Erdoğan: "Küresel güçlerin senaryolarına teslim olmayıp, tüm masumların yüreğinde bir umut çekirdeği filizlendiriyoruz"
İZMİR'in Menemen ilçesinde 5 Nisan 2017'de temeli atılan, sanayi ve turizm merkezlerine ulaşımı büyük ölçüde azaltması planlanan Menemen- Aliağa- Çandarlı Otoyolu hizmete açıldı. Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan " İzmir'den yola çıkan bir araç bu otoyol sayesinde en fazla 40 dakika içinde Çandarlı'ya ulaşabilecek" dedi. Erdoğan konuşmasında ayrıca, "Dün akşam Sayın Putin ile görüştük, gündüz de Macron ve Merkel ile görüşmeler yaptık, bütün bu görüşmelerden sonra da yol haritamızı belirledik. Hem bunlarla konuşacağız, görüşeceğiz ve masada olduğumuzu her tarafa duyuracağız. Tıpkı Çanakkale Zaferi ve İstiklal Harbi'nde olduğu gibi küresel güçlerin senaryolarına teslim olmayıp, tüm masumların yüreğinde bir umut çekirdeği filizlendiriyoruz" ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen Buruncuk gişelerdeki Menemen - Aliağa - Çandarlı Otoyolu'nun açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Binali Yıldırım ve çok sayıda AK Parti İzmir milletvekili katıldı. Günler öncesinden törene davet edilen CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise açılışa katılmadı.
İzmir, Menemen, Aliağa ve Çandarlı'da şehir trafiğini azaltması planlanan otoyol projesinin açılış töreninde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, "İzmir'in değerine değer katacak bu otoyol geçmişten bugüne en nadide şehirlerden biri olan İzmir havayolu, karayolu, demir ve deniz yolu ulaşım imkanlarıyla dış ticarette önemli konumdadır. Sanayi ve tarım nedeniyle önemli potansiyele sahip İzmir'den Çandarlı'ya ulaşımı 1.5 saatten 40 dakikaya düşürecek Menemen- Aliağa- Çandarlı Otoyolu, 56 kilometre otoyol, 40 kilometre bağlantı yolları olmak üzere toplam 96 kilometrem uzunlukta planlandı. Menemen-Aliağa- Çandarlı Otoyolu, 3 giriş ve 3 geliş olmak üzere toplam altı şeritli olarak hizmet verecek. Trafik ve otoyol kullanıcılarının güvenliğinin sağlanabilmesi amacıyla akıllı ulaşım sistemleri teknolojisi ile donatılan otoyol, 7 istasyonda 32 çıkış ve 24 giriş tesisi ile 7 gün 24 saat kullanılabilecek" dedi.
Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Menemen- Aliağa- Çandarlı Otoyolu'nun ülkemize, şehre ve tüm insanlığa hayırlı olmasını dileyerek, " Türkiye'nin, üçüncü büyük şehri olan İzmir, aynı zamanda, en önemli sanayi ve ticaret bölgelerimizden birinin merkezi durumundadır. İzmir'i, PETKİM ve TÜPRAŞ başta olmak üzere, büyük sanayi tesislerinin bulunduğu Aliağa ile ülkemizin en önemli limanlarından birini inşa edeceğimiz Çandarlı'ya bağlıyor. Bu bölgede, kuzey- güney istikametinde ortaya çıkan yoğunluk, ister istemez şehir içi trafiğinde sıkışmasına yol açıyordu. Böylece otoyolumuzun geçtiği tüm güzergahlardaki şehir içi trafiğini de rahatlatıyoruz. Bu otoyolun Çiğli- Harmandalı- Koyundere bölümlerini peyderpey hizmete açmıştık. Bugün Koyundere- Aliağa- Çandarlı kısmını da hizmete vererek, bağlantı yollarıyla birlikte 96 kilometrelik projenin tamamını bitirmiş oluyoruz. Toplam yatırım bedeli 455 milyon avro olan projemiz gerçekten İzmir'e yakışır bir eser oldu. İzmir'den yola çıkan bir araç bu otoyol sayesinde en fazla 40 dakika içinde Çandarlı'ya ulaşabilecek. Esasen bu proje İzmir- Aydın, İzmir- Çeşme ve İzmir Otoyolu projelerinin devamı niteliğindedir. Ayrıca, bu proje sayesinde İzmir- Bursa otoyolu da daha etkin kullanılabilecek. Sadece ülkemizin değil, dünyanın en güzel sahil kasabalarına sahip İzmir'in turizm potansiyeli bu proje ile çok daha üst bir seviyeye çıkacak. Otoyol projesi, özellikle güzergahta bulunan tarihi değerlere zarar vermeyecek şekilde planlandı. Mesela Larissa Antik Kenti bölümü, buraya zarar verilmemesi için tünelle geçildi. Antik kentlere giden yolun ve eserlerin korunması sağlandı" diye konuştu.
