Dha Yurt Bülteni - 9 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 9

Derik'te bombalı saldırıyla ilgili 30 gözaltı (3)PKK ÜSTLENDİMardin'in Derik Kaymakamlığında dün düzenlenen ve Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün şehit olduğu 3 kişinin yaralandığı saldırıyı, PKK terör örgütünün kendilerine YPS adınrı veren gençlik yapılanması üstlendi.

11.11.2016 16:31

Derik'te bombalı saldırıyla ilgili 30 gözaltı (3)

PKK ÜSTLENDİ

Mardin'in Derik Kaymakamlığında dün düzenlenen ve Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün şehit olduğu 3 kişinin yaralandığı saldırıyı, PKK terör örgütünün kendilerine YPS adınrı veren gençlik yapılanması üstlendi. PKK'ya yakın internet sitelerinde yer alan açıklamada, saldırının Derik'te öldürülen teröristler için misilleme amacıyla yapıldığı belirtildi.

VALİLİKTEN TAZİYE MESAJI

Mardin Valiliği, şehit olan Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk için taziye mesajı yayınladı. Valiliğin yayınladığı taziye mesajı şöyle: "İlimiz Derik İlçemizde 10.11.2016 Perşembe günü Kaymakamlık binasında bulunan İlçe Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk'e yönelik el yapımı el yapımı patlayıcı ile düzenlenen saldırı sonucunda yaralanan Kaymakamımız, ilk müdahalesi İlimizde yapıldıktan sonra sevk edildiği Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Yakınlarının, sevenlerinin, Mülki İdare Camiasının ve Aziz Milletimizin başı sağ olsun."

Haber: MARDİN

================================

İslahiye'ye askeri araç ve personel sevkiyatı

İSTANBUL'un Maltepe İlçesi'nden sevk edilen 50 vagonluk askeri araç ve personel, Gaziantep'in İslahiye İlçesi'ne ulaştı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası askeri birliklerin kent dışına taşınması kararı üzerine Maltepe'de konuşlu 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın General Nurettin Baransel Kışlası'ndan demiryoluyla sevk edilen askeri araç ve personel Gaziantep'in İslahiye İlçesi'ne ulaştı. İslahiye Garı'nda vagonlardan indirilen araçlar, polis eskortu eşliğinde 106'ncı Topçu Alay Komutanlığı'nın Alpay Başaran Kışlası'na götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Trenin gelişi

Trenin manevra yapması

Araçların indirilmesi

Araçların hareket etmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

===========================================

Başbakan Yıldırım: MHP ile Anayasa değişikliğini yapacağız, başkanlık sistemini hayata geçireceğiz

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Trabzon'da halka hitap etti, yeni Anayasa ve başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başbakan Yıldırım, "Sayın Devlet Bahçeli, sağduyusu ile vatansever ve ülkenin geleceğini dikkate alarak, her türlü siyasi hesaplardan öte Türkiye'nin bu önemli meselesinin çözümü için sorumluluk aldı. Bu konuda inşallah MHP ile beraber Anayasa değişikliğini yapacağız ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz" dedi.

Başbakanlık uçağıyla Trabzon'a gelen Başbakan Binali Yıldırım'ı havaalanında Trabzon Valisi Yücel Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve partisinin milletvekilleri karşıladı. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da Başbakan Yıldırım ile Trabzon'a geldi. Başbakan ve beraberindekiler, daha sonra da, çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınan Gülbahar Hatun Camisi'nde cuma namazı kıldı. Vatandaşlar da, oluşturulan güvenlik noktasında arama yapılarak camiye alındı. AFAD ekipleri de cami çevresinde radyasyon ölçümü yaptı. Cuma namazından çıkan Başbakan Yıldırım ve beraberindekiler cami yanında bulunan Gülbahar Hatun Türbesi'ni ziyaret ederek dua etti. Cami önünde kendisine yoğun ilgi gösterilen Başbakan Yıldırım sohbet ettiği vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.

BAKAN SOYLU: TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KÖKÜNÜ KAZIYANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

Atatürk Alanı'nda Başbakan Binali Yıldırım'ın gelişi öncesinde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mardin Kaymakam Muhammet Fatih'in teröristlerin saldırısı sonrasında yaralandığını hatırlattı, "Muhammet Fatih, 'PKK'ya giden paraları bu milletin hizmetine sunacağız' diyen yiğit bir dili ortaya koymuştu. Bugün şehit oldu. Babası, 'Allah bizimledir. Vatan sağ olsun. Ben de ölmeye hazırım' dedi. Bu Türkiye'nin başına çorap örmeye çalışanların anlamayacağı bir şeydir. Cesur bir Başbakanımız var. Terör örgütünün kökünü kazıyana kadar mücadele edeceğiz. Hükümetimiz kararlıdır. Büyük elçilere de bir tavsiyemiz var. Kandil'in tepesine çöktüğümüzde, yürekleri yetiyorsa gidip oraya da sahip çıksınlarö dedi.

DİK DUR REİS, HORON YENİ BAŞLIYOR

Daha sonra Atatürk Alanı'na gelen Başbakan Binali Yıldırım, halka hitap etti. Darbe girişimini hatırlatan ve 15 Temmuz'da milli iradeye darbe vurulmak istendiğini dile getiren Yıldırım, demokrasi nöbetleri sırasında, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın bulunduğu meydanda bir yazının dikkatini çektiğini anlattı ve şunları söyledi: "15 Temmuz bu necip milletin yeniden dirilişi, yeniden yükselişidir. O gün 79 milyon vatan evladı ayrı gayrı olmadan bir olmuş, beraber olmuş ve birlikte Türkiye olmuştur. Demokrasi nöbeti devam ederken, Külliye'deki meydanda bir yazı dikkatimi çekti. O yazıda diyordu ki, 'Dik dur Reis, horon yeni başlıyor'. Milletin üzerine ateş açan o hainler, maalesef şehitlerimizin, gazilerimizin olmasına sebep oldular; ama bir şeyi başaramadılar. Bu ülkenin istiklal aşkını, bağımsızlık sevdasını, bu ülkenin ay yıldızlı bayrak sevdasını asla ve asla yok edemediler. O gün bayrak yere düşmedi, ezanlar susmadı. Millet ayakta, alçaklar toprakta; işte böyle bir Türkiye var. Bu ülkeyle ne kadar gurur duysak yeridir."

