşılığını aldıklarını belirterek "Sporda oldukları kadar derslerinde de başarılılar. İleride çok iyi yerlere geleceklerine inanıyorum" değerlendirmesini yaptı.
Görüntü Dökümü
-----------------
Berat ve Berkay kardeşlerden detay
Berat ve Berkay kardeşler antrenman yaparken detay
Antrenör Yusuf Çetinkaya ile röportaj
Berat ve Berkay kardeşlerle röportaj
Haber-Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA,
==================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?