Dha Yurt Bülteni-1 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-1

DHA YURT BULTENİ 1Cumhurbaşkanı Erdoğan: Darbeciler tulum, diğerleri de teröristler, ceket, pantolon giyecek.

06.08.2017 08:30

DHA YURT BULTENİ 1

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Darbeciler tulum, diğerleri de teröristler, ceket, pantolon giyecek

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, darbeci FETÖ sanıklarının tek tip elbise ile mahkemeye çıkarılacağını belirterek, "Şimdi bunlara tek tip elbiseyi getiriyoruz. Tek tip elbise. Fakat bu tek tip elbise, renk olarak badem var ya, badem. Badem içinin koyusu bir renk olacak. İki tip olacak, bir tulum olacak. Bir de ceket pantolon olacak. Bunların bir kısmı diyelim ki; darbeciler tulum giyecek. Diğerleri de teröristler, ceket pantolon giyecek" dedi.

Dün saat 16.30 sıralarında Malatya'ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kent merkezine gelişinde, yol üzerinde bulunan Akçadağ İlçesi'ne bağlı Özal Köyü'nde vatandaşların beklediğini görünce, konvoyu durdurarak köylülerle sohbet etti. Daha sonra toplu açılış töreninin yapıldığı Belediye Meydanı'ndaki miting alanına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı selamladıktan sonra, protokoldeki yerine geçti. Bu sırada protokolde bulunan Malatya Milletvekili Öznur Çalık, mitingi izlemeye gelen Suriyeli bir kadının 1.5 yaşındaki 'Recep Tayyip Elhalife' ismini verdiği oğlunu alarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kucağına oturttuğu bebeği bir süre sevdikten sonra, güvenlik bariyerlerine kadar yürüyerek çocuğu annesine teslim etti. Erdoğan'ın konuşma yapacağı miting alanının çevresinde sabah erken saatlerden itibaren geniş güvenlik önlemleri alındı. Erdoğan'ın alana gelmesinden önce havadan helikopterlerle miting alanı kontrol edildi. Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürlüğü'nde görevli bir türbanlı koruma polisi, miting boyunca vatandaşların isteklerini yazdığı 2 poşet dolusu dilekçeleri topladı. Türbanlı kadın polis dilekçeleri toplarken, zaman zaman kadınları da dinledi.

'TERÖR ÖRGÜTÜ ÜZERİNDEN ÜLKEMİZİ KUŞATMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her yönden yoğun bir saldırı altında olduğunu belirterek, "Güneyimizde bir terör devleti kurma çabaları sürüyor. Sürekli ismi değiştirilen bir terör örgütü üzerinden ülkemizi kuşatmaya çalışıyorlar. Bölücü örgüt, yurt içinde de eskisine göre çok azalmış olmakla birlikte, zaman zaman eylemler yapabiliyor. İnşallah çok yakında bu örgütün yurt içindeki faaliyetlerini tamamen çökertmiş olacağız. Bölücü örgütü, Suriye ve Irak'ta da asla rahat bırakmayacağız. Hem ülkemiz, hem bölgemiz için en büyük bataklık Suriye ve Irak'taki kaos ortamıdır. DEAŞ'tan, PKK'ya kadar tüm terör örgütleri bu bataklıktan besleniyor. Bölgedeki terör ile mücadele faaliyetleri uluslararası güçlerin çekişme arenası durumuna dönüşmüş durumda. Terör örgütleri bahanesi ile her güç etki alanını genişlemenin gayretinde. Bu oyunu bozacak tek ülke Türkiye. Bizi saf dışı  bırakamayacaklarını gördükleri için başımıza yeni dertler açmaya çalışıyorlar. FETÖ, ihanet çetesini, 15 Temmuz darbe girişimini bu gelişmelerden bağımsız görmemek lazım. Bu alçaklar eli ile ülkemize diz çöktürebileceklerini sandılar. Hamd olsun milletimiz ile birlikte bu girişimi boşa çıkardık" dedi.

'DARBECİLER BADEM İÇİNİN KOYUSU TULUM GİYECEK'

FETÖ sanıklarının duruşmalara tek tip kıyafet ile götürülmesi tartışmalarına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"15 Temmuz ihanetine ortak olanlar, şimdi mahkemelerde hesap veriyor. Yalan üstüne yalan. Hakim 'bu kim' diyor, 'ben değilim' diyor. Pantolon, gömlek aynı. Şimdi bunlara tek tip elbiseyi getiriyoruz. Tek tip elbise. Fakat bu tek tip elbise, renk olarak badem var ya badem. Badem içinin koyusu bir renk olacak. İki tip olacak, bir tulum olacak. Bir de ceket pantolon olacak. Bunların bir kısmı diyelim ki darbeciler tulum giyecek. Diğerleri de teröristler, ceket pantolon giyecek. Artık bundan sonra istedikleri gibi giyinip gelmek yok. Bunları tüm dünyaya bu şekilde tanıtılacak. Şovlarını da bundan sonra öyle yapacaklar. Hainler en iyi bildikleri şeyi yapıyor. Yalan, takiye ile kendilerince bir taktik uyguluyorlar. Artık mızrak çuvala sığmaz. Ellerine, bulaşan kan, yüzlerine bulanan kara leke açıkça ortadadır. Mahkemeler bu hakikatlere göre kararlarını vereceklerdir. Şimdi duruşmalarda soytarılık yapıyorlar. Yaptıkları ihanetin, işledikleri cinayetin karşılığı olan cezaları alıp hapishanelerde, tutuklu değil, hükümlü olarak gittiklerinde, gerçeğin soğuk yüzüyle tanışacaklar. Gittikleri yerlerde artık pişmanlık da fayda vermeyecektir. Hala el altından moral, belki de destek verenler yakında birer birer ortadan kaybolacaklar. O zaman mahkemelerde şov yapan bu hainler, göreceksiniz acı akıbetleri ile başbaşa kalacaklar. Üzüntüm o ki kendileri ile birlikte ailelerinin de mahvına bunlar yol açacaklar. Dört duvar arasında çürürken bütün bunları düşünecek çok zamanları olacak."

'BU SÜRECİ HATA YAPMADAN TAMAMLAMALIYIZ'

Darbecilerin cezalarının hukuk devleti sınırları dahilinde verileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülke olarak bu süreci hata yapmadan tamamlamak mecburiyetindeyiz. Hainlerin tüm hazırlıklarını inşallah iplerini ellerinde tutanlara göre, yaptıklarını biliyoruz. Süreci dikkatli bir şekilde yöneterek Allah'ın izni ile bu fırsatı da vermeyeceğiz. Bu eşkıyalara acımayacağız. Acıyanlara da izin vermeyeceğiz sabırlı olmak mecburiyetindeyiz" diye konuştu.

'BU ELEKTRİK ENERJİSİ FİYATLARININ YAKINDA DÜŞECEĞİNİN SİNYALİDİR'

Türkiye'nin her geçen gün büyüyerek yoluna devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem terör örgütleri, hem de ekonomik tehditler ile yürütülen saldırılara rağmen Türkiye her geçen gün daha da büyüyerek yoluna devam ediyor. Rüzgar enerjisi santrali ile ilgili bir ihale yapıldı değil mi? 8 dünya ülkesi, 4 tanesi Alman. Türk firmaları ile ortak ihalelere girdiler. Kısa bir süre önce güneş enerjisinde de başarılı bir ihale oldu. Bu elektrik enerjisi fiyatlarının yakında düşeceğinin sinyalidir" dedi.

