Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'nci yıldönümü, coşkuyla kutlanıyor (2)
STADYUMDA COŞKULU KUTLAMA
Çanakkale'de, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayan 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'inci yıldönümü kutlamalarına, 18 Mart Stadyumu'nda devam edildi. Zaferin 102'inci yıldönümü coşkusunun yaşandığı stadyumda, Genelkurmay Başkanlığı Mehter Takımı'nın, yerini alması sırasında 13 bin kişi kapasiteli tribünleri dolduran vatandaşlar, büyük sevgi gösterilerinde bulundu. Mehter Takımı daha sonra futbol sahasının ortasına kurulmuş olan platform önünde mini konser verdi. Törende, askeri birliklerinin yanı sıra, gaziler ve öğrenciler de, alanda yerlerini aldı. Törenin yapıldığı çimlerde, öğrenciler büyük bir Türk bayrağı ile Atatürk posterini açtı.
ALTIN MADALYA TÜRK BAYRAĞINA TAKILDI
Tribünleri dolduranlar, tören için gelmesi beklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için, "Geliyor geliyor büyük başkan geliyor" sloganları attı. Tören öncesinde yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da İstiklal Marşı'ndan dizeler okuduğu zaferi anlatan kısa belgesel gösterimi, platformun yanındaki dev ekranlarda yer aldı. Törene gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem, Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan eşlik etti, zafer coşkusuna ortak oldu. Kutlamalara ayrıca, milletvekilleri ile yabancı askeri temsilciler de katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şeref tribünündeki yerini aldığı sırada, tribünleri dolduranlar, "Recep Tayyip Erdoğan" diyerek sevgi gösterilerinde bulundu.
ALTIN MADALYA BAYRAĞA TAKILDI
18 Mart Stadyumu'ndaki kutlamalar ise 1994 yılında, 253 bin şehit adına, TBMM tarafından çıkarılan 3972 Sayılı Kanun'la, Çanakkale'ye verilen ve üzerinde 'Çanakkale geçilmez' yazılı altın madalyanın, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem, Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan tarafından, Türk bayrağına takılmasıyla başladı. Ardından altın madalyalı bayrak, saygı duruşu sonrasında, Boğaz Komutanlığı bandosunun çaldığı İstiklal Marşı eşliğinde göndere çekildi.
"GELİBOLU YARIMADASI VAROLUŞ MÜCADELESİNİN ADI SOYADIDIR"
Törende ilk konuşmayı Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan yaptı. Şehitlerin kahramanlıklarını anlatan Ülgür Gökhan, "Barışın kenti Çanakkale'ye gelen tüm misafirlerimizi selamlıyorum. Barış diyoruz hep, barış. Gelibolu Yarımadası varoluş mücadelesinin adı soyadıdır. Bağrında sakladığı özbeöz evlatları vardır. Çanakkale ruhu çok derin bir ruhtur. Ona mutlaka çok sahip çıkılmalıdır. Ona sahip çıkılmadığı zaman sonuç apaçık ortadadır. Zaferde, siper kazanın da gördük. 100 yıl sonra vatanı parçalamak için hendek kazanları gördük. Diline mezhebine kim olduğuna bakmadan birlikte yaşamanın ruhudur Çanakkale. 15 Temmuz'da tankın tüfeğin karşısında duranlar işte böyledir. Devletin içerisinde çöreklenenlere karşı. Çanakkale'yi çok iyi anlamalıyızö dedi. Ülgür'ün ardından Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem ve Çanakkale Valisi Orhan Tavlı da konuşma yaptı. Törende Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen şehit yakınları ve gaziler de bulundu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KÜRSÜYE ÇIKTI
Törende son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kürsüye çıktı. Tribünleri selamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şehitleri ve gazileri rahmetle yad edip başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yıllar gelip geçiyor ama şehitlere tepesi boş kalmıyor. Annelerimiz dün çocuklarını Çanakkale'ye gönderiyorlardı. Bugün terör örgütlerinin üzerine gönderiyorlar. Suriye'ye gönderiyor. Türk milleti böyle bir millettir. Vatanı, bayrağı, ezanı, istiklali ve istikbali söz konusu olduğu zaman gözü hiçbir şey görmez. 15 Temmuz'da meydanlara inip aslanlar gibi direnen bu milletin önünde kim durabilir. Korkaklar zafer anıtı dikemez diyoruz. Milletimiz cesaretini 15 Temmuz'da F 16'lara, tanklara, helikopterlere, silahlara karşı gösterdi. 'Yurduma alçakları uğratma sakın. Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaat ettiğimiz günler, yakın. Kimbilir belki yarın. Belki yarında da yakın' işte bu millete, bu gerçeği sunan milletimize, şükran borcumuzu ödemek için 14 yıldır gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık. Türkiye'ye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi haline getirmek içini çalıştık" dedi.
"SİSTEM TERCÜME DEĞİL, YERLİDİR"
Gelinen noktada mevcut sistemde daha fazla ileri gitme imkanının olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "En yenilikçi reformlara, projelere imza atmış kadro olarak milletimize tarihi bir değişim sistemi teklif ediyoruz. 16 Nisan'da halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliğiyle Türkiye yönetim sistemini değiştiriyor. Burada isteğimiz istikrar ortamını sağlamaktır. Madem en büyük 10 ekonomi arasına girmeyi hedefliyoruz öyleyse bu ülkelerle rekabet etmemize imkan sağlayacak yönetim sitemine ihtiyaç var. Darbelerin, krizlerin, kaosların sebebi olan mevcut sistem yerine dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki yönetim sistemine geçiyoruz. Bunun adını da Cumhurbaşkanlığı sistemi olarak koyduk. Milletimizin önüne getirdik. Bu sistem öyle tercüme değil, yerlidir, millidir. Cumhurbaşkanlığı sistemini, milli, yerli demokrat olan herkes sahiplenmiştir" dedi.
"BÖYLE KİŞİLER HEP OLDU"
Görevlerinin Çanakkale'de yedi düvele meydan okuyan dönemin en modern ordularını dize getiren ecdada layık olmak olduğunu da ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi:
"Çanakkale savaşları nedeniyle oradaki ruhu, heyecanı, azmi kararlılığı kalbinde hissetmeyen hiç kimsenin yüreği bu millet için çarpmaz. Ülkemizde böyle bir kesim hep oldu. Bundan bir asır önce askerlerimiz düşmana burayı dar ettiği sırada birileri, bu savaşa ne gerek vardı havasındaydı. Tıpkı bugün 'Suriye'de ne işimiz var. Irak'ta ne işimiz var. Afrika'da ne işimiz var' diyenler gibi. O zaman da milletimizin verdiği mücadeleyi sorguluyorlardı ama milletimiz Çanakkale'yi de kazandı, Kurtuluş Savaşı'nı da kazandı. Kendisine yeni bir devlet kurdu. Türkiye Cumhuriyeti bizim ilk değil son devletimizdir. Osmanlı da bizimdir, Selçuklu da bizimdir. Binlerce yıllık tarihimizde gelmiş geçmiş tüm devletler bizimdir."
"MİLLİ GELİR DAHA FAZLA OLURDU"
Devleti yaşatmanın insanı yaşatmaktan, insanı yaşatmanın yolunun da onu huzur içinde yaşatmaktan geçtiğini anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sadece 1991 yılından bu yana Türkiye kesintisizi bir istikrar içinde yaşasaydı bugün nerede olacaktık biliyor musunuz? Şu anki yerimizin iki kat ilerisinde olacaktık. Milli gelirimizi göreve geldiğimiz zaman 3 bin 400 dolardan aldık. Şu anda 11 bin dolardayız. Fakat o dediğim yıldan itibaren 22 bin dolar olacaktı. 2023 hedeflerimize çoktan ulaşmıştık. Ülkemizi götürebileceğimiz kadar ileriye götürdük ama ne yaparsak yapalım iş geliyor bir yerde tıkanıyor. 2007 yılında Türkiye ilerlerken birden karşımıza olmadık engel çıkardılar. 2007 yılında mecliste bize cumhurbaşkanı seçtirmek istemediler. 367 gibi bahaneyle meclisi kilitlediler. Biz de çözümü millete gitmekte bulduk. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi o zaman çözüm olan reformdu. Sonra partimize kapatma davası atçılar. 2013 yılından itibarin yaşadığımız her olay, artık köklü bir değişikliğin habercisiydi. 17 - 25 Aralıkta emniyet yargı darbesinde, gücü milleten almayan bir çetenin ürünüydü. Milletin desteğiyle darbecileri tavsiye ettik. Güvenlik güçlerimiz çukurlara ülkeyi böleceğini sananları o çukurlara gömdü. Güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum. Onlar, o çukur kazanları, kazdıkları çukurlara onları gömüyor. Sınır ötemizdeki teröristlere ise Fırat Kalkanı operasyonuyla gittik. Bulundukları yerde imha ettik. Bu ülkenin, ne teröristlere ne de onların arkasındakilere vereceği tek bir karış toprağı, feda edeceği tek bir insanı yoktur. İşte bunun içini her fırsatta ne diyoruz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte bu bizim Rabia'mızdır. Bölünmeyeceğiz, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Gücümüzü buradanr alıyoruz. Bu şekilde almaya devam edeceğiz" dedi.
"15 TEMMUZ'DA HEDEFLERİNE ULAŞMAK İSTEDİLER"
Türkiye'ye tüm saldırıları boşa çıkanların 15 Temmuz'da kanlı girişimle hedeflerine ulaşmak istediklerini de söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu millet, tankı, topu silahı görünce kaçar, evlerine saklanırlar, onlarda ellerini kollarını sallayıp gelip ülkeyi teslim alır sandılar. Tabii öyle olmadı. Halkım, FETÖ ihanet çetesini derdest etti. Şimdi mahkemelerde hesap veriyorlar. Yakalandıklarında itiraf ettikleri ne varsa şimdi inkar ediyorlar. İstedikleri kadar inkar etsinler. Ortada 249 şehidimizin şehadeti var. Gazilerimiz var. Ortada işgal edilmek istenen bir ülke var. O gece dökülen kanın sorumlusu kim? Vatandaşlarımızın üzerine tankla, topla saldıran, Meclisimizi, Külliyemizi, Özel Harekat Merkezi'ni bombalayan kimdi? Hepsi de suçüstü yakalandı. Milletimiz müsterih olsun. O katiller, onları destekleyen kim varsa hak ettikleri cezayı alacaklar. Karşımda şehit ve gazi aileleri var. Hiç merak etmeyin 16 Nisan'dan sonra parlamento inanıyorum ki, onlarla ilgili idam talebinizin de gereğini yapacaktır. Bu bana geldiği zamana tereddütsüz onaylarım. Hans ne diyEcek, şu ne diyecek, bu ne diyecek bunlarını hiçbirisi bizi ilgilendirmez. Halkım ne diyeceke bizi bu ilgilendirir" diye konuştu.
"AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE"
15 Temmuz'un değişimi kaçınılmaz kıldığını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 Temmuz musibeti, bize artık değişimin kaçınılmaz olduğunu gösterdi. Bir daha bu olaylarla karşılaşmamak için 2023 hedeflerine ulaşmak için ihtiyacımız ola yeni yönetim sisteminin startını verdik. AK Parti ve MHP bu konuda müşterek hareket etme kararı aldı. Siyasi partilerimiz üzerine düşeni yaptı, meclis üzerine düşeni yaptı. Şimdi sıra milletimizde. Bu değişiklikleri yurt dışında anlatmaya çalıştığımızda karımızda garip bir tablo bulduk. Terör örgütlerinin hepsi bir olmuş karşı çıkıyor. Ana muhalefet partisi de karşı çıkıyor" dedi. Son günlerde Avrupa'da yaşanan gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle devam etti:
"Avrupa ülkeleri benim Dışişleri Bakanımın uçağına iniş izni vermiyor. Hollanda da, atlarını itlerini benim oradaki vatandaşlarımın üzerine salıyor. Almanya'nın şansölyesi de onun yanında yer olduğunu söylüyor. Yazıklar olsun size. Bunların bir birinde farkı yok. Al birini vur ötekine. Ne yaparsanız yapın bu milleti yolundan çeviremeyeceksiniz. 16 Nisan'da benim milletim batının bu yanlış tavırlarına karşı en güzele cevabı inşallah sandıklarda demokratik şekilde verecektir. Bütün bu olanlar herkesi biri yere doğru sevk ediyor. Yurt dışında 3 milyon seçmenimiz var, bunları engellediler, varsın engellesinler. Kim olursa olsun. Biliniz ki Cumhurbaşkanınız her zaman dik durdu bundan sonra da dik duracak. Hayır diyenlere sonuna kadar açtıkları kapıları evet için gelenlere sık sıkıya kapattıkları bakanlarımız sürekli salonlarını iptaliyle sudan bahanelerle dışlandılar. Kendi konsolosluk binamıza giremedik. Siz bakana kapıları kapatamazsınız. Uluslararası hukukta yeri yok. Ha böyle gidersiniz bunun karşılığını Türkiye'de bulacaksınız. Onlar da bu değişimin ne anlama geldiğini iyi biliyor. Bir asır önce hasta adam diye taziyesine gelenler, Çanakkale'de uğradığı bozgunu unutamamışlar. Yeni Çanakkale zaferlerinin yolunu açacağını iyi biliyorlar. Beyhude uğraşıyorlar. Yarasalar istemiyor diye güneş doğmaktan vazgeçmez. Onlar istese de istemede Türk milletinin yeniden dirilişi olacaktır. Çanakkale 16 Nisan'da büyük güçlü Türkiye için evet diyor mu? Çanakkale 16 Nisan'da istikrar için evet diyor mu" dedi.
"EŞEK ÖLÜR KALIR SEMERİ, İNSAN OLUR KALIR ESERİ"
Anayasa değişikliklerini gittiği illerde tek tek izah ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gittiğim illerde, yalancılarını iftiracıların ağızlarını kapatmak için değişikleri teker teker izah ediyordum. Çanakkale'de bunu yapmayacağım. Eşek ölür kalır semeri insana ölür kalır eseri. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığında birileri ona hayır diyordu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapıldığını hayır dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldığında hayır dediler. Osmangazi Köprüsü yapıldığında hayır dediler. Marmaray yapıldığında hayır dediler. Avrasya tüneli yapıldığında hayır dediler. Şimdi bugün 18 Mart Çanakkale köprüsünün temelini atıyoruz hayır mı evet mi? İnanın onlara yine hayır der. 5 yıl sonra inşallah köprünün açılışına geliyoruz. Burada cumhurbaşkanını sistemini mutlu edecek, istemeyenlerin ise huzurunu kaçıracak bir müjde 102 yıl önce düşmanlarımızı derin sularına gömen Çanakkale yeni biri dönemin başlangıcı anlamına geliyor. Bu köprü dünyanın bir numarası oluyor. Asya'yı Avrupa'ya bağlıyoruz. Çanakkale Boğazı üzerine öyle bir köprü yapıyoruz. Hem ecdada hem de gelecek nesillere layık eser olacak. Bedeli 10 milyar 500 milyon Türk Lirası. ve bu 17 yıl işletilecek ondan sonra devlete bırakılacak. Böyle bir eser. İş bilenin kılıç kuşananın. ve köprüyle İstanbul İzmir'e farklı bir şekilde bağlanmış olacak" dedi. Konuşmadan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lapseki'de bulunan tören alanına canlı olarak bağlandı. Çanakkale 1915 Köprüsü'nün temelini canlı yayında attı.
BAŞBAKAN DA HAYIRLI OLMASINI DİLEDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telekonferansla katıldığı 1915 Çanakkale Köprüsü'nün temel atma töreninde Başbakan Binali Yıldırım da şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanım, Çanakkale bugün tarihi bir gününü yaşıyor. Çanakkale geçilmez diyen ecdadımızdan aldığımız güçle Çanakkale'yi Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına taşıyacak o büyük eserin, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün temelini sizlerin huzurunda atıyoruz. Ülkemize, Çanakkale'ye, milletimize hayırlı olsun" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evet butonlara basıyorsunuz galiba! ya Allah bismillah" demesiyle Başbakan Yıldırım, Bakanlar, Güney Koreli ortaklar ile butona bastı; 1915 Çanakkale Köprüsü'nün temeli atıldı. Ardından dualar edildi.
TEMELE GÖMÜLECEK TÜPE 1'ER LİRA KONULDU
Başta Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere protokol üyeleri, temele gömülecek tüpün içine 1'er lira koydu. Başbakan Yıldırım, "Köprünün parasının yarısı çıktı" diyerek espri yaptı. Tüpe konan mektubun ise geleceğe yönelik olduğu belirtildi. Tarihi tüp daha sonra Başbakan Binali Yıldırım tarafından yüklenici firma yetkililerine verildi. Tören, harç dökülmesiyle sonra erdi.
15 Temmuz şiirinin de stadyumdaki tören ise, resmi geçit ile sona erdi.
TÖRENLERDE GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI
Çanakkale Zaferi kutlamalarının yapıldığı kentte polis ve jandarma da geniş güvenlik önlemleri aldı. Kentte, birçok ilden takviye polis ekipleri gönderildi. Kutlamaların yapıldığı stadyum çevresindeki güzergahlar trafiğe kapatıldı. Polisin hemen tüm alanlarda, geniş önlemler aldığı gözlendi. Basın mensupları da, tören alanlarına girdikleri sırada sıkı aramalardan geçirildi.
ÇANAKKALE GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
18 Mart Stadı'ndaki törenden görüntü
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgün Gökhan'ın konuşması
Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem'in konuşması
Çanakkale Valisi Orhan Tavlı'nın konuşması
Tribünlerdeki halktan görüntü
Şiir okuyan çocuktan görüntü
Anzak üniformalyı askerlerin trbünden töreni izlemesinden görüntü
Bayrağa altın madayla takılmasından görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM - Burak GEZEN - Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE
LAPSEKİ GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Tören alanından görüntü
Binali Yıldırım'ın tören alanına gelmesinden görüntü
Binali Yıldırım konuşma görüntüsü
Temel Atma töreninde butona basmadan görüntüler
Nirengi noktasına atılacak tarihi tüpün içine konulan 1'er liradan görüntü
Nirengi noktasına tarihi tüpün işçiler tarafından atılmasından görüntü
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ-Orhan AKTUĞ-Safiye TARI GÜNER/ ÇANAKKALE,
==============================================
Bakan Soylu: Yaklaşık 700 PKK ve KCK'lının şehir bağlantıları gözaltına alındı
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü belirterek, "Şu anda 30'un üzerinde operasyon var. Son 2 günde yaklaşık 700 PKK ve KCK'lının şehir bağlantıları tespit edildi ve hepsi gözaltına alındı. Devlet, milletin ortaya koyduğu iradeyle çalışmaya aynı kararlılıkla devam etmektedirö dedi.
Sabah saatlerinde özel uçakla Trabzon'a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, parti otobüsüne binerek Rize'ye hareket etti. Rize kent girişinde oluşturulan kontrol noktasında görev yapan polislerle selamlaşan Bakan Soylu, yetkililerden bilgi aldı, narkotik köpeği Hektor'u sevdi, ardından da polislerle birlikte anı fotoğrafı çektirerek başarı dileklerini iletti.
Bakan Süleyman Soylu Rize'de muhtarlar, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Anayasa değişikli, Cumhurbaşkanı hükümet sistemi ve referandum sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Soylu, yeni sistemle Türkiye'nin daha da güçleneceğini söyledi.
"KILIÇDAROĞLU'YLA SANA KASET KUMPASINI KİM KURDU GÖSTERELİM"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın, "Beşer şaşar. Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın" sözlerine tepki gösteren Bakan Soylu, "Aynı şaşkınlıkları devam ediyor. Aynı öfkeleri, kinleri devam ediyor. Ne kadar gizlemeye çalışırlarsa çalışsınlar aynı garezleri devam ediyor. Deniz Baykal'ı gördünüz. Deniz Baykal, sana söylüyorum; ben İçişleri Bakanıyım. Sen referandumla uğraşacağına sana tuzak kuranlara ait bir, iki cümle söyle de milletin gönlü rahatlasın yahu. Kendisini savunamayan bir adamdan memlekete ne fayda gelir? Haydi söyle. Ben söyleyeyim. İçişleri Bakanı olarak söylüyorum. Yüreğin yetiyorsa İçişleri Bakanlığı'na gel, Kemal Kılıçdaroğlu'yla sana kaset kumpasını kim kurdu gösterelim. Onların elinin altında oyuncak olmayın ve bu millete ayıp etmeyin. İftira atmayın. Senin aklın bu saate kadar bu işlere ermemişse, peygamber efendimizi alet edecek, bu işlerle ilgili de konuşacak hale düşmemeni isteriz. Ayıptır. Kutsallar üzerinde değerlendirmelere gitmemeni isteriz. Bu yanlıştırö dedi.
YAKLAŞIK 700 PKK VE KCK'LININ ŞEHİR BAĞLANTILARI GÖZALTINA ALINDI
Terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğünü belirten Bakan Soylu şöyle devam etti: "Terörle mücadelemiz top yekün devem etmektedir. Bunu sağlayan ve gerçekleştiren irade dim dik ayaktadır. Evlatlarımız orada. Lice'de 7 binin üzerinde evladımız terörle mücadeleyi kırsal alanda sürdürüyor. Şu anda 30'un üzerinde operasyon var. Arkadaşlarımız birazdan açıklayacak. Yaklaşık 700 PKK ve KCK'lı teröristin şehir bağlantıları tespit edildi ve hepsi gözaltına alındı. Devlet, milletin ortaya koyduğu iradeyle çalışmaya aynı kararlılıkla devam etmektedir. Terörle mücadelemiz sürecek. Ama terörizmle de mücadelemiz devam edecek. Sadece teröristle mücadele etmiyoruz. Sosyal planda, ekonomik ve kültürel planda bütün adımlarımızı atıyoruz."
Rize'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketi olduğunu hatırlatan Bakan Soylu, rekor evet oyu beklediğini ifade ederek konuşmasını noktaladı.
ŞEHİT AİLELERİYLE BİRARAYA GELDİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıl dönümü dolayısıyla Rize'de düzenlenen, 'Şehitleri Anma' yemeğinde şehit ve gazilerin aileleriyle bir araya geldi.
"TÜRKİYE BU MESELENİN ÜSTESİNDEN GELECEKTİR"
Masaları tek tek dolaşan ve şehit yakınlarıyla selamlaşan Bakan Süleyman Soylu, terörle mücadelenin sürdüğünü belirterek terörün sona ereceğini söyledi. Bakan Soylu, "Bu terör belasıyla yaşamak, ülkede yaşayan hiçbir fert için kabul edilebilir, razı gelinebilir bir şey değil. Kıymetli Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, Başbakanımızın direktifleriyle, milletvekili arkadaşlarım, bakan arkadaşlarım, asker, polis, güvenlik korucusu hep birlikte mücadele ediyor. Terörle mücadelede ülkem bugün hiç olmadığı kadar sona yaklaşmıştır. 'Girilmez' dediklerini bütün inlerine girilmiştir. Evlatlarımız ne kar ne de soğuk dinlemektedir. Eksi 30 derecede operasyon yapan, nöbet bekleyen o gençlerimizin gözlerindeki kararlığı, inancı ve inadı her birinizin görmesini isterdim. Kişisel kanaatim odur ki bu evlatlarımız orada hepinizin dualarıyla bir muhafazayla karşı karşıyadır. Askerimiz, polisimiz, jandarmamız hep birlikte omuz omuza bu mücadeleyi vermektedir. Çok şükürler olsun büyük ve zengin bir devletimiz var. Terörle mücadelede hiçbir eksiklik hissettirmeyen bir devletimiz var. Sadece teröristle değil terörizmle de mücadele etmekteyiz. En kısa sürede Türkiye bu meselenin üstesinden gelecek ve bu ülkenin bütün yaylarında, bütün sokaklarında ve bütün evlerinde huzur hakim olacaktırö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Bakan Soylu'nun konuşması
Detaylar
Haber-Kamera: Fatih TURAN- Osman ŞİŞKO/RİZE, -
============================================
Eroğlu: İzdivaç programlarının kaldırılması isabetli olur
ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, televizyonlardaki izdivaç programlarıyla ilgili, "Bu gibi programlar doğru değil bizim kültürümüzle, ananemizle bağdaşmıyor. Örfümüzle geleneğimizle alakası yok. Dolayısıyla bu programların kaldırılması çok isabetli olur" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 16 Nisan referandumuna yönelik çalışmaları kapsamında memleketi Afyonkarahisar'da muhtarlarla kahvaltıda bir araya geldi. Afyonkarahisar Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen programda görüşen Bakan Eroğlu, toplantı sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Eroğlu, izdivaç programlarıyla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi: "Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş bu konuyla ilgileniyor. Hakikaten millet rahatsız. Hakikaten çok sakıncalı programlar. Milletimizin değerlerini bozuyor, milletimizin birtakım değerleri var. Vatandaşlarımızdan büyük talep var, bu tür gerçekten çirkin programların kaldırılmasını istiyor. İnşallah bununla ilgili bir kararname gerekir, muhtemelen çalışma yapılıyor, gereği yapılacaktır. Gerçekten çok çirkin programlar ben tabi seyretmeye vaktim yok ama bazı zaman anlatıyorlar, ben de utanç duyuyorum. Bu gibi programlar doğru değil bizim kültürümüzle, ananemizle bağdaşmıyor. Bizim örfümüzle geleneğimizle alakası yok. Dolayısıyla bu programların benim şahsi kanaatim kaldırılması çok isabetli olur." dedi.
HAVA DURUMU TAHMİNLERİ
Bakan Eroğlu, soru üzerine hava durumu tahminleriyle ilgili de açıklama yaptı. Eroğlu, şöyle dedi: "Bugün yağışlar bilhassa Karadeniz, Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da devam ediyor. Hatta Hakkari civarlarında kuvvetli yağışlar var. Pazar günü Marmara Bölgesi, Batı Karadeniz'de yağış devam edecek, bir miktar da Hakkari civarında yağış var. Pazartesi günü Ege, Marmara ve Batı Akdeniz hariç diğer bölgelerde yağışlar var. Salı günü de Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Hakkari ve Van civarlarında yağış var. Çarşamba, perşembe ve cuma günleri yağışlar Türkiye'yi terk ediyor."
Bakan Eroğlu, programına Kadınaana Caddesi'nde esnaf ziyaretiyle devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Bakan Eroğlu'nun açıklamaları
HABER- KAMERA: AFYONKARAHİSAR,
==================================
Bakan Ağbal: 16 Nisan Türkiye düşmanlarına karşı ders vereceğimiz gündür
MALİYE Bakanı Naci Ağbal, 16 Nisan'ın Türkiye için önemine değindi, "16 Nisan vesayet odaklarına, demokrasi karşıtı güçlere, Türkiye düşmanlarına karşı ders vereceğimiz gündür" dedi.
Memleketi Bayburt'ta çeşitli temaslarda bulanan Maliye Bakanı Naci Ağbal, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile kahvaltıda buluştu. AK Parti iktidarına yönelik saldırı ve oyunları hatırlatan Bakan Ağbal, 2002'de başlayan kalkınma hamlesine 16 Nisan'da yeni bir ivme kazandıracaklarını kaydetti. Bakan Ağbal şöyle konuştu: "Türkiye'yi bir hukuk devletine dönüştürüyoruz. Bütün vesayet odaklarını ortadan kaldırıyoruz ve ekonomide olağanüstü başarılar elde ediyoruz. Bütün bunları önümüze koyduğumuz zaman 16 Nisan'da önümüze konan Anayasa değişikliğine 'evet' mi diyeceğiz, 'hayır' mı? Bütün mesele burada düğümleniyor. Bu gelişmeleri, bütün tarihsel hadiseleri, Türkiye'nin gittiği istikameti hatırlamadan, bunları zihnimizde tekrar yoğurmadan, tek başına Anayasa değişikliği maddelerine bakmanın yeterli olmadığını düşünüyorum. Bunların hepsini bu ülke olarak, millet olarak birlikte yaşadık. Bütün bu zorlukların üzerinden beraberce geldik. 16 Nisan, 2002 yılında başlayan bütün bu değişimin ve dönüşümün yepyeni bir merhaleye taşınacağı günün adıdır. 16 Nisan vesayet odaklarına, demokrasi karşıtı güçlere, Türkiye düşmanlarına karşı ders vereceğimiz gündür. Türkiye'nin 2002 yılında başlattığı bu kalkınma hamlesine, büyüme hamlesine yepyeni bir ivme kazandıracağımız, gün olacaktır. 2002'de başladığımız uluslararası alanda sözü dinlenen Türkiye fotoğrafını daha da ileriye taşıyacağımız bir gün olacaktır."
Avrupa'da Türk siyasetçilere yönelik yaptırımları da eleştiren Bakan Ağbal, şöyle devam etti: "Son 14 yılda yaşananlardan sonra Avrupa'nın Türkiye'ye bakışı değişti. Artık her söylenene başını eğip, 'emredersiniz' diyen bir Türkiye yok. Tam tersine, 'Ey Batı, ey Avrupa. Şunları yapacaksınız' diyen bir Türkiye var. Ülke olarak, devlet olarak, millet olarak uluslararası siyasette söz sahibi oluyorsak, sayın Cumhurbaşkanımızın, 'Dünya beşten büyüktür' sözü her yerde dikkatle takip ediliyorsa, bu milletin verdiği destekle, milletin verdiği güçle oluşturuluyor. Avrupa'nın referandum karşısındaki tavrına sakın şaşırmayın. Bu, artık gizleyemedikleri yüzlerinin ortaya çıkarılmasından başka bir şey değildir. 16 Nisan'dan sonra, 'evet' çıkarsa Türkiye'nin önü daha da açılacaktır. Avrupa' nın gördüğü bu. Türkiye güçleniyor, büyüyor. Her bakımdan Türkiye artık söz sahibi oluyor. Onun için 16 Nisan'ı iki kural, iki madde olarak görmeyin. 16 Nisan Türkiye'nin dünyada daha fazla sözünün dinleneceği dönemin başlangıcı olacak.ö
Avrupalıların gizlemeden, saklamadan, açıktan 'hayır' kampanyası yürüttüğünü ifade eden Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Gerek oradaki vatandaşlarımıza yönelik kampanya yürütüyorlar, gerekse Türkiye'deki bir takım sivil toplum kuruluşlarını kullanarak bunu yapmaya çalışıyorlar. PKK terör örgütünün, FETÖ terör örgütünün tüm yandaşları Avrupa ülkelerinde salon salon dolaşıyor 'hayır' kampanyası için. Bügün Türkiye düşmanları, terör örgütünün yandaşları Avrupa parlamentolarında toplantılar düzenliyor. Oradaki bir takım komiteler, kendilerince demokrasi görüntüsü altında bunlara ev sahipliği yapıyor. Oralarda propaganda yapmalarının önünü onlar açıyor. İş Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanlarına gelince, siyasetçilerine gelince bin bir türlü bahane uyduruyorlar. Bu yapılanlar bizim kendimize olan inancımızı daha da geliştirsin. Bu korkan Avrupa'nın yüzüdür. 16 Nisan geldiğinde inşallah Türkiye öyle bir destan yazacak ki, Avrupa'da buradan kendi dersini alacak" diyerek açıklamalarını noktaladı.
Görüntü sıralaması
Bakan Ağbal'ın açıklamaları
Salondan detaylar
Haber-Kamera: Coşkun MENEK/ BAYBURT
============================================
Bakan Özhaseki : 15 Temmuz'da bedenini siper eden şehitlerimiz de var
ÇEVRE ve Şehircilik bakanı Mehmet Özhaseki, Türk milletinin özgür yaşamasının bedelini ödediği için şehitler verdiğini söyledi. Özhaseki, "Bu coğrafya da bağımsız olarak özgür olarak yaşamanın bir bedeli var. Biz bu bedeli ödüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda yakın ve uzak zamanlarda bu vatanın bölünmez bütünlüğü için şehit düşen onlarca evladımız vardı. 15 Temmuz'da da bedenini siper eden şehitlerimiz var" dedi
Valilikçe 18 Mart Şehitleri Anma ve 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşının 102.yıldönümü nedeniyle Hilton otelinde şehit aileleri ve gaziler için düzenlenen ögle yemeğine Bakan Mehmet Özhaseki, Vali Süleyman Kamçı, AK Parti milletvekilleri İsmail Tamer,Hülya Nergis Atçı, Garnizon Komutanı Tuggeneral Ercan Teke, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, il protokol mensupları katıldı. Şehit aileleriyle el sıkışan ve onların sorunlarını dinleyen Çevre ve Şehircilik bakanı Mehmet Özhaseki,yemek öncesi ve sonrası yaptığı konuşmada şunları söyledi :
"FETÖ'CÜLER ÜMMETİ MUHAMMEDİ ALDATTI "
Cenabı Allah'tan bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Allah'tan dileğimiz, bir daha bu topraklara şehit bedeni düşmesin. Bu coğrafya da bağımsız olarak özgür olarak yaşamanın bir bedeli var. Biz bu bedeli ödüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda yakın ve uzak zamanda bu vatanın bölünmez bütünlüğü için şehit düşen onlarca evladımız vardı .15 Temmuz' da da bedenini vatanı için, milleti için bayrağı için ezanı için siper eden şehitlerimiz var. Bizler, millet olarak bağımsızlığına düşkün milletiniz. Bunun için ölümü hiçe sayarız. Son günlerce canımız ciğerimiz yanıyor. Geriye baktığımızda diğer zamanlarda bundan çok fark değildi. Devlet olarak PKK ve FETÖ ile mücadele ediliyoruz. Bu mücadele'yi de kararlılıkla sürdüreceğiz. PKK şehir merkezlerinden ve dağlardan temizlendi.İçimizden çıkarak, senelerce bizi aldatıp, haince bir planlarla kendini saklayara,k gizleyerek müslüman gibi gözükerek, Ümmeti Muhammedi aldatıp, bir gece insanları kandıranlar, kendi insanına kurşun sıkan adi kahpelere gereken dersi verdik."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Bakan Mehmet Özhaseki'nin konuşması
-Şehit aileleri görüntü
Detay
Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ, DHA)
==================================================
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan: Tek adamlık değil, tek başına güçlü bir yönetimi önemsiyoruz
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, "Cumhurbaşkanımızın, kurucu genel başkanımızın tek bayrak, tek vatan, tek devlet, tek millet idealini ve milletle tek yürek olma halini, CHP tek adamlıkla açıklayamazö dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Yozgat'ta kadın girişimcilerle buluştu. Gazetecilerin sorularını yanıtmayan Karaaslan, CHP'nin eleştirilerine yönelik yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımızın, kurucu genel başkanımızın tek bayrak, tek vatan, tek devlet, tek millet idealini ve milletle tek yürek olma halini CHP tek adamlıkla, bu ezberle açıklayamaz" dedi.
Ana muhalefet partisi CHP'nin geçmişte "Laiklik elden gidiyor" söylemine şimdide "Tek adamlık" sözünü çıkardıklarını belirterek, "Başka zamanda 'rejim elden gidiyor' tartışmaları çıkarırlar. O yüzden Türk milletinin karnı bunlara tok. Gerçekten Cumhuriyet tarihimiz boyunca bu kadar hızlı elde etmediğimiz atılımları elde etmemize vesile olan bize her şeyden önce liderlik eden özellikle 15 Temmuz günü sergilemiş olduğu tavırla milleti peşinden sürükleyen cumhurbaşkanımıza karşı tek adamlık adı altında yapılan bu eleştirileri her şeyden önce kabul etmemiz mümkün değil. Yalnız bizim değil millette bunu kabul etmiyor. Tek adamlık değil ama tek başına güçlü bir yönetimi biz çok önemsiyoruzö diye konuştu.
Karaaslan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ben ana muhalefet partisinin yerinde olsam yeni projeler, hedefler öneriler argümanlar geliştirirdim. Çünkü bunlar artık çok eskidi. Bunların üzerinden gitmek çok sağlıklı olmaz. Bu birliktir bütünlük halidir. Cumhurbaşkanı karar vericidir ama arkasında 80 milyonun iradesinde bunu yapar. Bütün bu güçlü yapıyı tek adamlık eleştirisinin içine hapsetmeye çalışmak inandırıcı da değil mümkünde değil.ö
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan'ın konuşması
Haber-Kamera: Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, -
==============================================
Bakan Özlü: Kredi Garanti Fonu devreye giriyor
BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, KOBİ'lere kredi kullanmada çok fazla talip geldiğini belirterek, "Önümüzdeki hafta şöyle bir uygulamaya geçiyoruz. KOSGEB İl Müdürlükleri'nde, bankalara masa kurduracağız. Bir sorun çıkmazsa KOSGEB müdürümüz orada, banka yetkilisi orada anında konuyu çözeceğiz. Şimdi Kredi Garanti Fonu devreye giriyor. Küçük işletmelere Kredi Garanti Fonu yardımcı olacak. Bir de kefalet sistemini getireceğiz" dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Tekirdağ'da 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'nci yıldönümü nedeniyle düzenlenen törenlere katılıp, işadamları, sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya geldi. Son zamanlarda bazı Avrupa ülkelerinin referanduma karşı farklı tutumlar sergilediklerini ifade eden Bakan Özlü, "Bu ülkenin bakanlarının, vatandaşlarıyla buluşmalarını tahammül edemeyen ülkeler var. Referandumda 'evet' çıkacak korkusuyla insanlık değerlerini, evrensel hukuku hak ve özgürlükler ayaklar altına alan ülkeler var. Onlara sormak istiyoruz. Bu referandumdan neden bu kadar korkuyorsunuz? Biz başkalarının ne diyeceğine değil, milletin ne diyeceğine bakarız. Eğer vatandaşlarımız bizden razıysa biz yolumuzda gerekirse ölürüz ama bir adım bile geri atmayız" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı KOSGEB aracılığıyla, esnafa ve KOBİ'lere önemli destek programları yürüttüklerini söyleyen Özlü, "Yaklaşık 15 bin KOBİ'ye kredi kullandırmayı planladık. Tabi çok fazla talep geldi. Biz 25 bin düşünmüştük. Yaklaşık 250 bin talep geldi. Bu 250 bin KOBİ'ye bir ay içerisinde bu krediyi kullandıramazdık. Ama dedik ki, kullanmayanlar mağdur olmasınlar. Onlara da 2017 yılının başında kullandıracağız dedik. Bu maksatla bir çalışma daha yaptık. Daha önce başvuruda bulunup da kredi kullanmayanların listesi bizdeydi. Onların zaten listesi bizde vardı. Siz yine başvuruda bulunmayın dedik. 10 gün içerisinde yeni başvuranlarla beraber, yaklaşık 529 bin başvuru oldu. Bu başvuruları aldık ama bunları değerlendirmek gerekiyordu. Bu başvurular içerisinde bazı şirketler var ama hiçbir kaydı yok. Yine bazı işadamlarımız 4 şirketi var ve birden fazla başvuru yapmış. Bunları inceledik ve daha çok küçük KOBİ'lere kredi vermeyi düşündük. Bütün bunların sonucunda yaklaşık 460 bin KOBİ çıktı. Bunların tamamına kredi vereceğiz. Önümüzdeki hafta şöyle bir uygulamaya geçiyoruz. KOSGEB İl Müdürlükleri'nde, bankalara masa kurduracağız. Bir sorun çıkmazsa KOSGEB müdürümüz orada, banka yetkilisi orada anında konuyu çözeceğiz. Şimdi Kredi Garanti Fonu devreye giriyor. Küçük işletmelere Kredi Garanti Fonu yardımcı olacak. Bir de kefalet sistemini getireceğiz. Yani diyelim ki, durumu çok kötü borçları var, bankalar kredi vermeye çekiniyor. Bir kefil getirmesi halinde, bu arkadaşlarımız bundan faydalanacak. Örneğin Tekirdağ'da, bu bizim KOBİ tanımına giren 46 binden fazla işletme var. Bunlardan 9 bin 215 tanesi az önce bahsettiğim kredi için başvurmuş. Bu işletmelerden 6 bin 123 işletmemiz bu krediden yararlanmaya hak kazanmış. Tekirdağ için bu işletmelerin kullanacağı kredi miktarı 145 milyon TL'dir. Bu kredinin 33 milyonunu aşan faizini biz ödeyeceğiz" şeklinde konuştu
Çorlu'da bir üniversite talebi olduğunu da ifade eden Bakan Özlü, "Teknik Üniversite kurulması konusunda bir talep vardı. Çorlu bir çok ilden daha büyük bir ilçemiz. Dolayısıyla burası bir teknik üniversiteyi hak ediyor. İnşallah Çorlu'da bir teknik üniversite kuracağız. Bir de Çorlu'da KOSGEB şubesinin açılması talepleri vardı bunları kabul ediyoruz. Çorlu'ya bir şube açacağız" dedi.
Bakan Özlü, toplantının ardından Ak Parti teşkilatını ziyaret edip, partililerle görüştü. Özlü, partililerden referandumda çok çalışmalarını isteyerek, "Referandumda iyi bir sonuç alıp, ondan sonra işimize, gücümüze bakalım" dedi. Bakan daha sonra esnaf ziyaretlerinde bulundu.
Görüntü Dökümü
------------------------------
Bakan Özlü işadamlarıyla toplantıda
Toplantıya katılanlar
Özlü'nün konuşması
Detaylar
Özlü'nün parti ziyareti
Ziyaretteki konuşması
Esnaf ziyareti
Detaylar
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,
================================================
Çanakkale şehitleri anıldı
SAMSUN'da 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'nci yıldönümü, nedeniyle Garnizon Şehitliği'nde düzenlenen törende duygulanan şehit babası 71 yaşındaki Hüseyin Şengül, Vali İbrahim Şahin'e sarılarak gözyaşı döktü.
Samsun'da 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'nci yıldönümü nedeniyle ilk olarak Kıranköy Mezarlığı'ndaki Garnizon Şehitliği'nde tören düzenlendi. Törene Samsun Valisi İbrahim Şahin, AK Parti Samsun Milletvekili Fuat köktaş, CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, askeri erkan, protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Anıta çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okundu. Ardından askerler şehitlikte saygı atışı yaptı.
Vali İbrahim Şahin'in şeref defterini imzalamasının ardından şehit mezarlarına kırmızı karanfil bırakıldı. Bu sırada 26 Şubat 2015 günü Afganistan'daki bombalı saldırıda şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Adem Şengül'ün mezarı başında bekleyen babası Hüseyin Şengül gözyaşlarına hakim olamayıp Vali İbrahim Şahin'e sarılarak ağladı. Törene katılan heyet ardından aynı mezarlıkta bulunan polis şehitliği ile Asri Mezarlığı'nda şehitliği de ziyaret etti.
Şehitlikteki törenlerin ardından Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) Çanakkale savaşını anlatan fotoğrafların sergilendiği 'Biz Değil miydik' adlı resim sergisi açıldı. AKM'de düzenlenen tören öncesi de saygı duruşunda bulunulup ve İstiklal Marşı okundu. İstiklal Marşı öğrenciler tarafından işaret diliyle de okundu. Törende konuşan Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Samsun Şube Başkanı Necati Yılmaz, "Çanakkale savaşı birinci dünya savaşının seyrini değiştiren tarihte 'Çanakkale Geçilmez' sözü ile yerini almış büyük bir bağımsızlık mücadelesi destanıdır" dedi.
Konuşmanın ardından 1915 ruhunu yansıtan belgesel sunuldu. Tören Atakum Anadolu İmam Hatip lisesi öğrencilerinin hazırladığı 'Dünden bugüne Çanakkale ruhu' adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Öğrenciler 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit düşen Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesini de canlandırıldı.
Görüntü Dökülü
-Şehitlikten detaylar
-Saygı atışı
-Şehit mezarlarına karanfil bırakılması
-Şehit babasının Valiye sarılarak ağlaması
-Sergi açılışı
-Konuşma
-Tiyatro Gösterisi
-Astbusay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesini anlatan tiyatro gösterisi
-Diğer detaylar
Haber-Kamera: Hakan ÇELİKBAŞ/ SAMSUN
===============================================
Belediyedeki X-Ray hırsızı kameraya takıldı
DİYARBAKIR'da belediye binası güvenlik noktasında unutulan cep telefonunu çalan hırsız, güvenlik kamerasına takıldı. Cep telefonunu alarak belediye binasına giren C.C., binadan çıkamadan yakalandı.
Elazığ Bulvarı üzerindeki Yenişehir Belediyesi'ne giden H.K. adlı kadın, belediye girişindeki x-ray cihazından geçişi sırasında cep telefonunu unuttu. Genç kadının hemen arkasından başka kişilerin de güvenlik noktasından geçtiği, ancak telefonunu farkeden olmadığı görülüyor. Mağdur kadının telefonu unutmasından yaklaşık 4 dakika sonra belediye binasına gelen C.C., unutulan telefonu da kendi eşyalarıyla birlikte alarak cebine bırakarak binaya girdiği görülüyor.
Belediye binasında bulunan H.K., telefonunu unuttuğunu fark ederek güvenlik noktasına geri dönüp, durumu polise bildirdi. Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri, güvenlik kameralarını incelemeye alarak genç kadının telefonunun bir başkası tarafından alındığını tespit etti. Polisin yaptığı incelemede unutulan cep telefonunu C.C.'nin aldığını belirledi. Polis, kameradan yaptığı incelemede C.C.'nin halen belediye binasından çıkış yapmadığını farkedince, katlarda arama yaptı. Belediye binasında çaldığı telefonla birlikte yakalanan C.C., Kartoğlu Polis Merkez Amirliği'ne getirilerek ifadesi alındı. Yapılan detaylı araştırmada C.C.'nin daha önce de hırsızlık suçundan sabıkasının olduğu belirlendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-H.K adlı kadının belediye binasına gelmesi
Cep telefonunu unutması
-C.C'nin belediye binasına gelmesi
-Cep telefonunu alması
-C.C'nin polis merkezine götürülmesi
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR,
=========================================
Tokat'taki cinayet 12 saniyede gerçekleşmiş
TOKAT'ın Erbaa İlçesi'nde imam nikahıyla birlikte yaşadığı 39 yaşındaki Yeliz Yaprak'ı tabancayla vurarak öldüren 45 yaşındaki Sebahattin Varol'un, kuaför salonuna gelişi ve çıkışı güvenlik kamerasına yansıdı. Varol'un 12 saniyede cinayeti işlediği ortaya çıktı.
Olay, dün akşam saatlerinde Cumhuriyet Mahallesi, Ziya Durmuş Caddesi'nde meydana geldi. İşsiz olan Sebahattin Varol, kendisinden ayrılmak isteyen Yeliz Yaprak'ın çalıştığı kuaföre gitti. İçeriye giren Sebahattin Varol, yanındaki tabancayı çekip, Yeliz Yaprak'a ateş etti. Yeliz Yaprak, kanlar içerisinde yere yığılırken, Varol kendisine ait 06 DAV 13 plakalı otomobille olay yerinden kaçtı. Çağırılan ambulansla Erbaa Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yeliz Yaprak, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
12 SANİYE SÜRDÜ
Olaydan sonra kaçan Sebahattin Varol, polis ve jandarmanın yaptığı ortak çalışmayla kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Sebahattin Varol, adliyeye sevk edildi. Bu arada Sebahattin Varol'un kuaför salonuna gelişi güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, Sebahattin Varol'un otomobilini park ettikten sonra kuaför salonuna gittiği ve daha sonra geri çıktığı anlar görüldü. 12 saniye süren görüntülerde şüphelinin daha sonra otomobile binerek bölgeden uzaklaştığı görülüyor.
Görüntü Dökümü:
-Güvenlik kamerası görüntüleri
Haber: İbrahim UĞUR/ERBAA(Tokat),
==========================================
Balıkesir Lisesi kınalı kuzuları unutmadı
BALIKESİR Lisesi, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'inci yıl dönümünde şehitlerini rahmet ve minnetle andı.
Balıkesir Liseliler Derneği'nin organize ettiği 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'nci yıl dönümü etkinliği, okulun tarihi binasında gerçekleştirildi. Duygusal anların yaşandığı buluşmada liseliler, 102 yıl önce olduğu gibi enveriye şapkaları, izci kıyafetleri ve bayrakları ile törene katılanları yıllar öncesine götürdü. Dernek yöneticileri de o dönemin komutanları gibi giyindi. Liseliler sülüslerini alıp, temsili olarak Çanakkale'ye uğurlandı.
Çanakkale'de şehit olan izciler için saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan etkinlikte konuşan Balıkesir Liseliler Derneği Başkanı Abdi Kahyaoğlu, "102 yıl önce düşman Çanakkale'ye taarruz etti. Memleketten bir seferberlik çağrısı geldi. Bu okulun evlatları, Balkanların yetim çocukları üst kattaki sıcak yataklarından, alt kattaki sıcak aşlarından vazgeçip savaşa gitmeye karar verdi. Hiçbiri rüştünü ispatlamamıştı. Çoğunun bıyıkları bile terlememişti. Onlar bizim kınalı kuzularımızdı. Onlar Balıkesir Lisesi'nin keşşaf (izci) bölüğüydü. Puslu bir sabah, okula veda edip, bir sel gibi Çanakkale'ye akarak ölüme gittiler. Hiçbiri geri gelmedi. Üç yıl boyunca lisemiz hiç mezun vermedi, sadece şehit verdi" dedi.
Konuşmanın ardından liseliler, 102 yıl önce olduğu gibi okuldan şimdi fotoğraf müzesi olarak hizmet veren eski askerlik şubesine giderek, sülüslerini aldı. Tren garına kadar davul zurna eşliğinde yürüyen liseliler, burada harmandalı ve çiftetelli oynadı. Ardından trenle Çanakkale'ye uğurlandı. Temsili uğurlamada törene katılan kadınların gözyaşlarını tutamadığı ve ağladığı gözlendi.
"GELENEKSELLEŞMELİ VE ÖRNEK OLMALI"
Balıkesir Liseliler Derneği Başkanı Abdi Kahyaoğlu ise, "Bugün Çanakkale'de şehit olan eski öğrencilerimizi temsili olarak cepheye gönderdik. Bu etkinlikle onların ruhlarını şad ettik ve onları unutmadığımızı gösterdik. Onlar, bu vatan uğruna hiç düşünmeden canlarını feda etti. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bu etkinliği gelenekselleştirmek istiyoruz" dedi.
Liseliler Derneği Yönetim Kurulu üyesi Sezer Koman, "O dönem Sultani olarak bilinen birçok liseden 15 yaşında bile olmayan çok sayıda öğrenci Çanakkale Savaşı'na gitti ve şehit oldu. Etkinliğimizin diğer liselere de örnek olmasını diliyorum" diye konuştu.
EN ÇOK ŞEHİT VEREN OKULLARDAN BİRİ
1885 yılında kurulan Balıkesir Lisesi, Çanakkale Savaşı'nda en çok şehit veren okullardan birisi oldu. 1914-1916 yılları arasında Balıkesir Lisesi'nde okuyan ve gönüllü olarak cepheye giden 100 izci öğrenciden 94'ü şehit oldu. O yıl hiç mezun verilmedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Balıkesir Lisesi'nin tarihi binası
Enveriye şapkaları ve izci elbiseleri ile liseliler
Balıkesir Liseliler Derneği Başkanı Abdi Kahyaoğlu konuşuyor
Öğrenciler el öpüp sülüslerini alıyor
Davul zurna eşliğinde tren garına gidiyor
Trene bindirilip uğurlanıyor
Kadınlar ağlıyor
Dernek yöneticileri bu etkinliğin gelenekselleşmesini istiyor
Haber- Kamera: Hilmi DUYAR- Coşkun YAMAN/ BALIKESİR,
===================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -7 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?