'İZMİR'İ PROJELERLE DONATMAYI SÜRDÜRECEĞİZ'
AK Parti iktidarının İzmir'e yaptığı projelerden bahseden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Zamandan, vakitten ve yakıttan sağladığı tasarrufla çevreye ve tarihe duyarlı tasarımıyla her ulaşım projesi gibi bu otoyolunda ülkemize çok büyük katkısı olacaktır. 2020 yılı trafik değerlerine göre bu otoyolun sadece işgücü ve akaryakıt olarak ülkemize katkısı 255 milyon TL olarak hesaplanıyor. Bu otoyolun İzmir'imize ve ülkemize kazandırılmasında emeği geçen kurumlarımızı, firmalarımızı, bakanlarımızı ve mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum. İzmir'e bu güzel hizmeti kazandırdığımız günde bu şehrin milletvekillerin tamamının aramızda olmasını isterdik. Aynı zamanda İzmir milletvekili olan Kılıçdaroğlu'na da meclisimizden bu çağrıyı yaptım. Sayın Kılıçdaroğlu, aramızda mı yoksun da ben göremiyorum. Halbuki biz İzmir'in ve İzmirlilerin hayrına olan her durumda yanlarına olmaya özel ehemmiyet veriyoruz. Bu ülkenin 83 milyon vatandaşının cumhurbaşkanı olarak herkes gibi İzmirlilerin de hizmetindeyiz. İnşallah, önümüzdeki dönemde İzmir'i çok daha büyük projelerle donatmayı sürdüreceğiz" dedi.
'SON 17 YILDA 17 KATRİLYONLUK YATIRIMLA İZMİR'İN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK'
Türkiye'nin diğer 80 vilayeti gibi son 17 yılda yaptıkları 17 katrilyon TL tutarındaki yatırım ile İzmir'in de çehresini değiştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehrimize 10 bin 91 adet yeni derslik, 3 yeni devlet üniversitesi, yükseköğrenim öğrencilerimiz için 7 bin 117 kapasiteli yurtlar yaptık. Toplamda 14 bin 500 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurdunu daha açıyoruz, spor tesisleri inşa ettik. İzmir'in dört bir yanına spor tesisleri inşa ettik. Göztepe'yi stadyumuna kavuşturduk mu? Evet. Alsancak Stadyumu'nda da sona yaklaşıyoruz. Bizim dışımızdaki sorunlara rağmen Karşıyaka'yı da statlarına kavuşturmak için gayretlerimiz sürüyor. İzmir'e 2 millet bahçe kazandırıyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza bugüne kadar yaklaşık 6 katrilyon tutarında sosyal yardım yaptık. Şehrimizde 35'i hastaneden oluşan toplam 110 sağlık tesisini tamamlayıp hizmete sunduk. Hala 2 bin 60 yataklı Bayraklı şehir hastanemizle birlikte 5 hastanemizin daha yapımı devam ediyor. Son 17 yılda İzmir'de 19 bin 500 adet konut projesini TOKİ vasıtasıyla hayata geçirdik. Doğal afetlere karşı 44 bin 279 bağımsız birimde riskli yapı tespiti yaptık, bunlardan 37 bin 260 bağımsız birimin yıkımını gerçekleştirdik. Kentsel dönüşüm çalışmalarında evlerini boşaltan İzmirli vatandaşlarımıza bugüne kadar 228 milyon TL kira yardımı sağladık. İzmir'in bölünmüş yol uzunluğunu 523 kilometre ilaveyle 926 kilometreye çıkardık. İstanbul İzmir otoyolu ile ortalama 8-9 saat süren yolu, 3 buçuk saate, Bursa'yı 1 saate indirdik" dedi.
İZMİR'E YAPILAN YATIRIMLARI ANLATTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa yolu üzerindeki Sabuncubeli tüneli ve bağlantı yolları ile Konak Tüneli'ni hizmetinize sunduklarını belirterek, "27 kilometrelik Kemalpaşa demiryolu bağlantısı, 136 kilometrelik Aliağa- Selçuk arasındaki İZBAN'ı şehrimize kazandırdık mı, Kemalpaşa OSB'ye demiryolu bağlantı hattını kurduk. İzmir- Ankara arasını 3 buçuk saate düşürecek yüksek hızlı tren hattının da şu anda yapımı devam ediyor. Yakında ihalesine çıkıyoruz. İçinde otoyol ve raylı sistemlerinin olduğu, İzmir Körfez Projesi'nin etüt planını tamamladık, imar planı çalışmaları sürüyor. Selçuk- Ortaklar arasında yeni bir demir yolu hattı ve ikinci hat yapımının proje çalışmaları tamamlandı. Adnan Menderes Havalimanı'nı baştan aşağı yeniledik. Tarımda İzmir'e son 17 yılda yaklaşık 4 buçuk milyar TL hibe desteği verdik ve 6.6 milyar TL de orman su yatırımı yaptık. Kırsal kalkınma destekleri kapsamında 38 projeye toplam 23 milyon TL'lik hibe ödemesi gerçekleştirdik. Tarıma dayalı ihtisas sera organize sanayi bölgesini Dikili'de kuruyoruz, bununla birlikte toplamda 1 milyar TL'lik yatırım yapıyoruz. 2020 yılında İzmir ve ilçelerinde toplam 46 adet tarım kredi kooperatif marketini hizmete açacağız. Bu sene 70 bin 500 dekar alanda çalışma yaparak 26 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Bu yıl 4 milyon adet fidan üreteceğiz. Kemalpaşa Nazarköy'de ormanlık alanda 20 kilometre yürüyüş parkuru olan ve 3 bin yıllık Hitit Anıtı'nı ön plana çıkaran ekoturizm alanı açacağız. İzmir'imize 1 şehir ormanı, 8 mesire yer ve 3 bal ormanı tesis edeceğiz. Bugüne kadar 28 baraj ve 3 göl inşa ettik, 14 baraj daha inşa ediyoruz. Son 17 yılda yaptığımız sulama tesisleriyle 547 bin dekar araziyi sulamaya açtık. İzmir kısa bir süreye kadar susuzdu. Biz Gördes Barajı'nı yaptık, onunla İzmir'i suya kavuşturduk: Halbuki bu görev İzmir Büyükşehir Belediyesi'nindi ama yapmadılar, yapamadılar, onu da biz gerçekleştirdik. 3 yeni OSB, 2 endüstri bölgesi 4 teknopark 91 AR-GE merkezi, 29 tasarı merkeziyle şehrimizi cazibe merkezi haline dönüştürdük. Verdiğimiz teşvikler ve kurduğumuz OSB'ler sayesinde son 17 yılda İzmir'de ilave 174 bin 400 istihdam sağladık. Endüstri bölgeleri tam kapasiteyle üretime geçtiğinde cari açığımızı yılda 2 milyar dolara yakın azaltacak. İzmir ve 25 ilçesine doğalgazı getirdik, inşallah önümüzdeki dönemde bu yatırımları sürdüreceğiz" dedi.
'BU TARTIŞMALARLA ÜLKEMİZİN ENERJİSİ HEBA EDİLMEK İSTENİYOR'
Türkiye'nin terörden ekonomiye kadar geniş bir alanda verdiğini ve bu mücadelenin yeni bir istiklal Harbi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İzmir düşman mezalimine uğramış özgürlüğü için savaşmış, bedeller ödemiş ve sonuçta da zafere ulaşmış bir şehir olarak bu mücadelenin anlamını gayet iyi biliyor. Dönem değiştiği için mücadelenin biçimi de değişmiştir. Artık kimse öyle karşınıza dikilip sizinle alenen savaşmıyor. Nice sinsi yol ve yöntemle sürdürülen kuralsız bir mücadele ile karşı karşıyayız. Milletimiz ant olsun bu durumun farkındadır ve tüm gücüyle yanımızdadır. Ülkemizde iç siyaset ile dış politika arasında bir ilişki her zaman olmuştur. Bizim vesayete, terör örgütlerine, sınırlarımızın kuşatılması girişimlerine, ekonomimize yönelik müdahalelere karşı verdiğimiz mücadelelerin hepsinde karşımızda bir ittifak vardır. Bu ittifakın bir ayağı içeride, diğer dışarıdaydı. Ülkemizde Gezi olaylarından beri yaşanan hiçbir hadise kendi tabi mecrasında gelişerek ortaya çıkmamıştır. Hepsinin arkasında bir senaryo, bir taktik vardır. Türkiye Libya'da, Suriye'de ve Akdeniz'de kritik mücadeleler verirken, bir anda içeride hiçbir dayanağı olmayan tartışmaların başlatıldığını görüyoruz. Bu tartışmaların amacı asla ülkemizin demokratik, ekonomik ve güvenlik mücadelesine katkıda bulunmak değildir. Tam tersine bu tartışmalarla ülkemizin enerjisi heba edilmek isteniyor. Bu oyunlara gelmeyeceğiz Ülkemizin sorunlarını çözme, devletimi güçlendirme ve milletimizin refahını artırma tartışmalarına kesintisiz devam edeceğiz. Boş tartışmalarla geçirecek tek bir anımız bile yoktur. Ortaya atılan her iddiaya, ithama ve iftiraya gereken cevapları verirken, asıl işlerimize de 4 elle sarılacağız" dedi.
'SURİYE VE LİBYA'DA OLMAK, MACERA VEYA KEYFE KEDER TERCİH DEMEK DEĞİLDİR'
Bugüne kadar hep eserleriyle konuştuklarını bundan sonra da yine eserleriyle konuşmaya ve yaşamaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Ne diyor, Kelam-ı Kibarda, 'Kamil odur ki koya dünyada eser, eseri olmayanın elinde yeller eser'. Varsa bizimle eser, proje ve icraat konusunda yarışacak birileri buyursun çıksın karşımıza. Ömrü boyunca ortaya tek bir eser bile koyamadıkları halde sadece ve sadece dedikodu ile iftira ile varlık gösterenlere de meydanı boş bırakmayacağız. Hem onların ağızlarının payını vereceğiz hem de yatırımlarımıza son sürat devam edeceğiz. Türkiye'nin, Suriye ve Libya politikaları ne bir maceradır ne de keyfe keder bir tercihtir. Şayet bölgemizde yaşanan güç değişimlerinde, ülkemizi hakkı olan konuma oturtmazsak Allah göstermesin önümüzdeki dönemlerde bu topraklarda hayatı bize zindan ederler. Bunun için ülke ve millet olarak yeni bir İstiklal Mücadelesi verdiğimizi sürüyoruz. Bu mücadelede ülkemizin çıkarları ile diğer güçlerin çıkarları zaman zaman çatışıyor. Artık Türkiye'nin gücü ve kapasitesi bağımsız siyaset izlemeye ve bunu sahada hayata geçirmeye yeterlidir. Yürüttüğümüz mücadelede, siyasi ve diplomatik hem de askeri gücümüzü en üst düzeyde kullanıyoruz. Masada ve sahada olayların gidişatını değiştirebilmek için ne gerekiyorsa onu yapıyor ve tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Kararlı duruş sergilediğimiz her mücadelede netice almayı başardık. Şöyle bir geriye dönüp aktığımızda bugün sıkıntı yaşadığımız noktaların sebeplerini geçmişte güçlü duruş sergilenmemesinden kaynaklandığını görüyoruz" dedi.
'500 SENE ÖNCE ORADAYDIK, BUGÜN DE ORADAYIZ'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun " Doğu Akdeniz'de tüm ülkeler var. ABD var, İngiltere var, Fransa var hepsi var, sadece Türkiye yok" sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zaten her zaman böyle konuşmuyor mu? Biz, orada sondaj gemilerimizle vardık, sismik araştırma gemilerimizle vardık. Bay Kemal sen bunları söylediğin zaman 2 sondaj gemimiz vardı, şimdi üçüncüyü de aldık haberin olsun. İki de de sismik araştırma gemimiz var. Bay Kemal şunu da bil, Biz Doğu Akdeniz'de sadece sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle değil, onların yanında firkateynlerimizle beraber varız, uçaklarımızla varız, hepsiyle birlikte oralardayız. Biz 500 yıl önce de oralardaydık, bugün de oradayız. Biz Libya'nın meşru başbakanıyla, yönetimiyle masaya oturduk ve imzaları attık. Deniz hukukundan, uluslararası hukuktan anlamayan, bu noktada akıl hocaları olmayanların durumu bu. Şu anda biz neredeyiz? Gayrimeşru Hafter'e karşı, ücretli lejyoner Hafter'e karşı kahraman askerlerimiz ve Suriye Milli Ordusu'ndan ekiplerimizle beraber oradayız. Tabii birkaç tane şehidimiz var. Ama şunu da söyleyeyim ki o birkaç tane şehidimizin karşılığında da orada 100'e yakın lejyoneri, etkisiz hale getirdik. Şehitler Tepesi boş kalmayacak. Bugün Suriye'de, Libya'ya, Akdeniz'de vermekten kaçındığımız her mücadele yarın bize daha ağır bir fatura ile geri döner. Milli birliğimizi ve bekamızı hedef alan tehditlerin kendi vatanımızda bize terör, siyasi ve ekonomik sıkıntı, istikrarsızlık olarak dönmemesi için bu mücadeleyi vermek zorundayız. Onun için Gabar'da varız, Cudi dağlarında varız, Besler Deresi'nde varız, onun için o dağlarda Mehmetçiğimiz bu işin hesabını soruyor ve terörden de büyük oranda içeride temizliği yaptık" dedi.
'BU MÜCADELELER KOLAY DEĞİL'
FETÖ ile de mücadeleyi büyük oranda sürdürdüklerini hatırlatan Erdoğan, "İçinden geçtiğimiz bu tarihi süreçte, kat ettiğimiz her mesafe geleceğimize daha güvenli bakabilmemizi sağlayan bir kazanım demektir. Önümüzdeki sorun alanlarının hiçbirinde geri adım atmadan başlattığımız çalışmaları sürdüreceğiz. Bu mücadeleler kolay değil, şehitler veriyoruz ve bedeller ödüyoruz, her gün yeni tuzaklarla karşılaşıyoruz. Sırf ülkemizi müşkül duruma düşürmek için uluslararası teamüllerin, hukukun çiğnenebildiği bir dönemden geçiyoruz. Bunların hiçbiri bizi yolumuzdan alıkoyamaz. Dün akşam Sayın Putin ile görüştük, gündüz de Macron ve Merkel ile görüşmeler yaptık, bütün bu görüşmelerden sonra da yol haritamızı belirledik. Hem bunlarla konuşacağız, görüşeceğiz ve masada olduğumuzu her tarafa duyuracağız. Tıpkı Çanakkale Zaferi ve İstiklal Harbi'nde olduğu gibi küresel güçlerin senaryolarına teslim olmayıp, tüm masumların yüreğinde bir umut çekirdeği filizlendiriyoruz. Bu büyük sorumluluğun bilinciyle daha çok çalışacağız ve daha sağlam kararlı adımlar atacağız. Bu millet bir kez daha tarihin gidişatına yön verecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından kurdele kesimini yaparak otoyolun açılışını yaptı ve Bergama ile Kınık programı için bölgeden ayrıldı.
TOPLAMDA 95.9 KİLOMETRE
Yap - İşlet - Devret modeliyle ihalesi yapılan ve 55.7 kilometresi otoyol, 40.2 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere toplam 95.9 kilometre uzunluğunda olan Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu'nun İzmir'den Çandarlı'ya ulaşımı 1.5 saatten 40 dakikaya düşürerek, zaman ve akaryakıt tasarrufu sağlayacağı bildirildi. Bir bölümü 30 Ekim 2019, diğer bir bölümü 16 Şubat 2020 tarihinde açılan otoyolun resmi açılışla tamamı hizmete girmiş olacak. Otoyolda 12 köprülü, 2 de hemzemin kavşak, 7 ücret toplama alanı, 3 otoyol hizmet alanı, 8 viyadük, 36 köprü ve 1 tünel bulunuyor. Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu; Koyundere Kavşağı'ndan başlayarak Türkelli ve Aliağa'nın doğusundan Aliağa Organize Sanayi Bölgesi ve Yeni Şakran'a ulaşarak mevcut İzmir - Çanakkale Karayolu'na paralel ilerlemekte ve Çandarlı Liman bağlantı yolu ile liman bölgesinde son buluyor. Otoyol güzergahında bulunan Foça, Aliağa, Menemen ilçeleri de proje kapsamında yapılan köprülü kavşaklar ve bağlantı yollarıyla trafiği rahatlayacak bölgeler arasında yer alıyor.
KENT İÇİNDEKİ AĞIR TONAJLI ARAÇLARIN SAYISI AZALACAK
Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Projesi'nin hayata geçmesi ile birlikte özellikle ağır vasıta ağırlıklı yoğun trafiğe hizmet eden yolda; trafik güvenliği, can ve mal emniyetinin tam olarak sağlanması, seyahat süresinin kısaltılması ve yöredeki turizm ve sanayinin gelişmesine katkıda bulunulması amaçlanıyor.
Otoyolla, İzmir kent merkezi, körfez ve kuzeydeki Aliağa ilçesinde bulunan ticaret, endüstri ve turizm sektörlerinin karayolu ulaşım gereksinimleri, kentsel trafik ile birlikte mevcut kent içi yollar üzerinden sağlanan, özellikle Aliağa ilçesinde bulunan ALOSBİ, PETKİM ve TÜPRAŞ endüstriyel tesisleri, demir-çelik fabrikaları, gemi söküm tesisleri, akaryakıt dolum tesisleri, gübre ve kağıt fabrikaları ile Çiğli İlçesinde bulunan Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ve Çamaltı Tuzlası'nın yarattığı ağır tonajlı ve aşırı trafik yoğunluğunun azaltılarak yakıt tasarrufu sağlanacağı da kaydedildi.
ÇANDARLI LİMANI'NA DA ENTEGRE EDİLECEK
İzmir-Aydın, İzmir-Urla-Çeşme ve İzmir Çevre Otoyolu'nun devamı niteliğinde gidiş geliş 3 şeritli inşa edilen Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, İzmir-Çanakkale devlet yoluna paralel ilerleyerek, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nin batısından geçiyor. Otoyol ağı, Türkiye'nin en büyük limanlarından olması planlanan Çandarlı Limanı'na da entegre edilecek. Otoyol projesi kapsamında inşa edilen çelik arkeolojik köprü, Neonteikhos Antik Kenti'ne giden yolun ve çevresindeki tarihi eserlerin korunmasını sağlaması bakımından dünyada ilk ve tek uygulama örneğini oluşturuyor.
Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, İzmir'in, Aliağa ve Çandarlı Limanı'na yüksek standartlı yollarla bağlantısını sağlayacak. Böylece, mevcut şehir içi yollar üzerinden sağlanan kuzey-güney yönlü ağır vasıta trafiği otoyol ağına alınarak İzmir, Menemen ve Aliağa'nın şehir içi trafiği rahatlatılacak.
Çandarlı'ya kadar uzanan otoyol ile İzmir'in çevre yollarının kuzey aksı da tamamlanarak, İzmir'den Çandarlı'ya trafik durumuna bağlı olarak 1,5 saat süren seyahat süresi, 40 dakikaya düşecek. Seyahat süresinin kısalmasına bağlı olarak zaman ve akaryakıttan tasarruf edilerek ülke ekonomisine katkı sağlanacak.
İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu'nun da daha etkin kullanılmasını sağlayacak otoyolla ayrıca, İzmir-Ankara, İzmir-İstanbul hızlı tren projeleri desteklenecek.
Proje kapsamında 14 köprülü kavşak, 5 hemzemin kavşak, 1 tünel, 38 köprü, 8 viyadük yapıldı.
İzmir'in sınai ve ticari bakımdan önde gelen ilçelerinden Aliağa, PETKİM, TÜPRAŞ, demir-çelik fabrikaları, gemi söküm tesisleri, akaryakıt dolum tesisleri, gübre ve kağıt fabrikaları gibi önemli ekonomik tesislere ev sahipliği yapıyor. Bölgede kuzey-güney yönündeki ağır tonajlı ve yoğun yük trafiğinin yanı sıra doğu-batı yönündeki turistik trafiğin de kent içine girmesi, yolların kapasite ve konforunu olumsuz yönde etkilerken, etkin bir kent içi trafik yönetiminin sağlanmasını zorlaştırıyordu. Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu'nun hizmete alınmasıyla bu sıkıntıların büyük ölçüde aşılması bekleniyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ----------------------------Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın alana gelmesinden görüntüAçılıştan görüntüKurdele kesiminden görüntüGenel ve detay görüntüler
-ABONELERİMİZİN BİLGİSİNEHABERİN HAM GÖRÜNTÜLERİNE AŞAĞIDAKİ FTP BİLGİLERİNİ KULLANARAK LOGOLU BİR ŞEKİLDE ERİŞEBİLİRSİNİZ
ftp adresi: ftp://178.211.55.226
Kullanıcı adı: dhaaboneŞifre: dha
Haber: Davut CAN - Nevra UÇKAÇ - Hande NAYMAN, Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
===============================
Bakan Soylu'dan, Abdullah Gül'e tepki
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Gezi eylemleriyle ilgili yaptığı açıklamalara tepki göstererek, "Kimse kusura bakmasın, o günkü Cumhurbaşkanımızın sanki o olayların yaşandığı bir Türkiye'de yaşamıyormuş gibi bugün söz söylemesi de bırakın İçişleri Bakanlığı'nı, bu ülkenin bir ferdi olarak, Süleyman Soylu olarak içime hançer gibi saplanmıştır" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tunceli'de düzenlenen AK Parti Siyaset Akademisi Toplantısı'na katıldı. Bakan Soylu, yaptığı konuşmasında, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.
Bakan Soylu, konuşmasında Gezi eylemlerinin Türkiye'ye verdiği zararları anlattı. "Gezi olmamış olsaydı adımın Süleyman olduğu gibi eminim ki, biz şu anda 15 bin dolar kişi başına gelir seviyesine ulaşmıştık" diyen Soylu, şöyle konuştu:
"Gezi olaylarını başından sonuna kadar yaşamış bir kardeşinizim. Türkiye'de faiz yüzde 4, enflasyon onun bir tık üzerinde, dünyanın gıptayla izlediği büyük yatırımları gerçekleştiriyoruz. Marmaray'dan, 3'üncü köprüye kadar. Türkiye'nin enerji bağımlılığını dışa karşı ortadan kaldıracak nükleer santrale kadar birçok adım atıyoruz. Dünya ekonomik kriz yaşarken, Türkiye büyük bir sıçrama içerisinde. Peki Gezi olayları oldu bitti. Sonu ne oldu? Faiz ve enflasyon yükselmeye başladı. Sebebi? Türkiye'yi güvensiz bir ülke haline getirebilmeyi isteyenler, aslında bir noktada istediklerini almışlardı. Ana amaç neydi? Bu iktidarı yıkmak, Recep Tayyip Erdoğan'ı Türkiye'nin başından götürmekti. Ona da millet sahip çıktı. Gezi'den önceki gelir seviyemiz ile şimdiki gelir seviyemiz aynı. Bunun sorumlusu biz değiliz. Bunun sorumlusu çok net söylüyorum, eğer Gezi olmamış olsaydı biz yerli arabamıza binmiş olacaktık, uçak projemizi tamamlamış olacaktık. Gezi olmamış olsaydı, bugün Suriye üzerinden birtakım bahaneler üretenlere sesleniyorum, bölgemizde terör koridoru kurmaya çalışanlara söylüyorum, onu bizim problemimiz olduğunu ifade edenlere sesleniyorum, Gezi olmamış olsaydı adımın Süleyman olduğu gibi eminim ki, biz şu anda 15 bin dolar kişi başına gelir seviyesine ulaşmıştı."
ABDULLAH GÜL'E TEPKİ
Bakan Soylu, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir gazeteye verdiği röportajda "Gezi eylemleriyle gurur duyuyorum" sözlerine de tepki gösterdi. Gül'ün sözlerini "İçime saplanan bir hançer" diye nitelendiren Soylu, "Kimse kusura bakmasın, o günkü Cumhurbaşkanımızın, sanki o olayların yaşandığı bir Türkiye'de yaşamıyormuş gibi bugün söz söylemesi de bırakın İçişleri Bakanlığı'nı, bu ülkenin bir ferdi olarak, Süleyman Soylu olarak içime hançer gibi saplanmıştır. Hem Tayyip Erdoğan'ı yalnız bırakacaksınız hem Tayyip Erdoğan'ın karşısında birileriyle anlaşma yapacaksınız, ondan sonra da bugün gelip sırça köşklerinizde devletin size sunduğu bütün imkanlarla bu milletin size verdiğini bir şekilde bu millete kötülük olarak anlatmaya çalışacaksınız. Yazıklar olsun size. Çok net ve açık söylüyorum, ne yapacaksanız yapın. Bu millet sizi de biliyor, çektiği sıkıntıları da bu oyunu kimin ortaya koyduğunu da biliyor. Siz Amerika ile Avrupa ile beraber olun. Allah şahittir, Tayyip Erdoğan Allah ve milletle beraberdir" diye konuştu.
'BU TERÖR ÖRGÜTÜNÜ KADINLAR VE ANNELER BİTİRECEK'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadeleye de değinerek, teröristlerin telsizden konuşmaktan korkar hale geldiklerini söyledi. Soylu, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutun anneleri örnek göstererek, terör örgütünü kadınlar ve annelerin bitireceğini ifade etti. Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Elde edilen başarıları, Türkiye'de terör örgütünün içerde bitirme noktasına gelinmesi, bir yandan Doğu ve Güneydoğu'daki hareketlilik kendiliğinden oluşmuş bir sonuç değil. Türkiye bunu sadece insansız hava aracı üreterek başarmadı, bir strateji üreterek başardı. Teröre karşı sahada kesintisiz operasyon aynı zamanda terörizmle yani terörü oluşturan etkenlerle mücadeledir. Bugün sizlerin Tunceli'de gördüğü değişim, bizim terörle mücadeledeki en büyük operasyonlarımızdan birisidir. PKK, bırakın ortada gezinmeyi, telsizle konuşmaktan korkar hale geldi. Dağdaki sayıları 500 civarında. 5 bin 554 kişinin katıldığı 2014 yılında PKK'ya yıllık katılım sayısı 2019 itibarıyla söylüyorum 136. Örgütten kopanlar, teslim olanlar ve ikna edilerek dağdan inenler bunun üç katı. Sadece geçen yıl 273 terör örgütü mensubunu aileleri vasıtasıyla ikna ederek getirdik, burada adalete teslim ettik. Şu anda 5 binin üzerinde aileyle görüşüyoruz. Yılbaşından bugüne kadar teslim olanlar hariç ikna ile getirdiğimiz 40 örgüt mensubu var. Daha da artacak ve bu yıl 300'ü aşarız, 350'ye inşallah varırız. Her yıl artırarak, gidiyoruz. Diyarbakır annelerinin yaptığı sadece terör örgütüne değil, terör örgütünü destekleyenlere de bir derstir. Bu terör örgütünü kadınlar ve anneler bitirecek."
-ABONELERİMİZİN BİLGİSİNEHABERİN HAM GÖRÜNTÜLERİNE AŞAĞIDAKİ FTP BİLGİLERİNİ KULLANARAK LOGOLU BİR ŞEKİLDE ERİŞEBİLİRSİNİZ
ftp adresi: ftp://178.211.55.226
Ferit DEMİR/TUNCELİ -
Kullanıcı adı: dhaaboneŞifre: dha
=================================
Sobadan çıkan yangında 1 çocuk yanarak ağır yaralandı KAHRAMANMARAŞ'ta, bir evde sobadan çıkan yangında, 14 yaşındaki Hacı Muharrem Edikli, ağır yaralandı. Komşuların kapıyı kırarak son anda kurtardığı Edikli ile dumandan etkilenen annesi ve 3 kardeşi tedavi altına alındı.
Yangın, öğle saatlerinde Fevzipaşa Mahallesi 27019'uncu Sokak'taki 2 katlı evin üst katında çıktı. Edikli Ailesi'nin yaşadığı evde balkondaki sobadan çıktığı tahmin edilen yangın, kısa sürede her yeri sardı. Evden yükselen alevler ile dumanları görenler, durumu itfaiyeye bildirdi. Sokakların dar olması ve hatalı parklar nedeniyle itfaiye ekipleri eve ulaşmakta güçlük çekerken, vatandaşlar kapıyı kırıp içeri girdi.
Alevlerin kapladığı evden, anne S.R. (32) ile çocukları Hacı Muharrem Edikli (14), R.E. (6), N.E. (12) ve C.E. (2) son anda kurtarıldı. Vücudunda ağır yanıklar oluşan Hacı Muharrem Edikli ile dumandan etkilenen anne ve 3 çocuğu ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
Hacı Muharrem Edikli'nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenilirken, yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü.
Ailenin komşularından Mustafa Yıldız, "Alevleri görünce hemen eve gittik. Bir komşuyla kapıyı kırdık. Ev yanıyordu büyük çocuğun her yanı yanmıştı. Ambulansı arayıp, aileyi dışarı çıkardık" dedi. Dar sokaklar nedeniyle itfaiye ile ambulansın yangın yerine çok güç ulaştığını anlatan Yıldız, "Sadece ambulansın sokağa girmesi 15 dakika sürdü. İtfaiye küçük araç getirdi o bile giremedi" diye konuştu.
İtfaiye Amiri Mehmet Ağca ise yangın ihbarı üzerine mahalleye çok kısa sürede ulaştıklarını ancak dar sokaklar ve hatalı park edilen araçlar nedeniyle eve güçlükle ulaştıklarını söyledi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ,
=================================
Van- İran sınırında giriş çıkışlar devam ediyor
VAN,- TÜRKİYE'nin sınır komşusu İran'da koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 5'e yükselirken, Van'da alınan tedbirler de artırıldı. Kapıköy Gümrük Kapısı'nda görevli personelin maske ve eldiven kullandığı, şüpheli görünenler ise sınır kapısından alınmayacağı bertiliyor.
Tüm dünyada endişe ile takip ettiği koronavirüs nedeniyle Türkiye'nin sınır komşusu İran'da ölenlerin sayısı 5'e yükseldi. Yaşanan ölümlerin ardından Türkiye ile İran arasındaki en uzun sınır hattına sahip Van'da da bir dizi tedbirler alınmaya başlandı. Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez başkanlığında önceki gün acil toplantı yaparak alınacak önlemler konusunda görüşmeler yapıldı. Toplantıda, öncelikle Türkiye- İran sınırında bulunan Saray ilçesindeki Kapıköy Gümrük Kapısı'na termal kamera montajı yapılması, sağlık odası kurulması ve yabancılarla irtibat halinde olan personelin koruyucu maske ile ekipman kullanması kararı alındı. Ayrıca geri gönderme merkezindeki ön kabul birimine termal kamera kurulması kararı alınan toplantıda, gümrük kapısında görevli personele koronavirüs hakkında eğitim verilmesi de kararlaştırıldı.
Sınır kapısından giren turistlerin uzaktan ateşini ölçmek için gerekli cihazlar da Ankara'dan talep edildi. Sınırda olabilecek şüpheli kişiler ise sınırdan içeri alınmayacak. Şuanda İran'ın Van'a açılan sınır kapısı olan Saray İlçesi'ndeki Kapıköy Gümrük Kapısı'nda giriş çıkışlar devam ediyor.
ARŞİV GÖRÜNTÜLER
VAN
=================================
Kursa kilit vurdu, öğrenciler ve aileleri isyan etti KARABÜK'te, lise ve üniversiteye hazırlanan öğrencilere eğitim veren özel eğitim merkezinin kapısına kilit vurulunca, veliler isyan etti. Milli Eğitim Müdürlüğü, eğitim merkezinin kuruluşlarına bağlı olmadığını kaydederken, parayı peşin ödeyen veliler ise mağdur olduklarını belirtti.
Karabük'te, Tüccarlar Kooperatifi'nde bulunan Karekök Akademi Özel Eğitim Kursu, velilere ve öğrencilere açıklama yapmadan bugün kapısına kilit vurdu. Lise, üniversite ve KPSS sınavlarına hazırlanan öğrenciler ve bu akademiye binlerce lira ödeyen veliler mağdur oldu. Sabah saatlerinde derse gelen öğrencilerin durumu bildirmesinin ardından eğitim merkezine gelen veliler, tepki gösterdi.
VELİLER TEPKİ GÖSTERDİ
Öğrenci velisi Mustafa Demirci mağdur olduklarını belirterek, "Biz çocuklarımızı buraya kaydettirdik. Çocuklarımız bugün derse geldiler kapı kilit. Ağustos ayında kaydettirdik biz. Paramızı peşin ödedik. Benim burada iki tane çocuğum var, birisi liseye hazırlanıyor birisi üniversiteye hazırlanıyor. Bugün okulun sahibini aradım ulaşılmıyor ve şu an nerede olduğu belli değil. Yaklaşık 80 ile 100 öğrenci mağdur. 'Ruhsat aldınız mı?' diye sormuştum. 'Ruhsat başvurusu yaptım. Şu anda Milli Eğitim'den onay bekliyorum' demişti ama daha sonradan 15 gün sonra bana belgeleri gösterdi, 'Ben ruhsatımı aldım önümde hiçbir engel kalmadı' diye, muhtemelen gösterdiği belgeler de sahte." dedi.
Çocuğunun araması üzerine olaydan haberdar olan Bilal Benzik, "Çocuğum sabah telefon etti. Öğretmenlerimiz yok, sınıflar boş dedi. Sadece sorumlu müdür var dedi. Sorumlu müdür çekip gitmiş. Benim yapacak bir şeyim yok, ben de bıktım demiş. Çekip gidiyorum demiş ve dershaneye kilit vurulmuş" diye konuştu.
Kendisine vaatler verildiğini ve kandırıldığını dile getiren İsmail Memiş, "Bize burası çok iyi bir dershane, Türkiye'nin üzerinde bir dershane, burada şöyle bir başarı var dediler. Şu an mağdur olmuş durumdayız" dedi.
SINAV DÖNEMİ ETKİLENDİLER
Sınav senesinde psikolojisinin bozulduğunu anlatan ve gözyaşları döken öğrenci Hanife Hilal Memiş ise, "8'inci sınıfa gidiyorum liseye hazırlanıyorum. Kendimi kötü hissediyorum. Sonuçta burayı sevmiştik arkadaşlarımız vardı. Arkadaşlarımızla çok etkilendik" diye konuştu.
Öğretmenin son sözlerini anlatan öğrenci Uğur Ensar Özoğlu, "Sabah içeri girdik. 2-3 saat kadar bekledik. Bir hocamız ayrıldı. Ben İbrahim hocayla anlaşamıyorum bize hep kızıyordu, artık dayanamadım ayrıldım dedi. Öğretmenimizin bu konuşmasından sonra bizleri sınıftan çıkarttılar" dedi.
MİLLİ EĞİTİMDEN İZNİ YOK
Karabük İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Fatih Vargeloğlu yaptığı açıklamada, Karekök Akademi Özel Eğitim Kursunun Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı bir kurum olmadığını, özel eğitim kursunun başvuru yaptığını fakat evraklarını tamamlayamadığını söyleyerek kurumun kaçak olduğunu söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------Kapanan eğitim merkezinden görüntü Detaylar Veliler ve öğrencilerle röp.
HABER-KAMERA: Yasin ALDEMİR/KARABÜK,
=================================
Sandıklı- Uşak yolunda 50 metrelik çukur oluştu AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı ilçesini Uşak'a bağlayan yol çöktü. 50 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğinde ve 1 metre derinliğinde çukur oluşan yolda önlem alındı.
Sandıklı ilçesinin, Uşak ve İzmir'e ulaşımını sağlayan Yavaşlar Köyü yakınlarındaki yolda, yağış nedeniyle çökme meydana geldi. Yolda, 50 metre uzunlukta, 3 metre genişlikte ve 1 metre derinlikte çukur oluştu. Ayrıca yol boyu çatlaklar meydana geldi.
Karayolları tarafından yola uyarı levhaları konularak, önlem alındı. Çöken yolun yanına tahliye yolu açılırken, Karayolları ekipleri onarım çalışmalarına başladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Sandıklı-Uşak yolu yazan tabeladan görüntüHeyelan olan yoldan değişik açılardan görüntüHeyelan olan yoldaki göçüklerden görüntü
Göçük olan yoldan araçlar geçerken görüntü
HABER -KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),
=================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?