'SURİYE'DE SÜREÇ BÖYLE DEVAM ETMEYECEK'

Konuşmasında Suriye'de yaşananlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Fırat Kalkanı Harekatı ile Suriye'deki terör oluşumu projesinin kalbine soktuğumuz hançeri, yeni hamlelerle genişletmekte kararlıyız. Çok yakında bu konuda yeni ve önemli adımlarımız olacak. Suriye'deki meselenin bir terör örgütü ile mücadele sınırlarının çok ötesine taştığı artık açıkça ortadadır. Suriye'de etkisiz hale getirilen terörist sayısında 50, 100 kat daha fazla sivil ölüm yaşanıyor olmasını kimse izah edemez. İnsanlığın ortak görevi bu katliama dur demektir. Üzerimize düşeni yapıyoruz. İstiklalimize ve istikbalimize yönelik senaryoları bozmanın bedelini kendi topraklarımızda ödemektense Suriye ve Irak'ta ödemeyi tercih ederiz. Buralarda yaşayan kardeşlerimizin feryatlarına kulak tıkama hakkına da sahip değiliz. Aynı durum ile karşılaşmamız halinde felaketi hesaplaması lazım. Az önce Recep Tayyip Erdoğan adında bir yavru ile tanıştım. Suriyeli, annesi de orada. Suriye'de bu süreç böyle devam etmeyecek. Bu FETÖ ihanetini nasıl başarısızlığa uğrattıysak, mücadelemizi durdurmak veya rayından çıkarmak için atılabilecek diğer adımları da akamete uğratacak güce ve inanca sahibiz. Tüm kurumlarını milli ve yerli bir anlayış ile yeniden düzenleyen Türkiye'nin hareket kabiliyeti artık çok daha fazla geniştir. Dostlarımız, müttefiklerimiz ile daha güvenli, huzurlu, daha müreffeh bir dünya için çalışmalarımızı yürüteceğiz."

'DEVLET İÇİNDE DEVLET ASLA'

Konuşmasında tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, "Buna karşılık can evimizden vurmaya kalkanları da asla unutmayacak, affetmeyeceğiz. Nereden geldiğini, nerede durduğunu, nereye gideceğini bilen bir milletiz. Bugün kendisini dev aynasında görenler, yarın nerede olurlar bilemeyiz. Herkes emin olsun, biz burada olacağız. 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Bunu kimse bölemez. Bölmeye çalışanların kimi yurt dışında kimi cezaevinde, kimisi dağlarda. İnlerine kadar güvenlik güçlerimiz kovalıyor. Kovalamaya devam edeceğiz, durmak yok. Milletimizin huzurunu kaçıramayacaklar. Vatanımızı bölmeye kalkanların akıbeti karanlık. Devlet içinde devlet asla. Bu devlet Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Devletimiz içinde devlet kurmak isteyenleri biliyoruz. Birisi Pensilvenya'ya gitmiş. Gelsene, niye gelemiyorsun, sığınıyorsun. Yanına aldın bütün alçakları. Dünyaya hükmetmeye çalışıyorsun. Kainatın imamıymış. Ne imamı? Bir kısmını da Almanya'ya gönderdiler. Bir kısmı da Avrupa'da. Almanlar ile de araları iyi. Bir kısmı Hollanda, Belçika'da hepsi birleşti. Tayyip Erdoğan'a oralardan meydan okuyorlar. Hepiniz toptan gelin. Bizim Rabbimizden başka hiçbir güce borcumuz yok. Tek devlet konusunda zaten hassasiyetimiz belli. O da Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bunun dışında konuşulanlar laf-ı güzaftır. Kimse bize bir şeyler uydurmaya gayret etmesin." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından toplam 119 milyon 200 bin liraya yapılan eserlerin toplu açılış töreni yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan törenin ardından Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ın oğlu Emir Çakır'ın nikah törerine katıldı. Basına kapalı olarak yapılan törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nikah şahitliği yaptığı öğrenildi. Erdoğan'ın nikahın ardından uçakla Trabzon'a gideceği belirtildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Erdoğan'ın konuşması (CANLI VERİLDİ)

NOT : AKTÜEL GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber - Kamera: Mehmet TÜRK-Mikail PELİT-Ahmet ÜN-Taha AYHAN/MALATYA,

==============================================

Cumhurbaşkanı  Erdoğan, tatil için memleketi Rize'nin Güneysu İlçesi'ne geldi

CUMHURBAŞKANI ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, tatil için memleketi Rize'nin Güneysu İlçesi'ne geldi.

Trabzon'dan beraberinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile birlikte helikopterle Rize'nin Güneysu İlçe Futbol sahasına gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı vatandaşlar karşıladı. Kendisine sevgi gösterilerinde bulunan vatandaşlara seslenen Erdoğan, ana baba ocağında olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Vatandaşlara hayırlı tatiller dileyen ve çay mevsiminin bereketli olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güneysu'da 3 gün dinleneceğini belirterek, "Herhalde Rize ve Trabzon bize dinlenme fırsatı verir. Ama buraya gelmişken Rize Havalimanı'nın çalışmalarını da yerinde gidip kontrol edeceğiz. Trabzon'daki çalışmaları yerinde gidip bakacağız, kontrol edeceğiz" dedi.

'GÜNEYSU, RİZE NİYE BİR NUMARA OLMADI?'

Vatandaşlardan el ele, omuz omuza vererek 2019'da çok daha farklı bir netice beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu da açık söylüyorum. Güneysu niye bir numara olmadı?. Rize niye bir numara olmadı Türkiye genelinde?. Bunu istemekte herhalde Cumhurbaşkanınızın hakkıdır. Ona göre daha çok çalışacağız. inşallah bir numara olacağız" diye konuştu.

Vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Merkez Mahallesi'ndeki evine geçti.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR-Osman ŞİŞKO/GÜNEYSU, (Rize), -

======================================================

Başbakan Yıldırım :  Kimin ne söylediğinin anlamı yok

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, AK Parti'li Ayhan Oğan'ın yaptığı 'Yeni devlet kuruyoruz' sözü ile ilğili olarak, "Kimin ne söylediğini önemi yok, bazı televizyon programcılarının, yorumcularının söylediği laflar, bizim partimizi bağlamaz" dedi.

AK Parti Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, 92 tesisin temel atma ve toplu açılış programına katılmak üzere Sivas'a geldi. Akşam saatlerinde Başbakanlık uçağı ile Sivas Nuri Demirağ Havaalanına inen Başbatkan Yıldırım'ı burada il protokolü karşıladı. Başbakan Yıldırım, Valilik ziyaretinin ardından gazetecilerin Ak Partili Ayhan Oğan'ın yeni devlet kurdukları ile ilgili yaptığı açıklamalar konusundaki sorularını yanıtladı. Başbakan Yıldırım şunları söyledi:

"Ne zaman kurulmuş? Şaka mı yapıyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 29 Ekim 1923'te kuruldu. O da Osmanlı Devleti'nin devamı olarak kuruldu. 16 Türk devleti var, bu Türk devletlerinin hepsi birbirinin devamıdır. Türkiye Cumhuriyeti de geçtiğimiz 94 yıl içerisinde gelişti, büyüdü ve bugün Allah'a şükür bölgesinde ve dünyada hatrı sayılan bir ülke haline geldi. Onun için kimin ne söylediğini önemi yok, bazı televizyon programcılarının, yorumcularının söylediği laflar, bizim partimizi bağlamaz. Ama şunu söylemekte yarar var, milletimiz bilsin, 15 Temmuz'da Türk devletini yıkmaya çalışan alçak FETÖ'ye karşı bu millet en büyük direnişi gösterdi. Ayyıldızlı bayrağımıza sahip çıktı, ezanlarımız susmadı, bayrağımız inmedi."

Görüntü Dökümü:

-Genel görüntüler

-Valilik çıkışı yaptığı açıklama

Haber: ;Eraydın AYTEKİN-Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===================================

Başbakan Yıldırım : 'Yeni devlet kuruluyormuş, hadi oradan'

Başbakan Yıldırım iki düğüne katıldı, şehit ailesini ziyaret etti

Kent meydanında Kongre Müzesi Bahçesi'nde düzenlenen toplu temel atma ve açılış programına Başbakan Yıldırım ile eşi Semiha Yıldırım, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Ak Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş ile Ak Parti milletvekilleri ve il protokolü ile vatandaşlar katıldı. Programa katılan bakanların kısa selamlama konuşmaları yaptı. Kürsüye davet edilen 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de kısa bir selamlama konuşması yaparak, Sivas'ın önemine değindi.

Daha sonra kürsüye çıkan Başbakan Binali Yıldırım, Sivas'a 15 yılda 21.5 milyar liralık yatırım yapıldığını söyledi, ikinci üniversitenin de önümüzdeki dönemde kurulacağının müjdesini verdi.