"HANGİ DELİKTE TERÖRİST VARSA HEPSİ YOK OLUNCAYA KADAR MÜCADELE DEVAM EDECEK"

Kendisine eşlik eden Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı görevine getirilmesi üzerinden, terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Başbakan Yıldırım, "Bir yandan FETÖ, bir yandan bölücü terör örgütüyle amansız bir mücadele veriyoruz. Ülkemizin birliği, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için canla, başla çalışıyoruz. Devletin bekası, sizin güvenliğiniz için sizin uşağınızı da İçişleri Bakanı yaptık. Sizin evladınız Süleyman Soylu, ekibi, polisi, jandarması, askeri gece gündüz demeden memleketin her köşesinde, hangi yuvada, hangi mağarada, hangi delikte bir terörist varsa hepsi yok oluncaya kadar bu mücadele devam edecek" ifadelerini kullandı.

HDP'LİLERİN TUTUKLANMASIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA: GELDİN Mİ? İFADENİ VERDİN Mİ? DERSİNİ ALDIN MI?

HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, bu konuda da şunları söyledi: "Biz 14 sene çalıştık, çabaladık. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Yolları böleriz ama Türkiye'yi böldürmeyiz. Türkiye'yi bölmeye çalışanlara da hak ettikleri cevabı veririz. Biz bu terörle, teröre destek veren siyasi uzantılarla mücadele ederken, bunların ne kadar da destekçisi varmış. Ne kadar da seveni varmış. Bütün Avrupa ülkelerinden, 'Aman, bu adamlara dokunmayın'. Kardeşim neye dokunmayacaksın? Mahkeme çağırıyor, 'Gel ifade ver'. 'Ben senin mahkemeni kabul etmiyorum, beni alamazsınız'. 'Gelmiyorum, ifade vermiyorum'. Geldin mi? İfadeni de verdin mi? Dersini de aldın mı? Alacaksın. Burası hukuk devleti. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Burada terörün borusu ötmez. Burada milletin borusu öter."

"BATILI DOSTLARIMIZ PARLAMENTOLARININ DUVARLARINDAKİ TERÖRİSTLERİN RESİMLERİNİ İNDİRSİN"

HDP'lilerin tutuklanmasını eleştiren Avrupa ülkelerine de tepki gösteren Yıldırım, "Kimse hukuktan üstün değildir. Bize hukuk dersi vermeye çalışan Batılı dostlarımız önce o parlamentolarının duvarlarındaki teröristlerin resimlerini indirsin. Onları şımartmaktan etrafa baktıkları yok. Kimse kusura bakmasın. Türkiye kendi kararını kendi verir. Herkes işine baksın" dedi.

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: DIŞARIDAKİ TERÖR SPONSORLARININ AĞZIYLA KONUŞMAKTAN VAZGEÇ

Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü Parti Meclisi (PM) toplantısının açılışında söylediği, 'Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan parti, Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. El Nusra'dan IŞİD'e kadar Ortadoğu'daki terör örgütlerine, Türkiye'deki terör örgütlerine PKK, FETÖ hepsine yardım ve yataklık yapan ve bu terör örgütlerini Türkiye'nin başına bela eden parti AKP'nin yöneticileridir' sözlerine de yanıt verdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki gösteren Yıldırım, şunları söyledi: "Şimdi ana muhalefet partisi genel başkanı çıkmış, birtakım laflar ediyor. İnsan dinleyince kanı donuyor. Bu ne demek kardeşim? Ülkenin ana muhalefet partisi pusulayı yitirmiş vaziyette. Nereye toslayacağı belli değil. Allah yardım etsin. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Türkiye'de terörün her türlüsüyle amansız mücadeleyi yapan kim? AK Parti. O FETÖ'cülere, o terör gruplarına arka çıkan, hem avukatlık hem hakimlik yapmaya çalışan kim? İşte millet biliyor. Kimin ne yaptığını biliyor. Neymiş? Efendim tutuklamalar varmış. Ne zamandan beri suç işlemek meşru hale geldi bu memlekette? Darbecilere, bölücülere arka çıkmak ana muhalefet partisinin görevi midir? Herkes durumunu gözden geçirmek zorundadır. Ana muhalefet partisi demek, iktidar alternatifi demektir. Eğer siz iktidara talipseniz ülkenin bölünmez bütünlüğüne sonuna kadar bağlı kalmanız lazım. Ana muhalefet partisini sağ duyulu olmaya çağırıyorum. Bu dışarıdaki terör sponsorlarının ağzıyla konuşmaktan vazgeç."

CHP LİDERİ'NE ÇAĞRI: YOL YAKINKEN DÖN BU YANLIŞTAN

CHP lideri Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunan Başbakan Yıldırım, "Şimdi zaman ülkeye sahip çıkma zamanıdır. Bir olma, beraber olma zamanıdır. Ayrılıkçılara, terör goygoycularına yaranma zamanı değildir. Ülkenin, milletin bekası için bir olmak, beraber olmak, birlikte çalışma zamanıdır. Sayın Kılıçdaroğlu, yol yakınken, dön bu yanlıştan. Bu yol, yol değil; bu sokak, çıkmaz sokaktır" ifadelerini kullandı.

ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ AÇIKLAMASI: MHP İLE BERABER YAPACAĞIZ

Konuşmasının sonunda çok önemli bir konuya değinerek yeni Anayasa ve başkanlık sistemine ilişkin mesajlar veren Başbakan Yıldırım, "Uzun zamandan beri Türkiye'nin gündeminde Anayasa değişikliği var. Anayasa değişikliğiyle beraber hükümet değişikliği, sistem değişikliği var. Her parti seçimde söz verir; 'Anayasa'yı değiştireceğiz'. Ama maalesef seçimden sonra, 'Hadi yapalım' dediğimiz zaman yanımızda kimseyi göremedik. Son günlerde sayın Devlet Bahçeli, sağduyusu ile vatansever ve ülkenin geleceğini dikkate alarak, her türlü siyasi hesaplardan öte Türkiye'nin bu önemli meselesinin çözümü için sorumluluk aldı. Bu konuda inşallah MHP ile beraber anayasa değişikliğini yapacağız ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun. Önce Meclis'e götüreceğiz. Meclis'ten sonra işimiz bitmiyor. Sahibine getireceğiz. Sahibi kim? Sahibi sizsiniz. Millete gelen iş yolda kalmaz."

Başbakan Binali Yıldırım konuşması sonrasında da Trabzon Havaalanından helikopterle, "Ovit Tüneli'nde ışık göründüö törenine katılmak için Rize'nin İkizdere İlçesi Ovit Dağı'na hareket etti.

Görüntü Dökümü

Atatürk Alanı'ndan görüntüler

Başbakan'ın halkı selamlaması

Detaylar

Haber: Fatih TURAN - Bahar DEMİREL Kamera: Tolga SAĞLAM/ TRABZON

NOT : AKTÜEL GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

===========================================

Orgeneral Akar 'video telekonferans' aracılığıyla Suriye ve Irak'taki gelişmeleri değerlendirdi

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kuvvet Komutanları ile birlikte Şırnak ve Cizre'deki birliklerde inceleme ve denetlemelerde bulundu. Orgeneral Akar, video tele konferans aracılığı ile terörle mücadele ve Fırat Kalkanı Harekatı dahil Suriye'deki, Telafer ve Musul dahil Irak'taki son gelişmeleri birlikte değerlendirip gerekli emirleri verdi.

Dün Şırnak ve Silopi'deki birlikleri ziyaret eden ve geceyi Silopi'deki 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda geçiren Orgeneral Akar, beraberindeki heyet ile birlikte Şırnak ve Cizre'de görev yapan personel ile görüştü. Orgeneral Akar, terörle mücadele harekatı, sınır güvenliği ve kaçakçılıkla mücadele görevlerini başarı ile yerine getiren personeli kutladı ve bayraklaşan vatan topraklarında huzur içinde yaşamamız için gösterdikleri üstün disiplin anlayışı ve gayretten dolayı Türk milletinin kendilerine minnettar olduğunu ifade etti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Kuvvet Komutanları ile birlikte bugün Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Harekat Merkezi'nde durum değerlendirmesine katıldı. Video telekonferans aracılığı ile terörle mücadele ve Fırat Kalkanı Harekatı dahil Suriye'deki, Telafer ve Musul dahil Irak'taki son gelişmeleri birlikte değerlendirip gerekli emirleri verdi.

Orgeneral Akar, ayrıca 26 Ağustos 2016 tarihinde PKK'nın hain saldırısı sonucunda, 11 polisin şehit olduğu, 3 sivil vatandaş olmak üzere 75 polisin yaralandığı Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü, Çevik Kuvvet Grup Amirliği'ni de ziyaret etti ve şehit polislerin anısına saldırının düzenlendiği yere karanfil bıraktı.

Orgeneral Akar, asker, polis, korucu, tüm güvenlik güçlerinin yakın işbirliği içinde sürdürdüğü teröristle mücadele harekatının sonuna kadar kararlılıkla sürdürüleceğini, ihanet içinde bulunan teröristlerin mutlaka cezalandırılacağını, bu ihanetin devletimizin kararlı mücadelesi ve kahraman arkadaşlarımızın büyük emek ve gayretleri sayesinde hep boşa çıkarıldığını ve çıkarılacağını belirtti. Orgeneral Akar, vazifesinin gereğini yapmak konusunda tereddüt etmeksizin ileri atılan ve inançla şehadet şerbeti içen şehitleri rahmetle andığını söyleyerek ailelerine ve mesai arkadaşlarına sabır, gazilerimize de acil şifa dileklerinde bulundu.

Görüntü Dökümü

-------------------

Haber: ANKARA

==========================================

Tepki olunca mağazanın vitrinindeki reklam fotoğrafı kaldırıldı (TEKRAR)

İzmit'te, Ak Parti İzmit İlçe Yönetim Kurulu üyesi Muharrem Tutuş, bir alışveriş merkezindeki ünlü bir mağazanın vitrininde öpüşen kişilerin olduğu ve 4 yıldır duran reklamı sosyal medyada paylaşarak tepki gösterdi. Muharrem Tutuş'un paylaşımının ardından mağaza yetkilileri vitrindeki reklamı kaldırdı.

Ak Parti İzmit İlçe Yönetim Kurulu üyesi Muharrem Tutuş, dün Outlet Center adlı alışveriş merkezindeki tanınmış bir jean (kot) mağazasının vitrininde bulunan öpüşen bir çiftin olduğu reklama tepki gösterdi. Muharrem Tutuş, mağazanın vitrinindeki reklamın fotoğrafını sosyal medyada paylaşarak, "Burası Kocaeli. Kaldırıma mal koyma, camda film oynat. Yuh olsun" diye yazdı.

Muharrem Tutuş'un paylaşımının ardından birçok kişi destek vererek, "Evet tahrik oluyor millet, çoluk çocuk geçiyor", "Özgürlük demek, ahlaksızlık demek değildir", "Bu dükkanın önünde bir protesto yapılsa edebiyle tepki gösterilse muhakkak geri adım atarlar ama kim uğraşacak değil mi" gibi yorumlar yapılırken, tepki gösterilmesi ile ilgili yorumun ardından "Ben hazırım", "Ben varım" ve "İnancın yarısı utançtır. Herşeyi tam olsa da utancını kaybetmiş bir millet sağlıksızdır, ahlaksızdır. Bu ahlaksızlıkları yıkmaya ben de varım" gibi yorumlar yapılırken, belediyeye şikayetçi olacaklarını belirtenler oldu.

REKLAMIN KALDIRILDIĞINI DUYURDU

Tepkiler üzerine mağazasının vitrininde bulunan reklam kaldırıldı. Muharrem Tutuş yine sosyal medya aracılığıyla reklamın kaldırıldığını şöyle duyurdu:

"Mağazanın kullanmış olduğu fotoğraf ile ilgili tepkilerimizden sonra; İlgili alışveriş merkezi yönetimi, bugün tarafımı arayarak ilgili fotoğrafın şikayetler üzerine kaldırıldığını beyan etmiştir. Duyarlı olan herkese teşekkür ediyoruz. Ayrıca bizlere gerici yakıştırması yapan tüm güruhlara da, aslımızı ve neslimizi bizlere sürekli hatırlatıp kendimizi diri tutmamıza vesile oldukları için teşekkür ediyorum."

İYİ NİYETİMİZİ KULLANARAK KALDIRDIK

Mağaza yöneticileri, reklamın uzun süredir vitrinde bulunduğunu belirterek, "Dün reklamla ilgili paylaşımda bulunulmuş. Bunun neden, ne ile ilgili olduğunu biz de bilmiyoruz. Amerika'daki merkezimize kadar aramışlar. Konu ile ilgili şubemiz arandı. Bilgi aldılar. 4 yıldır duran reklamı iyi niyetimizi kullanarak kaldırdık. Kendisi ile ilgili irtibata geçtik, görüşmek için gelmesini bekliyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Sosyal medya paylaşımlarından görüntü

-Mağazadan görüntü

-Kaldırılan afişten görüntü

//////////////

İzmit'ten görüntüler

Mağazadan görüntüler

Muharrem Tutuş ile röp

Haber-Kamera: Mesut ÇATAK - Faruk KIYAK/ İZMİT(Kocaeli),

===========================================

HDP'li Özsoy: Terörist dedikleri insanın fezlekeleriyle, insanları cezaevine gönderiyorlar

HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklanan ve "terörist" olarak nitelendirilen hakim ve savcılar tarafından hazırlanan fezlekelerle HDP'lilerin tutuklandığını belirterek, "Kaçma şüphesi nedeniyle yurt dışı yasağı koyuyorsun. Selahattin Demirtaş, zaten sık sık yurt dışına çıkıyordu. Demirtaş, nereye kaçacak?"dedi.

Partisinin Bingöl il binasında basın toplantısı düzenleyen HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, HDP'li eş başkan ve milletvekillerinin tutuklanması ile ilgili konuştu. HDP'li vekillerin savcılıklara gidip ifade vermedikleri için tutuklanmalarının hukuka aykırı olduğunu savunan Özsoy, "Devlet şu anda şöyle bir propaganda yapıyor. Bütün dünyaya söylüyorlar, bunun gerçeklikle uzaktan yakından alakası yoktur. Diyorlar ki, 'HDP'liler ifade vermedikleri için kendilerini zorla tutuklattılar, bu onların kendi sorumluluğudur.' Bir insan, bir parça yürekli olur, der ki, 'biz bunları götürdük içeri attık.' Savcılığa gitmemek, tutuklama gerekçesi olamaz. En fazla polis seni alır, savcılığa götürür. İfadeni verirsin, sana yöneltilmiş suçların içeriğine göre ya tutuklama verilir, ya da tutuklanmamak üzere mahkemeye sevk eder. Talebini suçlama kategorilerine göre yapar. Bir insana tutuklama verilmesinin hukuka göre birkaç kriteri vardır. Birincisi, bu insan delilleri karartabilir şüphesidir. Bizim vekillerimiz ve eş başkanlarımıza bakın, hiç birinin delil karartma gibi bir durumu yok. Hepsi konuşmalardır, konuşmalar da kayıttadır. Delilleri kaybetme durumu yok. İkincisi kaçma şüphesidir, yurtdışı yasağı koyuyorsun, kaçamıyor. Nereye kaçacak? Selahattin Demirtaş nereye kaçacak? Zaten sürekli gidip geliyordu. İdris Baluken nereye kaçacak? Hiç kimsenin böyle bir niyeti de yok. Üçüncüsü, suçun infial yaratacak bir suç olmasıdır. İdris Bey, 4 yıl Bingöl'de milletvekilliği yaptı. İdris Bey'in hangi suçu infial yarattı diye sormak istiyoruz" diye konuştu.

"BALUKEN'İN FEZLEKESİNDE ÖRGÜT ÜYELİĞİ YOK"

HDP'li vekillere yönelik yapılan operasyonlar kapsamında tutuklanan HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken fezlekelerinde örgüt üyeliği suçlamasının bulunmadığını ifade eden Özsoy, "İdris beyin hiçbir fezlekesinde örgüt üyeliği suçlaması yoktur. Birçok fezlekesi var, polise mukavemet, gösteri-yürüyüş yasasına muhalefet, konuşmaları yüzünden propaganda yapmış gibi bir sürü suç kategorisi var. Bu fezlekelerde örgüt üyeliği suçlaması yok. Ama, örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklanıp cezaevine gönderildi. Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet suçu yüzünden olsa, tutuklama gerekçesi olamazdı. Fakat bu ayrı ayrı suçları üst üste koymuşlar, örgüt üyeliği suçlaması yapmadan, örgüt üyeliği nedeniyle tutuklamışlar. Bu meselenin hukukla uzaktan, yakından bir alakası yok. Bu bir siyasi operasyondur" şeklinde konuştu. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşmalarından dolayı 103 davasının bulunduğunu anlatan Özsoy, şöyle konuştu:

"Selahattin Demirtaş'ın 103 tane davası var, hepsi de konuşma ile alakalıdır. Bu konuşmalarının hiç birisinde, şiddete, suça teşvik etme gibi bir şey de söz konusu değildir. 6-7 Ekim olaylarını sürekli pişirip getiriyorlar, Konuşmasına bakın, 'halkımız demokratik tepkisini ortaya koysun' diyor. Sonucunda 50'den fazla insan öldü. Öldürülenlerin en az 45'i bizim partimize üye olan insanlardır. Hem öldürmüşler, hem de bunun faturasını yine bize kesmeye çalışıyorlar. Biz defalarca 6-7 Ekim olaylarının araştırılması için meclise araştırma önergeleri sunduk. Bir araştıralım, gerçekten 6-7 Ekim'de ne oldu? dedik. AKP ve MHP'nin oylarıyla sürekli reddedildi. Tıpkı Suruç, Antep ve Ankara'daki patlamaların araştırılmasının engellenmesi gibi."

"DARBE BAŞARISIZ OLMADI, YÖNÜ DEĞİŞTİ"

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmadığını sadece yönünün değiştiğini kaydeden HDP'li Hişyar Özsoy, "Darbe başarısız olmadı. Darbenin liderliği değişti. Şu anki darbenin lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yanındaki ekiptir. Sürekli olarak saldırı dalgasını darbecilere karşı en büyük mücadeleyi veren kesimlere yöneltmiş durumdalar. İdris beyin hakkında düzenlenmiş fezlekelerin neredeyse hepsini, şu an FETÖ/PDY dediği, dava kapsamında cezaevinde olan veya işten atılan savcılar düzenlemiştir. Hepsinin boşa çıkması lazımdı. Terörist dedikleri adamların hazırladığı fezlekelerle insanları cezaevine gönderiyorlar. Bu bir saçmalık, ama yapıyorlar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-HDP'li Vekil Hişyar Özsoy'un konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, -

=========================

Gürcü bakıcı, eski belediye başkanının eşini öldürdü

İzindeki polis yakaladı

AYDIN Belediyesi'nin eski başkanlarından Av. Orhan Esin'in eşi avukat 84 yaşındaki Bigül Esin, İzmir'in Karşıyaka'da İlçesi'ndeki evinde ölü bulundu. Yaşlı kadını, Gürcistan uyruklu bakıcısı 53 yaşındaki L.K.'nın (Lıa Kokolashvılı), başına sert bir cisimle vurarak öldürdüğü belirlendi. Cinayet Büro Amirliği'nde görev yapan ve iznini Kırıkkale'de geçiren polis memuru, kentteki diğer polislerle Gürcistan'a gitmek üzere otobüsle yola çıkan L.K.'yı kıskıvrak yakaladı.

Bostanlı Semti 2034 Sokak numara 4'teki Efes 1 bloklarında Gürcistan uyruklu kadın bakıcısı L.K. ile yaşayan Bigül Esin'i dün (perşembe) akşam telefonla arayan komşuları, kendisine ulaşamadı. Telefona çıkan L.K., iddiaya göre önce Kuşadası'ndaki yazlıkta olduklarını bir sonraki aramada da 2 çocuk annesi Esin'in müsait olmadığını söyledi. Bunun üzerine, komşuları kendilerinde var olan anahtarla, evine girdiklerinde Esin'i yatak odasında ölü buldu ve polisi aradı.

BAŞINA SERT CİSİMLE VURULMUŞ

Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin evde yaptığı incelemede 1963-1973 yılları arasında Aydın Belediyesi Başkanlığı yapan Av. Orhan Esin'in eşi olan Bigül Esin'in başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü, evden ziynet eşyalarıyla Esin'e ait kredi kartı ve cep telefonunun alındığı tespit edildi. Talihsiz kadının cansız bedeni otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.

BANKADAN PARA ÇEKMİŞ

Katil zanlının Gürcistan'a gitme ihtimali üzerine polis havalimanı ve otogarda önlem aldı. Ayrıca, Esin'in kartından 5 bin TL para çekildiğini saptadı. Bu arada, otogardaki bir firmadan L.K. adına bilet alındığı, otobüsün Gürcistan'a doğru yola çıktığı belirlendi.

İZİNLİ PERSONEL YAKALADI

Otobüs şoförüyle irtibat kuran polis, otobüsün Kırıkkale'ye yaklaştığını öğrenince, Cinayet Büro Amirliği'nde görevli ve yıllık iznini Kırıkkale'de getiren polis memurundan yardım istedi. Kırıkkale'deki diğer polislerle durdurulan yolcu otobüsünde bulunan L.K. kıskıvrak yakalanarak, gözaltına alındı.

AÇIK PENCERE YÜZÜNDEN TARTIŞMA ÇIKMIŞ

Gözaltına alınan Gürcistan uyruklu bakıcı L.K. sorgulanmak üzere İzmir'e getirildi. Katil zanlısının ilk ifadesinde, yaz aylarında, Esin'in ailesi tarafından bakıcı olarak aylık bin 500 TL karşılığında işe alındığını, Türkçe'yi az bildiği için zaman zaman Esin ile tartıştıklarını, bu tartışmalarda kendisinin saçını çektiğini söylediği öğrenildi. Olay gecesini de anlatan L.K.'nın, açık unuttuğu mutfak penceresinden içeriye yağmur suyu geldiğini fark eden Esin'in, saat 04.00 sıralarında saçından çekerek kendisini uyandırdığını, daha sonra aralarında tartışma çıktığını, bir anda öfkelenip kapı stoperiyle başına vurduğunu, çığlık atmasını engellemek için de ağzını yastıkla kapattığını söylediği belirtildi. L.K.'nın, toplu para almak için, anlaştıkları maaştan hiç almadığını, bu nedenle maaşının karşılığı olarak bankadan 5 bin TL çektiğini söylediği de belirtildi. L.K.'nın işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.

BİLETİ ALIRKEN KAMERA KAYDETTİ

Katil zanlısı L.K.'nın Gürcistan'a kaçmak için otogardaki firmadan bilet aldığı sırada, işyerine ait güvenlik kamerasınca da görüntülendiği ortaya çıktı. Katil zanlısının soğukkanlı tavırları dikkat çekti.

Bu arada, çevresinde sevilen bir kişi olan Bigül Esin'in yarın Aydın'da defnedilmesi bekleniyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Katil zanlısı bilet alırken

Haber: Tufan HAMARAT, Cem ULUCAN/ İZMİR,

======================================================

Mahalle sakinlerinden baz istasyonuna tepki

SİİRT merkez Afetevler Mahallesi'nde bulunan özel firmalara ait baz istasyonlarına mahalle sakinleri tepki gösterdi. Mahalleli, baz istasyonunun, insan sağlığını tehdit ettiğini yetkililere defalarca şikayette bulunmalarına rağmen herhangi bir işlemin yapılmadığını söyledi.

Kurtalan karayolu üzerinde bulunan Afetevler 1829 Sokak'ta bulunan Prestij Sitesi sakinleri, binalar arasında bulunan özel telekomünikasyon şirketlerine ait olan baz istasyonuna tepki gösterdi. Site önünde toplanan bir grup vatandaş, "Yaptığımız tüm şikayetlere rağmen buradaki baz istasyonları halen burada duruyor ve kaldırılmıyor. Bu istasyonların biran önce kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi. Sitede toplam 729 daire bulunduğunu belirten Site Yönetici Şekip Danış, "Özel iki firmaya ait olan bu baz istasyonları burada PTT Müdürlüğüne ait olan bir arsada bulunuyor. Siteler buraya yapıldığı zaman bizler gerekli şikayetlerde bulunduk ve yaklaşık iki yıldan beri bununla uğraşıyoruz. Ancak, şuana kadar herhangi bir çalışma yapılmadı. Yaklaşık 2-3 bina arasında sıkıştırılan baz istasyonlarının insan sağlığı açısında tehlikeli olduğunu biliyoruz. Siteye kiracı olarak gelen doktorlar ise burada kalmadan kaçıyorlar. Yaşlılarımız ve çocuklarımız sürekli hastalanıyorlar. Bu konuda yetkililerden ilgi ve bu istasyonun kaldırılarak uzak bir yere kurulmasını talep ediyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ;

-Mahalle Sakinlerinin Konuşması

-Site Yöneticinin Konuşması,

-Baz İstasyondan Görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Turan KOYUNCU- Mehmet Yücel DURAK/SİİRT, -

===========================================================

İş bırakma eylemine katılan öğretmelere ceza gelmeye başladı

EĞİTİM ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Marmaris Şube Başkanı Altan Kumbasar, geçen 29 Aralık'taki bir günlük iş bırakma eylemine katılan Eğitim-Sen üyesi öğretmenlere 1/30 oranında maaş kesintisi veya kıdem dondurma cezası gelmeye başladığını söyledi. Kumbasar, bu öğretmenlerin il dışına tayinlerinin tavsiye edildiği bir dosyanın da Milli Eğitim Bakanlığı'na ulaştığını kaydetti.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Eğitim-Sen Marmaris Şube Başkanı Altan Kumbasar, 56'sı Marmaris'te olmak üzere Muğla genelinde 261 öğretmenin il dışına tayin edileceği yönündeki haberler üzerine basın açıklaması yapıp gelişmeler hakkında bilgi verdi. Kumbasar, geçen 29 Aralık'taki bir günlük iş bırakma eylemine katılan Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerin konuyla ilgili savunmalarının istenmeye başlandığını belirtip, "Savunmaları yaparken bir yandan da Ankara'da görüşmelerimiz devam etti. Bakanlığa ulaşan il dışı tayin konusunda tavsiye niteliğinde bir dosyayla ilgili henüz bir işlem yapılmadığını öğrendik. Genel merkezimizdeki yetkililerin Ankara'da bakanlıkta yaptıkları görüşme sonunda, kendilerine eğitim ve öğretimin aksamaması için bu il dışı tayin tasarrufunu şimdilik uygulamayacaklarını söylediklerinin haberini aldık" dedi.

"DİSİPLİN CEZALARI GELMEYE BAŞLADI"

Kumbasar, "Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ifadesi alınan ve dosyaları sonlandıran öğretmenlerimize 1/30 oranında maaş indirimi cezaları gelmeye başladı. Şu an Marmaris'te beş öğretmene bu cezalar tebliğ edildi. Ayrıca Muğla'da dosyaları bakanlığa önceden ulaşan ve işleme alınan iki öğretmenimize de il dışı tayinleri tebliğ edildi" dedi.

"BU CEZALAR KANUNSUZ"

Kumbasar, Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce alınan kararlar olduğunu belirtip, "Kanunen, sendikasının aldığı karara uyan bir öğretmene ceza verilemez. Bu Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) sözleşmesinde de yazılıdır, anayasal bir haktır ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de kararı bu yöndedir. Bu bakanlığın kendi yazışmalarına da ters bir durum. O zaman neden bu İLO sözleşmelerini imzaladınız? Biz öğretmenler olarak bu sözleşmelere ve kararlara uyarak, sendikamızın aldığı bir kararı uyguladık. Sendikanın aldığı karar yanlışsa bu yanlışı sendikaya sorun, öğretmenlere değil. Gelen bütün cezalara önce itiraz edeceğiz sonrasında da kanuni haklarımızı kullanıp gerekli davaları açacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Eğitim-Sen Marmaris Şube Başkanı Altan Kumbasar'ın açıklaması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Doğuş Esat BERME/ MARMARİS (Muğla),

===============================================

Denizli'de 53 kilo esrar ele geçirildi

DENİZLİ'de polis tarafından yapılan çalışmada, toplam 53 kilo esrar ile 20 gram eroin ve 100 gram metamfetamin ele geçirildi. Gözaltına alınan 9 kişiden, adliyeye sevk edilen 6'sı tutuklandı. Diğer 3 kişinin işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

Denizli İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, bazı kişilerin yüklü miktarda esrarı piyasaya süreceğini öğrendi. Geçen salı günü Ankara Karayolu Akhan Mevkii'nde önlem alan narkotik polisi, esrar taşıdığı belirlenen ve içinde 3 kişinin bulunduğu otomobili takibe aldı. Polisin durması için yaptığı uyarıyı dikkate almayıp yoluna devam eden otomobildeki 3 kişi, yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin ifadeleri sonrası kentte bir eve baskın yapıldı. Evde yapılan aramada, 48 kilo esrar bulundu. Evdeki 1 kişi gözaltına alındı. Operasyon kapsamında, sokakta uyuşturucu madde satarken yakalanan 5 kişi daha gözaltına alındı. Bu kişilerden de 5 kilo esrar, 20 gram eroin ve 100 gram metamfetamin ele geçirildi.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 6'sı tutuklandı, 3 kişinin ise emniyetteki sorgusunun sürdüğü bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Polislerin eve girmesi

Zanlıyı yakalaması

Evde arama yapmaları

Bulunan çanta içindeki esrardan görüntü

Haber: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ,

====================================================

Anayasa Mahkemesi'nden 'Mülkiyet Hakkı' kararı

ANAYASA Mahkemesi, Ordu'da bir firmanın ırmak ağızından çıkardığı kum ve çakıl taşı malzemelerine İl Özel İdaresi kararıyla el konulması ve yüklenici firma tarafından açılan davanın reddedilmesiyle ilgili bireysel başvuruda, 'mülkiyet hakkının ihlal edildiği'ne karar verdi.

2005 yılında Ordu İli ve İlçelerini Geliştirme Vakfı (Or-Ge) ile özel bir mühendislik firması arasında, Turnasuyu ve Melet Irmağı ağızlarının temizlenmesi için kum ve çakıl taşı malzemelerinin çekilmesi konusunda protokol yapıldı. Ordu Valiliği'nin de onaylandığı protokol üzerine bölgede çalışma başlatıldı.

MALZEMELERE EL KONULDU

Ancak o dönemki İl Özel İdaresi'ne bağlı İl Encümenliği, 2006 yılında firmanın protokol hükümlerine aykırı davrandığı gerekçesiyle faaliyetini durdurdu. 2008 yılında ise İl Özel İdaresi, firmanın 'sözleşme ile kendisine verilen hakkı kötüye kullandığı, işletme ruhsatı olmadan faaliyet gösterdiği, basiretli bir işadamı gibi davranmadığı' gibi gerekçeleri öne sürerek çıkarılan ve stokta bekletilen 233 bin 800 metreküp malzemeye de el koydu. Ayrıca yine çıkarılan malzeme bedelinin beş katı olan 11 milyon 690 bin lira idari para cezası kesildi.

PARA CEZASI HUKUKA AYKIRI BULUNDU

Bunun üzerine firma sahibi E.K. uygulanan idari para cezasının iptali istemiyle Ordu 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme 2010 yılında, 'Şirketin ruhsatının olmamasının, ruhsat vermeye yetkili İl Özel İdaresi ve Vali tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığını belirterek, ruhsatsız malzeme alındığı gerekçesiyle idari para cezasının uygulanmasının iyi niyet kurallarıyla da bağdaşmayacağına kanaat getirdi. Buna göre kesilen idari para cezasını hukuka aykırı bularak kaldırılması yönünde karar verdi. Karara yapılan itiraz da Ordu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2011 yılında reddedildi.

MALZEMEYE EL KONULMA KARARI ONANDI

Ancak firma, idarenin yaptığı 'mahzemeye ey koyma' işleminin iptali için 2008 yılında Ordu İdare Mahkemesi'ne açtığı davayı kaybetti. Danıştay 8'inci Dairesi de 2009 yılında bu kararı bozdu. Danıştay dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi. Bunun üzerine mahkeme 2011 yılında 'Kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır' denilerek aynı yönde karar verdi. Bunun üzerine Danıştay 8'inci Dairesi, 2012 yılında yerel mahkemenin kararını onadı ve ret kararı kesinleşti.

ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURDU

Tüm bu gelişmelerden sonra firma sahibi 'çıkarılan malzemeye el konulma işleminin iptali' için açılan davanın gerekçesiz şekilde reddedildiği ve 'adil yargılanma hakkının ihlal edildiği' gerekçesiyle 2014 yılında Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

'MÜLKİYET HAKKI İHLAL EDİLDİ' KARARI

Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Burhan Üstün, mahkeme üyeleri Hicabi Dursun, Hasan Tahsin Gökcan, Kadir Özkaya ve Rıdvan Güleç'in 29 Eylül 2016'da yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda başvurucu lehine oybirliği ile karar verildi. Anayasa Mahkemesi, kamu makamlarının özensiz tutum ve işlemleri sonucu başvuruya konu el koyma işleminin başvurucu üzerinde aşırı bir yük sebep olduğunu tespit ederek, 'mülkiyet hakkının ihlal edildiği' kararını verdi. Ayrıca uğradığı zararın tazmini için genel mahkemelere dava açma yolunu gösterdi.

Söz konusu karar, Adalet Bakanlığı'na da gönderildikten sonra 20 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandı.

Haber: Hakan AKGÜN/ ORDU, -

=================================================

Kadın avukatın boğazını sıkmakla suçlanan polise 1 yıl 8 ay hapis

İZMİR'de görülen bir davada, dosyada bulunan soruşturma evraklarını inceleyen Avukat Tuba Aksu'nun boğazını ve kolunu sıkıp, 'Kasten yaralama ve görevi kötüye kullanma' suçu iddiasıyla tutuksuz yargılanan polis memuru M.A., 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hakim cezayı erteledi.

Haklarında Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği tarafından 'yağma' suçundan soruşturma yürütülen R.G. ve B,O., 21 Ağustos 2015 tarihinde görevli polis memuru M.A. tarafından İzmir Adliyesi'ne getirildi. İki şüpheli savcılık ifadelerinin ardından sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Şüpheli B.O. ve avukatı Tuba Aksu ile R.G. ve avukatı Şehmus Bedir, İzmir 6'ncı Sulh Ceza Hakimliği'nin kaleminde soruşturma evrağını incelemeye başladı. Avukat Bedir, meslektaşı Aksu'nun elinde tuttuğu dosyadaki evrakların, cep telefonuyla fotoğraflarını çekti. Bu durumu gören polis memuru M.A., iddiaya göre Tuba Aksu'nun elindeki dosyayı almak isterken yere düşürdü. Bu duruma öfkelenip, kolunu ve boğazını sıkıp duvara doğru itti. Kolu ve boğazında morluk oluşan Tuba Aksu ile Şehmus Bedir, şüpheli polis memuru M.A.'dan şikayetçi oldu.

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Bülent Cebeci, polis memuru M.A. hakkında 'Kasten yaralama, görevi kötüye kullanma' suçlarından dava açtı. Savcı Cebeci, ididanamede şüpheli polis memurunun görevinin gereklerine aykırı davranarak, avukat Tuba Aksu'nun elinden dosyayı aldığını ve her iki avukatın dosyayı incelemesine engel olduğunu, dosyayı aldığı sırada da yere düşüp dağılmasına sinirlenerek, avukat Aksu'nun önce kollarından, ardından da boğazından tutarak duvara doğru savurduğunu belirtti.

İzmir 43'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasına, tutuksuz yargılanan polis memuru M.A., avukatı Emcet Eser Edizel ile Baro Başkanlığı adına avukat Hümerya Ertosun Paldumlar, Sibel Önder ve Ömer Öz ile davacıların avukatları katıldı. Suçlamaları kabul etmeyen polis memuru M.A., "Daha önceki savunmamı tekrar ederim. Evrakı isteyen ben değilim. Başka birisidir. Ben müşteki Tuba Aksu'nun yere savurduğu dosyanın elinde kalan kısmını, dosyanın ucundan çekerek aldım. Herhangi bir şekilde Aksu'ya fiziki temasım olmadı. Diğer mağdur avukat Şehmus Bedir ile hiçbir diyaloğumuz olmadı. Tamamen iftiradır. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" dedi.

Müştekilerin avukatları da sanığın cezalandırılmasını talep etti.

Hakim Sabri Usta, sanık M.A.'yı avukat Aksu'ya yönelik olarak, 'Kamu görevlisine karşı görevin yapılmasını engellemek' suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından da duruşmalardaki iyi hali nedeniyle cezasını 1 yıl 8 ay hapse indirip, erteledi. Hakim diğer müşteki avukat Şehmus Bedir'e yönelik olarak işlediği iddia edilen suçtan dolayı ise beraatine karar verdi. Ayrıca sanık M.A.'nın, 1800 lira tutan vekalet ücretini Tuba Aksu'ya ödemisini kararlaştırıp, davayı bitirdi.

Haber: Bahri KARATAŞ/ İZMİR, -

====================================================

FETÖ yüzünden Kara Harp Okulu'nu bırakıp avukat oldu

AMASYA'nın Merzifon İlçesi'nde yaşayan 26 yaşındaki Yunus Emre Duman, Kara Harp Okulu'na girişte 49 günlük eğitimin 45'inci gününde gördüğü baskı ve ağır eğitim şartları nedeniyle okulu bıraktı. Ardından sınavla hukuk fakültesine giren Duman, bu yıl mezun oldu ve 1 ay önce de avukatlığa başladı.

Merzifon İlçesi'nde yaşayan Yunus Emre Duman, Maltepe Askeri Lisesini 2010 yılında bitirdikten sonra Kara Harp Okulu'na girişte intibak kampında verilen 49 günlük eğitime katıldı. İdidaya göre eğitim sırasında FETÖ'cü komutanlar tarafından ağır şartlarla zorlandı. Kendisine uygulanan baskı, disiplin cezaları ve ağır eğitim koşulları nedeniyle, 45'inci günde kendi isteğiyle okuldan ayrıldı. Ardından üniversite sınavına girerek Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı. Hukuk Fakültesi'ni bu yıl bitiren Yunus Emre Duman, bir ay önce Amasya Barosu'na kaydını yaptırararak avukatlık mesleğine başladı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, kendisine baskı yapan iki rütbeli askerin TSK'dan atıldığını söyleyen Yunus Emre Duman, "Üzerimizde sadece şortla dikenli kayalıklarda sürünme eğitimi yaptırıyorlardı. Her eğitim esnasında kulağımıza eğilerek becereksiz, yeteneksiz gibi kelimelerle bizi rencide ediyorlardı. Bölüğümüzün önünde çocukların oynadığı 'Kutu kutu pense' oyununu bize oynatarak küçük düşmemiz için çabalıyorlardı. Öğlen dinlenme vakitlerimizde 2 saat boyunca güneş altında selam verme eğitimi yapıyorduk. Takım komutanlarımız her gün 'Ayrılın gidin buradan' tarzında söylemlerde bulunuyordu" dedi.

FETÖ mağduru olduğunu iddia eden Duman, "50 metre uzunluğundaki çakıllı asfalt bir alanda iştima yapıyorduk. Çıplak ayaklarımız dehşet verici şekilde yanıyordu. İçtima sahasında çakıllı zemin üzerinde sırt üstü sürünmemizi emrediyorlardı. Bu yüzden sırtlarımızda neredeyse kemik görünecek şekilde yaralar meydana geldi. Bazı eğitimlerde ise takım komutanları ağzımızı açtırarak elleriyle ağzımıza kum atıyorlardı. Bu yaşadıklarım yüzünden okulumu bırakmak zorunda kaldım. Mağdur oldum" diye konuştu.

Haber: Sinan HARMANCI/MERZİFON, (Amasya), -

======================================================

Ölümlü SGK inşaatı kazası davasında sanıklara para cezası

ADANA'da bir işçinin ölümüyle sonuçlanan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü hizmet binası inşaatındaki göçükle ilgili 5 kişinin yargılandığı dava sona erdi. Mahkeme heyeti 4 sanığa para cezaları verilirken, bir sanığa 1 yıl 8 ay hapis cezası verip hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

Olay, 3 Şubat'ta merkez Seyhan İlçesi Döşeme Mahallesi'nde bulunan SGK İl Müdürlüğü hizmet binası inşaatında meydana geldi. Beton dökme işlemi yapılan 5'inci katta aniden çökme oldu. Çökme sırasında kaçmaya çalışan işçilerden 46 yaşındaki Zeki Akan yaşamını yitirirken, Mehmet Kızılaltun, Abdurrahman Bozkurt, Hacı Çalık ve Şahin Kızılaltun yaralandı. Tutuksuz sanıklar müteahhit Nihat Avcı, taşeron şirketin sahibi Mehmet Ekşici, şantiye şefi Sercan Sarıgül, inşaat mühendisi Salih Özdüzenciler, kontrol mühendisi Esma Salih hakkında 'Taksirle ölüme yaralanmaya neden olma' suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.

SUÇU KABUL ETMEDİLER

Sanıklardan Esma Salih sadece danışmanlık yaptığını belirterek, "O esnada inşaatta iş güvenliği uzmanı yoktu. Ben bu konuda defalarca uyardım" diye savunma yaptı.

Nihat Avcı ise, "Olaydan önce inşaatta kurallara aykırı olan aksayan hiç bir yön yoktu. Biz iş güvenliği firmaları ile anlaşma yapmıştık. Tüm işçilere ve teknik elemanlara iş güvenliği konusunda eğitim verilmekteydi. İş güvenliği uzmanları ayda bir gelirdi. Her gün inşaat sahasında bulunmazlardı. Böyle bir zorunluluk da yoktur. Olayda benim kusurum yoktur" dedi. Sanık Salih Özdüzenciler de olaydan 2 ay önce inşaattan ayrıldığını ve başka bir yerde çalıştığını söyledi. Diğer sanıklar da olayda kusurları olmadığını ileri sürdü.

Mahkeme heyeti 'taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan' iyi hal indirimi ile 2 yıl 6 ay hapis cezası verdiği Mehmet Ekşici, Sercan Sarıgül ve Salih Özdüzenciler'in cezalarını 18 bin 200'er lira para cezasına çevirirken, müteahhit Nihat Avcı'ya 15 bin 200 lira para cezası verdi. 1 yıl 8 ay hapis

cezası alan Esma Salih hakkında ise hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Haber: Salih ÜÇTEPE/ ADANA, -

=====================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 9 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement