HDP önündeki eylemde 8'inci gün; aile sayısı 19 oldu
Diyarbakır'da çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını belirterek, HDP il binası önünde 8 gündür oturma eylemi yapan ailelerin sayısı 19 oldu.
Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığı iddia edip bir gün sonra parti il binası önünde oturma eylemi başlattı. Oturma eyleminin üçüncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp olan aileler, 3 Eylül Salı gününden itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. Oturma eyleminin 8'inci gününde Diyarbakır'da oturan Salih Aylu da 22 Mart'ta kaybolan oğlu Mehmet (20) için nöbete başladı. Ailelerin sayısı 19'a yükselirken, oturma eylemi devam ediyor.
'NEVRUZ'DAN SONRA KAYBOLDU'
Salih Aylu, oğlunun nevruz kutlamalarına gittikten sonra HDP kongresine katılan M.I. tarafından dağa kaçırıldığını iddia etti. Aylu, şunları söyledi:
"En son oğlumla Nevruz'a giden kişi, çocuğumun dağda olduğunu söyledi. Aynı şekilde kendisi göndermiş. Kod ismine kadar bana söyledi. Orada kalmasını istemiyorum. Nevruz günü önce oğlumu arıyor, cevap vermeyince küçük oğlumu arıyor. Telefonu alan oğlum tehdit ediliyor. Oğlumla çıkıp Nevruz'a gidiyor. Ayın 22'sinden sonra da oğluma ulaşamadım. Ayın 23'ün de o numarayı aradım. Bana çocuğumun dağda olduğunu söyledi. Sonra Diyarbakır'da onunla buluştum ben. Bana kendisini polise niye şikayet ettiğimi sordu. 'Ben Türkiye Cumhuriyeti'nden korkmuyorum, niye beni şikayet ediyorsun?' dedi. Ben de onu konuşturmak için 'Ben davamdam vazgeçerim, yeter ki çözüm bul bana' dedim. O da polise şikayet ettiğim için çözüm bulmayacağını söyledi. Çocuğum Metina'dadır. Bu adam HDP'nin kongrelerine katılmış. HDP'ye de başvurdum. Bana buraya boşuna geldiğimi, siyasi parti olduklarını söylediler. Sonuç ne olursa olsun, ben oğlumu istiyorum, terörist olmasını istemiyorum. Bugün işten izin alıp oturma eylemine geldim."
OTURMA EYLEMİNDEKİ AİLELER
1- Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde oturan Fevziye- Şahap Çetinkaya çifti, 30 Ağustos 2019'dan beri haber alamadıkları oğulları Süleyman (18) için 03 Eylül Salı günü oturma eylemine başladı.
2- Diyarbakırlı Remziye Akkoyun 4 yıldır kayıp olan oğlu Azad (14) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı.
3- Diyarbakır'da oturan Rauf- Ayşegül Biçer çifti, 10 aydır kayıp olan tek oğulları Mustafa (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı. Ayşegül Biçer kanser hastası.
4- Mardinli olan ve Diyarbakır'da oturan inşaat işçisi Celil Begdaş ve eşi Hediye Begdaş, Ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs 2019'da ortadan kaybolan oğulları Yusuf (16) için 4 Eylül akşamı oturma eylemine atıldı.
5- Gaziantep'te oturan Şevket- Songül Altındaş çifti, usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğulları Müslüm (24) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
6- Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan Rahime Uymaz, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 28 Temmuz 2015'te eşi ve kızının yanında aracından indirilerek kaçırılan yeğeni polis memuru Sedat Yabalak (34) için oturma ylemine katıldı. Polis Sedat Yabalak'ın hasta annesi ünzile Yabalak ise 8 Eylül akşamı Diyarbakır'a gelip nöbete başladı. Solunum hastası Ünzile Yabalak'a, terör örgütü PKK tarafından 23 Eylül 1995'te şehit edilen Astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar refakat ediyor.
7- Mardin'in Derik ilçesinden gelen Emine ve Şeyhmus Kaya çifti, İstanbul'da polis memuru iken Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine dönerken Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen teröristler tarafından kaçırılan oğulları Vedat Kaya (28) için 5 Eylül günü oturma eylemine başladı.
8- Malatyalı Sadiye Özbey, 17 Eylül 2015'te Rize'den kendisini ziyarete gelirken Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristler tarafından aracı yakılıp kaçırılan oğlu Astsubay Semih için 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
9- Bursa'da yaşarken eşini 17 Ağustos depreminde kaybedince Diyarbakır'a taşınan Meryem Savur, 4 yıl önce teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Fırat (22) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
10- Diyarbakırlı Sabiha Balta, 5 yıl önce kaybolan oğlu Arafat (25) için 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
11- Diyarbakır'ın Dokuzçeltik köyünde oturan Aysel Koyun, 5 yıl önce dağa kaçırıldığını ileri sürdüğü oğlu Neşat (22) için 6 Eylül günü oturma eylemine başladı.
12- Diyarbakırlı Güzide Demir, 4 yıldır kayıp oğlu Aziz (20) için 7 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
13- Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde yaşayan Bedirhan- Necla Çur çifti, 4 yıl önce çobanlık yaparken PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettikleri oğulları Vahit (19) için 7 Eylül günü oturma eylemine başladı.
14- Diyarbakırlı Hüsniye Kaya, 5 yıldır kaybolan kızı Mekiye'yi (19) bulmak için 8 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
15- Ayten- Şadin Elhaman çifti, 2 yıl önce kaybolan oğulları Bayram (21) için 8 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
16- İstanbul'da yaşayan Salim- Saliha Edizer çifti, 5 yıl önce HDP Kağıthane ilçe binasına gidip, kaybolan oğulları Yakup (19) için 9 Eylül günü oturma eylemine başladı.
17- Diyarbakırlı Süleyman Aydın, 4 yıl önce kaybolan oğlu Özkan (19) için 9 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
18- Diyarbakırlı Mevlüde Üçdağ, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için 9 Eylül günü Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un ziyareti sırasında HDP önüne gelip eyleme katıldı.
19- Diyarbakırlı Salih Aylu, 22 Mart 2019'da kaybolan ve HDP kongresine katılan M.I.'nın PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet (20) için 10 Eylül sabahı oturma eylemine başladı.
Görüntü Dökümü
-------
HDP il binası önünden detay
Yeni gelen Salih Aylu
Ailelerden detay
Salih Aylu'nun konuşması
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 376 MB
Haber-Kamera: Mücahit YOLCU, Emrah KIZIL, Nurettin FİDANCAN, Mehmet Mucahit CEYLAN/DİYARBAKIR,
==============
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın suikast timine mühimmat veren astsubay Eskişehir'de yakalandı
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast amacıyla Marmaris'e giden Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timine yasa dışı mühimmat verdiği tespit edilen meslekten ihraç edilmiş astsubay üstçavuş Abdülkadir Özkır (29) Eskişehir'deki evinde yakalanarak gözaltına alındı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 2017 Nisan ayındaki 689'nolu KHK ile görevinden ihraç edilen eski astsubay üstçavuş Abdülkadir Özkır hakkında FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında görev yaptığı Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı 1 Nolu Cephaneliğinden, yasa dışı bir şekilde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast amacıyla Marmaris giden MAK timine mühimmat verdiği tespit edilmesi üzerine soruşturma başlattı.
İzmir'den hakkında gözaltı kararı verilen Abdülkadir Özkır, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince Odunpazarı ilçesine bağlı Kırmızıtoprak Mahallesi'ndeki saklandığı evde yakalandı. Gözaltına alınan Özkır'ın işlemlerinin ardından İzmir'e gönderileceği öğrenildi.
GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR
ESKİŞEHİR,-
===================
Eşini 46 yerinden bıçaklayıp, can çekişmesini izlemiş
Konya'da, 3 çocuğunun annesi Tuba Erkol'u (37), 46 yerinden bıçaklayarak öldüren Bekir Erkol (40) hakkında, 'canavarca hisle eşi kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Konya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, Bekir Erkol'un eşini sırt üstü yere yatırıp, karnının üzerine oturarak elindeki bıçakla çocuklarının gözü önünde defalarca bıçakladığı, çocukları sayesinde kaçıp kurtulan eşinin peşinden gidip, yere düştükten sonra yine bıçaklayıp can çekişmesini izlediği belirtildi.
Olay, 22 Ağustos günü merkez Karatay ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi Başak Caddesi'ndeki bir sitede meydana geldi. Belediyenin çöp toplama araçlarında şoförlük yapan Bekir Erkol ile eşi Tuba Erkol arasında, şiddetli geçimsizlik yaşanmaya başladı. Tuba Erkol, olay tarihinden 4 gün önce kendisine şiddet uygulayan eşi hakkında şikayetçi olup, evden uzaklaştırma kararı aldırdı. Bekir Erkol, çıkarılan bu karara rağmen, olay günü mesai bitiminde eşinin çocuklarıyla kaldığı daireye gitti. Çift arasında yeniden tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Bekir Erkol, yanında getirdiği bıçakla çocuklarının yanında eşine saldırdı.
EVDEN KAÇMAYA ÇALIŞTI
Aldığı bıçak darbeleri ile yaralanan Tuba Erkol, can havliyle kapıyı açıp, dışarı kaçmak istedi. Vahşete tanık olan çiftin, yaşları 9 ile 13 arasında değişen 3 çocuğu da, babalarını engellemeye çalıştı. Çocukların tüm çabalarına rağmen eşinin peşinden giden Bekir Erkol, Tuba Erkol'u koridorda defalarca bıçakladı. Bekir Erkol, ardından 2 erkek çocuğunu yanına alıp, olay yerinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, Tuba Erkol'un hayatını kaybettiğini belirledi.
Cinayetten sonra 2 oğluyla annesinin evine giden Bekir Erkol, polisi arayarak teslim olmak istediğini söyledi. Erkol, suç aleti bıçakla birlikte, gelen polislere teslim oldu. Gözaltına alınan Erkol, Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, basın mensuplarının "Neden öldürdün? Pişman mısın" sorusuna, "Namus için pişman mı olunur?" yanıtı verdi. Bekir Erkol, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Olayın ardından Cumhuriyet Savcısı Ayşe Gül Akyüz tarafından, şüpheli Bekir Erkol hakkında iddianame hazırladı. Savcılık, Erkol hakkında 'canavarca hisle eşi kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle düzenlenen iddianameyi Konya Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
KARNININ ÜZERİNE OTURUP BIÇAKLAMIŞ
Hazırlanan iddianame, Konya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede Bekir Erkol'un eşinin karnının üzerine oturarak defalarca bıçakladığı vurgulandı. Bekir Erkol'un sabah iş çıkışı eşinin 3 çocuğuyla birlikte yaşadığı eve geldiği ve çift arasında henüz tam tespit edilemeyen bir nedenden dolayı tartışma çıktığı belirtilen iddianamede, Tuba'nın 'Burak, Talha' diye bağırarak yardım istediği, bunun üzerine çocukların salona koştuğu anlatıldı. İddianamede, çocukların salona girdiğinde Tuba Erkol'un salonda sırt üstü yerde yattığı, eşi Bekir Erkol'un Tuba Erkol'un karnının üzerine oturarak Tuba'yı göğüs kısmından birçok kez bıçakladığı belirtildi. Çocukların babalarını annelerin üzerinden çekerek uzaklaştırmaya çalıştığı, ancak Bekir Erkol'un bıçaklamaya devam ettiği yer aldı. Çocukların bir ara babalarını annelerinin üzerinden çektiği sırada Tuba Erkol'un giriş kapısına doğru koştuğu, çocukların babalarının annelerinin peşinden gitmesini engellemek için salon kapısını kapatmaya çalıştığı ancak Bekir Erkol'un kapılara açarak Tuba Erkol'un peşinden gittiği anlatıldı. Tuba Erkol'un kapıdan çıktıktan sonra sırt üstü yere düştüğü, Bekir Erkol'un yere düşen eşini bıçaklamaya devam ettiği, Tuba Erkol'un olay yerinde can çekişerek hayatını kaybettiği ve eşinin de can çekişmesini izlediği belirtildi.
TAKDİR İNDİRİMİNİN UYGULANMAMASI TALEP EDİLDİ
Cumhuriyet savcısı, cinayetin 'canavarca hisle' gerçekleştirildiğini belirterek, sanık Bekir Erkol hakkında takdir indiriminin uygulanmamasını talep etti. Otopside, Tuba Erkol'un vücudunda 14'ü öldürücü, toplam 46 bıçak darbesinin olduğu belirtilen iddianamede, şüphelinin 'canavarca hisle adam öldürme' suçunu işlediği yer aldı. İddianamede, şüphelinin daha önce de maktulü darp etmesi, hakkında aleyhine tedbir kararı bulunması ve şüphelinin suç işlemekten çekincesinin olmaması nedeniyle takdiri indirim sebeplerinin uygulanmaması gerektiği belirtildi. Şüphelinin suç işleme kararlılığında tereddüde düşmeyerek, çocuklarının tüm engellemelerine rağmen, gözlerinin önünde maktulün hayati bölgelerini birden çok kez bıçaklamak suretiyle canavarca hisle hareket ettiğinin gözetilmesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alınarak eylemin 'canavarca hisle' gerçekleştirildiği takdirde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı hususu da nazara alınarak, 'canavarca hisle eşi kasten öldürmek' suçundan cezalandırılmasını talep edildi.
Görüntü Dökümü
--------
-Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler
Haber: Tolga YANIK/KONYA, -
==================
Kayseri'de DEAŞ operasyonu: 3 gözaltı
Kayseri'de terör örgütü DEAŞ'a yönelik düzenlenen operasyonda 3 kişi gözaltına alındı.
Kayseri Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah saatlerinde terör örgütü DEAŞ'ın eylem ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik operasyon düzenlendi. Polis, belirlenen adreslere düzenlediği baskında, terör örgütü adına faaliyet yürüttüğü ve örgüt içi haberleşme programlarını kullandığı tespit edilen Suriye uyruklu H.E., M.J.A. ve A.E.'yi gözaltına aldı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada ele geçirilen dijital materyallere polis el koydu. Şüpheliler sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Görüntü Dökümü
-------------
-Yakalanan DEAŞ şüphelilerin Emniyet Müdürlüğüne getirilmesi (Polis kamerası)
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: KAYSERİ,
====================
TIR'ın çarptığı bisikletin sürücüsü ağır yaralandı
Bursa'nın İnegöl ilçesinde TIR'ın çarptığı bisikletin sürücüsü Mustafa Karakuş (54), ağır yaralandı.
Kaza, sabah saatlerinde İnegöl ilçesi Mahmudiye Mahallesi'nde meydana geldi. Tandoğan Caddesi'ne doğru giden Ahmet Ş.(54) yönetimindeki 34 TM 9544 plakalı TIR, bisikletli Mustafa Karakuş'a çarptı. Kazada Karakuş, ağır yaralandı. Mustafa Karakuş, çevredekilerin çağırdığı ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Karakuş'un sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi. Kazanın ardından TIR şoförü Ahmet Ş., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.
Görüntü Dökümü
----------------------------------------------
-Yaralının ambulansa bindirilmesi
-Olay yerinden detaylar
-Ezilen bisikletten detaylar
-Genel, detay görüntü
Süre: 0.48DK Boyut: 90MB
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,(Bursa),
=================
Evinin merdivenlerini çıkarken fenalaşan öğretmen, hastanede öldü
Bursa'da evinin bulunduğu apartmanın merdivenlerinde fenalaşan öğretmen İsmet Ulaş (55), kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
İnegöl Hacer Salih İlkokulu 4. Sınıf öğretmeni İsmet Ulaş, gece yarısı eşinden ayrı yaşadığı evinin bulunduğu İnegöl ilçesi Sinanbey Mahallesi'ndeki apartmana girdi. Merdivenleri çıktığı sırada fenalaşıp, yere düştü. Ses üzerine kapılarını açan apartman sakinleri, Ulaş'ı yerde buldu. Hemen ambulans çağırdı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından kalbi durduğu belirlenen İsmet Ulaş, ilk müdahalenin ardından İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. İsmet Ulaş'ın cansız bedeni, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi üzere Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Bursa Cumhuriyet Savcılığı ise Ulaş'ın şüpheli ölümü üzerine soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
----------
-Cenazenin taşınması
-Polis ekiplerinden detaylar
-Apartmandan görüntüler
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL(Bursa),
===================
Düzce kabağı hasadı başladı
Düzce'de Nisan ayının sonunda ekilen Düzce kabağının hasadına başlandı. Kendine has aromasıyla büyük talep gören kabaktan Düzceli kadınlar 43 çeşit yemek yapabiliyor.
Düzce'nin sulak alanlarında yetişen ve kendine özgü aromasıyla İstanbul ve Ankara gibi illerden de büyük talep gören Düzce kabağının hasadına başlandı. Nisan ayı sonunda ekilen kabak olgunlaşma süresinin ardından bahçelerden toplanıyor. Kabak üreticisi İrfan Hatip, kabak ekiminin Nisan ayının sonu ile Mayıs ayının başında başladığını belirterek, "90 gün sonra kabak olgunlaşmaya başlar. Ağustos sonunda başlar ve Eylül ayı içerisinde kabak hasadı yapılır. Düzce kabağının diğer kabaklara göre daha kaliteli olduğu İstanbul piyasasında da söyleniyor. Biz de bundan mutluluk duyuyoruz. Düzce'de tahmini rekolte 10 bin ton kadar. Bu sene yağmurun fazla yağması ile bazı tarlalarda sıkıntı oldu" dedi.
Düzce geçtiğimiz yıl ilk kez kabak festivali yapılmasına öncülük eden ve kendisi de kabak yetiştiren Diş Hekimi Ulviye Dikmen ise, "Kabak hiç değerini bildiğimiz bir meyve değil. Aslında beslenmede, büyümede ve gelişmede, hastalıklarda, cilt güzelliğinde, bağırsak gelişiminde kabak çok etkili. Biz sadece tatlı diye yiyor ve geçiyoruz. Bu kadar basit değil. Çocuk mamalarında özellikle Avrupa'da, Amerika'da kesinlikle kabak doğal şekilde kullanılıyor. Unlaştırıp kullanıyorlar. Ama biz sadece tatlısını yapıyoruz. Tarlada görmüyoruz. Çok zor ve meşakkatli şekilde üretiliyor. Ama olağan üstü bir meyvemiz var. Bu meyvenin kıymetini bilmek için çok geç kalmışız. Onun için birinci şenliğimizi yaptık. İkincisi mutlak suretle yapılmalı. Düzce kabağının da ayrı bir özelliği var. İçinde ki aroması, bileşenleri ve vitaminleri bağışıklık sisteminde olağanüstü etkili ve biz sıradan diye geçmişiz. Geçen yıl 43 çeşit yemeğini sergiledik. Tatlısıyla, tuzlusuyla tatlarını yaptık. Şu anda Düzce kurusu diye bir yiyecek yapıyoruz. Kabak ve fındıktan oluşan Düzce markası olacak bir ürün" diye konuştu.
Kabak hasadı sırasında kabak bahçesinde kabak tatlısı yaparak hasat yapanlara ikram eden Mücella Ulcay, Düzce kabağının aromasının başka kabaklarda olmadığını ifade ederek, "Kabağı aldık, kestik, soyduk, dilimledik ve odun ateşinde şeker koyarak pişirdik. Çok lezzetli bir tatlı oldu. Bu kabağı lezzetli yapan Düzce'nin havası, suyu ve emeğidir. Çok nefis bir tadı var. Kendine has bir aroması var. Oldukça sağlıklı bir kabak. Bu bölgede sanayileşme fazla olmadığı için egzoz ve fabrika gazlarından topraklarımız fazla etkilenmemiş. Onun için kabak çok daha lezzetli ve aroması çok daha iyi" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
Kabak hasadından görüntü
Kabakların görüntüsü
Kabak üreticisi İrfan Hatip ile röp
Ulviye Dikmen ile röp
Mücella Ulcay ile röp
Kabak tatlısı yapımı ve detaylar
HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
=========================
Sürücülerin korkulu rüyası Kırkdilim Geçidi'ne 3 tünelli çözüm
Türkiye'nin en tehlikeli yolları arasında gösterilen, Çorum- Osmancık yolundaki 40 keskin virajlı Kırkdilim geçidinde geçen yıl yapımına başlanan, toplam uzunlukları 4 kilometre olan 3 tünelin inşaatı sürdürülüyor. Proje tamamlandığında, İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz'e daha kısa ve güvenli yoldan bağlanmış olacak. Çorum Şoförler ve Nakliyeciler Odası Başkanı Tahsin Şahin, projenin ciddi katkı sunacağını belirterek "Yakıt tasarrufu ve sürücülerin can güvenliği açısından güzel bir yatırım yapılacak. Cumhuriyet tarihinin Çorum'a yapılan en büyük yatırımıö dedi.
Türkiye'nin en tehlikeli yolları arasında gösterilen, 40 keskin virajı bulunan, Çorum-Osmancık yolundaki Kırkdilim Geçidi'nde meydana gelen kazalar ve ulaşım güçlüğü nedeniyle 1979'da tünel projesi gündeme getirildi. Kentte 40 yıllık hayal olan proje için geçen yıl harekete geçildi. Kırkdilim Geçidi'nde toplam uzunlukları 4 kilometre olan 3 tünel projesi için çalışma başlatıldı. Devam eden projede, 660 metre uzunluğa ulaşıldı. Çorum-Osmancık yolu üzerinde yapımına başlanan ve 570 milyon liraya mal olacak projenin, yıl sonunda yarısının tamamlanması planlanıyor. Bağlantı yollarıyla birlikte 2021 yılında tamamlanacak projeyle; İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz'e daha kısa ve güvenli yoldan bağlanmış olacak.
'BURASI ARTIK DAHA RAHAT GEÇİLECEK'
Çorum Şoförler ve Nakliyeciler Odası Başkanı Tahsin Şahin, projeyle heyelan ve olası kaza riskinin ortadan kalkacağını belirterek, "Heyelanlar oluştuğu zaman sürücüler açısından tehlikeli durumlar oluşabiliyor. Kışın yağışlı zamanlarda kayganlaşarak sürücüler için tehlike oluşturuyor. Bu durumlar sonucunda 2018 yılında tünel inşaatına başlandı. Toplam uzunluğu 4 bin 150 metre olan 3 tünelle burası artık daha rahat geçilecek. Tüneller yapıldıktan sonra Kırkdilim tehlike olmaktan çıkacak. Buraya Kırkdilim denmesinin sebebi, buradaki geçişin 40 virajdan oluşmasıdır. Kırkdilim karayolu, Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan ve Çorum'u İstanbul'a bağlayan, kuzeyi, güneye bağlamasıyla da önemli bir yol konumunda. Buradaki tüneller bittiği zaman çok büyük tasarruflar yapılacak. Yakıt tasarrufu ve sürücülerin can güvenliği açısından güzel bir yatırım yapılacakö dedi.
'KAZALARIN ÖNÜNE GEÇİLECEK'
Kırkdilim Geçidindeki çalışmaların tamlanmasını heyecanla beklediklerini ve yapılan yatırımların ciddi katkı sunacağını vurgulayan Şahin, "Bu yol ölümlü kazaların yaşandığı bir yer konumunda. Burada yapılacak olan tüneller bu kazaların yaşanmamasını sağlayacaktır. Ayrıca tüneller tamamlandığı zaman yolda şimdiki mesafeye göre yaklaşık 2 kilometre kadar kısalacak. Bir kilometre ile 1,5 kilometre arasında uzunlukları değişen 3 tünel ile buradaki tehlike ortadan kaldırılacak. Özellikle kış aylarında, kar yağdığı dönemlerde gece saat 23.00'den sonra kimse cesaret edip de bu yoldan geçmeye çalışmıyor. Çünkü çok büyük sıkıntılar yaşanabiliyor. Burada yapılan tüneller Cumhuriyet tarihinin Çorum'a yapılan en büyük yatırımıö diye konuştu.
'TÜNELLERİN İÇİNE AĞIRLIK VERECEĞİZ'
Karayolları 7'nci Bölge Müdürü Murat Gönenli, 4 kilometre uzunluğundaki 3 tünel projesinde kazının sürdürüldüğünü belirterek, "Projede; 'T3' olarak adlandırılan 3'üncü tünelde bu sene kazı ve destek çalışmalarını tamamlamayı planlıyoruz. Diğer tünel olan 'T2'ye ise kazma vuracağız. Bu yıl tünellerin içine ağırlık vereceğiz. 3 tünelin yarısında kazı ve desteklemeyi bitirmeyi istiyoruz. Proje, Çorum ile Osmancık arasındaki tüm yolu kapsıyor" ifadelerinde bulundu.
Görüntü Dökümü
-------------
-Drone görüntüleri
-Röportajlar
-Kırkdilim geçidinden detaylar
-Kazılan tünellerden detaylar
-Detaylar
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/ÇORUM,
=====================
İzmir Fuarı'nda, yanan ormanlar için 9 saatlik konser maratonu
İzmir Enternasyonel Fuarı, kentin kurtuluş günü olan 9 Eylül'de, geliri İzmir'de yanan orman alanlarının yeniden ağaçlandırılmasında kullanılmak üzere düzenlenen, şarkıcıların gönüllü olarak sahne aldığı, 9 saatlik konser maratonuna ev sahipliği yaptı.
İzmir'in Karabağlar ilçesine bağlı kırsal Tırazlı Mahallesi yakınlarında geçen 18 Ağustos'ta başlayan ve Menderes ile Seferihisar'ın kırsal mahallelerine kadar ilerleyen orman yangını, havadan ve karadan sürdürülen çalışmalarla 53 saat sonra kontrol altına alınıp söndürüldü. Çok büyük bir alanı kül eden yangın, başta İzmir olmak üzere tüm ülkede büyük üzüntü yarattı. Yanan orman alanının yeniden ağaçlandırılması için çeşitli kampanyalar başlatıldı.
Bu kapsamda, ünlü rock müzik şarkıcısı Haluk Levent'in öncülüğünü yaptığı konser çağrısına da birçok ünlü isim destek vererek, İzmir'in kurtuluş günü olan 9 Eylül'de, geliri yanan alanların tekrar yeşillendirilmesinde kullanılmak üzere düzenlenen etkinlikte para almadan sahneye çıktı. Konseri izlemek isteyenler, 88. İzmir Enternasyonal Fuarı'nın düzenlendiği Kültürpark'a, birer fidan bağışı karşılığı olan 10 TL ödeyerek girdi.
Dün saat 18.00 sıralarında Oğuzhan Uğur ile başlayan, Halil Sezai ile devam eden, ardından Gripin, Gazapizm, Hayko Cepkin ve finalde de Haluk Levent'in sahne aldığı 'İzmir Tek Yürek Dayanışma Konseri' tam 9 saat sürdü, saat 03.00'te son buldu. Binlerce İzmirli konser sonuna kadar alandan ayrılmayıp, ünlü şarkıcıların parçalarına hep birlikte eşlik etti.
KONSERİ ERKEN BİTİRMEK İSTEDİ
Kampanyaya öncülük eden Haluk Levent, bir anlamda ev sahibi olarak en son sahneye çıkan isimdi. Saat 02.20'de sahneye çıkan Haluk Levent şarkılarını binlerce kişiyle söylerken, Alsancak'ta oturanların sesten dolayı rahatsız olup polise şikayette bulunduğu haberini alınca konseri bitirmek istedi. Haluk Levent, "Herkese saygılı olmalıyız, sabah oldu insanlar rahatsız olabilir. Biz yaptık oldu yok. Her şey hoşgörü ile olmalı" dedi. Ancak binlerce İzmirli ısrar edince konserini biraz daha uzatan Haluk Levent, sosyal medya hesabındaki takipçilerinin 'Direk dansı yap' ısrarı nedeniyle sahne direğinde kısa bir dans yaptı. Konser İzmir Marşı ile son buldu.
Görüntü Dökümü
-------------
Konserden ve şarkıcılardan görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Kahraman DURAK/ İZMİR,
=======================
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?