600 yıllık Osmanlı tarih sahnesinden çekilirken yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerinin Sivas'ta atıldığını ifade eden Başbakan Yıldırım şöyle dedi:  "O kuruluş yıllarında İstanbul'a çıkan İzmir'e ayak basan işgalci askerlere Sivas tarihi bir cevap verdi. Burada istiklal ve istikbalin toprağı olan Sivas'ta 'Manda esaret asla kabul edilmez. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir' nidaları yükseldi. Türk milletinin bu asil kararı Sivas'tan bütün dünyaya yayıldı. O gün işgalcileri alkışlayanlar oldu. Ne yazık ki ihanet içinde olanlar var. Dün isimleri farklı olan bu hainlerin bugün adı değişti, FETÖ oldu. Tüm alçaklıklarıyla Türkiye'ye, milletimize karşı karanlık bir plan içine girdiler. İşgalci zihniyetlerle bir olup, demokrasimizi yıkmaya çalıştılar. Bugünlerde yeni bir devlet lafları yapılıyor. Hadi oradan. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran irade, 15 Temmuz'da bu devleti yıkmaya çalışanlara gereken dersi verdi. Darbecilere darbeyi vurdu. Ezanlar dinmedi, bayrağımız inmedi. Siz Sivas'ın yiğit insanları o gün meydanlardaydınız. Sivas'ın meydanı o gece Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı için, milletin kardeşliği için tek yürek oldu, tek ses oldu, darbecilere geçit vermedi."

'1 DOLARA RUHUNU SATANLAR, MİLLETİMİZİ YENEMEZ'

15 Temmuz darbe girişimde 250 şehit ve 2 bin 194 gazi verildiğini hatırlatan Yıldırım, sorumluların teker teker hesep verdiğini belirterek şöyle konuştu: "Pensilvanya'daki terör baronunun, baş teröristin elini eteğini öpen bu hainler hala beyhude umut içerisindeler. Son derece akılsız, ahlaksızca mahkemelerde tiyatro oynamaya devam ediyorlar, ama boşuna uğraşmasınlar. İçinde bulundukları bu terör bataklığından, alınlarına vurulan vatan hainliği damgasından asla kurtulamayacak, yaptıklarının hesabını kanun içinde, en ağır şekilde vereceklerdir. Dün üst akıl emriyle Gezi olaylarını başlatan, 3'üncü havalimanını, dünyanın en büyük havaalanını durdurmaya çalışanlar, Türkiye'nin çehresini değiştirecek büyük projeleri engellemeye gayret edenler, bugün FETÖ'nün terörist elebaşısı ve onun teröristlerini kullanıyorlar. Terörist başı da milletin tertemiz alınlarını koyduğu seccadeyi ayakkabılarıyla çiğneyerek, akıl hocalarına sizin emrinizdeyiz mesajı veriyor. Bunlar küresel terör odaklarının emrinde. Bizler asil Türkiye vatandaşlarının emrindeyiz. 15 Temmuz'da bunu anlamayanlar iyi bilsin ki bu ezanlar dinmez, bu bayrak inmez. Ruhunu 1 dolara satanlar asla ve asla Türk milletini yenemezler. Sivas'ı yenemezler. Yiğidoları hiç yenemezler. Varsın, bazları önümüze engel koymaya çalışsın. Biz onlara inat demokrasimizi daha da geliştireceğiz. Ekonomimizi daha da büyüteceğiz. Yeni fabrikalar, yeni iş alanları kurarak istihdamı, AŞ iş alanlarını büyüteceğiz."

'BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜ TARİHE GÖMECEĞİZ'

Enerji Bakanlığının enerji bağımlılığını azaltmak için gerçekleştirdiği ihaleye değinen Yıldırım şöyle konuştu: "Faaliyet gösterecek rüzgar türbini fabrikası ile önümüzdeki 2 yıl içerisinde 1 milyar liranın üzerinde yatırım yapılacak. Santraller üretime başlandığında Sivas'ın 2 katı kadar bir şehrin elektriği yerli kaynaklarla üretilecek. 12 ilde santraller kurulacak bu şehirlerden birisi de Sivas'tır hayırlı uğurlu olsun. Bu projeyi başarılı şekilde hayata geçiren Enerji Bakanımız Berat Albayrak ve ekibini tebrik ediyorum. Biz attığımız her adımda memleketimizi geleceğimizi ve milletimizi düşünüyoruz. Türkiye'nin yeni Anayasa ile çıktığı bu aydınlık yol, daha güzel haberler ve gelişmelerle milletin yüzünü güldürecek. Özellikle yaz aylarını çok iyi değerlendirip ekonomik reformlar, yeni tedbirler için planlarımızı yapıyoruz. Türkiye'nin doğusu ile batısı arasında kalkınmışlık farkını ortadan kaldıracağız. Yıllardır başımızın belası olan bölücü terörü de tarihin derinliklerine gömmüş olacağız. Türkiye 2023'e, 2053'e, 2071'e doğru güçlü adımlarla yürüyecek. Birilerinin ekonomik sabotajları dün olduğu gibi gelecekte de boşa çıkacak, hiçbir işe yaramayacak. Biz milletimize güveniyoruz, sizlere inanıyoruz. Sizinle aşamayacağımız, başa çıkamayacağımız zorluk yok."

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının ardından, diğer katılımcılar ile birlikte 92 tesisin temel atma ve toplu açılış töreni için kurdele kesildi. Başbakan Yıldırım ve beraberindekiler daha sonra Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın'ın oğlunun düğün törenine katılmak üzere alandan ayrıldı.

İKİ DÜĞÜNE KATILDI, ŞEHİT AİLESİNİ ZİYARET ETTİ

Başbakan Binali Yıldırım, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve beraberindekiler Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın'ın oğlu Burak Aydın ile İşadamı Ünal Karaca'nın kızı Kübra Karaca'nın düğün törenine katıldı. Başbakan Yıldırım ve 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çiftin nikah şahitliğini yaptı. Düğüne basın mensupları alınmadı.

Başbakan Binali Yıldırım, nikah şahitliklerini yaptığı Burak Aydın-Kübra Karaca çiftine nasihatte bulundu. Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın'ın kıydığı nikahın ardından evlilik cüzdanı, teslim etmesi için 11'uncu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e uzatıldı. Gül, Başbakanın söyleyecekleri olabileceğini belirterek mikrofonu Yıldırım'a uzattı. Başbakan Yıldırım genç çifte nasihatlerde bulunarak "Gençler Burak ve Kübra. Evlilik Aşık Veysel'in de dediği gibi uzun ince bir yol. Hemen öyle telaşlanmayın. Bu yolları sizin için Ulaştırma Bakanımız uzun duble yol haline getirdi. Burada işiniz kolay olacak. Ama zaman zaman da tabii ki zorluklarınız olacak. Zorlukları paylaşıp, azaltacaksınız. Mutlulukları da paylaşıp, arttıracaksınız. Bir ömür boyu sevgi ile, samimiyet ile, sadakat ile bu yolculuğu sürdüreceksiniz. Değerli misafirler, biz evlatlarımızın tahtını yaparız da bahtını yapamayız. Rabbimiz bu iki gencimizin bahtını açık etsin. Şimdi Burak, evliliğin sırrı nedir biliyor musun. İtaat et, rahat et. Kübra sen de havaya girme hemen. Sen de 'peki' demesini bileceksin. Birisi hiddetlenince diğeri 'peki' diyecek. Gül gibi geçinip gideceksiniz. Sayın 11'inci Cumhurbaşkanımız da az önce bahsetti. Cumhurbaşkanımızın gittiği nikahlarda nasihatleri var. Gidemediklerinde de bizi görevlendiriyor. Biz aynı nasihati tekrar ediyoruz. Bunu da anlatırken Beypazarlı ihtiyar bir hacı amcanın tekerlemesi var. Onu kullanıyoruz. 'Bir olur, galip olur, iki olur, rakip olur, üç olur, denge olur, dört olur, gerisi Allah kerim.' Bütün bu nasihatleri yaptıktan sonra benim burada görevin bitiyor. Darısı tüm bekarların başına olsun" dedi.

Daha sonra Abdullah Gül, Yıldırım'ın sözlerinden sonra geriye söyleyecek söz kalmadığını belirterek, "Güzel bir aile olun, örnek olun, güzel çocuklarınız olsun, çok olsun. Siz ne kadar mutlu olursanız, aileniz de o kadar mutlu olacaklardır. Nüfus cüzdanı her zaman gelinlere verilir" dedi, cüzdanı geline teslim etti.

Başbakan Yıldırım ardından Erzincan Refahiye'den akrabası olduğu öğrenilen Mehmet Çakıcı ve Merve Vural çiftinin kentteki bir düğün salonunda gerçekleştirilen düğününe katıldı.

Yıldırım, son olarak 1 Ağustos'ta Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan jandarma uzman çavuş Erkan Sakal'ın baba evine taziye ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından Başbakan Binali Yıldırım, karayolu ile memleketi Erzincan'a gitmek üzere kentten ayrıldı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------------

-Programdan görüntüler

-Abdullah gül'ün konuşması

-Başbakan Yıldırım'ın konuşması

-Tesislerin temel atma ve açılışı için kurdele kesilmesi

-Detaylar

Görüntü Dökümü: (DÜĞÜN)

----------------------------

-Düğünden görüntüler (Amatör kamera)

-Başbakanın sözleri

-Şehit ailesi evini ziyaret

-Detaylar

Haber-Kamera: Eraydın AYTEKİN-Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKİR/SİVAS, DHA

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================================

Bakan Eroğlu: Elektrik vardı da ben mi vermedim

ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Erzincan'da temel atma töreninde konuşmasının sık sık sulama sıkıntısı yaşayan çiftçiler tarafından kesilmesi üzerine tepki göstererek "Elektrik vardı da ben mi vermedim" dedi.

Muş'tan uçakla Erzincan'a geçen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İl Müftülüğü toplantı salonunda gerçekleşen toplu temel atma törenine katıldı. Bakan Eroğlu'nun konuşması elektrik borcundan dolayı sıkıntı yaşayan sulama birliklerine bağlı çiftçiler tarafından kesildi. Biriken borçları nedeniyle ürünlerinin kuruduğundan ve zararlarının büyük olduğunu ifade eden çiftçiler Eroğlu'na dertlerini anlatmak istedi. Bu sırada bir üretici aşırı tepki gösterince polisler tarafından salondan yaka paça çıkartılarak uzaklaştırıldı.

Çiftçilerin sorunlarını yakından takip ettiklerini belirten Bakan Eroğlu, "Elektrik vardı da ben mi vermedim kardeşim. Kusura bakma sulama birliğinin de burada kabahati var, artık kabahat aramayacağız çözüme bakacağız. Enerji parası toplanamıyor, ödenemiyor. Kooperatifler, birlikler tam yönetemiyor, bir de kaçaklar var . Sulama kanalları çok eskiden imal edilmiş Bilhassa sağ sahil bölgesinde büyük kaçaklar var. Biz burada enerji maliyetini azaltmak için tamamen kapalı sistem, modern sulama sistemine dönüştürelim. Damlama ve yağmurlama sistemine geçmek üzere talimat verdim" diye konuştu.

Bakan Eroğlu, projeleri anlattığı sırada ise salondaki bir kişi kurumlarda bürokrasi bitince bu işlerin olacağını söylemesi üzerine "Bürokrasiyi çoktan bitirdik kardeşim. Benim bütün bürokratlarım cumartesi, pazar hiç izin yok. Gece gündüz çalışıyor, bu arkadaşlar tatil yapamıyor, bizde bürokrasi yok, bizde zaman yok. Zamanla yarışıyoruz, o zaman sana söyleyeyim eski Türkiye'de koolisyon hükümeti 3.5 yılda 9 tesis açmış, şimdi biz yılda 300 tesis açıyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından 88 milyon yatırım bedelli 12 tesisin temeli atıldı. Program sonunda ise salon çıkışında dağıtılan fidanlardan almak isteyenler birbiriyle yarıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Bakan Eroğlu'nun gelişi

-Eroğlunun ziyareti

-Eroğlu'nun temel atma töreninde konuşması

-Konuşma sırasında söz isteyen çiftçi

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN, -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ..

===================================================

Çavuşoğlu: Türkiye tüm olumsuzluklara rağmen güçlenecek

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu BTSO'daki programının ardından Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Atık Su Arıtma Tesisinin Kapasite Artırma açılış programına katıldı. Çavuşoğlu, Türkiye'nin son günlerde pek çok olumsuzluktan güçlü şekilde çıktığını söyledi. Konuşmasında yabancı yatırımcılara da seslenen Çavuşoğlu, "Son zamanlarda karşı karşıya kaldığımız saldırılar özellikle son dönemde Batı Avrupa ülkelerinde ülkemizde ve bölgemizde yatırımları olan kimi şirketere olan yaklaşımları dikkatle izliyoruz. İlk önce şunu söylemek istiyorum. Aramızda yabancı yatırımcılar olabilir. Bunu daha önce Sayın Başbakanımız da Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti. Biz Türkiye dışından gelip burada yatırım yapan bu ülkeye katma değer üreten, bu ülkenin evine AŞ gitmesine vesile olan her kim varsa kendilerini asla yabancı görmediğimizi onların da bizim asli vatandaşımızla aynı seviyede bulunduğunu belirtmek isterim. Hiçbir şekilde manipülasyonlara ve kötü algılara kurban olmamaları için her türlü mücadeleyi verdiğimizi bilmelerini isterim. Onlar bizim başımızın tacı. Bizim insanımıza ekmek kapısı olan bu firmaların kendilerini Türkiye'de tehdit ve risk altında hissetmemelerini gerektiğini altını kalın çizgilerle çizerek söylüyorum. Evet, Türkiye zor günlerden geçiyor. Dediğim gibi saldırılarla karşı karşıya kalıyor ama güçlüyüz milletimizin engin feraseti ve tüm toplumsal dinamiklerimizin göstermiş olduğu direnç Türkiye'nin bu tür yaşanan olumsuzluklardan da ayaklarını daha sağlam yere basma iradesi gösteriyor. Göreceksiniz, Türkiye güçlenecek. Türkiye güçlendikçe insanımızın refahı artacak" dedi. Çavuşoğlu konuşmasının ardından açılış kurdelesini kesti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

tesisten ve törenden detaylar

Kurdelenin kesilmesi,

Çavuşoğlunun konuşması

Haber-Kamera: BURSA

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

=====================================

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş:  Türkiye son derece güvenli bir yerdir

ÇANAKKALE'nin Eceabat İlçesi'nde Gaziantep'in Şahinbey İlçe Belediyesi tarafından yaptırılan Şahinbey Parkı'nın açılış törenine katılmak üzere ilçeye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da yayınlanan bir dergiye verdiği röportajla ilgili olarak, "Türkiye son derece güvenli bir yerdir. Herhangi bir şekilde Türkiye'yi güvensiz olarak tanımlamak büyük bir talihsizliktir ve büyük bir haksızlıktır. Türkiye'nin her şehri; İstanbul'u, Antalya'sı, Çanakkale'si en az Berlin kadar, en az Paris kadar, en az Londra kadar güvenlidir" dedi. Kurtulmuş'un bu sözlerinin ardından kısa bir süre sonra CHP Basın Birimi konuyla ilgili açıklama yaparak Kılıçdaroğlu'nun söylediği iddia edilen sözleri yalanladı.

Çanakkale'nin Eceabat İlçesi Belediyesi ile Gaziantep'in Şahinbey İlçe Belediyesi'nin kardeş kent protokolü kapsamında Eceabat İlçesi'ne Şahinbey Belediyesi tarafından Şahinbey Parkı yaptırıldı. Açılış töreni için ilçeye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş açılış töreni öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da yayınlanan bir dergiye verdiği röportajda söylediği iddia edilen 'Türkiye'de Alman tatilcilerin can ve mal güvenliğinin garantisi yoktur' sözlerini değerlendirdi. Epeydir Türkiye'ye karşı yurtdışında olumsuz algı operasyonunun devam ettiğini söyleyen Numan Kurtulmuş, "Herhangi bir şekilde Türkiye'yi güvensiz olarak tanımlamak büyük bir talihsizliktir ve büyük bir haksızlıktır. Türkiye bunu hak etmiyor. Hele Türkiye'nin içerisinden bu sözlerin söylenmesi doğru değildir. Türkiye'nin her şehri; İstanbul'u, Antalya'sı, Çanakkale'si en az Berlin kadar, en az Paris kadar, en az Londra kadar güvenlidir. Bu sözlerin düzeltilmesi lazım. Doğru sözler değildir. Gerçeği yansıtmıyor. Hele hele Türkiye'de ana muhalefetin başında olan kişinin böyle bir ifadede bulunması doğru değildir. Siyaseten de doğru değildir. Evet muhalefet partileri zaman zaman iktidara karşı sözler söyler bunları anlayışla karşılarız, ama Türkiye'ye karşı yapılan algı operasyonunun bir parçası olmasını asla tasvip etmek mümkün değil. Ben dün Doğubayazıt'taydım. Ahmed-i Hani Kültür ve Sanat Festivali dolayısıyla oradaydık ve orada barış içerisinde büyük bir şenlik havası içerisinde Ahmed-i Hani Kültür festivalini yaptık. Kültür merkezinin açılışını gerçekleştirdik. Doğubayazıt'ta sokaklarda halkımızla beraber dolaştık. Oturduk, çay ve kahve içtik. Yani Türkiye'nin her yeri güvenliklidir. Türkiye'nin her yerinde insanlar huzur içerisinde dolaşabilirler. Ha, terör saldırıları derseniz kusura bakmayın. Dünya'nın her yerinde hain terör örgütleri bir takım dış güçlerin maşaları olarak icrayı sanat eyliyorlar. İcrayı faaliyette bulunuyorlar. Terör örgütlerine karşı herkesin içeride iktidarla muhalefetle, dışarıda bütün ülkelerin siyasetçileriyle tek yumruk olarak durmamız lazım. Terör örgütleri nerede hangi terör saldırısında bulunuyorlarsa bu bütün insanlığa karşı yapılmış olan bir suçtur. Buna karşı hep beraber duralım. Ama Türkiye güvensizdir diyerek başkalarının ekmeğine yağ sürmek Türkiye'ye haksızlıktır. Bunu kabul etmek mümkün değil" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un gazatacilere yaptığı değerlendirmenin ardından CHP Basın Birimi konuyla ilgili açıklama yaptı. CHP'den yapılan açıklamada: "Alman Focus Dergisi'nde  Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na atfen yer alan 'CHP lideri Alman turistleri uyardı' haberi gerçeği yansıtmamaktadır. Haber için tekzip gönderilmiş, gerekli süreçler başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Şahinbey Parkından görüntü

Numan kurtulmuş açıklamasından görüntü

Törenden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber - Kamera: GAZİANTEP

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

===========================================

Eniştesiyle tartıştı, kullandığı TIR ile dehşet saçtı

Linç edilmek istendi

BURSA'nın Gemlik İlçesi'nde 35 yaşındaki Zafer Taşdemir, kullandığı TIR ile tartıştığı eniştesinin bulunduğu kahvehaneye girmeye çalıştı. Başarılı olamayınca TIR'ı park halindeki araçların üzerine süren Taşdemir, çevre sakinleri tarafından linç edilmek istendi. TIR'ın çarptığı 10 araçtan birinde bulunan 2 kişi yaralanırken, o anlar saniye saniye cep telefonunun kamerasıyla görüntülendi.

Olay, dün saat 21.00 sıralarında Gemlik İlçesi Orhangazi Caddesi'nde meydana geldi. Zafer Taşdemir ile henüz ismi öğrenilemeyen eniştesi arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından eniştesi, cadde üzerindeki kahvehaneye girerken, sinir krizi geçiren Zafer Taşdemir ise park halindeki TIR'ının direksiyonuna geçti. Taşdemir, aracı eniştesinin bulunduğu kahvehaneye sürdü. Ancak araç, kahvenin üzerindeki dairenin balkonuna çarptı.

KAHVEHANEYE GİREMEYİNCE, ARAÇLARI EZDİ

Faciadan dönülürken, bu kez Taşdemir, direksiyonu cadde üzerinde, park halindeki araçların üzerine çevirdi. Caddede yürüyen vatandaşlar sağa sola kaçışırken, TIR'ın çarptığı 10 araçta maddi hasar meydana geldi. Bir otomobilde bulunan 2 kişi ise sıkışarak yaralandı.

Çevredekiler tarafından araçtan çıkarılan yaralılar, ambulanslarla Gemlik Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

LİNÇ EDİLMEK İSTENDİ

Olay sonrası polis tarafından gözaltına alınan TIR şoförü Zafer Taşdemir, çevre sakinleri tarafından linç edilmek istendi. Polisin uzaklaştırdığı Taşdemir, polis merkezine götürüldü.

O anlar ise bazı vatandaşlar tarafından cep telefonunun kamerasıyla saniye saniye görüntülendi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Tır sürücüsünün kahveye girmek istemesi

-Tırın balkona takılması

-Vatandaşların panik halleri

-Vatandaşların tepkileri

-Araçların görüntüsü

-Detaylar

Haber-Kamera: Hurşit TOPAL/BURSA, -

GÖRÜNTÜ GEÇLİDİ

=================================================

Halk otobüsünün üzerine ağaç ile aydınlatma direği devrildi

AYDIN'ın Efeler İlçesi'nde sağanak yağmur ile birlikte gelen ve yaklaşık 15 dakika süren fırtına ağaçları devirdi. Bir halk otobüsünün üzerine devrilen ağaç ile aydınlatma direği, maddi hasara neden oldu.

Efeler İlçesi'nde dün saat 18.00 sıralarında aniden bastıran sağanak yağmur ve fırtına, hayatı olumsuz etkiledi. Fırtına, Atatürk Bulvarı ve Aydın- Muğla karayolu üzerindeki birçok ağacı devirdi. Atatürk Bulvarı'nda, devrilen bir ağaç ile aydınlatma direği, durağa yanaşan halk otobüsünün üzerine devrildi. Olay sırasında otobüste bulunan 4 yolcu, büyük panik yaşadı. Devrilen ağaçlar nedeniyle bulvar, araç trafiğine kapandı. İtfaiye ekiplerinin ağaçlar ve aydınlatma direğini kaldırmasının ardından yol yeniden ulaşıma açıldı.

'GÜRÜLTÜYLE ÜZERİMİZE DEVRİLDİ

Üzerine ağaç ve aydınlatma direği devrilen halk otobüsünün şoförü Basri Yaman, "Rüzgarla birlikte otobüsün üzerine ağaç ile direk devrildi. Otobüste 4 yolcum vardı. Durakta yolcu olduğunu bile göremedim" dedi.

Halk Otobüsleri Kooperatif Başkanı Okan Yalçın ise haber alır almaz olay yerine geldiğini belirtip, "Çok şükür can kaybımız yok. Mal yerine gelir, cana bir şey olmasın. Hepimize geçmiş olsun" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Ağaçların yola devrilmesinden görüntü

Otobüsten görüntü

Okan Yalçın ile röp.

Şoför Basri Yaman ile röp.

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ..

====================================================

Sele kapılan 4 büyükbaş hayvan telef oldu

KONYA'nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Çimen Köyünde akşam üzeri başlayan yağmur yağışı kısa sürede sele dönüştü. 4 büyükbaş havyanın sele kapılarak telef olduğu öğrenilirken, bu anlar cep telefonu kamerası ile saniye saniye kaydedildi.

Konya'da meteorolojinin yaptığı şiddetli yağış ve sel uyarısının ardından Cihanbeyli ilçesine bağlı Çimen Köyünde dün akşam saatlerinde başlayan yağmur yağışı etkili oldu. Şiddetli yağış kısa sürede sele dönüştü. Bu sırada köye dönen sürüdeki 4 büyükbaş hayvan sulara kapıldı. Hayvanlar köylülerin gözü önünde sele kapılarak telef oldu. Bu anlar bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerası ile saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde iki hayvanın peş peşe suya kapılarak gözden kaybolması ve vatandaşların havyanları kurtarmak için bağırmaları yer alıyor.

Görüntü dökümü:

---------------------------------

İki hayvanın sele kapılması

Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================================

Gaziantep'te Suriyelilerin hesap kavgası; 1 ölü, 2 yaralı

GAZİANTEP'te, Suriye uyruklu kişilerin işlettiği bir lokantada hesap anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada Suriyeli 1 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı.

Olay, gece geç saatlerde Türkmenler Caddesi'nde meydana geldi. Suriyelilerin işlettiği bir lokantada yemek yiyen Suriyeli grup, gelen hesaba itiraz etti. İşyeri çalışanları ile müşteriler arasında başlayan tartışma büyüyerek, av tüfeği, tabanca ve bıçakların kullanıldığı kavgaya dönüştü. Kavga sırasında kim tarafından ateşlendiği bilinmeyen av tüfeğinden çıkan saçmalar, işyeri çalışanı 28 yaşındaki Muhammed Osman ve isimleri öğrenilemeyen 2 Suriyeli'ye isabet etti. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans ve polis ekibi sevk edildi. Muhammed Osman'ın yaşamını yitirdiği belirlenirken, 2 yaralı ise Dr. Ersin Arslan Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Polis, kaçan otomobille kaçan 2 Suriyeliyi, olay yerine yakın bir noktada yakalayarak gözaltına aldı. Muhammed Osman'ın cesedi olay yerinden yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------------------

Olayın meydana geldiği yer

Yerdeki ceset

Polislerin çalışması

Cesedin cenaze aracına yüklenmesi

Çevredeki kalabalık

Genel ve detay görüntüler

Haber: Eyyüp BURUN - Kamera: Mustafa KANLI- GAZİANTEP-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

Kadınlar şalvar, giyip sahaya çıktı

BURSA'nın Orhaneli İlçesi'nde 'topuklu kramponlar' projesi kapsamında kadınlar şalvar giyip, sahaya çıkarak dostluk maçı yaptı. Renkli görüntülere sahne olan maçtan elde edilen gelirler, engelliler için kurulacak atölyeye bağışlanacak.

Bursa'da daha önce kanser hastası 3 çocuklu bir anneye yardım sağlamak amacıyla 'Topuklu Krampolar' projesi kapsamında maçlar düzenleyen bir grup gönüllü kadın, bu kez de Orhaneli Belediyesi'nin evsahipliğinde düzenlenen engellilere atölye kurmak için ilçedeki kadınlarla sahaya çıktı. Her iki takımın oyuncularının yöreye özgü şalvarlarla çıktığı maçın galibi 6-2'lik skorla Orhanelili kadınlar oldu.

BÜYÜK ALKIŞ ALDILAR

Belediyeye ait halı sahada düzenlenen karşılaşmaya ilçe halkı da yoğun ilgi gösterdi. Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu'nun başlama vuruşu yaptığı maçta kadınların mücadelesi alkış aldı. Maç sonrası kupalarını Başkan Tatlıoğlu'nun elinden alan kazanan takım, birincilik kupasını konuk takıma hediye etti.

ANLAMLI BİR PROJE

Başkan Tatlıoğlu, engellilere sosyal projelere önem verdiklerini vurgularken, projenin öncüleri Semra Teke ve Sibel Kavçin'e teşekkür ederek, "Çok anlamlı bir projeye imza attılar. Bu karşılaşmadan elde edilecek gelirle atölye kurmayı hedefliyoruz" dedi.

Her insanın bir engelli adayı olduğunu söyleyen Semra Teke ise, "Biz her türlü sosyal sorumluluk projelerinin yanındayız" diye konuştu. Sibel Kavçin de projelerinin devam edeceğini belirtti.

Görüntü Dökümü;

---------------------------

-Kadınların halı saha maçından görüntüler

-Detaylar

Haber-Kamera: Gürkan DURAL/BURSA, -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ..

=======================================

Isparta'da kafede silahlı kavga: 2 ölü, 1 yaralı

ISPARTA'da bir kafenin mülk sahibi Hasan Özkan, tartıştığı işletmecisi İsmail Turan ile akrabası Erdoğan Gümüş'ü tabancayla vurup öldürdü, Turan'ın oğlunu da ağır yaraladı. Polis tarafından gözaltına alınan Özkan, kafe çalışanları ve ölenlerin yakınları tarafından linç edilmek istendi.

Olay, dün gece yarısı sıralarında Bahçelievler Mahallesi'nde meydana geldi. Özel bir kafenin mülk sahibi Hasan Özkan ile kafeyi işleten kiracısı İsmail Turan, oğlu Muhammet Ali ve akrabaları Erdoğan Gümüş arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Hasan Özkan, yanındaki tabancayla İsmail Turan ve oğlu Muhammet Ali ile Erdoğan Gümüş'e kurşun yağdırdı.

İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. 3 yaralı, ambulansla çevredeki hastanelere götürüldü. Tedaviye alınan yaralılardan İsmail Turan ile Erdoğan Gümüş, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Muhammet Ali Turan'ın ise sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.

Olayın ardından gözaltına alınan Hasan Özkan, kafe çalışanları ve işletmeci İsmail Turan'ın akrabaları tarafından linç edilmek istendi. Polis tarafından uzaklaştırılan Hasan Özkan'ın emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Olay yerinde cinayet şüphelisine saldıran bir kişinin görüntüsü (vatandaş cep telefonu kamerası)

Öldürülen İsmail Turan'ın fotoğrafı

Öldürülen Erdoğan Gümüş'ün fotoğrafı

HABER- KAMERA: Mehmet ERÇAKIR/ISPARTA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ..

========================================

Otomobil, inşaatın temeline düştü: 2 yaralı

BURSA'nın İnegöl İlçesi'nde alkollü sürücüsünün kullandığı otomobilin inşaat temeline düşmesi sonucu 2 kişi yaralandı.

Kaza, İnegöl ilçesi Yeni Mahallesi Millet Caddesi'nde meydana geldi. Yanındaki ağabeyi 70 yaşındaki Ercivan K. ile birlikte alkol aldıktan sonra eve gitmek için yola çıkan 68 yaşındaki Sabri K.'nın kullandığı otomobil, 2 metre yükseklikten bir inşaatın temeline düştü. Kazada, araç içerisinde sıkışan Sabri K. ile ağabeyi Ercivan K. hafif yaralandı. Çevredekiler tarafından çıkarılan iki kardeş, çağırılan ambulansla hastaneye kaldırıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

-Kaza yeri genel görüntü

-Yaralıların kurtarılma görüntüleri

-Detaylar

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================

Tatil için geldiği Antalya'da falezlerden düşerek öldü

ANTALYA'da yakınlarının yanına tatile gelen 16 yaşındaki Abdullah Ölmez, manzarayı izlemek için yaklaştığı 30 metrelik falezlerden kayalıklara düşerek yaşamını yitirdi.

Olay, Muratpaşa İlçesi Karaalioğlu Parkı'ndaki falezlerde 22.30'da meydana geldi. Karabük'te yaşayan Abdullah Ölmez, yaz tatili için Antalya'daki yakınlarının yanına geldi. Akşam saatlerinde gezmek için yakınlarıyla birlikte Karaalioğlu Parkı'na gelen Ölmez, burada bir süre eğlendikten sonra falezler kenarından denizi izlemek istedi. İddiaya göre bazı vatandaşların "Düşersinö uyarısına rağmen falezler kıyısına gelen Ölmez, bir anda dengesini kaybederek 30 metre yüksekten kayaların üzerine düştü.

Ölmez'in yakınlarının haber vermesi üzerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri olay yerine sevk edildi. Falezlerden Ölmez'e ulaşamayan ekipler deniz polisinden yardım istedi. Falezler kıyısına yönlendirilen deniz polisleri Ölmez'in düştüğü yerde yaşamını yitirdiğini belirledi. Talihsiz çocuğun cansız bedeni deniz polisi tarafından zodyak bota alınarak Kaleiçi Yat Limanı'na çıkarıldı. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Ölmez'in cansız bedeni otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.

Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Falezlerden detay

Polis, ambulans ve itfaiyeden detay

Çevredeki kalabalıktan detay

Cesedin yat limanına çıkarılması

Cesetten detay

Abdullah Ölmez opak fotoğraf

HABER-KAMERA: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================================

İntiharı çay içerek izlediler

ADANA'da eşi tarafından terk edilince otoban köprüsüne çıkıp intihar etmek isteyen 34 yaşındaki Mehmet Y.'yi kafeteryada oturanlar çay içerek izledi.

Olay, merkez Seyhan İlçesi'ndeki Dilberler Sekisi Mevkii'ndeki otoban köprüsünde meydana geldi.  Mehmet Y., eşi M.A.Y. tarafından terk edildi. Tüm çabalarına rağmen eşiyle barışamayan Mehmet Y. aldığı alkolün etkisiyle otoban köprüsüne çıktı. Elindeki jileyle kendine zarar veren bu kişiyi görenler polise haber verdi. Gelen polisler Mehmet Y.'yi uzun süre ikna etmeye çalıştı.

FİLM İZLER GİBİ İZLEDİLER

Bu esnada Seyhan Nehri kıyısında bulunan bir kafeteryada oturanlar çay içerek intihar girişiminde bulunan Mehmet Yılmaz'yi izledi. Gülerek olayı izleyenlerden bazıları içtikleri çayları içki kadehleri gibi havaya kaldırdı. Vücudu kanlar içinde kalan adam, bir süre sonra ikna edilerek demir korkuluklarından indirildi. Mehmet Y.,  ambulansla Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------

İntihar etmek isteyen Mehmet Yılmaz ile polis otoban köprüsü üzerinde konuşurken

Kafede ve çevrede izleyen vatandaşlar

Masada oturan vatandaşlara garsonun çay getirmesi

Vatandaşların çay içerken intihar girişimini izlemeleri

Masada oturan vatandaşların gülmeleri

Polisin intihar etmek isteyen Mehmet Yılmaz ile yürümeleri

Mehmet Yılmaz'ın 'ben azra'yı çok seviyorum'demesi

Mehmet Yılmaz'ın ambulansa binmesi

Haber - Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================

İki aylık bebeklerini kaybeden aileden suç duyurusu

İZMİR'de, doğuştan bir kalp odacığı gelişmediği için iki aylıkken rahatsızlanan Mehmet Gökalp Demir bebek, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Bebeklerinin ameliyat olması gerektiğini ve hastanedeki jeneratörün bozuk olması nedeniyle ameliyatın yapılmadığını iddia eden Demir ailesi, hastane çalışanları hakkında suç duyurusunda bulundu.

Kemeraltı Çarşısı'nda kuyumculuk yapan 32 yaşındaki Mehmet Demir ve 7 yıllık eşi ev hanımı 29 yaşındaki Aydan Nur Demir çiftinin, nisan ayının başında Mehmet Gökalp adındaki bebekleri dünyaya geldi. Demir çifti, evde rahatsızlanan Mehmet Gökalp'i Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürdü. Burada tedaviye alınan bebek, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Doktorların yaptığı kontrollerde, Mehmet Gökalp'in kalbinin bir odacığının gelişmediği anlaşıldı. Kalbindeki sorun yüzünden kirli ve temiz kanın vücuduna karıştığı anlaşılan minik bebeğe 1 Haziran'da anjiyo yapıldı. Demir ailesine bebeklerinin yaşaması için kalp ameliyatının yapılması gerektiği söylenerek, Mehmet Gökalp yoğun bakıma alındı. Ameliyatın 2 Haziran'da yapılması planlanırken, Demir çiftinin iddiasına göre hastanedeki jeneratörün arızalı olması nedeniyle, doktorlar ameliyat sırasında olası bir elektrik kesintisine karşı ameliyatı 5 Haziran'a erteledi. Ameliyatın yapılacağı gün sabah saatlerinde minik Mehmet Gökalp'in kalbi durdu. Doktorların müdahalesine rağmen Mehmet Gökalp kurtarılamadı. Bunun üzerine bebeklerinin ölümünde hastane çalışanlarının ihmali olduğunu öne süren Demir çifti, savcılığa sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.

"ELEKTRİK KESİNTİSİNİ GÖZE ALAMADILAR"

İki aylık bebeklerini hastanedeki jeneratörün bozuk olması yüzünden kaybettiklerini iddia eden acılı baba Mehmet Demir, "Çocuğumuzu ikinci ay aşısı için sağlık ocağına götürdük. Tırnağındaki morluk ve kilosundaki azlık nedeniyle çocuk doktoruna götürmemuzu söylediler. Eşimle Buca Kadın Doğum Hastanesi'ne götürdük. Burada kalp odacıklarının birinin gelişmediği ve daha detaylı tetkik yapılması gerektiği söylendi. Biz de ambulansla Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne götürdük. Salı günü tahlil ve tetkikler yapıldı. Temiz kan ile kirli kanın karıştığı teşhisi konuldu. Perşembe günü anjiyo yapıldı. Cuma günü de kalp ameliyatı yapılacağı söylendi. Cuma günü ameliyat için imza attık. Ancak jeneratörlerin bozuk olduğunu, ameliyat sırasında elektrik kesintisi olursa sıkıntı yaşanacağını belirttiler. Çocuğumuzu başka bir hastaneye sevk etmediler. Hafta sonu hiçbir şey yapmadan bekledik. Pazartesi günü de bebeğimizi kaybettik. Bizi üzen, insanlar evlatları öldüğü için teselli bekler. Bize 'Buzdolabı bile bozuluyor' dediler. 'Yeniden çocuk yapın, şikayet etseniz de bir şey değişmez' dediler. Bizi bu durum çok üzdü. Sonuçta biz bebeğimizi jeneratörün bozuk olmasından dolayı kaybettik. Amacımız bu olayların bir daha yaşanmaması" dedi.

Ailenin avukatı Ahmed Atılgan ise hastane hakkında gerekli yasal işlemi başlattıklarını belirterek, "Ortada çok büyük bir ihmal var. Bu bir dramdır, trajedidir. Biz bunun eski Türkiye'de kaldığını umut ediyoruz. Bizim maddi bir beklentimiz yok. Bizim amacımız böyle bir olayın yaşanmaması. Farkındalık yaşanması için suç duyurusunda bulunduk. Müvekkilimi en çok üzen şey jeneratörün bozulmasının buzdolabının bozulmasına benzetilerek, olayın geçiştirilmeye çalışılmasıdır. Tazminat için 200 bin liralık dava açacağız. Bunda da amacımız işini iyi yapmayan, devlet kurumlarına zarar veren kişilerin cezalandırılmasını sağlamak" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Baba Mehmet Demir ile röportaj

Ailenin avukatı Ahmed Atılgan ile röportaj

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/ İZMİR,

GÖRÜNTÜ  GEÇİLDİ

=============================================

Dedektif kardeşler annelerinin yasak aşkını ortaya çıkardı

ANTALYA'nın Kaş İlçesi'nde anneleri 31 yaşındaki Cemile K.'nin başka bir erkekle mesajlaşmalarına tesadüfen şahit olan kardeşler 13 yaşındaki E.K. ile 14 yaşındaki F.K., cep telefonuna yükledikleri casus programıyla iz sürüp annelerinin başka bir adamla aşk yaşadığını ortaya çıkardı. Dedektif gibi çalışan kardeşlerin durumu anlatması üzerine babaları Ramazan K., boşanma davası açtı.

Kaş'ın Kınık Mahallesi'nde oturan Ramazan K. ile Cemile A., 15 yıl önce tanışarak evlendi. Çiftin erkek ve kız çocukları dünya geldi. Ramazan K. akaryakıt istasyonunda, Cemile K. ise Kalkan Mahallesi'nde bir okulda hademe olarak çalışmaya başladı. İddiaya göre 2 çocuk annesi Cemile K. evlenmeden önceki sevgilisi Osman K. ile 2 yıl önce telefonla görüşmeye başladı. Cemile K. ziyaretine gelen Osman K.'yi çalıştığı okuldaki öğretmenlere 'kardeşim' diye tanıttı. Cemile K. ile Osman K., Finike ve Fethiye'de buluşarak 2 yıl boyunca birlikte oldu.

KARDEŞLER ANNENİN YASAK AŞKINI ORTAYA ÇIKARDI

Geçen 12 Temmuz'da Cemile K.'nin bozulan cep telefonunu tamirden alan Ramazan K., çocukları F.K ve E.K.'den telefonu açmalarını istedi. İnternetten kitap okumak için telefonu kurcalayan kardeşlerden E.K., annesinin Osman K. ile olan mesajlarını gördü. Çocuklar daha sonra anneleri Cemile K. ile Osman K.'nin aynı tarihlerde, aynı yerlerde ancak birbirlerinin karelerine girmeden çektirdikleri fotoğrafları sosyal paylaşım sitelerinde paylaştıklarını gördü. İki kardeş bu fotoğrafları birbiriyle kıyasladıktan sonra durumu babaları Ramazan K.'ye anlattı. Kardeşler daha sonra annelerinin cep telefonuna; kullanıcının konuştuğu kişiler, mesajlaşmaları ve fotoğraf alışverişi gibi bilgileri başka bir telefon üzerinden görmeye imkan sağlayan casus program yükledi. Eşi Cemile K.'ye Osman K.'den gelen "Beni ihmal ediyorsun", "Seni istiyorum" şeklinde mesajları da gören Ramazan K., ilişkiyi öğrenerek boşanma davası açtı.

"MESAJLAR GELDİ"

E.K., annesinin telefonu tamirden geldiğinde kitap okumak için internete girdiğini belirterek, "Osman K.'den mesajlar geldi. Bunun üzerine şahsın Facebook'taki hesabına girdim. Burada annemle Facebook'taki fotoğrafları kıyaslayınca aynı anda, ayna zamanda, aynı yerde olduklarını öğrendim. Daha sonra ağabeyimle paylaştım. Daha sonra durumu işten gelen babama anlattık. Babamla beraber yazılımı kurduk. Olay açığa çıkınca boşanma davası açıldı" dedi.

"YÜZÜNÜ GÖRMEK İSTEMİYORUZ"

Mesajları görünce ilk başta inanmak istemediğini anlatan E.K., "Birlikte çekip attıkları, beraber gezdikleri fotoğrafları gördüm. İlk başta inanmak istememiştim. Konduramadım ama sonra açığa çıktı. Bundan böyle onun yüzünü görmek istemiyoruz. Buradan taşınıp, başka bir kente yerleşeceğiz. Babamla beraber böyle bir karar aldık. Bundan sonra kalan hayatımızı babamla birlikte geçirmek istiyoruz" diye konuştu.

"BİLGİSAYAR VE CEP TELEFONU PROGRAMLARI HOBİM"

Kardeşlerden F.K., mesajları görünce olayın açığa çıktığını aktarırken, durumu daha sonra babalarıyla paylaştıklarını kaydetti. Bilgisayar ve cep telefonu programlarının hobi alanı olduğunu ve çocukluktan bu yana bu programlarla ilgilendiğini vurgulayan F.K., yaptıkları araştırmanın annesinin durumunu ortaya çıkardıklarını kaydetti. F.K., bundan sonraki hayatlarını babalarıyla beraber geçirmek istediklerini ve annelerinin yüzünü görmek istemediklerini söyledi.

"DÜĞÜNÜMÜZE DAVET ETMİŞ"

Baba Ramazan K. de şöyle dedi:

"2002 yılından beri evliyiz. Bu aldatma olayının yaşandığı şahısla eskiden sevgililermiş. Hatta bu şahsı düğünümüze davet etmiş. Ben eşimle bu konuyu konuştum, medeni bir şekilde uyardım, bu konu yıllar önce kapanmıştı bizim için. Ancak biz farkına varmamışız. Çünkü eşime çok güveniyordum. Eşimin telefonu arızalanmıştı. Tamirden aldık. Çocuklarıma verdim. 'Annenizin telefonunu açın, ona sürpriz yapın' dedim. Çocuklarım kitap okumak için telefonu açtıklarında mesajlara rastlıyor. Daha sonra şahsın Facebook hesabına girip, eşimin hesabıyla karşılaştırıyorlar. Aynı yerde, aynı anda bulunduklarını, hatta şahsın fotoğraflarındaki eşyaların bize ait olduğunu görüyorlar. Hemen bunun üzerine takip programı kurduk. Fotoğrafları, mesajları her şeyi gördük, şok olduk. Ailesine haber verdik. Ben 3 günlüğüne evden ayrıldım çocuklarımla beraber. 3 günlüğüne tatile çıktık olayın duyulmasının ardından. Bu sırada şahsa ulaşmaya çalışmış eşim, daha sonra kaçmışlar. Bundan sonra eşimin yüzünü görmek istemiyorum, tek isteğim çocuklarımın velayetimin bende kalması. Başka bir kente taşınıp yeni bir hayat kuracağız."

Çocuklarının teknolojiyle yakından ilgilendiğini de anlatan Ramazan K., "Uzun yıllardır bilgisayar ve telefon teknolojisine ilgi duyuyorlar. Bilgileri de buradan geliyor" dedi.

Ramazan K., eşi ve kendisini aldattığı kişinin Facebook'taki fotoğraflarını da gösterdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

İki kardeşin bilgisayar başındaki görüntüsü

Kardeşlerin annelerinin facebook sayfasını incelemesi

Ramazan K. ' nin çocuklarının başında oturması

Kardeşlerin yakın plan görüntüsü

Ramazan K.' nın eşiyle birlikte olan Osman K.' nın facebook profilini incelemesi

Ramazan K.' nın Osman K.'nın paylaştığı eşyaların kendisine ait olduğunu söylemesi

Fotograflarda eşine ait detayları göstermesi

Ramazan K. ile röportaj

F.K. ve E.K. kardeşlerle röportaj

Ramazan K. ve eşi Cemile K. ' nın sosyal paylaşım sitesinden alınmış fotoğrafları

Haber- Kamera: Ergün TOS/KAŞ(Antalya),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================================

Kullanılmayan binada erkek cesedi bulundu

KONYA'da kullanılmayan bir binada kimliği henüz belirlenemeyen bir erkek ceseti bulundu.

Olay, saat 04.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Şükran Mahallesi Mest Sokak içerisinde bulunan kullanılmayan bir binada meydana geldi. İddiaya göre binadan kötü kokular gelmesi üzerine mahalle sakinleri binaya girdi. Vatandaşlar sokaklarda yaşayan ve ismini Mevlüt olarak bildikleri 50 yaşlarında kişiyi hareketsiz yatar halde buldu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yapılan müdahale sonrası kişinin öldüğünü tespit etti. Yapılan incelemelerde cesetin vücudunda herhangi bir darp yada kesici alet izine rastlanmadı. Ceset, Cumhuriyet Savcısı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları sonrası otopsi işlemleri için Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morguna kaldırıldı. Soruşturma sürüyor.

Görüntü dökümü:

----------------------------------

Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları

Cesetten detay

Binadan detay

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================================================

Yolda evlilik teklifine polis izin vermedi

SAKARYA'nın Serdivan İlçesi'nde polis, evlilik teklifinde bulunacak olan arkadaşları için araçlarıyla yolda toplanan yaklaşık 50 kişilik gruba, izin vermedi.

Serdivan ilçe merkezinde bulunan Kafeler Sokağı'nda gençlerden oluşan yaklaşık 50 kişilik grup, evlilik teklifinde bulunacak arkadaşları için organize oldu. Kalabalık teklif için yolda toplanırken, bu sırada olay yerine Sakarya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı motorize trafik polisleri geldi. Ekipler, yolda bekleyen sürücülere trafiği tehlikeye düşürdüklerini söyleyip, araçlarını bulunduğu yerden almalarını istedi. Sivil kıyafetli bir komiser de aracından inerek kalabalığa 'dağılın' uyarısında bulundu. Ancak gençler, dakikalar içinde teklifi yapıp dağılacaklarını söyleyince bu kez komiser, "İstemiyorum, burada kimse kalmayacak. Kim varsa gözaltına alırım. Yolu boşalt hemen. Gördüğünüz tüm araçlara ceza yazın" diye cevap verdi.

Kafeler Sokağı'ndaki vatandaşlar olay yerinde toplanarak yaşananları izledi. Kalabalık, polisten gördükleri tepki sonrası olay yerinden dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

Toplanan gençlerden görüntü

Polisin gençlerden dağılmalarını istemesi

Kalabalığın dağılması

Haber-Kamera: Aziz GÜVENER/SERDİVAN (Sakarya), -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================================

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement